27 Kasım 2008

(anadoluhaber) Mem ile Zin

Mem u Zin'den

Yazan Sadık Yalsızuçanlar   

 


" (...) Gözünün nurunu toprağa veren Zin eve dönünce
Bedenini bir titremedir aldı

Canın kafesi olan vücudunda bir sarsıntı oldu

Artık bu geçici dünyadan göçme anının geldiğini hissediyordu

Bey'e haber gönderdi, gelmesini diledi

Sbotan beyi kederlere boğulmuş olarak gelince,

'sevgili kardeşim' dedi, 'gayri yıldızım küsufa yüz tuttu, Mem'siz bir dünyada yaşamak bana haram kılınmıştır. Sana vasiyet ediyorum. Sakın cenazemde kimse ağlamasın. Kimsenin yüreği gamla dolmasın. Beni ilahi bir neşveyle kabristana taşımanızı istiyorum. Mem'in ayaklarının dibine gömülmek istiyorum'

Sesi gittikçe ferini yitirdi

Gözleri süzüldü

Bedeni ürperdi

Şafak sökümünde yıldızlar nasıl siliniyorsa semada

Öylece sönmeye yüz tuttu

Dilinden şu dizeler süzüldü
Ruh bülbülü senin gülistanını istiyor
Can Sevgili'ye kavuşma arzusuyla kanatlanıp uçmayı diliyor
Can dostumuz, sevgilimiz sonsuzluk iklimine taşındı
Kararsız gönül sırdaşını arıyor
Kalp onun ışığıyla parlıyordu
Tekrar nuruna kavuşmak istiyor
Denizinden ayrılan nehir yeniden sana akmayı bekliyor
Kulak semadan gelecek 'dön' buyruğunda
Bu dünyadan göçmenin
Asla kavuşmanın zamanı
Geldi
 


Nihayet ruh incisi ten sedefinden çıkarak varlık evini yıktı

Viraneye çevirdi

Can kuşu kanatlanmıştı artık

Gözler dünyaya kapanmalıydı

Bahçevan bağı terkedince

Ağaçlar çiçekler yapraklarını dökmez mi

Nergis gözler kapandı

Misk ü amber benler toprağa saçıldı

Yılan gibi kıvrım kıvrım saçlar ayaklar altına serildi

Gül yanağın alı çekildi

Dudakların bal suyu kurudu

 


Botan beyinin yüreğini uçsuz bucaksız bir acı kapladı

Ay yüzlü kardeşinin cansız bedenine kapanarak ağlayıp sızlamaya

İnleyip feryad etmeye başladı

Zin'in ölümünü duyan kopup geldi

Yıkanıp kefenlendikten sonra

Serviye benzeyen tabutu

El üstünde ağır ağır kabristana taşındı

Namazı kılındıktan sonra

Karalar giymiş olan Cizre halkı

Haklarının helal ettiler

 


Mem'in yanına kazılmıştı mezarı Zin'in

Botan beyi itiraz etti

'Hayır' dedi, 'onları aynı kabre koyacağım, ikisini birarada görmek istiyorum'

Mem'in kabrini açtırarak, Zin'i kendi elleriyle indirdi,

'ey gerçek aşık, ey aşıkların piri!' diye seslendi Mem'e, 'işte sevgilini getirdim sana, o artık ebediyyen senindir, seninledir'

Mem'in cesedi dile gelerek,

'hoş geldi sefalar getirdi' dedi ve Zin'in cesedini kucakladı. (...)"


MEM İLE ZİN


Çeviren

Sadık Yalsızuçanlar
 
Timaş Yayınları. İstanbul. Mart.2002


--
"Bazen bir kuyuya benziyor hayat; kör, pis, zehirli bir kuyuya. Boğuluyorum, ölüme koşacak mecalim kalmıyor, kimseyi görmüyor gözüm. Sevdiklerim yabancılaşıyor. Kitaplar tuğla oluveriyor birden. Dostlarımın sesini tanımıyorum. Varlığım bir tele asılıyor. Bir kâbus bu, bir hastalık. Gözlerimi kaybettikten sonra bu kuyuya sık sık düştüm... İstediğini yapamamak, sakatlığımdan doğan bir aciz"

Cemil Meriç

--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
        Bu grubun  hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır...
        Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş ,Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM  STANDIDIR.."

            *Grupta yayınlanan  yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.
-----------------------------------------------------------------....
"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" Haber Bilgi Paylaşım  grubu.
 Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
 Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
 Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.