12 Kasım 2008

(anadoluhaber) Re: Hayır, bu ifadenin patenti MHP’ye değil Peygamber’e aittir!

YA SEV YA TERK ET...

12 Kasım 2008 Çarşamba 11:42 tarihinde Osman Baha Aktolga <osman.baha@gmail.com> yazdı:

Hayır, bu ifadenin patenti MHP'ye değil Peygamber'e aittir!

 

22 Temmuz 2007 tarihinde yapılan Zorunlu Erken Genel Seçimler de göstermiştir ki; Sayın Erdoğan, Türkiye seçmeninin en az %47'si tarafından hala sevilen bir insandır!

Eminim ki; Türkiye'de pek çok kadın onu oldukça karizmatik ve yakışıklı da buluyordur.

Eğri oturup doğru konuşalım; Sayın Başbakan çok yakışıklı olmasa da fazla çirkin de sayılmaz.

Hatta zaman zaman öfkesine yenik düşüp zaten oldukça iri olan gözlerini biraz daha dışına pörtletmese çoğu kadına yakışıklı da gelebilir.

Doğrusunu söylemek gerekirse Sayın Erdoğan, boyu-bosu, endamı, tavrı, edâsı, ses tonu ve konuşma tarzı ile nisâ taifesinden pek çok kadının yüreğini hoplatıyordur.  

Hele hele seçmen tabanındaki birçok kadın, kendisine meftun derecesinde âşık olmalıdır!

Tabiî pek çok partili erkek de öyle.

Aksi takdirde tam 7 yıldır ve tam bir zapturapt altında yönetmiş olduğu partideki arkadaşları ve tabiî ki seçmenleri, şimdiye kadar etrafından çoktan dağılıp giderlerdi.

Doğrusunu söylemek gerekirse; orta boylu kel bir adam olarak en azından Sayın Başbakan'ın fiziğine sahip olmayı ben de isterdim!

Zira ben, yetişkin bir erkek olarak Sayın Başbakan'ı yakışıklılık bakımından Türk erkeklerinin ortalamasının üzerinde bulanlardanım!

 

***

Bütün bunlara rağmen ben, Sayın Başbakan'da önemli bir sevgi noksanlığı görüyorum!

Daha doğrusu sevgi ihtiyacı.

Sayın Başbakan daha çok sevilmek, okşanmak ve takdir edilmek istiyor.

%47'lik oy çoğunluğuna sahip seçmenlerinin, eşi Emine Hanımın, çocuklarının ve hatta torunu küçük Mehmet Akif'in üzerine titremeleri yetmiyor olmalı ki; Sayın Başbakan daha çok, daha çok sevilmek ihtiyacı hissediyor olmalıdır.

Ben, elbette bir Prof. Dr. Arif Verimli ya da Prof. Dr. Kerem Doksat değilim ama bir vatandaş olarak bunu gözlemliyorum kendisinde.

Bunu nereden çıkardığıma gelince;

Sayın Başbakan iki de bir muhataplarına "Sevsinler seni" diyor.

Bana göreyse aslında Sayın Başbakan "Sevin beni" demek istiyor!

O, her "Sevsinler seni" dedikçe ben, bu sözünü "Sevin beni" olarak anlıyorum.

Birkaç ay önce Aydın Doğan'a "Sevsinler seni çevreci Doğan" derken de, can ciğer kuzu sarması dostu ve kadîm fikirdaşı Fehmi Koru'ya "Sevsinler seni" derken de aslında onlara "Sevin beni" demek istiyordu.

Çünkü Fehmi Koru'ya "Sevsinler seni" dedikten sonra "Yazıklar olsun!" yan cümleciğini kurması bundandır...

Esasen Fehmi Koru da bunun farkındadır.

Fehmi Koru'nun, Erdoğan'ın kendisine cevaben söylediği "Sevsinler seni! Yazıklar Olsun!" cümlesini, "Herkes üsluba takılıyor ama ben yadırgamadım. Çünkü başbakanın üslubunu herkes biliyor. Bunu yadırgayanların da onu tanımayanlar olduğunu düşünüyorum"(1)şeklindeki açıklamaları bunu göstermektedir.

"Yazıklar olsun" şeklindeki bir cümle ancak, araları bozulan sevgililerin birbirlerine söyleyecekleri bir sitem cümlesidir.

Böyle bir cümle, Merhum Barış Manço'nun ünlü "Dağlar Dağlar" isimli şarkısında;

"Ellerimle büyüttüğüm,

Solar iken dirilttiğim,

Çiçeğimi kopardın sen,

Ellere verdin"

 

Şeklinde arabesk bir tavırla dile getirdiği duygu seli gibi bir anlam içermektedir.

Sevgilinin hiç beklenmedik bir hareketi karşısında şoke olmuş bir âşık tavrı vardır Sayın Başbakan'ın Fehmi Koru'ya çıkışında ve çıkışmasında.

"Ah Fehmi ah! Gözlerin kör olsun! Verdiğim bunca emeğe ve bunca sevgiye karşılık yapacağın bumuydu Fehmi? Yazıklar olsun sana" demek istiyor gibidir.

