11 Ocak 2009

(anadoluhaber) ONUNCU DALGA GEÇME !...

ONUNCU DALGA GEÇME !...

                                                                                     Av. Cemil Can

 

Obama göreve başlamadı daha… Ama işe nereden başlayacağı belirlendi… İsrail Hamas'ın terör örgütü olduğunu ve ondan bir an önce kurtulmak gerektiğini ileri sürerek; çoluk, çocuk 700' den fazla Filistinliyi katletti… ABD'ye göre bu bir savunma!…  Anlaşıldığına göre Hizbullah da bu ateş çemberinin içinde… Öte yandan Lübnan  İsrail'i ateş altına almış… İran'daki 'molla rejimi' İsrail'e saldırmak için fırsat kolluyor… Suriye'den şimdilik etkili bir  eylem yok !... Libya  BM'e başvurarak barış gücünün devreye girmesini  istiyor… Diğer Arap ülkeleri ABD'nin ağzının içine bakıyor!... Türkiye bu  karmaşa içinde ne yapacağını şaşırmış, Erdoğan bir öteye, bir beriye koşuyor… İsrail basını Erdoğan'ının gösterdiği tepkiyi, iç politikaya dönük mesaj olarak değerlendirip ciddiye almadığını ve bundan sonrasını da almayacağını daha ilk günden ortaya koyuyor!…

Siyasal İslamcıların sokak gösterileri, salon toplarına dönüşürken; gündem hızla değişiyor

          Polisler olay yerine gelmeden birkaç saat önce,  Başsavcının tutuklanacağı haberi basına sızdırılıyor…  Başsavcı gergin  bir  halde başına gelecekleri bekliyor!… Kim bilir  Cumhuriyetin Başsavcının evinde ne aranıyor? Emekli Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri, Genel Kurmay Hukuk Müşaviri, YÖK Başkanı başta olmak üzere, görevde bulunan bazı subaylara neden gözaltına altına alındıkları söylenmiyor…

Yerel seçimlere şunun şurasında ne kaldı? Bir kaç ay… Yerel seçimlerde iktidar partisinin göstereceği adayların alacağı oylar ile, İl Genel Meclisi seçimlerinde partilere verilecek oylar rejim için çok önemli…  ABD ve AB'nin Türkiye'ye biçtiği Ilımlı İslam modeline vatandaşın ne diyeceği  ortaya çıkacak… Aynı zamanda 'AKP ile yola devam mı, tamam mı?' sorusunun yanıtı da bu seçim sonucu ile tartışmaya açılacak… İç siyasetteki önemli gelişmeler bu yerel seçimlere bağlı…

Ankara'da Gökçek'le yola devam diyen AKP'nin, 15 yıllık Gökçek'li dönemi savunmada oldukça zorlanacağı belli…  Daha adaylık aşamasında bunun işaretleri geldi… Büyük olasılıkla Ankara'da  yerel yönetimlerde AKP dönemi  kapanacak…  Bu durumun halkın siyasi iktidardan desteğini çektiğinin bir kanıtı olarak gündemin başına oturacağı kesin… Bunu AKP yönetimi de görüyor… Öte yandan,   "resmi" fakat yasa dışı bir örgütlenme olduğunu sağır sultanın bile duyduğu   "GALDYO"  yu tasfiye edememiş tek NATO üyesi ülke Türkiye…  "Ergenekon " Davası ile boğuşuyor…  AKP yönetimi elinden gelse, bu davayı iktidarı süresince  bitirtmeyecek…  İç ve Dış Politikada ne kadar prestij kaybedecek sorun varsa, tümünü bu dava ile örtmek hesabı içinde… Bir tür 'türban' görevi de  görüyor bu dava… Birkaç ay önce Kıbrıs'ta verilen tavizleri de kapatıp gitti bir çırpıda… Susurluk kazası ile başlayan tasfiye, 'kazalarla' kesintiye uğrasa da,   bulunan cephanelikle yeniden yola girmiş görünüyor!…

