OSMANLI KORSANLARI ABD'Yİ HARACA BAĞLADI!
“Uydu çağını yaşadığımız, çölde yürüyen bir karıncanın bile görüldüğü çağımızda, nasıl olur da hâlâ ellerinde kılıç, onlarca gemi kaçırabilen korsanlar var olabiliyor” diyordu, Batılılar. Dünya deniz taşımacılığının en merkezî yerlerinden biri olan Kızıldeniz- Hind Okyanusu birleşme noktasının ağzında, bir korsanlar grubu, yıllardır, senede onlarca gemiye el koyuyor ve el koyduğu bu gemilerin bağlı olduğu devletler/ Şirketlerden yılda 350 milyon dolar haraç alabiliyor.
Dünya deniz ticaretiin ana damarlarından biri olan Süveyş Kanalı-Kızıldeniz ve Hind Okyanusu hattı bu gidişle, deniz ticaretinden çıkacak. Somalili Mücahid korsanlar Sünnî kökenli ve işgal edilen vatanlarına karşı maddî manevî destek sağlıyor, ülkelerindeki fakir aileleri besliyor. Rus silahı yüklü bir Ukrayna gemisini kaçırdıktan sonra, Rusya, NATO (aralarında bir Türk savaş gemisi de var) mücahid korsanlara karşı operasyon düzenleme hazırlığında. Ancak ne hikmetse bu hazırlıklar tam bir aydır bitirilemiyor, mücahidler ise yeni gemiler elegeçirmeye devam ediyor.
Korsanların lideri “ABD ve Rusya size saldıracak, korkmuyor musunuz” diye sorulunca, “bizim kaybedeceğimiz bir şey yok, gelenler düşünsün” demişti. Bu tehdit ilgili adreslere ulaşmış olacak ki, askerî uydu destekli, kıtalararası füze donanımlı büyük donanmalar, 2 aydır bölgeye gemi göndermek(!) için hazırlık yapıyor. Güney Kore, mücahid korsanlar tarafından kaçırılan gemisi için haraç öderken, Fransa ise geçtiğimz yıl haraç ödediği hâlde, medyatik bir manipulasyonla, askerî bir operasyonla esirleri kurtardığını iddia etmiş ancak bunun yalan olduğu çok kısa bir sürede ortaya çıkmıştı.
Tıpkı, şu ân, Kolombiya marksist örgüt FARC’ın, yıllardır elinde esir tuttuğu rehinelerin, büyük paralar karşılığında kaçışına göz yumması gibi. Okyanus korsanları, tıpkı dedeleri Barbaros Hayreddin Paşa gibi dünyayı titretiyor.
KAYNAK: http://www.barandergisi.com/
Bir diğer haber de Referans'tan
Osmanlı korsanları ABD'yi haraca bağladı
Sabancı'ya ait yük gemisini kaçıran Somalili korsanlar gündem oldu. Korsanların geçmişi Osmanlı'ya dayanıyor.
Yavuz Sabancı'ya ait yük gemisini kaçıran Somalili korsanlar bir anda gündem oldu. Ancak tarih bu konuda başka bir gerçeği de yazıyor. Osmanlı korsanları Amerika'yı dize getirmişti.
Yavuz Sabancı'ya ait yük gemisini kaçıran Somalili korsanlar bir anda Türkiye'nin de gündemine girdi. Dünya ticaretine 16 milyar dolarlık darbe indiren korsanlara karşı aralarında Türkiye'nin Gökova Fırkateyni'nin de bulunduğu NATO gemileri harekete geçti. Oysa Türk korsanlar bir zamanlar birçok ülkeyi vergiye bağlamış, denizlerin tek hakimi olmuştu. Osmanlı korsanlarının en ünlü eylemleri ise ABD'ye ait 11 ticaret gemisini esir alıp ABD Başkanı George Washinton'ı 4 yıl boyunca haraca bağlamasıydı. Nice filmlere romanlara konu olmuş, maceralı yaşamlarıyla her dönem sempati toplamış korsanlar, bugün tüm ülkelerin ortak kabusu oldu.
