T a r a f s ı z D e ğ i l i z

TÜRKİYE'deki Misyonerlik Faaliyetlerinin Hedefleri;

Misyonerlik, bir dini tebliğ etme fiili olmakla birlikte, tarihi süreç içerisinde, Hıristiyanlıkla Özdeşleşmiştir. Yani, "MİSYONERLİK" denince akla "HIRİSTİYAN ÖĞRETİSİ" gelmektedir.
Hıristiyan Misyonerlerin Hedefleri :

Hıristiyan dünyasının tarihte yıllarca süren haçlı seferleriyle yıkamadıkları Osmanlı İmparatorluğu'nu, misyonerlikle yıkmayı başardıkları gibi, bugün de Türk Devletini misyonerlikle yıkmaya çalışmakta, sonra da Orta Doğu ve Orta Asya'yı ele geçirmeyi hedeflemişlerdir. Hıristiyanların hedeflerinin bu şekilde olduğu Papanın 1999 senesi yılbaşı konuşmasındaki "Birinci bin yılda biz Avrupa'yı Hıristiyanlaştırdık; İkinci bin yılda Amerika ve Afrika'yı; üçüncü bin yılda da Asya'yı Hıristiyanlaştıracağız; bunun da anahtarı TÜRKİYE'dir" şeklindeki ifadesiyle teyit edilmektedir.

TÜRKİYE ile bu denli ilgilenmelerinin diğer özel sebepleri de; TÜRKİYE'nin Jeo-stratejik konumu; Hıristiyanlığın ilk yayıldığı yer ve Selçuk'taki Meryem Ananın Kilisesinin, Hıristiyanlığın kabesi konumunda olması; TÜRKİYE'yi "Kutsal Ülke" hem de "vaat edilmiş toprak" olarak görmeleridir. Misyonerlerin amacı Hıristiyanlık öğretisi olsaydı; TÜRKİYE'den önce kendi ülkelerindeki yangını söndürmeleri gerekirdi.

Zira, Callup Araştırma Kuruluşu'nun "Dini Eğitimde Milenyum" konulu araştırma sonucunda halkın,

DANİMARKA'da % 49'u, NORVEÇ'de % 52'si, İSVEÇ'te % 55'i, FRANSA'da % 50'si, İNGİLTERE'de % 60'ı, "TANRI'NIN KENDİLERİ İÇİN HİÇ BİR ŞEY İFADE ETMEDİĞİNİ" tespit etmiştir. Bu da göstermektedir ki misyonerlerin TÜKİYE'deki gayesi Türk İnsanını, Hıristiyan yapmaktan öte, TÜRK Devleti'ni yıkmak olduğu, ayan beyan ortadadır. Kendi ülkelerinde ateizim/dinsizlik bu kadar yayılmışken ne diye bizimle uğraşıyorlar dersiniz?

TÜRKİYE'DEKİ MİSYONERLİK FAALİYETLERİNİ KİMLER YÜRÜTÜYOR?...

TÜRKİYE Milli İstihbarat Teşkilatı'nın, Başbakanlığa sunduğu raporda, Amerikan Misyonerler Masası Komiserliği'nin (ABCFM) TÜRKİYE Sorumlusunun Sağlık ve Eğitim Vakfı ile Çağdaş Eğitim Vakfı olduğu, birçok yazarın, gazetecinin, bilim adamının ve Sev Matbaacılık Kitap-ı Mukaddes ve Yayıncılık Eğitim Tic.A.Ş.'nin aynı vakıfa bağlı oldukları, İZMİR, İSTANBUL ve Tarsus'ta okullarının bulunduğu belirtilmekte; bunların dışında 332 kilise, 7 dergi, 49 vakıf, 3 yayınevi, 7 radyo, 7 şirket, 7 gazete, 44 dernek … 190 misyonerlik faaliyetinin tespit edildiği bildirilmiştir. Genel Kurmay Başkanlığı'nca yapılan araştırmada da misyonerlerin hedefinin Alevi ve Kürtler olduğu vurgulanmaktadır. Bu kuruluşların yöneticilerinin tamamının mason olduğu da bilinmektedir.

