3 Şubat 2009

Dünyayı Yöneten Örgütler

ABD'de medyayı ve beyinleri kim kontrol eder?*

ABD'de her yere yayılan ve en çok seyredilen kanallar yaklaşık 15 aile
tarafından ve 24 şirketle yönetilmektedir (Chomsky, 1988, 1991, 1992, 1994).
Bu şirketler şunlardır (Chomsky, 1988, 1991): Advance Publications (Newhouse
ailesi), Capital Cities (Devlet Kökenli, DK), CBS (DK), Cox Com (Cox
ailesi), Dow-Jones (Bancroft-Cox ailesi), Gannet (DK), GE (General
Electric), Hearst (Hearst ailesi), Knight-Ridder ailesi, News Corp (Murdoch
ailesi), New York Times (Sulzberger ailesi), Reader's Digest (Wallace
ailesi), Scripps-Howard (Scrips ailesi), Storer Corp (Storer ailesi), Taft
(Taft Ailesi), Time Inc. (karışık ve DK), Times Mirror (Chandler ailesi),
Triangle (Annenberger ailesi), Tribune Co. (McCormick ailesi), Turner
Broadcasting (Turner ailesi), Fox Broadcasting (Fox ailesi).

ABD'de bugün, hem gizli-derin devletten izinsiz, hem de bu ailelerden
izinsiz hiç bir gerçeği yayımlayamazsınız (ABD gizli devleti için bkz.
Vankin 1996; Constantine1997; Blum 2000). Belirli bir elit zümrenin kontrolü
altında olan ABD medyasının, bunun bir sonucu olarak da dünya medyasının
gerçeklerle ilgili fazla bir bilgi yayınlanması beklenemez. Zaten tüm
Amerikan halkı 11 Eylül olayında olduğu gibi medya tarafından tamamen
uyutulmuş ve inanılmaz senaryolar ile sadece Amerikan halkı değil, tüm dünya
kandırılmıştır (Meyssan 2002; Sayın 2002).

Bu şirketlerin pek çoğunun yöneticisi özel ve elit bir alt kültürden
gelmektedir ve hep aynı söylemi dile getirirler ve Yeni Dünya Düzeni'nin
temel bir parçasıdırlar. Bu eğilim, dünyayı dinlemek ve yönetmek için NSA
(National Security Agency) tarafından kurulmuş ECHELON sisteminin diğer
üyeleri Ingiltere, Kanada, Yeni Zelanda ve Avustralya'da da pek
değişmemektedir (Sayın 1998; Hager 1997). ABD'de de Washington ve New York
merkezli CFR'nin yerini bu ülkelerde Bilderberg ve Trilateral Komisyon
almaktadır.

Medyanın başında da mutlaka bu örgütlerin elemanları bulunur. Aşağıda bazı
örnekleri sıralıyoruz. (Kısaltmalar B: Bilderberg üyesi; T: Trilateral
Komisyon; C: Council on Foreign Relations, en az iki veya üç gizli cemiyete
üye olanlardan örnekler verilmiştir, bu örgütler daha sonra
tanımlanacaklardır, Kaynak: Ross 2000):

Robert Erburu (C ve T): Times Mirror başkanı
Forester Lynn ( B ve C): Netwave Inc. Haberleşme sistemleri
Paul Gigot (B ve C): Wall Street Journal, Washington yazarı.
Henry Anatole Grunwald (B ve C): Time dergisi, editör
Jimmie Lee Hoagland (B ve C): Washington Post, editör yardımcısı.
Claude Imbert (B ve T): Le Point, Paris.
Dinç Bilgin (B ve T): Sabah Yayıncılık ve 1 Numara Yayıncılık.
Wyatt Thomas Johnson (C ve T): CNN başkanı.
Flora Lewis (C ve T): New York Times, Paris, köşe yazarı
Charles William Maynes (B ve C): Foreign Policy Magazine, Carnegie vakfı
(CIA bağlantılı)
Albert J. Wholstetter (B ve C): Wall Street Journal, yazar
Robert Leroy Bartley (B, C ve T): Wall Street Journal, Editör ve başkan.
Thomas L. Friedman (B, C ve T): New York Times, köşe yazarı.
David Gergen (B , C ve T): US News and World Report, Başkan ve editör.
Katharine Graham (B, C ve T): Washington Post, direktörlerden
James Fulton Hoge (B, C ve T): Foreign Affairs Magazine direktörü (bu dergi
CFR'ın resmi organıdır).
Mortimer Benjamin Zuckerman (B, C ve T): US News ve World Reports, Atlantic
Montly, NY Daily News. Baş Editör.

Dünyada hakimiyeti elinde tutan bu Anglo Sakson ve Yahudi medyalarında tek
bir ideolojinin borusu öter: Globalizm. Globalizasyonun ve Yeni Dünya
Düzeni'nin temel felsefesini ortaya koyan da ORDO AB CHAO (Kaostan Düzen)
mottosu ile ortaya çıkmış Illüminati, Skulls and Bones Society (SBS, Kuru
Kafa ve Kemik Cemiyeti), Bohemian Grove (veya Bohemian Club) gibi gizli
cemiyetlerin ta kendisidir! Daha sonra bu cemiyetlere 20. yüzyılda Council
on Foreign Relations (CFR, Dış Ilişkiler Konseyi), Bilderberg ve Trilateral
Komisyon eklenecek ve diğer ülkelere de yayılarak kayıtsız şartsız bir Yeni
Dünya Düzeni veya bir Anglo Sakson Firavunlar devri yaratmak için büyük bir
mücadele verilecektir (Sutton 1986; Domhoff 2000; Ross 2000; Marrs 2000).

Dünyadaki pek çok tüketim malzemesini ve diğer malları sistematik gizli
örgüt ağına sahip bir elitler grubu kontrol etmektedir. Bu elitler grubu tüm
dünyaya yayılmışlar ve pek çok kilit noktayı bilinçli ve planlı bir biçimde
işgal etmişlerdir. Artık dünyayı yöneten bir Büyük Ağabey vardır ve bu Büyük
Ağabey bahsedilen elitlerin oluşturduğu gizli bir ağdır; bu ağın tarihsel
mistik bir geçmişi de vardır! Büyük Ağabey örgütünün üye sayısı 8-10 bini
aşmaz, ama savaşların çıkmasından dünyadaki para hareketlerine, uyuşturucu
trafiği ve kara paradan ülkelerin çökertilmesine, hükümetlerin değiştirilip,
ülkelerin parçalanmasına kadar (Rusya ve Yugoslavya örneği) bu elitler grubu
ve Büyük Ağabey etkilidir.

Yeni Dünya Düzeni, arkasında masonik gizli örgütlenmelerin olduğu bir
uluslararası ağın ve Council on Foreign Relations (Dış ilişkiler konseyi),
Trilateral Komisyon ve Bilderberg isimli örgütlerin planlayıp, dünyaya
dayattığı kayıtsız şartsız emperyalist bir sömürü sistemidir.

