T a r a f s ı z D e ğ i l i z

(anadoluhaber) Re: YAKALANAN DA İÇERDE YAKALAYANLAR DA

Sn. Azmi Berberoglu;

Karşıtlarıma ve tartıştıklarıma; değerlerime/kardeşlerime/bana hakaret etmedikleri müddetçe hakaret etmedim. Her zaman nefs-i müdafaa yapmak durumunda cevap veriyorum. Bu bazen siz, bazen sizin düşünce yapınıza sahip kişiler oluyor. Hoşunuza gitse de bu, gitmesede bu...

"hepimiz, yetistirildigi kosullarin, kendisine bictigi rol'ü oynuyoruz." demişsiniz, kendinizi tanımlarken; bizi de bu tanımın içerisine sokmaya çalışıyorsunuz.

Ben, sorgulamadan hiç bir şeyi kabul etmedim!

Düşünmez misiniz, akletmezmisiniz uyarılarının muhatabı konumunda bir müslüman kendisine rol biçmez ve Yüce Allah tarafından emredileni yapar.

Tevbe ve Kafirun suresinin mealini okumanızı tavsiye ederim.

Beni daha iyi anlarsınız.

Blog Adresim
http://sivilinisiyatif.blogspot.com
Bu Sitede Yer Almayan İletiler Bana Ait Değildir.
-------------------------------------------------------------------------
Şimşekleri üstüne en çok "oyunları bozanlar" çeker!
Zulüm, kısmak istediği sesi nârâ yapar!
Ve bazı ölüler, yaşayanlardan çok daha yüksek sesle konuşur...
Malcolm X onlardandı.



16 Şubat 2009 Pazartesi 13:42 tarihinde azmi berberoglu <azmiberberoglu@yahoo.de> yazdı:
Sn Malik SAHBAZ,

Karsitlariniza ve tartistiklariniza, hakaretamiz ifadeler kullanmadan yazmis olmanizdan dolayi size ictenlikle tesekkür ediyorum.
Bu yaklasimi cok fazla önemsiyorum, zira karsilikli olarak; görüslerden cikarimlar yapabilmenin yöntemi budur. Ikincil yöntem ise, fikri sabitlere takilmamak, sürekli " acaba.?" sorusunu sorabilmeyi becermektir.
Hepimiz  insaniz ve hata yapma olasiligimiz cok yüksek.!!
Karsilikli Polemikler yerine, farkli ve karsit bilgileri paylasmak ( günümüzdeki bilgi kirliligi icerisinde önemli ölcüde zor, ancak olanaksiz degil), genel resme daha yukaridan bakabilmeyi, sonuc olarakta, özgür düsünmeyi getirir..
Bu gruplara yazan tüm insanlarin, neden ve nicinleri ne olursa olsun, duyarli ve sonucta birseyler yapmayi amaclayan bireyler olduklari kesin. hepimiz, yetistirildigi kosullarin, kendisine bictigi rol'ü oynuyoruz. Örnegin:
Bir namussuzun yaptigi ückagitciligi, soygunu kendisine Inanc maskesini kullanarak yapmis olmasinin, bize bilgi olarak gecilmesi sonrasinda;

- Kimimiz bu eylemleri yapanlara kiziyoruz, inancimizi istismar ettikleri icin,

- Kimimiz bu eylemleri yapanlara degil, bilgiyi verenlere kiziyoruz, ( yapanin inanc maskesi ardina siginmasi, bizim olayi Inancimiza saldiri varmis gibi algilamamiza neden oluyor)

- Kimimiz bu eylemleri yapanlara kiziyoruz, bize " pay" vermedikleri icin.

- vs, vs, vs,....

özetle bir olay, sonsuz miktarda farkli bakis ve yorum.

