T a r a f s ı z D e ğ i l i z

DİRENİŞ DEVAM EDECEKTİR!


HAMAS, Türk askeri dahil barış gücü konusundaki net tavrını İstanbul'da açıkladı: Gelenleri işgalci kabul ederiz.

İnsanı Hak ve Hürriyetler Vakfı'nın davetlisi olarak İstanbul'a gelen HAMAS'ın resmi sözcüsü Sami Ebu Zuhri, direniş, ateşkes, barış gücü ve kayıplar konusunda net bilgiler verdi.

"Direniş devam edecek. Bu bağlamda her türlü aracı kullanmaktan geri kalmayacağız" diyen Ebu Zuhri, işgalci İsrail'in kaybının en az 50 olduğunu da aktardı. Ebu Zuhri, "Göreceksiniz, çatışmalar sona erdikten sonra Hamas'ın direnişçi kaybı, İsrail'in açıkladığı kaybın yanında çok küçük kalacak' dedi. Zuhri, İsrail'in şu anda 500 askerinin de yaralandığını özellikle belirti.

"Tüm sınırlar açılsa da direniş bitmeyecektir" diyen Ebu Zuhri, "İşgalci güçler Gazze'ye ne kadar girerse o kadar batacaklardır" şeklinde konuştu.



Olmert'ten ama öncelikle de Bush'un savaş suçlusu olarak yargılanması gerektiğinin altını çizen Ebu Zuhri, BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon'un da savaş suçlusu ilan edilmesini talep etti.

Hamas'ın resmi sözcüsü Dr. Sami Ebu Zuhri, tek taraflı ateşkes anlaşmasının olamayacağını ve İsrail tamamen Gazze'den çıkmadıkça direnişi bitirmeyeceklerini söyledi.

Topkapı Eresin Otel'de İHH İnsani Yardım Vakfı tarafından düzenlenen "Gazze'de son durum" toplantısında konuşan Hamas sözcüsü Dr. Sami Ebu Zuhri, tek taraflı ateşkesin olamayacağını ifade etti. İsrail'in tamamen Gazze'den çekilmedikçe direnişi bitirmeyeceklerini belirten Zuhri, İsrail'i reddeden bir proje ortaya koydukları için bugün savaşın içinde olduklarını söyledi. Amerikalı General Dayton'un planlarını altüst ettikleri için son çare olarak İsrail'in savaşı seçtiğini ifade eden Zuhri, evlerde oturup ölümü beklemeyeceklerinin ve topraklarını sonuna kadar koruyacaklarının altını çizdi. Zuhri, "Çocuklar evlerde toplanıyor. Kadınlar bir eve toplanıyor ve orası havadan bombalanıyor. Dört çocuğun kurşun mermileriyle öldüğünü dün gördünüz. Sivil insanlara karşı suç işleniyor. Evlerde oturup hep beraber ölelim mi? Basit imkanlarla savunma yapmaya çalışıyoruz. İsrail ambargosu ve Arap ambargosundan çok çektik. Bağımsız bir devlet buna uğrasaydı çoktan haritadan silinmişti. Filistin halkı, 'Asla teslim olmayacağız' diyor. Çocukları ve kadınları öldürebilirsiniz ama bizim azmimizi asla öldüremeyeceksiniz. Gazze'yi terk etmeyeceğiz ve topraklarımızı bırakmayacağız." diye konuştu.

Ateşkesin bozulmasına ilişkin açıklamalarda bulunan Zuhri, ateşkesi Hamas'ın bozduğu yönünde kamuoyu oluşturulmaya çalışıldığını ancak durumun zaten bir ateşkes şeklinde gerçekleşmediğini belirtti.

