3 Eylül 2008

GÜÇBİRLİĞİ İLE NÜKLEER İRAN'IN ÖNLENMESİ VE TÜRKİYE

İsrail Hükümeti, İran' ın nükleer tehditi karşısında, " nükleer bir İran' ı önlemek için her yola başvurma " kararı aldı. İsrail, ABD ve diğer batılı ülkeler İran'ı nükleer programını diplomatik olarak durdurabilmesini ya da ABD nin İran' a saldırı düzenlemesini beklemeksizin bağımsız bir askeri saldırı yapmak için hazırlık yapmaya başladı. Şu anda İsrail' in İran' a olası bir saldırıda Irak hava sahasını kullanabilme yetkisi yok. ABD bu yetkiyi vermek yerine İsrail' e uzun menzilli erken uyarı radar sistemi kurmayı teklif ediyor. İsrail Hükümeti , ABD nin savunmaya yönelik bu teklifinin yetersiz olduğunu, İsrail' in sadece bir saldırıya karşılık vermekle yetinmeyeceğini ve olası bir riski önleyebilmek üzere " önleyici tedbir " alacağını kayıda geçirmiş oldu. Karar, ABD nin yeni başkan adayları Barack Obama ve John McCain' e iletildi ve İran' ın nükleer silah üretiminin önünün kesilmesi için ancak 1.5- 2 yıllık bir süreç olduğunun altı çizildi. ABD nin, yeni Ulusal Savunma Stratejisi Belgesi 31 Temmuz 2008 de yayınlandı. Strateji Belgesi; - El Kaide ve benzeri kaynaklı terörizm, - İran ve Kuzey Kore gibi hukuk dışı devletlerin, uluslararası düzene tehditi, - Çin ve Rusya potansiyeli karşısında ABD nin küresel çıkarlarının korunması, savaşın kazanılması, güvenliğin sağlanması, caydırıcılık hedeflerini tanımlıyor. Belgeye göre; ABD bu nedenler ve ulusal güvenlik gerensinimlerini de karşılamak için kilit cografyalarda stratejik hareket serbestisi içinde olacaktır. ABD Ulusal Savunma Belgesi, bütün dünyaya verilen bir " Egemenlik manifestosu " dur. ABD Emperyalizminin ve Küreselleşmenin senedi, Ulusal Savunma Strateji Belgesidir. Türkiye Hükümeti, ABD ve İsrail' in müttefiki ve Büyük Orta Doğu Projesine ( BOP ) destekçisi olması nedeniyle , Orta- Doğu bölgesinde uzun süredir diplomatik girişimler içindedir. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı ve BOP Eşbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan aldığı görev doğrultusunda; - Suriye' yi Hariri suikastı sonrasında uluslarası topluma entegre etmeye cesaretlendiriyor. Yani Suriye' yi İran' dan koparmaya çalışıyor. - Hamas ile başlatılan Türkiye diyaloğu ile bu oluşumun tek alternatifinin İran- Suriye- Hizbullah olmadığını göstererek, Hamas' ı İran' dan uzaklaştırmaya çalışıyor. - Körfez İşbirliği Konseyi ile Körfez ülkeleriyle bir ekonomik cephe oluşturuyor ve İran' ı izole etmeye çalışıyor. Türkiye diğer taraftan yüzlerce yıllık komşuluk ilişkisi içinde İran ile reel politik gereği " al gülüm ver gülüm" ilişkisini sürdürüyor. NATO üyesi ülkeler devlet başkanları, Japonya, Avustralya, G. Kore, Yeni Zelanda ; Nisan 2008 de Bükreş Toplantısında karar aldılar. " NATO, 21. yüzyıl güvenlik konseptine uygun gelişmelidir. " Arnavutluk, Hırvatistan' a üyelik daveti yapıldı. Ukrayna ve Gürcistan üye olmak talebindedir. Bosna- Hersek, Karadağ, Sırbistan' ın üyeliği için yoğunlaştırılmış diyalog başlatılmıştır. Azerbaycan, Gürcistan, Ermenistan, Moldova bağımsızlıkları , egemenlikleri ve toprak bütünlükleri esas altına alınmıştır. Rusya ile eşit ortak olarak Avrupa- Atlantik güvenliğinin sağlanması için niyet belirtilmiştir. Karadeniz kordon altına alınmaktadır. Rusya Federasyonu ve Ermenistan . İki ülkede İran yanlısı politikalara yakın davranmaktadır. Kafkasya Krizinde ; Haydut Devletlere karşı, Rusya Federasyonunun katılımıyla Avrupa- Atlantik güvenliğinin