Öyle ki, dünyanın en büyük silahlı gücü NATO, Aden Körfezi'ndeki korsanlarla başedemiyor. Sabancı'nın gemisinin kaçırılmasıyla Türkiye'de korsanlara karşı başlatılan bu küresel savaşın bir parçası artık. Ne kadar ironik ki, bu topraklarda yaşayanların ataları bir zamanlar dünya denizlerinin en korkulan korsanlarıydı. Hatta ABD tarihinde bir tek Osmanlı korsanlarına haraç ödedi.
The Time kapak yapmıştı 200 yıl önce Osmanlı korsanlarının el koyduğu ticaret gemirelini kurtarmak için savaşı göze alamayan ve yüklü bir fidye ödemek zorunda kalan ABD'nin bu olay bir hayli ağırına gitti. Nitekim, The Time Dergisi, 8 Temmuz 1952 günü yayımlanan sayısında ABD'nin dünya denizlerinde barışı sağlamak için kurulduğu günden bu yana savaştığının kanıtı olarak bu olayı hatırlattı. 11 Eylül 2001'de İkiz Kulelere yapılan saldırı sonrasında da yine Time, "küresel terörün" 200 yıl önce başladığının örneği olarak Osmanlı korsanlarının ABD gemilerine saldırmasını gösterdi. Bu tek yanlı haberler bir yana ABD'li hukukçular ve Türk tarihçiler Osmanlı korsanları ile ABD arasındaki münasebetleri farklı bir açıdan yorumluyor. 2006 yılında Bilim ve Ütopya Dergisi'nin tarihçi yazarları olayı bütün belgeleriyle ve gerçek hikayesiyle gün yüzüne çıkardı. Somalili korsanların Türkiye'yi mağdur ettiği şu günlerde, Türk korsanların ABD'yi nasıl perişan ettiğini bir kez daha hatırlamak ilginç olsa gerek...
Korsanlar 11 gemiye el koydu Avrupa'ya göre mutevazi de olsa, yeni bir denizci devlet olmayı arzulayan ABD, 18. yüzyılın sonlarına doğru denizlerde boy göstermeye başlar. 1783 yılında ABD bandıralı askeri gemiler ilk kez uluslararası sulara açılır. 25 Temmuz 1785'te, Atlantik'te Cadiz açıklarında, ABD bandıralı ilk gemi Cezayir açıklarında bulunan Osmanlı korsanlarınca ele geçirilir. Bu gemi, Boston limanına bağlı, Kaptan Isaac Stevens'in idaresindeki Maria'dır. Daha sonra Philadelphia Limanına bağlı, Kaptan O'Brien'in Dauphin'i de Osmanlılarca yakalanır. 1793 Ekim ve Kasım aylarında tam 11 ABD gemisi bu şekilde Osmanlı korsanlarınca kaçırılır ve ünlü Osmanlı denizcisi Barbaros Hayrettin'in adıyla özdeşleşmiş Fas'a getirilir. Osmanlı korsanları ile başa çıkamayan ABD hükümeti çareyi anlaşma yapmakta bulur.
ABD bu anlaşmayı hiç unutmadı Amerikan Kongresi, 27 Mart 1794 tarihinde, Osmanlı denizcilerine karşı koyacak güçte savaş gemileri inşa edilmesi veya satın alınması için, Başkan George Washington'a 700 bin altına yakın harcama yetkisi tanır. Ancak askeri gemiler inşa edene kadar deniz ticaretinde aldıkları darbenin maliyetinin bir hayli yükseleceğini düşünen George Washington, 5 Eylül 1795'te Osmanlı korsanları ile anlaşma yapmayı kabul ettiğini açıklar. Anlaşmaya göre ABD, Cezayir'deki esirlerin iadesi ve gerek Atlantik'te, gerekse Akdeniz'de ABD sancağı taşıyan hiçbir tekneye dokunulmaması karşılığında, 642 bin altın ve yılda 12 bin Osmanlı altını (yaklaşım 216 bin dolar) ödeyecektir. Dili Osmanlıca olan ve 22 maddeden oluşan anlaşma, ABD'nin tarihinde yabancı bir dille imzalanan tek anlaşmadır. Aynı zamanda yabancı bir devlete vergi ödemeyi kabul eden tek Amerikan belgesidir.