*Yeni Dünya Düzeni ve bu örgütler neden tehlikelidirler?*

Yeni Dünya Düzeni'nin amaçları ve tehlikeleri hakkında tonlarca kitap
yazılmış, globalizasyonun insanlığa sunacağı acımasız gerçekler hakkında
yüzlerce konferans verilmiştir. Fakat bahsedilen gizli örgütlerin ve CFR,
Bilderberg ve Trilateral Komisyo'nun tehlikeleri hakkında yazılan kitaplar
bir avuçtur. Çünkü bu örgütler hakkında bilgiye ulaşmak çok zordur. Bu
örgütlere üye olan kişiler istihbarat örgütlerinin, silahlı kuvvetlerin,
NATO'nun veya Savunma Bakanlıklarının, bankaların, dev tröstlerin en
tepesindeki insanlardır. Nazilerden pek de farklı olmayan bu insanların
gerçek yüzlerini daha iyi anlayabilmek, ancak onların dünya insanlığı
üzerinde oynadıkları rolü sergileyerek mümkün olabilir. Bu örgütler niye
tehlikelidirler? Çünkü:

Savaşları onlar çıkarırlar. Ne kadar süreceğine onlar karar verirler,
kimlerin katılacağına ve hangi sınırların çizileceğine onlar karar verirler
(Şu anda içine girmekte olduğumuz savaşta olduğu gibi). Birinci Dünya
Savaşı'nın çıkmasında J. P. Morgan ve Rockefeller'ın büyük etkileri olduğu
ve savaş sonunda da inanılmaz kârlar elde ettikleri bilinmektedir (Marrs
2000). Ayrıca 2. Dünya Savaşı'nın başında (Hitler'in yükselişinde de)
Rockefeller grubunun Hitler'e yaptığı yardımlar bilinmektedir.
Rockefeller'lar, bu Büyük Ağabey'in, CFR veya Skulls and Bones Society'nin
merkezindedirler.

Parayı kayıtsız şartsız onlar kontrol ederler. ABD'deki Merkez Bankası'ndan
tutun, diğer uluslardaki merkez bankalarına kadar tüm temel bankaların kilit
noktalarını onlar kontrol ederler. Iskonto oranlarını, para teminini, altın
stoklarını ve altın fiyatlarını, borsa fiyatlarını onlar ellerinde tutarlar
ve kontrol ederler. Dünyada akmakta olan tüm kara para bu örgütlerin
kontrolündedir.

Hükümetleri onlar kontrol ederler. Pek çok ülkede kimin başbakan, kimin vali
veya kimin yönetici konumuna geleceğini onlar kontrol ederler. Gerekirse
hükümetleri yıkarlar, yerine yenisini kurarlar, işlerine gelmezse onu da
yıkarlar ve bunu kimsenin ruhu duymadan yaparlar. Medya bu gerçeklerden
bahsedemez.

Medya ve bilgiyi onlar kontrol ederler. Temel pek çok medya kuruluşlarını
onlar kontrol ederler. Beyin yıkama yöntemleri ve medyayı yönlendirme
yöntemleri korkunçtur. Onların izni olmadan büyük medyaya yayın yapmanız
mümkün değildir.

Ücretleri, vergileri maaşları onlar kontrol ederler. Emeğinize net olarak
hakimdirler. Tüm ücretleri, endüstrilerdeki maaşları, işçi maaşlarını onlar
kontrol ederler.

Mafyayı onlar kontrol ederler. Detaya girmeye gerek yok, çünkü zaten
kendileri mafyadır. Diğer mafya örgütlenmelerini onlar kontrol ederler.

Bilimi ve teknolojiyi onlar kontrol ederler. Bilimi ve teknolojiyi çok kilit
noktalardaki öğretim görevlileri veya çok kilit noktalardaki şirket
görevlileri sayesinde onlar kontrol ederler.

Istihbarat örgütlerini ve orduları onlar kontrol ederler. ABD'deki hemen her
istihbarat örgütünün üst düzey görevlisi veya ileri geleni ya bahsedilen
gizli örgütlerin üyesidir, ya da CFR, Trilateral Komisyon veya Bilderberg
üyesidir. Avrupa ve Japonya'daki istihbarat örgütlerinde de bu kişiler çok
etkilidir. Türkiye'de ise son 50 yıldır yönetici konumuna gelmiş pek çok
kişi ya Trilateral Komisyon veya Bilderberg üyesidir.

Şu unutulmamalıdır: Bu örgütlerin güçleri, nitelikleri ve üyeleri ortaya
çıkarıldıktan sonra kesinlikle alt edilebilirler. Bu örgütleri böylesine
sıralamak onların yenilmez oldukları vurgulamak amacıyla değil, aksine
onların iç yapılarını ortaya koymak ve alt edilebileceklerini vurgulamak
amacıyla yapılmaktadır.

Aşağıda her üç örgüte de (Trilateral Komisyon, Bilderberg ve CFR) üye olan
kişilerin isimlerini ve bulundukları konumları sunuyorum (Ross 2000).

*Her üç örgüte de üye olan elitler*:
Paul Arthur Allaire: Xerox şirketi direktörü, CFR direktörü.
Graham T. Allison: Ulusal Politika Merkezi üyesi, eski CFR Direktörü.
D. Orville Andreas: Archer Daniels Şirketi Başkanı.
R. Leroy Bartley: Ünlü Wall Street Journal Editörü.
C. Fred Bergsten: Ünlü Brookings Institition Yöneticisi.
Robert R. Bowie: Kıtalararası Geliştirme Merkezi üyesi.
John Bredemas: Texaco şirketi direktörü, eski senatör.
Zbigniew Brzezinski: Ulusal güvenlik danışmanı, Stratejik ve Uluslararası
Çalışmalar Enstitüsü.
John H. Chafe: Senatör, Fin. Sel. Intellig. Direktör.
Bill Clinton: Eski Başkan, Arkansas Valisi.
Richard N. Cooper: Harvard'da Prof. CFR direktörü, Devlet Bakanlığı,
Ekonomik işler.
Gerald Corrigan: CFR direktörü, Federal Merkez Bankası. Eski direktörü,
Goldman Sachs.
Lynn E. Davis: Devlet Bakanı, Uluslararası Güvenlik Sekreteri.
John Mark Deutch: CIA direktörü, Savunma Bakanlığı.
Martin S. Friedman: Prof. (Harvard) Ekonomik Araştırmalar Ulusal Bürosu.
Stephan J. Friedman: Goldman Sachs Şirketi.
Thomas L. Friedman: New York Times gazetesi, köşe yazarı.
David. L. Gergen: US News ve World Report Direktör ve Clinton'ın danışmanı.
Louis Gerstner: IBM Şirketi sahibi ve Başkanı.
Kathrine Graham: Washington Post gazetesi, köşe yazarı ve Brookings Inst.
Maurice Greenberg: CFR direktörü, Am. Int. Group Inc. Başkan Yardımcısı.
Lee Herbert Hesburgh: Senatör, Indıana uluslararası ilişkiler.
W. Alexander Hewitt: Jamaica Büyükelçisi.
James F. Hoge: CFR'nin yayın organı Foreign Affairs'ın direktörü.
Richard Holbrooke: ABD Büyükelçisi, B. M. üyesi Credit S. First Boston Corp.
Vernon E. Jordan: Aikin, Huer and Feld Şirketi, RJR Nabisco yöneticisi.
Henry A. Kissenger: Nıxon ve Carter dönemi Devlet Bakanlığı, Sekreter.
Winston Lord: Devlet Bak. Sekreter yardımcısı, Doğu Pasifik ve Asya
Ilişkileri.
Jessica T. Mathews: Uluslararası barış için Carnegie Vakfı Başkanı (CIA ve
DIA).
Winston P. McCracken: Michigan Üniversitesi Prof.
Robert Strange Mc Namara: Dünya Bankası Başkanı, Eski Savunma Sekreteri,
Brookings Inst. (CIA bağlantılı).
Walter F. Mondale: ABD Büyükelçisi, Japonya Devlet Bakanlığı.
J. Benjamin Nye: Hazine Bakanlığı Sekreteri ve etkin başkanı.
Joseph S. Nye: Ulusal Istihbarat Konseyi Başkanı, Harvard Dekanı
Rozanne L. Ridgway: Atlantik Konsül, RJR Nab Direktörü.
Charles W. Robinson: Kıtalararası Geliştirme Konsülü, Brookings Inst. (CIA
bağlantılı).
David Rockefeller: Chase Manhattan Bankası başkanı, Rockefeller Şirketi
Başkanı, CFR başkanı, Trilateral Komisyon başka. Bahsedilen tüm örgütlerin
başındaki çekirdeğin yöneticisi.
Brent Snowcroft: Ulusal Güvenlik Konseyi Başkan yard, CFR eski başkanı.
Helmut Sonnefeldt: Brookings ve Carnagie Endowment (CIA bağlantılı).
George Soros: Soros Fund Başkanı, Open Society Institute.
Laura D. Tyson: Prof, Harvard, Ekonomik danışmanlık Komisyonu başkanı.
Paul A. Volcker: Federal Reserve System (Merkez Bankası) Başkanı.
John C. Whitehead: Brookings Institution başkanı (CIA yan kuruluşu) NYC, AEA
investor.
Paul D. Wolfowitz: John Hopkins Ünv Dekanı, Ileri Uluslararası Ilişkiler
(CIA).
Robert B. Zoellick: Stratejik ve Uluslararası Ilişkiler Merkezi başkanı.
M. Benjamin Mortimer: US News, World Reports, NY Daily News, Atlantic Montly
Başkanı ve yöneticisi, pek çok medyayı kontrol etmekte.