sağlanması niyeti, " zor gösterilerek " , Rusya' ya benimsetilmeye çalışıldı. Reel politikayı anlaması istendi. Eşbaşkan Tayyip Erdoğan' ın, " Kafkas İstikrar İşbirliği Platformu " teklifi ise aslında NATO' nun 21. yüzyıl güvenlik tehditlerine karşı ittifakın genişleme stratejisinin, Bükreş' te alınan kararların bir uzantısı idi. Fakat, Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Dimitri Medyedev, " bütün kararların bir tek ülke tarafından alındığı bir dünya sistemi istemiyoruz, tek kutuplu bir dünya kabul edilemez. " dedi. Stratejisi çok önceden belirlenmiş ve amacı İran' ın izolasyonu olan oyun devam ederken, Kafkas İstikrar İşbirliği Platformu' nun görünürdeki mucidi ülkenin, bölgedeki Azerbaycan- Ermenistan ve kendi ülkesi arasındaki sorunun da çözümünden yana diplomatik girişim içinde bulunması kaçınılmaz olur. Abdullah Gül, bu amaç altında, milli futbol müsabakasını bahane ederek Ermenistan' a gitme hazırlığındadır. Şubat ayında Cumhurbaşkanı olan Serge Sarkisyan' la birlikte başbakan ve dışişleri bakanları arasında sıcak mesajlar iletilmektedir. Azeri ve Ermeni Dışişleri bakanları da görüşmeler yapmaktadır. Ermenistan; - Türkiye' nin toprak bütünlüğünü tanımamaktadır. - 1915 olaylarını, " soykırım " olarak adlandırmaktadır. - Azerbaycan toprakları içinde Karabağ' ı işgal altında tutmaktadır. Görüşme sağlandığı taktirde; - Ermenistan, Türkiye' nin " Ortak Tarih Komisyonu " önerisine ışık yakmış sayılabilecektir. - BM in 14 Mart 2008 de aldığı fakat AGİT grubu eşbaşkanlarının sulandırdığı, Azerbaycan toprak bütünlüğünün desteklenmesi, Ermenilerin işgal ettiği Azeri topraklarından şartsız çıkması, mülteci Azerilerin vatanlarına dönmesi hususlarındaki karar, hangi meselelerde Dağlık Karabağ meselesinin çözümünde eşit şekilde yansıtılabileceği gündeme gelecektir. - Ermenistan, İran' dan uzaklaşacak fakat enerji hatlarından bir şekilde pay alarak, ekonomisini geliştirebilecektir. Azerbaycan İktidarı da bu yaklaşımı göstermektedir. Kafkas Krizi yenidir. Rusya Federasyonu öfke ile burnundan solumaktadır. Yani Ruslar, halklarının ekonomik yararlarını bir kenara bırakıp, İran cephesinde mi olacaktır? Nufusu giderek azalan, halkının refah düzeyi düşük , teknolojisi geri ve zayıf, sermayesi sadece doğal gazı ve petrolü olan Rusya' nın bu gerilimi uzun süre taşımasının mümkün olamayacağı savunuluyor. Kıbrıs' ta çözüm müzakereleri bugün tekrar başlamıştır. Irak' ta , Kuzey Irak sorunsalında Türkiye dışlanmış görülüyor. Ayrılıkçı Kürtler, TBMM de yeni siyasetlerini yapmaya hazırlanıyorlar. İran ve cephesi, dünyanın ikinci kutbudur. Onlar; " İsrail, Kanada' ya ya da Alaska' ya taşınsın! " diyorlar. Ve İran' ı yalnızlaştırma operasyonu sürüyor. Bağımsız Türkiye' yi, Müslüman Türkiye' yi, geçmişi ve geleceğinin Atatürk'çü özgün ruhuna sahip Türkiye' yi , kışkırtılan İran karşısında bırakacak ve ona siyonist koruma görevi uğruna feda edecek olan reel politikaya ve yerli işbirlikçilerine lanet okuyarak... "Toprak doyurası gözleri doymuyor Çok para kazanmak istiyorlar, Öldürmemiz, ölmemiz lazım geliyor Çok çok para kazanmaları için. Elbette aşikare yapmıyorlar bunu Renk renk fener asmışlar kuru dallara, Yalanları salmışlar yollara, Hepsinin kuyruğu telli pullu. ............................................ Aldanıp aldanmamak, işte bütün mesele Aldanmazsak; varız Aldanırsak; yok! " demiş, Nazım Hikmet, " En Büyük Mesele " başlıklı şiirinde...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.