Kalin saglicakla,




--- Malik <malik.sahbaz@gmail.com> schrieb am So, 15.2.2009:
Von: Malik <malik.sahbaz@gmail.com>
Betreff: (anadoluhaber) Re: WG: {Arena-siyaset} YAKALANAN DA İÇERDE YAKALAYANLAR DA
An: anadoluhaber@googlegroups.com
CC: oybirligi@googlegroups.com
Datum: Sonntag, 15. Februar 2009, 22:41

Cuntacılar, hedefe ulaşmak için son derece sinsi bir plan hazırlamıştı.

Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) eski yöneticisi Mahir Kaynak,
teşkilatın tarihi boyunca yaptığı en büyük operasyonun 9 Mart Cuntası'nın çökertilmesi olduğunu söyler.

O dönemde üniversitede öğretim üyesi olan Kaynak, MİT tarafından angaje edilmiş ve anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmek için örgütlenmiş olan Madanoğlu Cuntası'nın içine sızdırılmıştı.

Harp Okulu kökenli Kaynak, kısa zamanda cuntacıların güvenini kazanmış, cunta toplantılarını izleyip teşkilata düzenli olarak rapor etmişti.

Elde edilen bilgilere göre, Madanoğlu Cuntası veya 9 Martçılar olarak bilinen ekip son derece ilginç bir örgütlenmeydi. Aralarında Cemal Madanoğlu, İrfan Solmazer gibi emekli subaylarla Doğan Avcıoğlu, İlhan Selçuk, Cemal Reşit Eyüpoğlu, Mümtaz Soysal, Ali Sirmen ve İlhami Soysal gibi sivillerin yer aldığı örgüt, Türkiye'de Irak ve Suriye benzeri anti-demokratik ve ulusalcı bir rejim kurmayı hedefliyordu.

Cuntacılar, hedefe ulaşmak için son derece sinsi bir plan hazırlamıştı.

Plana göre önce Türk Silahlı Kuvvetleri'ne sızılacak hemen ardından da yapılan yayınlar ve de provakatif eylemlerle askeri darbeye zemin hazırlanacaktı!

Askeri darbe 'Devrim' yapmak için harekete geçen bu oluşumun ordu içindeki hamileri ise dönemin Kara Kuvvetleri Faruk Gürler ve Hava Kuvvetleri Komutanı Muhsin Batur idi. İkili kritik birimlere kendilerine yakın subayları getirerek darbe için tüm hazırlıkları tamamlamışlar ve gün saymaya başlamışlardı.

Ama beklenmeyen bir şey oldu. 9 Mart ekibi en yakın gördükleri isimler tarafından, yani Batur- Gürler ikilisi tarafından satıldı.

Tabi ikili bunu bilerek ve isteyerek yapmadı. Darbeye sayılı günlerin kaldığı bir akşam, Marmara Köşkünde düzenlenen bir brifing de yaşananlar ikilinin saf değiştirmesine neden olmuştu.

Toplantıda söz alan MİT Müsteşarı Fuat Doğu'nun "Teşkilatımız, parlamentodaki bazı kişilerle, ordu içindeki bazı kesimlerin ortaklaşa cunta çalışmaları içinde olduğunu tespit etmiştir. Cuntanın ordu üst kademeleri ile ilişkileri, ordu içinde kontakt kurduğu komutanlar vardır." Sözü salona bomba gibi düşmüştü.

Heyecanlanan Muhsin Batur'un "Ordu içinde kontakt kurulan adam kim?" sorusuna Fuat Doğu'nun verdiği "Sizsiniz..." cevabı ise herkesi şok etmiş ve bu konuşma 9 Mart ekibinin bitmesine neden olmuştu.

MİT tarafından yürütülen bu operasyon Türkiye'deki demokratik rejimin uçurumun eşiğinden dönmesini sağlamıştı. 

Bugün Aydınlık dergisi üzerinden yapılan yayınlar, deşifre olan Karargâh Evleri ve de sözde bazı sivil toplum örgütlerinin askerleri darbeye teşvik eden, tahrik eden açıklamaları bana nedense 9 Mart Cuntasını hatırlatıyor.

