22 Eylül 2008

Liberaller faşist, sosyal demokratlar nasyonal sosyalist olabilir...

Jonah Goldberg'in "Liberal Faşizm" kitabını okurken siyasetin içerdiği zorlukları görmemek mümkün değil. (Liberal FascismJ. Goldberg/ Doubleday 2008

Siyaset zor meslek.
Jonah Goldberg'in "Liberal Faşizm" kitabını okurken siyasetin içerdiği zorlukları görmemek mümkün değil. (Liberal FascismJ. Goldberg/ Doubleday 2008)
Yazar bu kitapta Amerikan liberallerinin tarihi gelişimini faşist esintilerin varlıklarını saptayarak ele almış. Gerçi Amerikan liberalleri, Avrupalı liberallerden daha farklı. Hatta Amerika'da liberal siyasal akımlara "Yeni sol" da denilmekte.
Bugün Amerikan liberal siyasetinin üç ayağı, onları Avrupalı benzerlerinden ayırıyor. Bu üç ayak, "kürtaja özgürlük", "kimliklerin vurgulanması" ve "refah devleti"dir.
Obama-Clinton rekabetinde de asgari müşterekleri bu öğeler oluşturuyor. Mesela "Zenci Başkan" ve "Kadın Başkan" sloganları, bu kimliklerin vurgulanmasına örnek gösterilebilir.

Demokrasinin çıldırması
Amerika'dan dünyaya dönersek...
Kristof Kolomb nasıl Hindistan'a gittiğini zannederken kendini Amerika'da bulduysa, dünyanın her coğrafyasındaki bilinçsiz siyasetçiler de farklı hedeflere giderken kendilerini faşizmde bulabilirler.
Bu sosyal demokratlar için de söz konusu... Bir sosyal demokrat hareketin bir anda nasyonal sosyalist söylemlere ve kimliğe sahip olması da mümkün.
Goldberg'e göre faşizm, "popülizme kayan demokrasinin çıldırması"dır. "Popülizm" in, bazen kamu harcamalarının ölçüsüzce yapılması, bazen de "ulusal birlik" kavramının farklı görüşleri bastırmak için kullanılması biçiminde görülmesi, faşizmin varlığının ipuçları olabilir.
Ancak faşizmin evrensel ölçüdeki en iyi tanımını, Mussolini yapmıştır.
Mussolini "Faşizmin Doktrini" nde, şöyle bir tanımlama yapar.
- Faşizm, sosyalizme, liberalizme, demokrasiye ve bireyciliğe karşı olan kollektivist bir ideolojidir. Faşist hayat tarzında, bireyin çıkarları devletin çıkarları ile aynı olmalıdır. Faşist devletin kapsadığı insani ve ruhsal değerler dışında başka bir değer olamaz.

Etkilenmeler
Biz Türkler olarak parlamenter demokrasiyi, hukuk ve idare sistemini, siyasal ideolojileri Batı'dan alıp kendimize uyarladığımıza (veya aynen adapte ettiğimize) göre, faşizmin etkilerinin bizim siyasi düşüncemizde izlerinin bulunmaması mümkün değildir.
1930'lu yıllarda Tek Parti'nin ideologlarından biri olan Falih Rıfkı Atay, yaptığı dış gezilerin izlenimlerini kitaplaştırır (F.R.A MoskovaRoma/ Muallim Ahmet Halit Kitaphanesi 1932) ve şöyle yazar:
- Halk çocuğunun anasının karnından çıkar çıkmaz yattığı beşik fırka (parti) kucağıdır. Bir yeni cemiyet başka türlü yoğrulamaz. Roma'nın yeni mahallelerinde liberalizm ve demokrasiye aykırı birçok şeyler görülse de, 1921 anarşisinden, fakirliğinden, gevezeliğinden, başıbozukluğundan hiçbir eser göremedim. Demokrasinin ardından Ostiya'nın sivrisineği, Roma kırının batağı, İtalyan ahlakının inzibatsızlığı, İtalyan sokağının pisliği kalktı ve İtalyan milliyetperverliğinin eğilmiş başı yukarı kalktı.
1930'ların dünyası çok geride kaldı. Bugünün neo-faşizminin söylemleri tabii ki farklı.