*Eski ve Yeni Dünya Düzeni'nde gizli cemiyetlere kısa bir bakış*

Dünyanın kuruluşundan beri insanlar sosyal sistemler içinde belirli bir güç
arayışında olmuşlardır. Belirli sosyal sınıflarda ve özellikle 16-18.
yüzyıldan sonra yönetici sınıfı teşkil eden üst burjuvazide belirli
mevkilerin dağılımı arz-talep dengesine uygun olmamaya başlamıştır. Ayrıca
klise ve din baskısına karşı da, farklı ve daha açık görüşlü düşünceye sahip
insanlar farklı örgütlenmeler içine girme ihtiyacı duymuşlardır. Bu
yüzyıllarda eski mistik gizli cemiyetlerin de törelerini ve yöntemlerini
kullanan yeni yapılanmalar görmekteyiz. Masonluk ve ILLUMINATI bu
özellikleri fazlasıyla içermektedir.

Aslında gizli cemiyetler büyünün ve ayinlerin başladığı çok eski dönemlere
kadar gider ve pek çok gizli cemiyetin kuruluşu Mısırlılar ve
Mezopotamyalılar zamanına kadar uzanmakta, Sümer ve Akadlara, 5000 yıl
önceye gitmektedir. Ama ilk gizli cemiyetlerin temel çıkış noktası din ve
Tanrı ile bütünleşme çabasıdır. Ilk gizli cemiyetleri oluşturanlar da zaten
şamanlar, din adamları ve ruhban sınıfı olmuştur. Zoroastrianizm, Mithraism,
Pitagorasçılık, Neo-Platonizm, Kabalizm, Sufism, Batıniler (Hasan Sabbah'ın
gizli cemiyeti), Tapınak ve Malta Şovalyeleri ve Gül Haç örgütü ve daha
binlercesi Mısır, Mezopotamya ve Ortadoğuda kendi inanç, sembolizm ve ritüel
sistemleri ile yoğrulmuşlar ve yıllarca birbirlerinden etkilenerek Rönesans
dönemine kadar ulaşmışlardır. Burada söz konusu olan masonik cemiyetlerdir,
ama burada hedefimiz tüm masonları ve masonik aktiviteleri kötülemek
değildir. Yüzlerce kola ayrılmış olan masonluk kendi alt kültürü içinde bazı
masonik olguları ve yapıları da beraberinde getirmiştir. Masonluğun tarihte
insanlara olumlu etkileri de olmuştur. Öncelikle 18. yüzyıl öncesi Anderson
Anayasası'ndan önceki masonların pek çoğu aydınlanmacı ve bilimsel kişiliği
ön plana çıkan kişilerdir.

Varlığı halen tartışılan Gül Haç (Rose Croix) örgütünün de masonluğun farklı
bir devamı olduğu, hatta 1614'lerde kliseye karşı Ingiltere'de manifestolar
verdiği de söylenir. Rose Croix'da bulunduğu ve büyük üstatlık yaptığı
söylenen bazı kişileri son yıllarda bulunan parşomenlerdeki kayıtlarına ve
'Holly Blood and Holly Grail' (Kutsal Kan, Kutsal Kase) isimli kitaptaki
bilgiye göre sayalım isterseniz (Baigent 1983). Leonardo da Vinci
(1510-1519); Robert Boyle (1654-1691); Isaac Newton (1691-1727); Charles
Radclyffe (1727-1746); Victor Hugo (1844-1885); Claude Debussy (1885-1918).
Daha pek çok ünlü isim mevcut bu gizli masonik örgüttedir! Bu örgütün de
farklı bir masonik örgüt olarak faaliyetlerini halen dünyanın heryerinde
sürdürdüğü iddia edilmektedir. ILLUMINATI'ye de bir kol veren grubun Gül Haç
teşkilatı olduğu düşünülmektedir.

Bu gizli cemiyetlerin hepsi tarihte olumsuz etkiler yapmamıştır, aksine Hür
ve Kabul Edilmiş Masonlar Cemiyeti Fransız Ihtilali ve Amerikan Devriminin
örgütlenme yapısını ve temel kardeşlik, eşitlik felsefesini oluşturmuş,
devrimlere ideolojik bir ağ örmüştür. Fransız Ihtilali'nin pek çok kahramanı
masondur. Kuzey Amerika'ya masonluk 1730'larda gelmiştir. Benjamin Franklin
1731'de mason olmuş ve 1734'de Pennsylvania'nın Büyük Üstadı olmuştur. Rose
Croix'ların (Gül Haç) üçlü konsülünde yer almıştır. George Washington
1752'de masonluğa alınmış 1789'da da Başkan olmuştur. Amerikan başkanlarının
büyük çoğunluğu masondur. Masonik örgütlerin pek çoğu Türkiye'de de adı çok
tartışılan Tapınak Şovalyeleri'ne dayanır.