Devrim dergisinin adını Aydınlık, genç subayları manipüle etme girişimlerinin yerine Karargâh Evleri ve provakatif eylemlerin yerine rektör yürüyüşleri ve YARSAV açıklamalarını koyarsanız tam bir dejavu yaşandığı aşikar!

Dejavu sadece olaylar arasındaki bağlantı ile sınırlı değil elbette… 
İstihbarat çevrelerindeki yaygın kanı, 9 Mart Hareketi'nin arkasında İngiltere'nin bulunduğu yönündedir. Perinçek ve ekibinin bu ülke olan ilişkileri zaten yıllardır herkes tarafından biliniyor. (Çok merak edenler, Perinçek'in Kıbrıs Barış Normal 0 21 MicrosoftInternetExplorer4

Harekâtı'nın nasıl kıyasıya eleştirdiğini ve İngiltere casusluğundan mahkûm olan Sabahattin Savaşman'ı nasıl cansiparane bir şekilde savunduğuna bakabilir…)

Bütün bunları neden mi anlattım? İşçi Partisi tarafından oluşturulan 'Karargâh Evleri' adını taşıyan ve genç subayların beyinlerinin yıkandığı illegal yapılanmanın bizzat MİT tarafından deşifre edilmesi yüzünden.

Yani görülen o ki MİT ikinci defa İngiltere desteğiyle yürütülen bir örtülü faaliyeti deşifre ederek, anayasal düzenin devamını sağladı.

9 Mart'ta olduğu gibi darbecilerin yüksek yargı eliyle aklanıp aklanmayacağını ise hep birlikte bekleyip göreceğiz.

Blog Adresim

http://sivilinisiyatif.blogspot.com
Bu Sitede Yer Almayan İletiler Bana Ait Değildir.
-------------------------------------------------------------------------
Şimşekleri üstüne en çok "oyunları bozanlar" çeker!
Zulüm, kısmak istediği sesi nârâ yapar!
Ve bazı ölüler, yaşayanlardan çok daha yüksek sesle konuşur...
Malcolm X onlardandı.


15 Şubat 2009 Pazar 17:15 tarihinde azmi berberoglu <azmiberberoglu@yahoo.de> yazdı:


Sadece bazi aracilar üzerinden kamuoyuna " sizdirilan" bu bilgiler bile, Ergenekon senaryosunun, Ülkede tasfiye edilemeyen, Nato'nun illegal örgütlenmesi Gladio tarafindan
organize edildigi ortaya cikiyor. Süreci dikkatlice okudugumuzda ise, Tezkere krizi sonrasinda baslayan, Cuval gecirme ve devami......Bu tertip basarili olursa, birdaha insanlar bu vatani korumak icin, hayatini hice sayarak mücadele vermekten cekinebilirler. Zaten harekatin temel hedeflerinden birisinin, bu psikolojiyi yaymak olduguda anlasiliyor.
Acikca görünen tablonun bu olmasina karsin, neden cogu demokrasi savunucusu odaklarin sessiz kaldigi sorusu kurcaliyor kafalari.
Bu tertibin savusturulmasi, beraberinde Ülkedeki Gladio örgütlenmesininde sonunu getirmek  zorundadir.