 

***

Bir süre önce Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Doğan ile girmiş olduğu polemik sırasında söylediği;

"...Ben gerçekleri söylüyorum. Kovaladığın iş hakkın değil. Hakkın olmayan bir şey. Gazetelerin çevreci çevreci dolaşıyorlar. Ben de diyorum ki; 'Çevreci Doğan sevsinler seni'. Hilton'un önündeki devasa yeşil alanın rezidans yapmak üzere, Şişli Belediyesi'nden işini halletmişti ama İBB'den işin halledemedi. Bunu açıklamamız gerekiyor. Hilton olayı o kadar basit değil. 'Ben boşuna mı o kadar parayı verdim' dedi. Aynen bana kullandığı ifade. Bunlar köşeyi böyle döndü. Vurgunları böyle vurdular. Bizden bunu temin edemediği için böyle davranıyorlar. Sıkıntı buradan geliyor. Önce köşeye sıkıştıracaklar. Gazetelerin taktiği budur. Her yerde bunu yapıyorlar. Yaptıkları bu."(2).

Şeklindeki sözler de aşağı yukarı aynı anlama geliyor.

Bu sözlerde de arası bozulan iki sevgilinin, geçmişte yaşadıklarından ve paylaştıklarından hareketle birbirlerine sitemi vardır.

Bu sözleriyle Sayın Başbakan, Aydın Doğan'a karşı ihanete uğramış sevgili tavrı sergilemektedir.

 

***

Sayın Başbakan partisinin dünkü grup toplantısında dedi ki;

"...'Ya sev ya terk et' ifadesini kullanmadım. Bu ifadenin patenti MHP'ye aittir. Bu ifadenin karşısında olan biriyim. Söylediğim şu; Biz bu ülkede Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Gürcüsüyle, Abhazasıyla, Boşnağı ile biriz, beraberiz. Hiçbir etnik unsur, bir diğer etnik unsura üstünlük mücadelesi vermemelidir, veremez. Bizim bir üst kimliğimiz var. Bu üst kimlik de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığıdır. Biz yola çıkarken bir şey söyledik. Tek millet dedik, tek bayrak dedik, tek vatan dedik, tek devlet dedik. Buna karşı olanlar var mı? Kimse, 'Hayır, tek millet değil' veya 'Tek bayrak kabul etmiyoruz', bunu diyebilir mi? Bunu beğenmiyorsa, o zaman buyursun beğendiği yere gitsin. Dediğim budur."(3).

Başbakan'a sözümüz şudur;

Sayın Başbakan, partinize oy vermeyen, temsil ettiğiniz düşünceyi ve tavrınızı tasvip etmemekle birlikte bu ülkenin başbakanı olarak, kendisini size saygı duymak zorunda hisseden birisi olarak size hatırlatmak isterim ki;

"Söz ağızdan çıkıncaya kadar sizin esirinizdir. Ağızdan çıktıktan sonra sizi esir alır" atasözü gereğince, millet verdiğiniz mesajı gayet iyi anlamıştır. Doğru ve yerinde bir mesaj vermiş bulunuyorsunuz. Lütfen siyasi kaygılarla bu mesajı değiştirmeye ve tevil etmeye çalışmayınız.

Doğrusunu söylemek gerekirse; DTP'nin ve Pkk'nın onca karşı çıkmalarına ve tehdidine karşı ısrarla doğu ve güneydoğuya gitmenizden ve Hakkari'de yaptığınız konuşmanızdan dolayı size sempati duymaya başladım. Her ne kadar tevil ve tefsir etmeye çalışsanız da yukarıdaki konuşmanız yine de "Ya sev ya terk et" anlamına gelmektedir. Bu sizin tavrınızdır. Geçmişte aynı şeyleri "Abdullah Gül benim cumhurbaşkanım değildir" diyen gazeteci Bekir Coşkun'a da söylediniz. Ve ben o tavrınızı da doğru bulmuştum.

Ayrıca, bu ifadenin patenti MHP'ye değil Hz. Peygamber'e aittir. Zira o bir hadisinde "Kişi sevdikleriyle beraberdir" buyurmuştur. "Ya sev, ya terk et" ifadesi ile "Kişi sevdikleriyle beraberdir" ifadesi hemen hemen aynı anlama gelir. Lütfen MHP'ye saldırma ve takıyyecilik adına söylediklerinizi tevil etmeye ve görüş olarak söylemlerinizin dayandığı mecrayı inkâr etmeye çalışmayın. Ayrıca, "Ya sev, ye terk et" sözü o kadar gocunacak bir söz de değildir. Doğru ve yerinde bir sözdür.

Kasımpaşalı tavrınıza hiç yakışmayacak bir şekilde dün söylediğinizi bugün inkâr edecek olursanız bizim de size diyeceğimiz şey ancak şudur; "Sizi de sevsinler Sayın Başbakan!"...

12.11.2008

 

Ömer Sağlam

-------------------

1-http://www.milliyet.com.tr internet sitesinde bulunan 12.11.2008 tarih ve "Fehmi Koru: Erdoğan, PKK'nın istediğini yaptı" başlıklı ve İnternethaber/Nur Akman kaynaklı haber.

2-http://www.haberturk.com/haber.asp?id=96117&cat=140&dt=2008/09/08

3-http://www.milliyet.com.tr internet sitesinde bulunan 12.11.2008 tarihli "Erdoğan: 'Ya sev ya terk et' MHP'nin" başlıklı haber.

 

 




--


 _|_|      _|       _|_|_|        
_|     _|   _|       _|   _|      
_|_|_|_|   _|       _|_|_|      
_|     _|   _|       _|    
_|     _|   _|_|_|  _|

--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
        Bu grubun  hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır...
        Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş ,Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM  STANDIDIR.."

            *Grupta yayınlanan  yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.
-----------------------------------------------------------------....
"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" Haber Bilgi Paylaşım  grubu.
 Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
 Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
 Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.