Bazı göstergeler
Ama değişmeyen bazı özellikler, zaman ötesi faşizm göstergelerini oluşturuyor.
Eğer birileri sürekli toplumun kirlendiğini, geriye gittiğini, ahlakın veya dinin elden gittiğini, dış ve iç güçlerin ülkeye dönük komplolar kurduğunu, bireyciliğin devlet ve toplum çıkarlarının tehdidi olduğunu, temel hak ve özgürlüklerin ülke bütünlüğünü tehdit ettiğini söylüyorlarsa...
Eğer birileri kendi projelerini ve çözümlerini açıklamak yerine sadece nelere karşı olduklarını, rejimin temel değerlerinin tehlikede olduğunu, anayasal demokrasinin ve hukukun üstünlüğünün seçmen çoğunluğu tarafından tehdit edildiğini, misyonerlerin ülkeye sızdıklarını, azınlıkların dış güçlere ajanlık yaptıklarını, ülkeyi ancak rejim bekçisi seçkinlerin yönetebileceğini falan söylüyorlarsa...
Anlayın ki faşizmin esintileri güncel siyasette de vardır.
Başta da söylediğimiz gibi, sosyal demokratların "nasyonal sosyalist" olduklarını veya muhafazakâr demokratların "Dinsel faşist" olabildiklerini görebilirsiniz.
Siyaset gerçekten zor meslek. Her şey ince ayrıntılar üzerinde yürüyor siyasette. "Türkler, Müslümanlar, Ötekiler" VOLTAIRE. Çok yaşlı bir yakınımız hafızasını yitirmişti.
Onu ziyarete giden yeğeni, yatağının kenarına oturup, "Dayı, ben kimim " diye sormuş.
Yaşlı adam gülerek cevap vermiş:
- A kızım... Sen kendinin kim olduğunu bilmiyorsan ben senin kim olduğunu nasıl bilebilirim?
Voltaire'in (1694-1778) İgüs Yayınları'ndan çıkan " Türkler, Müslümanlar, Ötekiler" kitabını okurken, o yaşlı adamı hatırladım.
Bir Fransız aydını bundan 250 yıl önce bizi ve İslam dinini, bugün yaşayan bizlerden daha iyi biliyormuş meğer.
Bu arada Osmanlı ile Bizans arasındaki temel farka Voltaire şöyle yaklaşmış.
- Yeryüzünde en güçlü görünen Sultan, tahtından pek az emindir. Bir günlük ayaklanma onu tepe taklak edebilir. Bu konuda Türkler yere vurdukları Yunanistan'ın (veya Bizans'ın) usullerini kopya etmişlerdir. Şu farkla ki onlar Osmanlı soyuna çok bağlıdırlar. Bir sultanlarını atarlar veya boğdururlarsa, onun yerine Osmanlı Hanedanı'ndan başka birini getirirler. Halbuki Yunan imparatorluğu katliam ve cinayetlerle türlü ellere geçmiştir.
Voltaire'i okuduktan sonra Radi Dikici'nin "Şu Bizim Bizans" ını (Remzi Kitabevi) yeniden ele almak gerektiğini hissettim.

--





Blog Adresim
Bu Sitede Yer Almayan İletiler Bana Ait Değildir.
-------------------------------------------------------------------------
Şimşekleri üstüne en çok "oyunları bozanlar" çeker!
Zulüm, kısmak istediği sesi nârâ yapar!
Ve bazı ölüler, yaşayanlardan çok daha yüksek sesle konuşur...
Malcolm X onlardandı.
(ALLAH RAHMET EYLESİN)

--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır...Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş ,Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR.."

Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.
-----------------------------------------------------------------
"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.