*Tapınak şovalyeleri*

Tapınak şovalyeleri, Haçlı seferleri sırasında Hugues de Payen isimli soylu
bir şovalye tarafından 8 diğer şovalye ile birlikte 1119'da kurulmuştur
(Baigent 1983; Barret 1999; Draul 1989). Bu dönem Hasan Sabbah'ın ve
Batinilerin etkisinin bitmek üzere olduğu bir dönemdir. 1099'da Kudüs
alınınca, Tapınak şovalyeleri buraya giden hacıları ve Avrupalıları korumak
için devreye girdiler. Resmi olarak Troya konsülü tarafından 1129'da Isa'nın
Fakir Şovalyeleri ve Süleyman Tapınağı Tarikatı olarak kuruldular. Tapınak
şovalyelerinin sayısı hızla arttı, 1130'da 300 kadar Tapınak şovalyesi Kudüs
civarına vardı. Tapınak şovalyesi olabilmek için klise karşısında fakirlik
yemini etmek, bekaret ve kliseye itaat başta geliyordu. Görevleri din
adamlarını ve Kudüse gidenleri korumaktı. Sayıları arttı, Anadolu'da ve
Kudüs civarında kendilerine kaleler inşaa ettiler ve kendilerine ait bir alt
kültür kurdular. 1139'da başarılarından dolayı Papa Innocent II onlara tam
bağımsızlık tanıma hatasında bulundu. Krallar ve soylular da
hoşlanmamalarına rağmen mecburen Tapınak Şovalyeleri'ne toprak ve toprak
kirası alma hakkı tanıdı. Böylece sayıları binleri aştı ve hem Anadolu'da
hem de deniz kenarındaki diğer bölgelerde kaleler inşaa ettiler ve duvarcı
ustası anlamına gelen ilk 'masonik' aktivitelerine başlamış oldular. Zamanla
soyulmaktan korkan hacılara yardımcı olmak için onların değerli eşyalarını
muhafaza etmeye, ilk seyahat çeklerini ortaya çıkarmaya başladılar. Tabii
gizli bazı işaretler taşıması gereken bu yazılı kağıtlardaki semboller
yüzyıllardır bölgedeki mistik akımlardan etkilendi ve onların alt
kültürleriyle bütünleşti.

Tapınak Şovalyeleri'ne üye özel olarak seçilir, tarikata kabul edilirler ve
çok farklı bir eğitimden geçirilirlerdi. Bu sırada Arapça öğrenip, eski
Yunan eserlerini okumaya başladılar. Bankerlikle ve ticaretle de çok
zenginleştiler. Papalık ve Fransız kralı onların gücünün azaltılması
gerektiğini sonunda anladılar, çünkü hermetizm, alkemi (simya) ve bilimle de
uğraşan bir alt kültür yaratmışlardı. 1307'de Papa Clement V'in emri ile
bazı Tapınak Şovalyeleri geri çağrıldılar, büyücülükle suçlandılar, işkence
gördüler ve yakıldılar. 1314'de Tapınak Şovalyeleri'nin büyük üstadı Jacques
de Molay Paris'te bir kazığa çakılarak yakıldı. Bunun üzerine geri çağrılan
Tapınak Şovalyeleri Iskoçyaya kaçtılar ve orada operatif masonluğu kurdular
ve Anadolu'daki, Kudüs'teki kaleleri ve merkezleri ile haberleşmeyi
sürdürdüler. 36'sının haricindeki Tapınak Şovalyelerini yakalayamadılar.
Özellikle suçlama büyü, hermetizmle (ilk kaynakları astroloji, astrolojiye
dayalı hekimlik ve büyü olan, I.S. II ve III yüzyılda ise Stoacılığın ve
Platonculuğun, Zerdüşt dininin de da damgasını taşıyan, Hristiyanlığını
Mesih anlayışını reddeden, Batı mistisizminin esasını oluşturan bir felsefe
ve din) ve alkemi ile uğraşmaları, maddi güçlerini Papalığın hizmetine
sunmamaları ve Papalığa garip gelen sembolik ve allegorik ritüelleriydi. Bu
ritüellerde söylenen sözler ezberleniyordu ve yazılı değildi ve ne
yaptıkları belirsizdi, kliseye karşı ayaklanıyor olabilirlerdi. Avrupa'da
büyük bir olasılıkla Tapınak Şovalyeleri daha sonraki yüzyıllarda farklı
örgütler olarak devam ettiler, bunların en önemlisi aşağıda açıklayacağımız
Rose Croix (GÜL HAÇ) örgütüdür.

*Rose Croix (Gül Haç örgütü)*

1188'de Prieree De Sion MS 46 yılında kurulan ORMUS (inisiye edilenler
tarikatı veya tekris edilenler tarikatı) isimli tarikatın bir adının da
l'Ordre de la Rose-Croix Veritax olduğu, bir rivayete göre de Isa'nın
çarmıhtan inip bu tarikatı kurduğu söylense de, Dames Frances Yates'e göre
ilk ismine 1614'de yayımlanan Fama Fraternatis'de, Confessio Fraternatis ve
The Chemical Wedding of of Christian RosenKreuz' da rastlanır. Bu devirde
yazılan ve Rosy Cross Manifestoları olarak bilinen üç eser bir Hıristiyan
olan Rossy Cross'dan ve allegorik bir efsaneden ve bir manifestodan
bahseder. Almanya'da 1378'de doğan Rosy Cross Anadolu'ya ve kutsal
topraklara gitmiş 106 yaşında 1484'de ölmüştür. Bu eserler simya ile, gizli
bilimle ve tıpla uğraşan kliseye karşı olan gizli bir topluluğun varlığından
dem vurur. Eserlerde masonik sembolizm ve dolaylı anlatım kullanılır. Bu
yazılarda belirttiğimiz gibi Boyle ve Leonardo da Vinci'den, Isaac Newton'a
kadar pek çok bilim insanı bu gizli örgüte üye olmuş ve bu örgüt sayesinde
kendini geliştirmiştir. Örgütün tüm özellikleri masoniktir ve Tapınak
Şovalyeleri ile ilişkileri olduğuna kesin gözüyle bakılmaktadır. Daha sonra
ABD'ye masonluğu getiren kişiler ve Benjamin Franklin'in kendisi bile Gül
Haç örgütünün iç çekirdeğindendir. Manifestolar insanlık için çalışan
kardeşlik ve iyiliği yayma motiflerini işler, Fransız Ihtilali ve Amerikan
ihtilalinde de gelişen devrimci masonik örgütlenme Rose Croix ile içiçedir.
Gül Haç isminin de çok sembolik bir anlamı vardır (detaylar için Baigent
1983 ve Barret 1999) Rose Croix ayrıca pek çok yönü ve mistik işlevi ile
Kabalizmle içiçedir, bu da hem Yahudilerden hem de konuyu işleyen Tapınak
Şovalyelerinden geçmiş bir gelenektir. 1623'de Gül Haç örgütü Pariste çok
yaygındı ve bazı üyelerinin görünür, bazı üyelerinin de görünmez olduğu ve
görünmez olanların şeytanla işbirliği içinde olduğu dedikodusunu
doğurmuştur. 1640'larda Avrupa ve Ingiltere'de pek çok Rose Croix örgütü
mevcuttu ve Ashmole ve Lilly tarafından Londra'da 1646'da kurulan bir
locanın Hür ve Kabul Edilmiş masonluğun, Tapınak Şovalyeleri ile birlikte
temeli attığı iddia edilmiştir. 17. Yüzyıldan sonra Gül Haç örgütü
masonluktan daha gizli ve daha ölümcül bir biçimde devam etmiş ve bir kola
ayrılarak ILLUMINATI'yi oluşturmuştur. Rose Croix o kadar gizlidir ki, halen
sürüp sürmediği bile resmi olarak bilinmemektedir. Şeytana taparlar mı? Bu
konuda belirsizdir, ama 20. yüzyılın başında GOLDEN DAWN (ALTIN GÜNDOĞUMU)
isimli koyu okkült, kara büyü ve satanizm örgütünü kuran Aleister Crowley'in
Rose Croix örgütünden olduğu iddia edilmektedir, aynı zamanda Crowley Hür,
Kabul Edilmiş Masonlar Locası'nda Büyük Üstadlık yapmış, Skoç ritinde de 33.
derece mason olmuştur.