Ceza Muhakemesi Kanunumuzun 251. Maddesine göre; "250. Madde kapsamına giren suçlarda soruşturma, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca bu suçların soruşturma ve kovuşturmasında görevlendirilen Cumhuriyet Savcılarınca bizzat yapılır"…   Dikkat edilirse  "yapılabilir" demiyor yasa, "yapılır" diyor. Yani emredici bir hüküm  var burada… "Ergenekon" Soruşturmasını yürütmekle görevli olan C. Savcıları soruşturma safhasında bizzat bulunmuyor nedense… Açıkça amir yasa hükümlerini ihlal ediyorlar… Ya diğer hukuka aykırılıklar!... Peki bütün bunlar neden?  İleride bir gün bu yapılanlar için hesap sorulduğunda; suçu kolluk kuvvetlerine yıkıp kenara çekilmek ilk akla gelen… Böylesine önemli bir soruşturmayı yürütmek için yeteri kadar savcımız yok elimizde denebilir mi?  Denebilir de, buna inanan olmaz… Sormazlar mı adama Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının evine alayişli nümayişli  bu baskın neden?  Birkaç saat önceden  'yandaş medyaya' ; Kanadoğlu'nun tutuklanacağı şeklinde haber sızdırarak  ortalığı toza dumana  katmanın bir amacı olmalı!… Siyasi iktidarın davayı hızla hukuk zemininden kaydırıp siyasi alana çekme çabasının altında; siyasi rant arayışı olduğunu anlamayan yok da; muhalif sesleri  de bu davada boğmanın sonuç itibariyle suçluların elini güçlendireceği neden göz ardı ediliyor,  anlatan yok ortalıkta!...

Bir de ülkemizin genel güvenliği ile ilgili en gizli bilgilerin sahibi Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri, Genel Kurmay Hukuk Müşaviri ve YÖK Başkanı gibi saygın isimlerin "başlarını zorla öne eğdirerek"  karga tulumba polis arabalarına  bindirmek adeti çıkardılar!... İlk defa (!)  otomobile biniyorlar da kafalarını çarparlar endişesi mi var?

Açıkça görülüyor ki, iktidarın masa başında kurguladığı senaryoda; birden çok kuşu bir taşla vurma gibi bir hesabı var… Hukuk dışı ve güç gösterisi niteliğinde olan bu kabadayı davranışlara karşı çıkan; başta muhalefet partileri olmak üzere, diğer muhalifleri;  yasa dışı örgütler ve "resmi çeteleri" savunuyor gösterip;  çetelerle bir ilgileri varmış, kanısını uyandırarak etkisiz hale getirip yıpratmak birinci sırada geliyor… İkinci akla gelen: hükümetin dış politikadaki başarısızlıklarını gizlemek için dikkatleri sürekli iç olaylar üzerine odaklamak… Özellikle Irak'ta ABD tarafından öldürülen 2 milyona yakın insan ile bu günlerde Filistin'de öldürülen yüzlerce insana destek vermek durumunda olan İslamcı kesimleri; bu olaylardan kopartıp, oyalamak….

Rusya'nın doğal gazı kesmesi, yerel yönetimlerin gerekli kontrolleri yapmaması nedeniyle gencecik insanların doğal gaz zehirlenmesinden ölmesibu kara kışta soğuktan hastalanmalar, hastaların ilaç sorunları ve yoksulluğu alabildiğine vurduğu insanlar; işten çıkartmalar; sanki bir başka ülkede yaşananlar!… Bütün bu yoğunluk içinde insanlar,  'yardım' adı altında dağıtılan kalorisiz kömürün yarattığı zehirli havayı solumaya mecbur bırakılırken; iktidarın oy avcıları tarafından  makarna ve bulgur yemi ile avlanmaktalar!…

Bu manzara içinden neyi  takip etmek istediğimiz konusunda ise tercih şansımız;  yok denecek kadar az… Bütün televizyon kanalları adeta işgal altında… Ne uzmanıdırlar belli olmayan  şekilsiz adamlar sabah akşam karşımızda… Yargı aşamasındaki en  hassas bir konuda: "hukukçu değilim ama…."  ile   başlayıp sözü infaza kadar getiriyorlar… Savcılığa soyunanlar,  akıl verenler, yargılama makamına geçip hüküm verenler gırla gidiyor…

Bir cümle ile söylemek gerekirse, bu  onuncu  şok dalga, bombok bir dalga gibi vurdu kıyıya!…

Kalın Sağlıcakla…. 10.01.2009


--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
        Bu grubun  hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır...
        Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş ,Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM  STANDIDIR.."

            *Grupta yayınlanan  yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...
-----------------------------------------------------------------....
"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" Haber Bilgi Paylaşım  grubu.
 Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
 Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
 Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.