MİLLETE PUSU KURANLAR!

20. Yüzyıl duvarların yıkıldığı, köhne ideolojilerin tasfiye dildiği, insan hak ve özgürlüklerini ezenlerin gardiyancı düzenlerinin depreme uğradığına tanıklık etti. Demokrasiye pusu kuranların yaşadığı ülkemizde de CHP kurduğu ‘YASAKÇI PUSUDAN’ çıkamadı.

12/Eylül/198o karanlık darbesine kadar 27/Mayıs darbesini ‘BAYRAM HAVASINDA’ halay çekerek kutlayan CHP zihniyeti, demokrasi ve sandıktan umutlu olmadığını her seçimde tecrübeyle öğrendi.

Hür ve tercihin gizli oyla yaşandığı seçimlere 1950 sonrası tanıklık eden bir ülkedeyiz.

1950 sonrası ‘Sandıkta Yenilen’ ve bir daha mutlu egemen zümrenin iktidarının tahakkuk etmediği CHP otoriter yönetim tarzının demokrasiye ısınamadığı, her alanda darbecilerle dirsek temasını sürdürdüğünü dağda koyun güden de, şehirde torna tezgâhında çalışanda bilir.

Dünya değişir ve CHP bu değişimlere ayak uyduramaz.

Hep pusudadır.

Ne pususu bu?

Güneş Motel pususu!

1977 seçimleri sonrası güvenoyu alamayan CHP yönetimi umudunu ‘Motel Pususuna’ bağlamıştı.

10 Bakanlık teklif ederek AP Milletvekillerine ‘Transfer Pususu’ kuran ve oltasını serin sulara bırakan CHP böylece 22 ay iktidar yüzü görebildi.

Eğitim Enstitülerine el atarak ‘Kısa Dönem Mezunlar’ üreterek CHP yandaşı öğretmen üretti.

Eğitim alanına böylece pusu kurmuş oldu.

‘Hızlandırılmış Eğitim Pususu’ olarak bir karanlığa daha imza atmış oldular.

Sonra POL-DER pususu oluşturdular.

Oktay isimli işkenceci sadık militanlarıydı.

Başlarında İrfan Özaydınlı pusu kurmuştu.

Başgardiyan İrfan olarak tanıdık kendilerini.

Hasan Fehmi sonraları Bakan yapıldı.

Hasan Fehmi pusularını Ülkücüler acı çekerek yaşadı.

Önüne gelene Faşist ve gerici demekten hiç sıkılmazlardı.

Hasan Fehmi’de bir otel skandalıyla rahatsız olmuş ve gazetecilerin pususuyla görevinden ayrılmıştı.

Bu ülke insanını kamplara ayırmak, öğrenim gören Ülkücü talebeleri Marksist militanlara hedef göstererek pusu kurmalarına zemin hazırlayanları da bu ülke gördü.

Pusu nedir, ne değildir iyi bilirler.

Babam ‘:Aman oğlum! Bu ülke de sakın CHP yanlısı olmayın. Hakkımı size helal etmem.’ Demişti.

Geçmiş dönemlerde yaşayanlarımız CHP yönetimlerinden dolayı çok acı çekmişler.

Köylerimiz CHP teftişlerinin pusuları sebebiyle feryat etmiş.

Bizim dağ köyleri kendimi bildim bileli CHP söylemlerini müspet karşılamaz ve bir oy bile vermez.

Vermemekle ne kadar haklı olduklarını yıllar sonra daha iyi anladık.

Nereye gitsek, okul yaşantımıza bir yerde devam etsek Müdür CHP yandaşı!

Kendisi gibi düşünmeyene pas yok.

Cami istikametine giden Müdürün gözünde sınıfta kalmaya aday talebe!

Ülkücüyüm diyen okuldan kapı dışarı!

Karanlık bir dönemdi.

Üniversite hayatı deseniz rektörler belli.

CHP karargâhı sanki!

Hepsindeki ortak renk nedir deseniz Başörtüsüne tepkililer.

Başörtülü bir kız öğrenci görmesinler.

Öfke ve hışımla kapı görevlisine talimat:

‘:Sakın içeri sokmayın!’….

Kapı dışarı!