Zuhri, Gazze'nin ateşkes ilan edildikten sonra denilenin aksine ambargonun kalkmadığını, elektrik başta olmak üzere birçok insani ihtiyacın kesintiye uğradığını söyledi. Zuhri şöyle devam etti; " 'Sizler ateşkesi sürdürebilirdiniz' deniyor. Gazze'de imzalanan ateşkesten biz hiçbir fayda sağlayamadık. Ambargo kalkmadı ve sınır kapıları açılmadı. Bu ateşkes süreci içerisinde ambargo daha fazla arttı. Burada öyle bir noktaya gelindi ki, İsrailliler güven içerisinde bulunacaklar ama Filistin halkı hiçbir şeyden yararlanamayacak. Ateşkesi biz bitirmedik ve Aralık'ta doğal süreç içerisinde bitti. Otomatik olarak ateşkes sona erdi. Ateşkes süresinin uzatılmasını istemedik çünkü İsrail hiçbir sözünü tutmuyordu.Ateşkesi uzatsaydık bile bu savaş yapılacaktı. Halkımıza bu savaş öngörülmüştü. Sadece füzeleri bitirmek değil Hamas'ı bitirmek istiyorlar."

"TÜRKİYE, KARARLI VE ONURLU BİR DURUŞ SERGİLEDİ"

Türk halkının ve hükümetin savaşın başladığı günden bugüne kararlı ve onurlu bir duruş sergilediğini ifade eden Zuhri, Türkiye'nin tutumlarını şu sözlerle ifade etti; "Gazze halkının Türk halkına ve devletine karşı şükranlarını iletmek istiyorum. 'Türkiye, Gazze sınırında olsaydı bu sorunlar yaşanmazdı' diyorlar. Türkler Arap değil ama onlar insanlıklarını unutmamıştır. Türk halkı, Başbakan Erdoğan, birçok Arap liderin anlamadığını anlamıştır. Türkiye'nin bu olayda sergilediği durumu görüyoruz. Düzeyli bir tavır sergiliyor. Araplar tarafından sergilenenler böylesi değil. Türkler, Müslümanlar ve Filistinli halkının durumunu anlıyor. Biz tarihi hatırlıyoruz ve bu ülkenin bir dönem parçası olduğunuzu biliyoruz. Türklerin kahramanlıklarını biliyoruz."

Mısır'ın barış görüşmeleri konusunda bir takım tenkitleri bulunduğunu ve görüşmelerin İsrail'in çekilmesini öngörmemesi nedeniyle sorunlu olduğunu ifade eden Zuhri, sınır kapılarının kapalı olması ve İsrail güçlerinin Filistin'de bulunmasını içeren tüm anlaşmalara karşı olduklarını açıkladı.

İsrail Dışişleri Bakanı Tzipi Livni ile ABD Dışişleri Bakanı Rice'ın imzaladıkları notta silah kaçakçılığını önlemek için yapılmak istenenlerin gerçeği yansıtmadığına da değinen Zuhri, "İran'ın Gazze ile bir sınırı yok onlar burada işleri karıştırmaya çalışıyorlar. Pratik olarak bakıldığında silah konusunda, silahlar Gazze'den Mısır'a değil, Mısır'da Gazze'ye alınmaktadır. Gazze'den hiçbir tarafa silah kaçakçılığı yapmıyoruz. Gazze'de bulunacak her türlü uluslararası güçlere karşıyız. Biz Gazze sınırında uluslararası güç istemiyoruz ve gelecek olanlara işgalci olarak bakacağımızı söylemek istiyorum." şeklinde konuştu.

Toplantı sonunda direnişin amacından bahseden Zuhri, "Direnişin hedefi sınırları açmak değildir. Bu zaruridir. Hedefimiz Mescidi Aksa'yı tekrar kazanmaktır. Direniş devam edecektir. Bütün Filistin toprakları kurtulup Filistin devleti kuruluncaya kadar bu direniş devam edecektir." dedi.
Öte yandan, İHH yetkililerinin toplantı sonunda yaptıkları açıklamada bölgenin en önemli ihtiyacının tıbbi malzeme olduğu ifade edildi.

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.