Yaptığım araştırma ve incelemelerden çıkardığım sonuç, Rose Croix örgütünün
hiç bir zaman yok olmadığıdır. Fakat başka örgütler doğurmaya devam
etmiştir. 16. yüzyıldan beri gerek masonluğun, gerekse ILLUMINATI'nin ve
Skulls and Bones Society'nin doğuşunda etkin rol oynamıştır. Ama Hür ve
Kabul Edilmiş Masonlar resmi ve kanuni bir dernek olmasına karşın, ne
ILLUMINATI ne de Rose Croix ortaya çıkıp kendini gösteren birer dernek
değildirler ve masonluğu kendilerine üye çekmek için bir havuz olarak
kullanırlar. Yani daireler içiçedir. En içteki dairede ve çelik çekirdekte
hangi mistik gizli örgütün yüzyıllarca etkili olduğu meçhul kalmıştır.

*Illuminati*

Illuminati 1 Mayıs 1776 da Adam Weishaupt tarafından Bavyera-Almanya'da
kurulmuştur. Adam Weishaupt Ingolstadt Üniversitesinde hukuk profesörü iken
masonik eğilimlere merak sarmış ve bir gizli örgüt kurmuştur. Ama hükümete
karşı bazı hareketler de içeren yayınları nedeniyle 1786'da polis tarafından
basılmış ve ondan sonra da tamamen yer altına inmiştir. Illuminatinin daha
sonra çok güçlendiği ve 1833'de Yale Üniversitesinde General William Russel
tarafından Skulls and Bones Society (SBS) olarak kurulduğu rivayet
edilmektedir (Marrs 2000; Sutton 1986). Yani bir rivayete göre SBS
Illuminatinin ABD'deki devamıdır. ILLUMINATI'nin Rose Croix örgütü ile
direkt ilişkisi olduğu bilinmektedir. Hangi ülkede birleşik çalışırlar,
hangi ülkede farklıdırlar ve ayrılırlar bilinemez. Bu gizli örgütlerin terör
örgütlerinden özde pek bir farkı yoktur; terör örgütleri bomba ve silahla
terör ve anarşi yaratırlar. ILLUMINATI, SBS, CFR ve benzerleri ise sadece
anarşi ve kaosu yani ORDO AB CHAOS'u (kaostan düzen) imza yetkisi,
uluslararası strateji, paranın kontrolü ve mafyanın indirekt kontrolü ile
yaratırlar.

Illuminati adını ve üyelerini inanılmaz bir sır gibi saklayan ve ölümcül bir
kuruluştur. Bugün hemen her ülkede mevcuttur. Özel eğitim, tören ve alt
kültürlerden gelmeyenler Illuminatiye kabul edilmezler. ABD başkanlarının
pek çoğu Illuminati'den ya icazet alırlar ya da üyesidirler. Bu gizli örgüte
ihanet edenlerin cezası kayıtsız şartsız ölümdür. Illuminatinin NATO ile
veya Gladyo gibi yeraltı örgütleri ile de ilişkisi olduğu sanılmaktadır
(Domhoff 1974, 2000; Sutton 1986, 1988, 1990; Marrs 2000; Ross 2000; Marrs
2001)
Skulls and Bones Society (Kuru Kafa ve Kemikler Örgütü-SBS)

Baba ve oğul George Bush'un üyesi olduğu SBS, merkezi Connecticut Yale
Üniversitesi'nde olan çok gizli bir cemiyettir (Ironhouse 2002; Sutton
1986). Her yıl sadece bu örgüte 15 kişi girebilir, ama bu 15 kişi daha sonra
ABD'de en kilit noktalara getirilir, ayrıca akrabaları ve dostları da bu
elitizmden paylarını alırlar. Sayıları az olmasına rağmen etkileri fazladır
ve bir çember içindeki merkez usulüyle çalışırlar, yani bir çemberdeki
çeşitli noktaların kontrolü bir SBS üyesinde ise, onlar için sorun
çözülmüştür, bu nedenle üyelerini yönetici ve etkin çemberlerin merkezine
koyarlar. Tabii ki ILLUMINATI, Rose Croix (Gül Haç), Trilateral Komisyon ve
CFR ile ile direkt ilişkileri vardır.

Her ikisinin de gizli Rose Croix örgütü ile ilişkisi vardır. Alphonso Taft
daha sonra ABD başkanı ve SBS üyesi olan William Howard Taft'ın da
babasıdır. SBS'nin son 150 yılda 2500'den fazla üyesi olmuştur. SBS Yeni
Dünya Düzeni'nin temel ideologlarından biridir (Bohemian Grove ve CFR ile
birlikte). Elimizdeki ilk kayıtlar Haziran 1882'ye aittir.

Bu gizli cemiyete girebilmek ancak davetle mümkündür ve inisiasyon töreni
masonlarınkine çok benzer. Fakat tüm ritüeller ve yapılanlar gizlidir, kimse
dışarıya bilgi sızdıramaz. Inisiasyon törenlerinde denekler çırılçıplak
soyunup bir tabuta girerler, bu tabuttan çıktıklarında yeniden doğmuş
sayılırlar. Birbirlerini özel tanıma yöntemleri vardır. Son yüz yılda SBS
üyeleri ABD'de en kilit noktalara gelmişlerdir ve özellikle belirli
ailelerden seçilen kişiler özenle bu gruba alınır. Bu cemiyete girebilmek
için temel özellik WASP olmaktır (White:Beyaz; Anglo Sakson ve Protestan).
Başka ırka veya geçmişe mensup başka dinden olanlar bu yapıya giremez.

SBS ABD'de pek çok kilit noktaya gelmiş insanın yer aldığı bir cemiyet
olmuştur. 6-7 kuşak öncesinden Anglo Sakson ve protestan olmasına çok dikkat
edilir. SBS'nin temelinde bir çelik çekirdek iç hücre, etrafında daha büyük
bir çember, onun etrafında da daha dış bir yapılanma vardır. Chapter 322
ismi ile de anılan iç merkezin direkt olarak merkezde olmak koşuluyla
Trilateral Komisyon, CFR, Bilderberg, Atlantik Konsül (Bir 'round table'
masonik grubu), Bohemian Grove (veya Bohemian Club), Pilgrem Society, ve
SBS'nin dış gölge örgütleri (yani üye almak için havuz oluşturdukları yan
klüpler vardır) (Marrs 2000; Marrs 2001; Sutton 1986, 1988, 1990).