TÜRİYE'DE MİSYONERLERİN FAALİYETLERİ YASA İLE GÜVENCE ALTINA ALINDI:

Hıristiyanların Türk Devleti'ni yıkmak için, büyük zahmetlere katlanıp, haçlı seferleri düzenlemelerine artık gerek yoktur. Hıristiyan sermayesinin uluslar arası temsilcisi olan AB'ni ve Büyük Ortadoğu Projesi'nin (B.O.P.) mimarı olan ABD'ni kurtarıcı olarak gören, sevdalı devlet yöneticilerimize, bunların Milli Haysiyetimizi, Milli İrademizi yok edici, Milli Din, Din Birliğimizi ve üniter yapımızı bozucu ve de Türk Milli Devletini yıkmaya matuf yasa değişikliklerini hangi tarihe yasalaşması gerektiğini, resmen bildirmektedirler. Hükümetde, TBMM'ni gece gündüz çalıştırarak, istenilen yasal düzenlemeyi belirttikleri tarihte yasalaştırmaktadırlar. Bu yasalardan bazıları; Milli İrademizin yegane temsilcisi olan TBMM'nin yetkilerinin, AB ile paylaşılması. Yabancı vakıfların ve yabancıların TÜRKİYE'de gayri menkul satın alınmasına izin verilmesi. Azınlıklara, etnik gruplara ana dilde yayın, öğrenim yapma, siyasi birliktelik oluşturma hakkı … gibi yasalar çıkartılmıştır. Alevilerin, Kürtlerin azınlık sayılmalarının sağlanması, terör örgütü mensuplarına (A. ÖCALAN dahil ki esas ismi: Artim ERENYAN'dır) af çıkartılması, TSK.'nin ateş kesmesi, PKK ile siyasi çözüm görüşmelerinin başlatılması; Güney Kıbrıs'ın tanınması; Kuzey Kıbrıs Türk Devleti'ne son verilmesi; Türk askerinin adadan çekilmesi; Kamu Yönetimi Yasası'nın Milli devlet yapımızı bozacak şekilde yasalaştırılması; ruhban okulunun açılması … gibi düzenlemeler için siyasi, ekonomik baskıya devam etmektedirler.

YASAL DÜZENLEMELER SONUCUNDA, MİSYONER FAALİYETLER VE SONUÇLARI:

Türk milleti ile binlerce yıllık tarih ve kültür birliğine sahip, Milli Birliğimizin asli unsuru olan Alevi, Kürt, Çerkez, Arnavut, Türkmen, Laz gibi insanlarımızın azınlık ve etnik gruplar olarak kabul edilmeleri siyasi ve kültürel haklar veren yasa ile "Milli Birliğimizin" bozulmaya, iç savaşa sürüklenmeye zemin hazırlanmıştır. Yabancıların mülk edinme yasası ile, kiliseler, kilise evleri hızla artmaya devam etmekte, ilgili bakanın resmi açıklamasına göre; canla kanla sahip olduğumuz vatan topraklarının, dört milyon metrekaresi satılmıştır. Bu rakama, kadastro geçmemiş yerlerdeki satışlar dahil değildir. Hıristiyan ülkelerinin büyük elçilerinin ve yasalarımızın desteğinde "Barış gönüllüleri !, "parlamento heyetleri" adı altında misyoner heyetleri getirilmekte, sadece Alevi ve Kürt'lerin bulunduğu il, ilçe ve köyler ziyaret edilmekte, ülkelerine dönerken basını başına toplayarak, TÜRKİYE'ye haraketler yağdırıp, ülkemizi terk etmektedirler. Aynı türden mekanlar, "sağlık taramaları", "insan hakları", "azınlık hakları", "deprem bölgelerine yardımlar", "inanç turizmi" şeklinde geziler, toplantılar düzenlemektedirler. "Dinler arası diyalog toplantıları", "yabancı dil kursları" gibi toplantılar yapmaktadırlar. Bugün bu faaliyetler için paket programlar hazırlanmakta şartlara, ortama göre uygulanmaktadır. Bu paket programlarda, "İslami duyguları zayıflatıcı, inançta nifak doğurucu sohbet toplantıları sesli ve görüntülü yayınlar, filmler yapmak, göstermek", "İncil dağıtmak", "Avrupa Birliği'nin, halkın kendi dilini, dinini ve kültürünü kullanmasını, yaşatmasını, etnik siyasi yapılanmasının sağlayacağının ve ekonomik refah getireceğinin propagandasını yapmak", "Seks ve cinsel özgürlüğün teşviki, tahrikini sağlayıcı sohbetler, görüntülü yayınlar ve misyoner yabancı kızların gençlerimizi kandırarak evlenmelerinin sağlanması" gibi hususlar yer almaktadır. Fener Rum Patrikhanesi papazı, AB ve ABD'nin büyük elçisinin desteği ve şımartısı ile Türk Devleti'ni ve yasalarını hiçe sayarak, kendisini "ekümenlik" yani dünya patriği, güzel İSTANBUL'umuzu da Konstantinopolis ilan edebilmiş, bu cesareti kendinde bulabilmiş, resmi yazışmalarında da bu sıfatı kullanmaya başlamıştır.