YÖK onlarda..Rektörler deseniz emeklilik yaşamları sonrası hangi adreste oldukları belli.

Akdeniz Üniversitesi ve ÜAÜK Başkanı Mustafa Bey CHP Antalya Belediye Başkan adayı!

Hani tarafsızdınız?

Tarafları belliydi..Renk vermezlerdi..

Vural Savaş bey gibi..

Yedi Refahçıların Partisini..Kapattı Faziletçilerin kapısını..

Şimdi nerede?

Doğu Perinçekle beraber yoldaş!

Hani tarafsızlık?

Tarafsızız demeleri yok mu?

Yemek üzeri hoşaf gibi!

Üzerine Nazım efendiden bir şiir!

Bırakın çarşafı, renkli Başörtüsüne bile tahammül edemeyenlerin son hali bir hayli karikatürlük!

Sanki özgürlüklere sadece kendileri izin verecek!

Onlar olmazsa yasaklara devam..

Daha 3 ay öncesi başörtüsü yasaklarını ısrarla savunanlar bir anda gevşedi, genişledi ve bollaştı!

Şimdilerde ‘:Vatandaşın başörtüsüne, çarşafına, şalvarına karışmayın. İsteyen istediği gibi giyinir!’ demeye başladılar.

Eski CHP’li, yeni AKP milletvekili olan Ertuğrul bey bile hayret ediyor.

Kimlere?

CHP çarşaf açılımcılarına!

Pusuda idiler!

Hayret etmeyin siz!

Acaba oy gelir mi diye?

Gelmeyeceğine kendileri de inanıyor.

İşin bu tarafı pusu!

Düşen olur belki!

Bir de ılımlı kanat var…

ABD renkli…

Bir dönem DSP yanlısı oy verdiler.

Hani ‘:Atın bu kadını dışarı! Burası devlete meydan okunacak yer değil’ demişti Karaoğlan?

Kürsüyü işgal etmişlerdi..

Öyle ya sadece kendileri Milletvekili!

Kendileri dışında seçilenler milletvekili değil!

Öyle gördüler hep!

Sonra ne oldu?

% 2!

Hüsran!

Şimdi BOP açısından olaylara bakarak çarşafa sarılanlar var!

Ilımlı şerbet!

Suudi kaynaklı!

Mis kokulu!

Isparta’dan yağ!

Antalya’dan portakal suyu!

Yalova’dan kaymak!

Yaşar bey tarafından CHP cephesine hatıra kabilinden ikram!

Karıştırın ve bulamaçla çarşafa Altıok rozeti!

Hani radikaldiniz?

Bu bulamaç pusu formülüyle devreye giriyor.

Dinleniyoruz diye feryadı bastılar.

Hâlbuki Önder Bey telefonunu açık bırakmış.

Kendilerine pusu kuruldu zannettiler.

Sonra cep telefonunu kullanmayı bilmedikleri ortaya çıktı..

Cep telefonu da pusuyla mı kullanılıyor acaba?

Bu pusu başka pusu!

Ümraniye sanıklarına da pusu kurdular diyerek feryat etmişlerdi.

Öyle olmadığı delillerle ortada..

Sokakta hamallık yapanı, fabrika da işçilik yapanı Ümraniye dosyasına koymadılar.

Derinlerde pusu kuranları aldılar.

Avukatlarını da böylece toplum olarak öğrendik!

Kendisi söyledi.

Biz de öylece tanıdık!

CHP Lideriymiş Avukat!

Kimlerin?

Şener ve Tolon beylerin!

Kendisi söyledi.

Hatta TV seyrederken CHP Liderinin kendilerine sahip çıkması karşısında mendil ellerinde ağladıklarını Sinan kardeş söyledi!

Bu ne pususu?

Millete kurulan pusu!

Sarıkız darbe pusuları!

Bu pusuları MHP tanımaz!

Hatta pusucularla işi olmaz….

Haydi, başka çarşaflı pusulara!

Pusular bitmez…

Millet pusuları görür ve aldanmaz!

Bunu öğrenemediyseniz, daha epey fırın ekmeğe talim edeceksiniz!

BOP pusularıyla bu işler olmaz…. Tabiri caizse Millet yasakları uygulayanların çarkına girmez…