ABD'ye yerleşen ve pek çok tüketim aracını kontrol altından tutan ve etkin
ailelerden SBS'ye üye verenlerden bazıları şunlardır (çok uzun süredir bu
ailelerin mutlaka bir kaç ferdi SBS üyesidir):

Whitney Ailesi ( yerleşim 1635, Watertown, Massachusets),
Perkins Ailesi ( yerleşim 1631, Boston Mass.),
Stimson Ailesi (yerleşim 1635, Watertown, Mass.),
Taft Ailesi (y. 1679, Braintree, Mass),
Wasdworth Ailesi (y. 1632, Newtown, Mass.),
Gilman Ailesi (y. 1638, Hingham, Mass.)
Payne Ailesi (Standard Petrolün sahibi),
Davison Ailesi (J. P. Morgan ve şirketinin sahibi, her iki dünya şavaşında
da etkili olmuşlar ve büyük paralar kazanmışlardır),
Pillsburr Ailesi (Un ticareti),
Sloane Ailesi (Ticaret ve parekende satışıın dev ismi),
Weyerhauser Ailesi (Kereste ve orman ürünleri tröstü),
Harriman Ailesi (Demiryolu Kralları),
Rockefeller Ailesi (Standard petrol, Chase Manhatten Bank ve binlerce
şirketin sahibi CFR, Trilateral Komisyon ve Bilderbergin başındaki aile),
Lord Ailesi (y. 1635, Cambridge, Mass.),
Bundy Ailesi (y. 1635, Boston, Mass.),
Phelps Ailesi (y. 1630 Dorchester, Mass.),
Bush aileleri (Baba Bush CIA ve ABD başkanı, oğul Bush bu örgütlerin bir
entrikasıyla ABD başkanlığına getirildi, her ikisi de SBS üyesi).

SBS toplumdaki hemen her yapıya girmiştir. Bunların içinde Beyaz Saray, Yüce
Divan, Medya, Iş ve Endüstri, Federal Banka sistemi, Kanun yapıcı kurullar,
Mahkemeler vb vardır. SBS'nin temel ideolojisi Anglo Sakson ve Protestan
beyazların dünyadaki hakimiyetini sağlamaktır, ideolojisi oldukça faşistir
ve her iki dünya savaşında da bu cemiyet çok önemli roller oynamıştır.
Bohemian Grove ve CFR ile birlikte Skulls and Bones Society Yeni Dünya
Düzeni'nin yaratıcısıdır (Marrs 2000; Marrs 2001; Sutton 1986, 1988, 1990;
Ironhouse 2002).

*Bohemian Grove (Bohemian Klübü)*

Bohemian Grove (BG) aynı Skulls and Bones Society gibi gizli amaçlar ve
yöntemler için 1880'lerde Kaliforniya'da kurulmuş bir cemiyettir. Üyeleri,
törenleri, ritüelleri ve ne yaptıkları çok gizli tutulur. Merkezdeki çiftlik
aynı anda yüzlerce kişinin hafta sonu toplantılarına katılabileceği
niteliktedir. ABD'nin hemen her eyaletinde tapınakları vardır. Sembolleri
BAYKUŞ'tur. Ritüellerde baykuşa hitap edilir ve bir fetiş olarak baykuş
motifi kullanılır. Bohemian Grove'a üye olanlar başka masonik klüplere de
üye oldukları için bu rituellere ve sembolizme alışıktırlar.

1970'li yıllarda en kilit noktadaki ve zengin 1000 civarında üyesi olan
Bohemian Grove üyelerinin ünlülerinden bazıları şunlardı (Domhoff 1974):

Dwight David Eisenhower (ABD başkanı), Herman Wouk, Robert Kennedy (ABD
Başkan adayı), Johson (ABD Başkanı), Richard Nixon (ABD Başkanı), Gerald
Ford (ABD Başkanı), Ronald Reagen (ABD Başkanı), Bill Clinton (ABD Başkanı),
Nelson Rockefeller, David Rockefeller, Henry Kissenger, Edgar Kaiser (Kaiser
Industries başkanı), Henry Morgan (J.P. Morgan Şirketi), Charles Morgan
(J.P. Morgan Şirketi), Neil Armstrong (aydan döndükten sonra katılmıştır),
Hoover Enstitüsünün bazı ileri gelenleri, Wernhern Von Braun (Alman roket ve
uzay bilimcisi), David Sarnoff (Işadamı), Senator Robert Taft (Taft
ailesinin SBS ile yakın ilgisini hatırlayınız!), Lucius Clay, American
Express, Standard Brands, Int. Investment Corporation başkanı, Earl Warren
(Yüce Divan üyesi), Kalifornia valisi Goodwin Knight, Kalifornia valisi Pat
Brown, Başkan Herbert C. Hoover (1913'te klube katılmıştır), Rudolph
Peterson ( Bank of Amerikanın eski başkanı), Melvin Laird (eski Savunma
Bakanı), William Rogers (Eski CIA bağlantılı Devlet Bakanlığı sekreteri),
Francis Baer (United California bank eski başkanı), Stephen D. Bechtel: J.P.
Morgan şirketi direktörü, Gilbert Humprey(: National Steel, General
Electric, Texaco, National City Bank of Cleveland, Sun Life Insurance
direktörü, Lewis Lapham): Mobil Oil, Heinz, TriContinental Corp. Başkanı),
Edmund Littlefield): Wels Fargo Bank, Hewlett-Packard, General Electric eski
başkanlarından), Leonard McCollum ( Morgan Trust, Capital National Bank eski
başkanı)