Bartholomeus öylesine ileri gitmiştir ki; TÜRKİYE'de Ruhbar Okulu'nun açılması için ABD Özel Planlama Dairesi Başkanlığı'ndan Türk Yetkililerine verilmek üzere 20 milyon dolar aldığını, bunu YUNANİSTAN'da yatırımlarında kullandığını, ABD'nin CİA örgütü tespit etmiş, ABD Başkanlığı'na 01.07.2004 tarihinde verdiği resmi rapor basınımızda yayınlanmıştır. Maalesef bugüne kadar bu çirkin davranışla ilgili, devletimizin resmi makamlarının bir açıklaması ve adli işlem başlatıldığı duyulmamıştır.

Daha bunlara benzer yüzlerce hainlik sıralamak mümkündür. Tarih boyunca Türk Milletini parçalamak, Türk Devleti'ni yıkmak için yıllarca savaşmış, asırlarca mücadele vermiş, halen her fırsat bulduklarında haçlı zihniyetini, kinini nefretini ifade eden Hıristiyan Devletlerin, bugün dahi resmi makamlarımızın raporlarıyla da ifade edilen, misyonerlerin bölücü faaliyetlerini görmemek, duymamak ve anlamamak için görme, duyma ve anlama özürlü olmak gerekir. Herkes biliyor ki; devleti yönetenler ne sağır, ne kör, ne de anlama özürlüdür!

Türk Milli, Dini Birliği'nin bozulması, ülkemizin bir iç savaşa yaklaşması, Türk Milli Devleti'nin yıkılmasına matuf yapılan yasal düzenlemelerden, rahatsızlık duyulmasını seslendirenlerin, bir Türk Başbakanına yakışmayan afedersiniz bir argo üslupla "Müslüman mahallesinde salyangoz satıyorlar" şeklindeki beyanları ile gerçek manada "Müslüman mahallesinde salyangoz satanları" ve yukarıda ifade etmeye çalışılan tehlikeleri örtmeye çalışmanın adını/durumunu ne manaya geldiğini Yüce Türk Milleti'nin takdirlerine bırakıyoruz.


Müslüman Türk Milleti olarak her zaman uyanık bulunmalı, bu hain saldırıyı geri püskürtmeliyiz. Bu ancak yüce dinimize, Türklüğümüze sıkı sıkıya sarılmakla mümkün olur. Saygı ve selamlarımı sunar, yüce Allah'ın af ve mağfiretinin hepimizin üzerine olmasını dilerim.


--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır...
Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş ,Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR.."

*Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.
-----------------------------------------------------------------....
"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" Haber Bilgi Paylaşım grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.