Osmanlı korsanları ile yapılan anlaşma ABD tarihinde çok önemli bir vaka kabul edildiğinden dolayı bugün Yale Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde anlaşma metni derslerde inceleniyor.
OSMANLI KORSANI HASAN DAYI WASHİNGTON'U DİZE GETİRDİ
Gegorge Washington, anlaşma imzalamak için dönemin padişahı 3. Selim'e elçi gönderdi. Padişah ABD elçisine, hiç adını duymadığı bu yeni devletin liderinin kendisine denk olamayacağını belirtip Washington'ın ancak bir Osmanlı vilayetine denk olabileceğini dolayısıyla anlaşmaya imzayı Cezayir Beylerbeyi'nin atacağını söyler. Akdeniz'de zamanla büyük bir güç haline gelen Türk deizcilerinin reislerine "Cezayir Dayısı" denildiğinde ABD ile yapılan anlaşmanın altında Cezayir Beylerbeyi Hasan Dayı ile ABD Başkanı George Washington'ın imzaları yer alıyor.
ANLAŞMANIN ORJİNAL İLK 3 MADDESİ
Bismillahirahmanirrahim
1. Fasıl İbtida ki faslın kavi u kararı oldur ki işbu 1210 senesinde hala Merikan Ceziresi Eyaletlerine mutasarrıf dostumuz Cor-co Vaşinto (George Washington) her biri zebtinam Merika hakimi ile ocağımız Mahruse-i Cezair-i Garbta sahib-i devlet olan saadetlü Hasan Paşa (Cezayir Dayısı Hasan Paşa) -yesserellahü ma ye-zid vema yeşa- Hazretlerinin rey ve as-ker-i mansure Ağası ve kul kethüdası ve sair erbab-ı divan ve cümle asakir-i mansure ve canibinin reayaları ittifakıyla bu sulh ve selahımız ve metin ve muhkem olub sabit olmuştur. Ba'del yevm sulhü-müze muhalif ve mugayir ve fasid idicek bir söz kalmamış.
2. Fasıl İkinci faslın kavi u kararı oldur ki Merikan hakimi dostumuzun gemileri gerek büyük ve gerek küçük ve kezalik anların hükmünde olan reayasının gemileri mahruse-i Cezayir iskelesi veyahut taht hükmünde olan iskelelere varurlar ise adet-i kadim üzere rızklarından ötürü sattıklarında sair İngiliz ve Felemenk sevid bazerkanlarının vire geldüği ve anlara akdo-lunan gümriği 100 guruşta beş guruş gümrük alına. Ziyade taleb olunmaya. Ve bir dahi budur ki satılmayan rızkların yine gemiye koyup götürmek murad ettiklerinde bir kimesne anlardan bir şey talep itmeye. Ve mezkur iskelelerde bir kimesne anları incidüb alıkomalayalar.
3. Fasıl Üçüncü faslın kavi u karan oldur ki Merikan hakimi dostumuzun gerek korsan ve gerek bazargan ve gerek Ceza-ir'in korsan ve bazargan gemileri ruy-i deryada birbirlerine rastgelüb buluştuklarında aramaktan ve birbirlerin incitmekten beri olup rivayet ve hürmet ile birbirlerinden yollarına gitmeden bir kimesneye mani olmaya. Ve biri dahi budur ki içlerinde herkangı cins olursa olsun yolcu oldukta rızkları ve malları ve eşyalarıyla her ne canibe giderler ise birbirin incidüb bir şeylerin almaya ve bir yere götürmeyeler ve eğtendürmeyeler ve hiçbir vecihle birbirlerine zarar-u ziyan itmeyeler.
Vesselam. Tahriren fi 21 Safer 1210.
REFERANS
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.