Dikkat ederseniz Bohemian Grove hem çok zengin hem de en kilit noktalardaki
elitlerin oluşturduğu daha üst ve çok daha gizli bir seçkin klübüdür (Daha
detaylı listeler ilerideki çalışmamızda yayımlanacaktır, yer tutmaması
açısında sadece bazı kritik görevlerdeki kişileri verdik). Dikkat edilirse
en fazla ABD başkanı üyesi olan klüp Bohemian Grove'dur. ABD'de kaldığım 7
yıl boyunca her gittiğim kütüphanede ve kitapçıda bu klüple ilgili bilgi
aradım. Bu konuda sadece William Domhoff'un yazdığı bir kitap ile bir kaç
makale geçti elime. Düşünün 1000'e yakın ABD eliti sürekli bir hafta sonu
California'da veya diğer eyaletlerdeki çiftiklerde toplanıp kadınlı, erkekli
törenler yapıyorlar ve gizli ritüeller uygulanıyor, inisiasyon törenleri
yapılıyor; insanlar komik komik kılıklara veya durumlara giriyor çeşitli
dramalar ve roller oynuyorlar. Bunlara bir sürü hizmetçi hizmet ediyor, bir
sürü polis bunları koruyor, bir sürü kişi bu klübe geliyor ve bu klüp
1880'den beri var. ABD'de elime geçen pek çok kütüphanenin veritabanında bu
klübe ait bilgi aradım, ama çok sınırlı bilgiye ulaşabildim. Halbuki
masonlukla ilgili kitaplar heryerde satılıyordu. Benzer şekilde Skulls and
Bones Society (SBS) konusunda da elime geçebilen kitap sayısı bir avuçtur.
SBS de Bohemian Grove gibi çok gizli bir örgüttür. Bu örgütleri ABD'de
sorduğum hiç bir Amerikalı bilmiyordu. Üstelik bu kitapta diğer örgütlerle
ilgili listeleri yayınlayan kitaplar veri tabanlarından çıkarılmıştı,
elimdeki kitapların çoğuna direkt yazarlarına ulaşarak eriştim. Neden ve
nasıl sağlanır bu gizlilik bunu anlamaya imkan yok! Bu gizliliğin tek hedefi
olabilir, törenlerde ve toplantılarda çok ciddi bazı kararların alınması.
Örneğin atom bombası projesinin kararının verildiği yerin, siklotronu ilk
kurgulayan Prof. Ernest O. Lawrence'a bu kararın verdirildiği yer olan
Bohemian Grove'dur (Nuel Pharr Davis, Lawrence and Oppenheimer, New York:
Simon and Schuster, 1968). Vietnam'a savaş açılması kararının verildiği yer
de Bohemian Grove'dur. Kaliforniya'daki çiftlikte bazı zamanlarda ciddi
güvenlik önlemli toplantılar yapılır. Çiftlik San Fransisco'nun 65 mil
kuzeyindedir 300-500 kişiyi barındırabilecek ve anayoldan ulaşılamayacak,
ancak bilenlerin helikopterle veya arazi araçları ile gidebilecekleri bir
alanda tüm çevre yerleşim merkezlerinden uzaktadır ve çok yoğun koruma
altındadır. Bu ana merkezin haricinde başka şehirlerde de merkezleri vardır.
Bohemian Grove üyeleri belirli aralıklarla toplanıp klasik ritüelik
törenlerini yaparlar. Törenleri bir rahip ile bir rahibe yönetir. Törenlerde
genellikle allogerik ve yukarıda tanımını yaptığımız sembolik dramalar
oynanır, fakat törenlerle ilgili yazılanlar da çok sınırlıdır.

Bohemian Grove'un merkezinin bu kadar izole olmasına karşın, Bohemian Grove
SBS, Pilgrem Society, Rotary Club gibi masonik cemiyetlerle iç içedirler.
Bir söylentiye göre BG'dan icazet alamayan bir istihbarat örgütünün başına
getirilemez, başkan seçilemez; devletle ilgili pek çok önemli karar buradaki
toplantılarda verilir. Üyeleri yukarıda saydığımız gibi en kilit
noktalardaki kişilerden oluşur; örneğin 1991 de BG'da olup da aynı zamanda
önemli şirketlerde yönetici olanların sayısı şöyleydi: Bank of America 7
direktör, Pacific Gas and Electric 5 director, AT-T 4 direktör, First
Interstate Bank 4 direktör, McKesson Corporation 4 direktör, Ford Motors 4
direktör, General Motors 3 direktör, Pacific Bell Telephone 3 direktör.
Ayrıca pek çok istihbarat örgütünün başkanları veya üst düzey yöneticileri
de BG veya SBS üyesidir. BG, SBS ile birlikte 1880'ilerden beri Yeni Dünya
Düzeni'nin ideoloğudur ve bu cemiyetlerdeki kişilerin çoğu ise Bilderberg,
Trilateral Komisyon ve CFR'da yer alırlar. 1974'teki Domhof'un kitabında
belirtildiği üzere Bohemian Grove'a üye olan azınlık, ABD'deki o tarihteki
tüm malların yaklaşık yüzde 30-40'ına, özel sektörün tüm servetinin yaklaşık
yüzde 70-80'nine sahipti.

**Diğer masonik örgütlerin iç çatısı ve yapısı altında CFR, Trilateral
Komisyon ve Bilderberg günümüzün BÜYÜK AĞABEYI haline gelmiştir.

*CFR (Council on Foreign Relations-Dış Ilişkiler Konseyi)*

Clinton, Antony Lake, Al Gore, George Bush, Warren Christopher, Colin
Powell, Les Aspin , James Woolsey (CIA direktörü) gibi isimlerin CFR
(Council on Foreign Relations-Dış Ilişkiler Konseyi) isimli bir komisyona
kayıtlı olmaları herhalde okuyucuyu bunca bilgiden sonra şaşırtmaz. Ama
dünyadaki en ciddi karar mercilerine gelenlerin bağlı oldukları bir örgüt
olması herhalde doğal karşılanabilir, üstelik bunların bazıları BILDERBERG
veya Skulls and Bones Society üyesidirler. Yani hiç kimse hak ettiği ve
olması gerektiği için bir pozisyonda değildir Yeni Dünya Düzeninde. Ipleri
ne kadar iyi oynatabildiği, ne kadar sır tuttuğu ve bu örgütlere ne kadar
bağlı olduğu önemlidir onlar için.

Globalizasyon ideolojisinin Bohemian Grove ve Skulls and Bones Society gibi
masonik örgütlerden daha az gizli bir branşı olan CFR 21 Temmuz 1921'de New
York'ta kurulmuştur (Ross 2000; Marrs 2000). Zaten yüzyıllardır ülkü
piramiti, Süleyman mabedi, tek hükümetli dünya, Sionun oğullarının vaad
edilmiş birleşik krallığı, evrensel kardeşlik gibi fikirleri savunan gizli
cemiyetlerin bu ideolojisini ilk harekete resmi olarak geçiren kuruluş
CFR'dır. Globalizmin gizlilikten çıkıp dünyaya ilanı CFR'ın kuruluşu ile
başlamıştır. 1917'de Başkan Wilson savaş sonrasında yüze yakın elit adamını
toplamış ve global barış (!) planları yapmışlar ve Wilson'ın bilinen on dört
nokta teorisini 8 Ocak 1918'de kongreye sunmuşlardır. Bu plan özünde tüm
ekonomik sınırları kaldırmayı amaçlayan ve ABD sermayesini tüm dünyaya hakim
kılmaya yarayan bir plandı. Ama 1919'da Paris Barış Görüşmelerindeki
Versailles anlaşması Almanya'ya ağır koşullar koymuştu. 30 Mayıs 1919'da
Paris'in Majestic otelinde toplanan Ingiliz ve Amerikan delegeleri bir
'Uluslararası Ilişkiler Enstitüsü' kurmaya karar verdiler. Bunun adı daha
sonradan Ingiltere'de 'Royal Institute of International Affairs' oldu. 21
Temmuz 1921'de de ABD'de CFR gizli koşullar altında kuruldu, 1945'e kadar
merkezi New York'taki Prat House oldu (Halen merkezi burasıdır: The Harold
Pratt House, 58 East 68th Street, New York, NY 10021). Bu bina Rockefeller
tarafından bağışlanmıştı. CFR üyelerinin büyük çoğunluğu New York ve
Washington D.C.'de yaşayan elitlerden oluşuyordu. Daha ziyade New York ve
Washington, D.C.'de yaşayan elitlerden oluşan CFR'ın bugün finans,
komünikasyon, akademi, istihbarat, teknoloji alanlarda en etkin konumlarda
bulunan 3300 üyesi mevcuttur. Bu sayı bir zamanlar 1600 ile sınırlıydı.
Özellikle tüm CIA, DIA, DEA ve başka istihbarat şefleri bu örgütün de
elemanıdır ve CFR'ın ilkelerinden dışarı çıkamazlar. Ilk üyeler arasında New
York senatörü Colonel House, Devlet Bakanlığı Sekreteri John Foster Dulles,
CIA'da uzun süre çalışmış Allen Dulles, kurucu başkan milyoner John W. Dawis
( J. P. Morgan'ın finansörlerinden) vardı. CFR için ilk para John D.
Rockefeller, Bernard Baruch, Jacob Schiff, Otto Kahn, Paul Warburg gibi
milyonerlerden geldi. Bugün CFR için finans şu kuruluşlardan gelir: Xerox,
General Motors, Bristol-Myers-Squip, Texaco, Alman Marshal Fund, McKnight
Vakfı, Ford Vakfı, Andrew Mellon Vakfı, Rockefeller kardeşler vakfı, Starr
Vakfı vb. CFR yönetim üyeleri bugün dünyadaki her işe burnunu sokan ve
ekonomik kontrolü amaçlayan kurum, vakıf, enstitü ve gizli örgüt ile
içiçedir.

