T a r a f s ı z D e ğ i l i z

(anadoluhaber) demekki topsal barisi ariyor insanlarimiz, dislammayi artik ruhan icerisinde bastiriyor.. CHP ve deniz baykal ataist ve meteryalist akimi icinden sökemez bunlar elit azinlik ve eperyalistlerin kuklalari ama bu acilim türk milleti icin cok deyer tasiyor..

CHP lideri Deniz Baykal ısrarla "Değişmedik" diyordu; "Daha önce de aynıydık. Bir yıl önce de gelselerdi kabul ederdik". Dün CNN Türk'teki programda Fikret Bila ile Baykal'a 'Çarşaf açılımı' üzerine sorular soruyorduk, o da bize ortada ne açılım, ne de yeni bir siyaset olduğunu, CHP'nin içinde kalan ruhun dışına çıktığını söylüyordu.
Ben de Baykal'a değişmedim dediği halde değişim geçirmekte olduğunu kendi sözlerinden örneklerle soruyordum. Örneğin, "İnsanları kılık kıyafetle yargılamamamız gereğini görmeye başlıyoruz" ifadesi, "Laiklik aslında nedir? Bunu sorguluyoruz" ifadesi yeni bir anlayışı, kendi içinde bir başlangıcı anlatmıyorsa, neyi anlatıyor?
Ya da bir buçuk yıl önce yeni İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin göreve geldikten sonra başlatılan Cumhuriyet Halk Evleri projesinin türbanlı, türbansız, ama özellikle hanımlar için mahallelerde bir sosyal çekim merkezi haline gelişini anlatırken "Keşke daha önce başlatılsaydı" ifadesi bir yeni başlangıcı anlatmıyor mu?
Benzetmek gibi olmasın ama, daha düne kadar krizin Türkiye'ye teğet geçeceğini söylerken Hindistan yolunda 'krizin Türkiye'yi etkilemeyeceğini kim iddia edebilir' demeci
veren Başbakan Tayyip Erdoğan da, sorsanız, önceden de anlayışının aynı olduğunu, toplumun bunu görmek istemediğini söyleyecektir.
Türk siyasetçisinin geleneği böyle; yanlışını görüp doğruya yöneldiği sırada bile, daha önce yanlış yapmış olabileceğini kabule yanaşmıyor. Türk siyasetçisi hep doğru düşünmüş ve söylemiştir, ama daha önce toplum doğru anlamamıştır. Siyaset hayatımız bu istihza ile geçip gidiyor.
"Değişmedik, değişmiyoruz" faslını bu çerçeve içinde bırakıp, CHP'de değişimin içeriği ve ne kadar mümkün olacağını tartışmaya başlayabiliriz.
CHP'ye yıllardır oy veren kesimler arasında mutlaka örtülü; türbanlı, belki kırsal kesimde çarşaflı hanımlar da vardı. Ama CHP'nin asıl oy kitlesinin zorla örtünmek istemeyen ve kendilerini sadık cumhuriyetçi ve laik özellikleriyle tanımlayan kadın ve erkekler olduğu bir gerçek. Bu duyarlılığı özellikle Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanı adayı olmasından itibaren CHP'nin yükselttiği, türban sorununun neredeyse laiklik sorunuyla özdeş hale gelmesinde payının bulunduğu bir gerçek.

Che'den türbana CHP
Öte yandan, CHP'nin bu tutumuyla önce türbanı siyasi kimlik gören kitleyi, sonra mütedeyyin kitleyi, sonra muhafazakâr kitleyi kendisine yabancılaştırmaya başladığı da bir gerçek.
Baykal'ın program öncesi Hürriyet ekibiyle birlikte yaptığımız sohbette kendi ifadesiyle dile getirdiği gibi CHP giderek devletin ve rejimin ötesinde, din düşmanı, baskıcı ve hatta faşist bir parti olarak algılanmaya başlamıştı. Doğrusu, Baykal'ın neşteri geri dönüşün hâlâ mümkün olduğu sınıra doğru, vakit artık çok geç olmadan attığı söylenmeli. Çünkü CHP bu görüntüyü hak etmiyordu.
Şimdi bir yandan 'Anadolu'nun sosyolojik gerçeği, göçlerin şehre taşıdığı bir olgu' diye tanımladığı türbanlı kitleye,diğer yandan (12 Eylül öncesi mahalle komitelerinin ılımlı modeli olan) Cumhuriyet Halk Evleri'ne 'Che' kısaltması vererek sola gül atan bir çizgide.
Bu konulardan söz ederken, CHP'nin son dönemki muhalefet çizgisine değinmemiz zorunlu. AK Parti'ye karşı muhalefetinin katı laiklik söylemi üzerinden değil, Kemal Kılıçdaroğlu'nun peşi sıra çıkardığı belgelerle ortaya döktüğü yolsuzluk iddiaları üzerinden yapmasının, zaten bir değişimi gösterdiğini daha önce saptamıştık. Baykal dün sosyal demokrasi söylemine birkaç kez vurgu yaptı. Sosyal ve ekonomik özlemlerin olduğunu bunlara ağırlık verilmesi gerektiğini söyledi.
CHP kitelesi, son üye kayıtları ne olursa olsun. CHP'den Cumhuriyet'in temel ilkelerine sahip çıkmasını, demokrasi ve sosyal devletle birlikte laikliğe de sahip çıkmasını talep etrmeyi sürdürecektir.
Yoksa 1930'lara hizalı bir topluma özlem duyan bir CHP'dense 'İnsalara kömür veremiyoruz, bari iyi niyetimizi, sevgimizi verelim' diyen bir CHP tabii ki daha iyidir. Fransız İhtilali'ne ayarlı katı laikliği baskın siyasi kimlik yapan bir CHP'dense, insanları inançlarıyla kabul edip bunu sorun yapmayan Avrupa sosyal demokrasi çizgine ne yaklaşan bir CHP, eğer mümkünse, tabii ki daha iyidir.
Daha çok oy da alabilir mi? Bunu göreceğiz. Ama doğru, keşke daha önce yapılabilseydi.


KOSTENLOSE Animationen für Ihre E-Mails zu Weihnachten - von IncrediMail!
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
        Bu grubun  hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır...
        Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş ,Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM  STANDIDIR.."

            *Grupta yayınlanan  yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.
-----------------------------------------------------------------....
"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" Haber Bilgi Paylaşım  grubu.
 Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
 Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
 Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.