Serbest bırakılan Filistinli milletvekili Heşlemun "Açlık grevindeyken İsrailliler beni intihara zorladı" dedi ...İsrail zindanlarında iki yıl esir kaldıktan sonra serbest bırakılan Filistinli bayan milletvekili Nevra Heşlemun, açlık grevinde olduğu dönemde İsraillilerin kendisini intihara zorladığını söylediKüçük çocuğunun elini tutarak bizi zayıf bir ses ve solgun bir yüzle karşıladı. Ağzından acı dolu kelimeler dökülüyordu. Bizi karşılayan, işgalcilerin hapishanelerinde 2 yıl esir kalıp, bu süre içinde 53 gün açlık grevi yaptıktan sonra serbest bırakılan Filistinli Nevra Heşlemun'du. Arkasında 70 Filistinli esir ile eşi Sâmi Heşlemun'u bırakan Nevra hanım şöyle konuştu: "İşgal güçleri, benim için dayanılmaz bir ortam hazırlamıştı. Tek kişilik hücrede ve açlık grevindeydim. Hücre içinde bir cam parçası gördüm. Gardiyanlardan bu cam parçasını alıp götürmelerini istedim, fakat onlar almadılar. Mahkemeye, Allah'a iman ettiğimden intihar etmek istemediğimi, sadece hakkımdaki gizli dosyayı protesto etmek için açlık grevine başladığımı söyledim." Konuşması sırasında zindanın sıkıntılı atmosferine de değinen Heşlemun, kendisini 17 kez müebbet hapse mahkum ettikleri kardeşinden ayırdıklarını, kardeşi üzerinden kendisine psikolojik baskı uyguladıklarını, fakat duvarda ismini görünce rahatladığını belirtti. Siyonist güçler el-Halil'deki Vadi en-Nesara'da gerçekleştirilen bir eylemden sonra kardeşi Nur Cabir'i tutuklamıştı. Vadi en-Nesara eyleminde 14 Siyonist ölürken 3 direnişçi de şehit olmuştu. Askeri mahkeme, Nur Cabir'i 17 kez müebbet hapse mahkum etmişti. Siyonist mahkemenin kendisine hiçbir suçlamada bulunmadan idari cezayla iki yıl zindanda tuttuğunu, kocasını da aynı şekilde 26 aydır içeride tutmaya devam ettiğini belirten Heşlemun zindandayken arkada 7 çocuklarını hayatın dayanılmaz sıkıntıları içinde bıraktıklarını söyledi. Hapishanedeyken iki defa açlık grevine girdiğini söyleyen Heşlemun, birinci grevi 26, ikinci grevi ise 27 gün devam ettirdiğini söyledi. İkinci grevinde Siyonist mahkemenin kendisine, Ürdün'e sürgün ile idari ceza arasında bir seçim yapmasını önerdiğini, vatana olan inancından dolayı sürgünü değil, Allah'ın bir kapı açacağını umarak, ikinci şıkkı tercih ettiğini söyledi. Bayan Heşlemun, hakkını savunduğundan ve bu konuda ısrarcı davrandığından dolayı mahkemeye çıkarılırken korumalar tarafından sürekli azar ve ağza alınmayacak sözler işittiğini söyledi. İçerideki esir kadınların son derece zor şartlarda yaşadıklarını ve birçoğunun değişik hastalıklardan muzdarip olduğunu sözlerine ekledi.
Kaynak: Filistin Enformasyon Merkezi
Kaynak: Filistin Enformasyon Merkezi
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.