Kesinlikle kola içmeyin

Hastanemizin Ortopedi, Kadın-doğum ve Beyin Cerrahi uzmanları taburcu olurken hastalarına Kola'lı içecekleri yasaklıyorlardı. Gazoz gibi bir şeydi, ucuzdu ve bakkallarda ve marketlerde serbestçe satılıyordu. Yaygın şekilde şehir panolarında gazete ve televizyonlarda reklâmı yapılıyor, çoluk-çocuk herkes içiyordu. Fayda ve zararları hakkında halk aydınlatılmıyordu. Araştırıp öğrenmeliydik.
Rekabet endişesiyle gerçek formülü gizlenen Kola'lı içecekler kol bacak veya kranyum operasyonlarından sonra ne kadar güzel bakılırsa bakılsın tedaviyi geciktiriyordu. Radyolojik tetkiklerde, kemiklerde kalsiyum yoğunluğunun-kireç oranının azaldığı-seyreldiği görüldü.
 
Daha kapsamlı araştırmacılar, mediko-sosyal açıdan özellikle çocuklarda başlayan ısrarlı Kola içme isteğinin masum alışkanlıklardan öte, giderek tutsaklığa dönüştüğünü tespit ediyor. Bu alışkanlığın daha ileri yaşlarda çocuklarda refleks ve dikkat kaybıyla, dalgın, unutkan ve sarsak bir insan tipi ortaya çıkaracağı kabul ediliyor.
 
Çocukların çarpma ve düşmelerde kemikleri kolayca kırılıyor. Batı ülkelerinde genetiğiyle oynanmış gıdalar ve fastfud –Cola ile ayakta beslenme alışkanlığı Obesitenin kesin sebebidir. Batıda AİDS'i sollayan Obesite, yani kalp-damar hastalıkları ve Diyabete yol açan kontrolsuz şişmanlık.
 
Obesitenin yayılması uyanıklara, arada ani ölümlere neden olsa da bol para getiren bir tedavi endüstrisi oluşturdu.
Kola, hangi yaşta olursa olsun osteoporozun yani kemik erimesinin bilinen sebepleri arasındadır. Yine Kola, soy hücrelerin yani Astrosit ve Sprmotozoonların tahrip ve tahrişine yol açıyor.
 
Kimyasal analizinde Kolalı içeceklerin düşük asiditesi (PH:3.4) dolayısıyla dişlerde malformasyon, erken çürüme ve dökülme görülür.
Cam ve pet şişelerde kocaman reklâmlarla tavsiye edilen Cola'nın tadı, rengi ve kokusu hoşumuza da gidiyordu ama içindeki kanserojen katkı maddelerinin sindirim sistemi kanserlerine yol açtığını bilmiyorduk.
 
Kola içen insan doku ve hücreleri adına kirli hava solumaktadır. Yani halk diliyle oksijenden fakir ve bir zehirli gaz olan Karbondioksit içmektedir. İyi bilmeliyiz ki: Kola, sigara gibi yaygın bir kronik intihar aracıdır.
 
Ulusal basınımızda yer alan bir haber, magazin değildi. Gözden kaçıranlara bir kere daha hatırlatalım:
 
Hindistan'da ve ancak çok zengin çocuklarının devam ededebildiği Yeni Delhi Üniversitesinde tipik Amerikan şımarıklığı ve ölçüsüzlüğü içinde öğrenciler arasında
 
"Kim daha çok Cola içecek?" yarışması yapılıyor. Otuz beş öğrenci yan yana sıralanıp gülüşmelerle içmeye başlıyorlar. Nihayet arka arkaya kiloluk beş şişe Cola içen yirmi yaşındaki öğrenci belirlenen zamanda birinci geliyor. Ödülünü alıyor ve alkışlanıyor. Ancak on dakika geçmeden kameraların ve seyirci arkadaşlarının önünde yere yıkılıp ölüyor. Otopsi yapılıyor: Kan gazları arasında öncelikle beynin ihtiyacı olan oksijen seviyesi normalin çok altına düşmüş, buna karşılık bir zehirli gaz olan Karbondioksit artmış.
Kolayı yaygınlaştırmak için bazı ülkelerde dini duyguları, bazı ülkelerde de milli duyguları kaşırlar. İran'da Zemzem-Cola, Arabistan'da Mekke-Cola, Türkiye'de...?
 
Adı ister Hicaz, isterse de Ergenekon-Cola olsun hepsi de sindirim sistemi kanserlerinin sorumluları arasındadır.
Öğretmenler, Anneler-Babalar!
 
Lütfen yavrularımızı bir kronik intihar aracı olan Cola belasından koruyun!

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.