DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Bonjur, İslamo-faşizmi Yeni mi Anlıyorsunuz? Adamın sağ ayağı basmıyor, sol el çolak, tikleri yüzenden ikide bir kafasını sallayıp duruyor, konuşmasını anlamak mümkün değil, konuşmuyor, kekelemiyor, ağzının içinde bir şeyler geveliyor, olur olmaz yerde hırıldıyor, kendisini tanıyanlar onun gülmek olduğunu söylüyorlar. Yani ne olduğu belli. Ama tutturmuşlar, bunun tanıtma kurumunun resepsiyonundaki memuriyete elverişli olup olmadığını anlamak için sağlık kurumuna sevkedilmesine, bir de IQ testinden geçirilmesine karar vermişler. Eh el insaf her şey apaçık ortada görülüyor, artık teste ihtiyacı olabilir mi? Binnaz Toprak yönetiminde bir heyetin "Açık Toplum Kuruluşu" adına yaptığı araştırmanın sonuçlarını okurken bunları düşünmeden edemedim. Kimilerinin çıkan sonuçlar karşısındaki şaşkınlıklarını hab-ı gafletlerine (aymazlık uykularına) ve zekâ düzeylerine bağladım ister istemez. Gerçi kabul etmek gerekir ki, toplumun çoğunluğu olaylara teşhis koymakta yavaş davranmış ve geç kalmıştır. Bir örnek vermek isterim: İki yıldan fazla oluyor. Çoğu gazeteci arkadaşlarla toplanmış konuşuyor, nereden nereye geldiğimizi sorguluyoruz. Aramızdan kimileri "yakında içkinin tümden yasaklanmasının bile mümkün olduğunu" söylerken, bir bölümü de, "tümüyle öyle yapmazlar, ama fiilen imkânsız hale getirebilirler" diyordu ki, baştan beri sessizce dinleyen Mehmet Yaşin atıldı: - Ne diyorsunuz yahu? Siz İstanbul'dan söz ediyorsunuz. Yoksa Anadolu'da bunlar çoktan yaşama geçti. Geçenlerde, Kayseri'de iki kadeh içmek için dağa çıkmak zorunda kaldım. *** O anda, Aziz Nesin'in "Ah Biz Eşekler" öyküsü geldi aklıma. Hani kurdun gittikçe yaklaşması karşısında, "du bakalım n'olıcak?" diye diye sonunda kurda yem olan eşeğin öyküsü. Hiç kuşku yok, bir toplumda özgürlüğün ve demokrasinin ölçütü, içki tüketim serbestisi değildir. Öyle örnekler vardır ki, içkinin gelenek dolayısıyla içilmediği kimi toplumlar onun su gibi akıtıldığı diğerlerinden daha özgürlükçü ve demokrat olabilirler. Ama Türkiye'de bunun din baskısı sonucu olduğunu hepimiz görüyoruz. Binnaz Toprak'ın başkanlığındaki araştırmaların çalışmalarından çıkan sonuç ise, artık İslamo – faşizmin Anadolu'da toplumsal yapıya iyice yerleşmiş olduğudur. Kılık kıyafeti kendisininkine uymayan, mezhebi meşrebi kendisininkiyle aynı olmayanı, necip Anadolu halkı kabul etmemekte hatta onu kınamakta suçlamakta, kendi inanç ve davranış çizgisi içinde yaşamaya zorlamaktadır. Araştırmayı yaptıran kuruluşun da içinde bulunduğu "uyanıklar cehpesi" ne şimdiye dek çok anlatılmaya çalışıldı: Faşizm illa şovenizmle değil, aynı zamanda dini bağnazlıkla da olur hele hele bizde ve bize benzer toplumlarda... Binnaz Toprak'ın araştırması bu gerçeği büyük bir açıklıkla ortaya koymuş bulunmaktadır. *** 19. yüzyılın başından beri çağdaşlaşmak için büyük çabalar harcayan, Cumhuriyet devrimi ile büyük bir atılım yaparak, kültürel açıdan çağ atlayan Türkiye'nin, altmış yıllık çok partili yaşamdan sonra, 21. yüzyılda vardığı yer burasıysa, bu çok partili yaşamın ne kadar demokratik olduğunun ciddi olarak sorgulanma vakti gelmiş demektir herhalde. Bunun sorumlusunun tek başına AKP olmadığının, ama Tayyip Erdoğan'ın kuruluşunun süreci hızlandırıp, sonunda altın vuruşu yapma şerefine nail olduğunu da görmezden gelemeyiz. Vasıl olduğumuz sonuca bakın ve Türk demokrasisi ile ne kadar iftihar edebileceğinize varın siz karar verin! Halkımıza duyduğunuz saygı ne olursa olsun, bunlardan sadır olacak milli iradenin özgürlükler rejimi olan demokrasiyi sağlayıp, sağlayamayacağını bir oturup düşünün derim. Şimdi bu milli iradenin kararı demokrasiyi oluşturacak mı? Gericilerin, anlayışsızların, baskıcıların oylarıyla oluşan rejime demokrasi denebilir mi? Demokrasinin ölçütü, tek başına çoğunluk desteği olabilir mi? O zaman herkesin bildiğini gibi Mussolini ile Hitler'in faşist ve nasyonal sosyalist rejimlerinin de halk desteği var olduğuna göre, o rejimlere de demokrasiyi diyecek miyiz? asirmen@cumhuriyet.com.tr |
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.