--- Almina Türkcan <alminaturkcan@gmail.com> schrieb am So, 15.2.2009:
Von: Almina Türkcan <alminaturkcan@gmail.com>
Betreff: {Arena-siyaset} YAKALANAN DA İÇERDE YAKALAYANLAR DA
An: arena-siyaset@googlegroups.com, AtaturkMilliyetcileri@googlegroups.com, ataturkun-izindeyiz@googlegroups.com, ataturkunizindekiler@googlegroups.com, avrupakemalistplatform@googlegroups.com, aydinlik-gelecek-hareketi@googlegroups.com, biz-turk-milliyetcileriyiz@googlegroups.com, demokratz-biz@googlegroups.com, dnm-ler-unsubscribe@yahoogroups.com, dusunce-iklimi@googlegroups.com, gizli_tarih@googlegroups.com, haberonline@googlegroups.com, HABERVER@yahoogroups.com, kultursanatgezihakkindakapsamlitartisma@googlegroups.com, kuvva-i-milliye@googlegroups.com, liberal-izmirliler@googlegroups.com, malcolm_x@googlegroups.com, milletim@googlegroups.com, Nediryani@googlegroups.com, oncevatandergisi@googlegroups.com, ortakmekan@googlegroups.com, osmanpamukoglu@googlegroups.com, oybirligi@googlegroups.com, oykusel@googlegroups.com, sanalocak@googlegroups.com, sanalocakgrup@gmail.com, siyaset-okulu@googlegroups.com, sonromantik@googlegroups.com, tivranoz@googlegroups.com, turkcutavir@googlegroups.com, turkgucu@googlegroups.com, TURKIYEHABER@yahoogroups.com, uzunuzadiya@googlegroups.com, vatansizim@googlegroups.com, yurtsevenler@googlegroups.com, zemheri@googlegroups.com, eglence-vakti@googlegroups.com, islamichalal@googlegroups.com, turancatli@googlegroups.com, cumhuriyetimizicin-owner@yahoogroups.com
Datum: Sonntag, 15. Februar 2009, 16:02





YAKALANAN DA İÇERDE YAKALAYANLAR DA

15 Şubat 1999 tarihinden bu yana tam 10 yıl geçti. Bu tarih, Öcalan'ın Kenya'da yakalanarak, Türkiye'ye teslim edildiği gündü. Öcalan, şimdi İmralı Adası'nda bulunuyor. İşin çarpıcı yanı ise; Öcalan'ı yakalayan, Türkiye'ye getirilmesini sağlayan ve sorgulayan komutanların bugünkü durumu.

 

Odatv.com olarak; Öcalan'ın yakalanmasının yıldönümünde bu durumun analizini yapması için Gazeteci / Yazar Saygı Öztürk'e ulaştık. 'Apo Olayının Perde Arkası' adlı kitaba imza atan Saygı Öztürk, yaşanan sürecin ayrıntılarında nelerin saklı olduğunu anlattı.

 

İşte Saygı Öztürk'ün Odatv.com'a özel açıklamaları:

 

"Yeni bir kitap çıkardım. Kitabın adı 'Apo Olayının Perde Arkası'. Bu benim on ikinci kitabım. Yeni kitaplar yazdıkça, Türkiye'de nelerin yaşandığını tarihe tanıklık yaparak belgeleriyle ortay koyduğum için mutlu oluyorum. Bildiğiniz gibi şu anda Türkiye'nin gündeminde Ergenekon ve Apo'nun Ergenekon içindeki bağlantıları var. Son dönemlerde PKK içerisindeki Ergenekon'un varlığından söz edilirken, şu anda asıl mağdur olanların Abdullah Öcalan'ı İmralı Adası'nda sorgulayan, buraya getirilmesini sağlayan, İmralı Adası'ndaki duruşmaların gerçekleşmesi için çaba gösteren ve adanın güvenliğinden sorumlu olan komutanlar olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.

 

