(anadoluhaber) Dünyada Bugün Ali Sirmen



 Sili


Cumhuriyet 16.11.2008 - Haber:c0411


Cumhuriyet 16.11.2008
ALİ SİRMEN
'6 Ay' ve 'Mustafa'
Sevgili,
Çok az kitabın zamanı, Alev Coşkun'un Cumhuriyet Kitapları'ndan yeni çıkan"6 Ay"ı kadar cuk oturmuştur. Mustafa Kemal'in Samsun'ndan önceki az bilinen bu dönemini (13 Ekim 1918 – 16 Mayıs 1919) okumayı merakla bekliyordum.
Son yıllarda Mustafa Kemal'e irtica cephesinden yöneltilen eleştirilere, "numaracı cumhuriyetçiler" ile Tayyip destekçisi "lumpen liberaller"inkiler de eklenince, gergin ve tartışmalı bir ortam zaten doğmuştu.
Alev Coşkun'un kitabı, buna ek olarak Can Dündar'ın, "Mustafa"sının yarattığı tepkilerin, suçlamaların, tartışmaların birbirini izlediği bir ortamda çıktı ve yukarıda da belirttiğim gibi "cuk oturdu".
Geçen pazar sana, Mustafa Kemal Atatürk'ün benim için ne anlam ifade ettiğini, neleri simgelediğini yazmış, kendisine cumhuriyeti, laikliği, çağdaşlığı arama özgürlüğünü borçlu olduğum bu varlığın özel yaşamının beni hiç mi hiç ilgilendirmediğini ifade etmeye çalışmıştım.
Bu yüzden, Mustafa filminin doğurduğu kimi tartışmaları hiç anlayamadım. Filmi biraz gecikmiş olarak bu çarşamba gördüm. Eğer, hemen hemen hepsini okuduğum veya TV'de dinlediğim bu denli büyük eleştirilere yol açmış olmasaydı, merak edip izleyecek de değildim.
***
Doğrusu Can Dündar'ın Mustafa Kemal'i nasıl algılayıp yorumladığı beni fazla ilgilendirmediğinden (kendisini önemsemediğim anlamını çıkarma buradan) Can Dündar gözüyle Mustafa "belgeseli" de benim için çok önemli değildi.
Mustafa Kemal'in içkisi, sigarası, gönül maceraları, kadınlarla ilişkileri benim için hiçbir anlam ifade etmiyordu. Belki bir tek Latife Hanım ile evliliği, burjuvaziye ve çağdaş burjuva yaşam biçimine bakışı açısından önem arz edebilirdi.
Can Dündar'ın ömrünün son yıllarında, hastalık döneminde, Atatürk'ü enterne edilmiş bir adam gibi göstermesine karşı çıkanların ne kadarının Çankaya nöbet defterlerinin içeriğinden haberdar olduğunu bilmiyorum; yine Can Dündar'ın Mustafa'nın yalnızlığı konusundaki yorumlarını da, kendi görüşü olarak görüyorum ve yorum özgürlüğü olduğunu düşünüyorum.
Kısacası, filmi izlerken, yanımdakilere eleştirilerin çoğunu haklı kılacak nedenlerin tümünü bulamadığımı söyledim.
Filmi beğenip beğenmediğim, sevip sevmediğim konusunda da, film eleştirmeni olmadığım için bir şey söyleyecek değilim.
Ama bazı noktalarda, Can Dündar'ın "Mustafa"yı anlatırken, Atatürk'ün anlamını saptıracak, yanlış anlamalara yol açabilecek bazı önemli yanlışları olduğu için o noktalara değinmek istiyorum. Alev Coşkun'un mutlaka okumanı tavsiye ettiğim "6 Ay"ı da işte bu noktada büyük önem kazanıyor.
***
Filmin bir yerinde, Mustafa Kemal'in, Samsun'a 3. Ordu müfettişi olarak tayini olayı anlatılırken, Mustafa Kemal Paşa'nın sözlerine atıfta bulunarak, Vahdettin'in, eski yaverini görevlendirirken, elini tarih kitabının üstüne koyarak söylediği sözlere yer veriliyor:
- Paşa, memlekete çok hizmetler yaptın, bu sefer yapacağın hepsinden büyüktür...
Bu sözleri tek başına ele alınca, kimi çevrelerin Mustafa Kemal'i Anadolu'ya Kurtuluş Savaşı'nı başlatıp, vatanı kurtarması için gönderdiği yolundaki tezine hak verir gibi olabilirler konuyu iyi bilmeyenler.
Oysa bu Samsun'a gidiş olayının 21 Nisan 1919 Pazartesi günü İngiliz Yüksek Komiseri Amiral Calthorpe'un verdiği nota ile başladığını anlatan "6 Ay" da, her şey başlangıcından sonuna, Mustafa Kemal'in Samsun'a çıktığı 19 Mayıs'tan yalnızca 50 gün sonra, Sultan Vahdettin'den onaylı ölüm cezasına çarptırılmasına kadar olayın nasıl geliştiği açıkça anlatılıyor.
Onları okuduktan sonra Mustafa Kemal'in Samsun'a gidiş öyküsü, burada Vahdettin'in rolü ve emeli daha kolay anlaşılıyor.
Yani "Altı Ay", Samsun'a gidiş olayını daha belgeli daha açık anlatıyor.
Keşke Can Dündar'ın yapıtı da böyle olsaydı da çoğu kişiyi kızdıran, kimilerinin arkasında art niyet aradıkları (ben olmadığı kanısındayım) bu yanlış anlaşılma olmasaydı.
Ayrıca, 3 Mart 1924 günü Tevhid-i Tedrisat Yasası ile birlikte getirilen hilafetin kaldırılması, Evkaf ve Şeriye vekâletlerinin ve de Genelkurmay vekâletinin ilgası olayının, biraz şaka yollu da olsa, Mustafa'nın kendisini tokatlamış olan Kaymak Hafız'dan aldığı intikam olarak yorumlanması, hiç de Can Dündar'a yakışmayan bir hafiflik olduğu kadar, Türkiye'de ta Osmanlı dönemine kadar dayanan laikliğin gelişmesinden hiç de haberdar olunmadığının da bir göstergesi gibi duruyor.
Can Dündar'ın belgeselinin Mustafa Kemal'i gökten yere indirdiğini söyleyenler var. Keşke öyle olsaydı ama ne yazık ki, değil.
Öyle olabilmesi için, Mustafa Kemal'in Batılılaşma ve çağdaşlaşmanın tarihi süreci içinde ele alınıp, kendinden önceki reform girişimleriyle kıyaslayarak, onlarla bağlantıları ve etkilenmeleri de belirtilerek yerine oturtulması gerekirdi ki, o da yok.
Mustafa için söyleyeceklerim Sevgili bundan ibaret. "6 Ay"ı ise zamanı geldiğinde tekrar ele alacağım. Çünkü üzerinde durulması gerekli, ciddi bir yapıt.
 
 

www.TurkceKarakter.com
Bozuk görünen Türkçe harfleri düzelten site.
 
 
 


--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
        Bu grubun  hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır...
        Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş ,Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM  STANDIDIR.."

            *Grupta yayınlanan  yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.
-----------------------------------------------------------------....
"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" Haber Bilgi Paylaşım  grubu.
 Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
 Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
 Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.