Emekli Orgeneral Hurşit Tolon bir dönemin 15. Kolordu komutanıydı. İmralı Adası da, Kocaeli merkezinde bulunan bu kolordunun bölgesi içerisindeydi. Ve Hurşit Tolon, İmralı Adası'nda mahkemenin sağlıklı yürütülebilmesi için, her türlü önlemi alan bir komutandı. Gerçekten yargılama sürecine baktığımızda, dünyaya örnek olacak bir duruşma olduğunu ve Abdullah Öcalan'ın duruşmalarının yasaların emrettiği bir şekilde gerçekleştiğini söyleyebiliriz. Abdullah Öcalan 16 Şubat tarihinde İmralı Adası'na getirildiği zaman, onu sorgulayan bir komutan vardı. Bu da şu anda cezaevinde bulunan Atilla Uğur'dan başkası değil. Atilla Uğur Ergenekon kapsamında gözaltına alınıncaya kadar kimse onun İmralı'daki sorgulamalarda yer aldığını bilmiyordu. Ama enteresandır; Ergenekon olayı bu durumları da ortaya çıkarıyor. Bakıyoruz; Atilla Uğur'un gözaltına alınmasının daha ilk dakikalarında 'Abdullah Öcalan'ı sorgulayan asker' diye hemen bir yerlerden bu durum deşifre edildi. Yine başka bir olaya bakalım: Abdullah Öcalan'ı Türkiye'ye getiren komutanlardan biri olan Levent Göktaş. Özel harekât komutanlığında çok önemli görevlerde bulunmuş, muharebelerde üç kez altın madalya kazanmış olan Türk Silahlı Kuvvetleri'nin tek mensubudur. Ayrıca 180 civarında takdirname alan ve üç üniversite mezunu olan, 22 ayrı özel eğitimi bitirmiş bir kişidir. Bu kişi aynı zamanda avukatlık yapıyor. Çok enteresandır, gözaltına alındığı gün PKK'nın sitesinde 'vatanına hoş geldin Levent Göktaş' diye bir manşet yer aldı. Bunu biraz düşündüğümüz zaman, ne anlama geldiğini hatırlayabiliriz. Gökyüzünde Abdullah Öcalan Türkiye'ye getirilirken, uçak Türkiye semalarına girdiği zaman 'vatanına hoş geldin Abdullah Öcalan' diye bir ses duymuştu. İşte sanki o sözlere nazire yapmak için, 'Levent Göktaş'ın vatanının cezaevi olduğu' izlenimini vermek için PKK'nın sitesinde 'vatanına hoş geldin Levent Göktaş' deniyordu. Daha ilginç olanı, Levent Göktaş hakkında tutuklama kararı verilmeden, sadece gözaltında olduğu bir zamanda bu manşetin geçmesidir. Daha sonra basına hemen el altından bir servis yapıldı. "Ve Abdullah Öcalan'ı Türkiye'ye getiren komutan Levent Göktaş gözaltına alındı" denilerek bu kişi de deşifre edildi.

 

Türkiye'de devletin yıllarca gizli tutmayı başardığı bilgiler -nasıl oluyorsa- bir davanın daha başlangıcında veya bir gözaltı olayı sonrasında hemen deşifre ediliyor. Bu çok çarpıcı bir durumdur. Yine aynı döneme bakalım: Bilindiği üzere; İmralı Adası Bursa il sınırları içinde olan bir yer. Bu bölgenin güvenliğinde bir dönem Tuğgeneral Levent Ersöz yer alıyordu. Ersöz, o dönemde jandarma bölge komutanlığını yapıyordu. Levent Ersöz de bildiğimiz gibi Ergenekon davası sanıkları arasında yer alıyor. Bunu dışında Levent Göktaş, Atilla Uğur, Hurşit Tolon gibi isimlerin akıbetine baktığımızda, sanki "Abdullah Öcalan'a dokunan yanıyor" gibi bir sonuç ortaya çıkmış oluyor. Bu komutanların bana cezaevinden gönderdiği mektupları ve cezaevinden tahliye olan komutanlarla yaptığım görüşmeleri ve kendilerinin niçin hedef seçildiğine dair kendi kalemlerinden değerlendirmelerini "Apo Olayının Perde Arkası" kitabımda bölüm bölüm açıklıyorum."

 

Odatv.com

--
Milli mücadelelere şahsî hırs değil, milli ideal, milli onur sebep olmuştur.

M.Kemal Atatürk

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!






--
Milli mücadelelere şahsî hırs değil, milli ideal, milli onur sebep olmuştur.

M.Kemal Atatürk

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!













--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
        Bu grubun  hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş ,Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM  STANDIDIR.."
      Grupta yayınlanan  yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...

Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com

Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
 Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
 Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.