CFR Ikinci Dünya Savaşı'nda çok önemli bir rol oynamıştır. Yayınladığı
Foreign Affairs isimli dergi ile de çalışmalarını tüm dünyaya duyurur. CFR
her ne kadar gizli olmayan bir görünüme sahip olsa da, bu gerçek değildir.
CFR, SBS, Bilderberg gibi çok gizli bir örgüttür. Her yıl hazine sekreteri,
CIA veya NSA yöneticileri ile çok gizli, halka açık olmayan toplantılar
yapar. Normal koşullarda CFR'ın anayasaya bile aykırı olduğu iddia edilmişse
de bunu yargılayacak olan Anayasa Mahkemesi veya Yüce Divan üyelerinin büyük
çoğunluğu da CFR üyesidir. J.P. Morgan ve Rockefeller gibi devler CFR'ye
büyük paralar yatırırlar, ama işadamlarına devletin güvenlik sırları
hakkında brifing verilmesini kimse anlayamaz ve anlatmakla bitip tükenmeyen
Amerikan demokrasisinin neresine koyacağını bilemez. Bu demokrasi ise neden
hiç bir şey halka ve basına açıklanmamaktadır? Orası da pek anlaşılamaz.
Gerçi basına açıklansa da farketmez, çünkü CFR tüm medyayı kontrol eder.
1988'den beri 14 devlet bakanı, 14 hazine bakanı, 11 Savunma bakanı ve bir
sürü federal büroya ait görevli CFR üyeleri arasından seçilmiştir. Özel
şirketlerin devletin bu kadar içine girmesi nasıl demokrasi ve hukuk sistemi
ile bağdaşır bunu J.P. Morgan'a ve Rockefeller'a sormak gerekir tabii.
Dullestan beri her CIA direktörü, örneğin Richard Helms, William Colby,
George Bush, William Webster, James Woolsey, John Deutsch, ve William Casey
hep CFR üyeleri arasından seçilmişlerdir. Ne işi vardır Rockfeller'ın
kurduğu bir konsülde halkın ulusal güvenliğini korumakla görevli onca
insanın? Hukuk ülkesi ve demokrasinin beşiği olduğu iddia edilen Amerika'nın
bu gerçeklerini Amerikalıların çoğu bilmez, onlar kredi kartı borçlarını ve
ev taksitlerini ödeyip, evde patlamış mısır yiyerek biralarını içerler.
ABD'li pek çok yazar CIA'ın Amerika ve Amerikan halkı için değil, CFR'ın
dostları ve gizli ilişkide olduğu dernekleri için bilgi topladığını dile
getirmişler, ama komünistlikle suçlanmışlardır.

CFR bu işadamlarının istediği kişileri hep yükseltmiş en üst ve dokunulmaz
noktalara getirmiştir. Bunun en güzel örneği sıradan bir akademisyen olan ve
David Rockefeller ile tanıştıktan sonra şansı açılan Henry Kissenger
olmuştur. Clinton döneminde de tüm devlet yetkilileri CFR üyeleri arasından
görevlendirilmiş neredeyse yurt dışına yollanan büyükelçilerin yarısı CFR
içinden seçilmiştir. Başkanların seçiminde de aynı yol izlenmektedir,
seçmenler bir CFR üyesi ile öteki arasında tercih yapmak zorunda
bırakılmaktadırlar, zaten Demokrat Parti ile Cumhuriyetçi Parti birbirinden
çok farklı değildir ki! CFR'ın gizli raporlarından ve konferanslarından
birinde şöyle denilmektedir (Ross 2000):

"Silahsızlanma, Amerika'nın bağımsızlığı ve bu bağımsızlığın tek dünya
hükümetine dönüşmesi CFR'nin 1551 üyesinin yüzde 95'ine 1975'te
açıklanmıştır. CFR'nin üyelerin yüzde 75'ine açıklanmamış ve yazılmamış iki
amacı daha vardır. Bu oluşumun hedefleri size biraz garip gelebilir, bunları
biraz tartışalım.

"Bu inancımızın temelinde yatan, monopolistik kapitalizmin dünyanın her
yerindeki farklı para birimlerini, banka sistemlerini kredi ve üretim
sistemlerini, temel kaynaklarını tek hükümetle kontrol edilebilir hale
getirmek ve aydınlatılmış dünya sistemindeki üstünlüğümüzü kendi dünya
ordumuzla temin etmektir."

Kendi kurduğu dünya ordusu ile tüm dünyadaki kaynakları ve para sistemini
kontrol edip, tüm kaynaklara el koyacakmış. CFR'ın amacı buymuş! Skulls and
Bones Society'nin 1880'lerdeki faşist ideolojisinin bir devamıdır bu! Bu
mentalite bugün Ortadoğuyu bir ordu indirerek kontrol altına almak
istemektedir.

CFR'ın gizli bir organizasyon olmadığını söyleyenlere de CFR'in 1992 yıllık
raporundan bir cümle ile yanıt verelim. Sayfa 21: "Tüm toplantılardaki
konuşmalar ve açıklamalar bu toplantılar dışında kimseye açıklanamaz!" (Ross
2000). Aynı raporun, 122, 169, 174, 175 ve 176 ıncı sayfalarında da bu
gizlilik sürekli tekrarlanmakta ve gizlilik bozulup da medya veya birisine
bir bilgi sızdırılırsa nasıl cezalandırılacağı ima ediliyor. Daha önceki
masonik ilkelerin tümünün uygulandığı bir örgütlenmedir CFR. Ayrıca CFR'ın
ve gizliliğinin ve faşist ideolojilerinin ABD anayasına aykırı olduğu
defalarca zikredilmiştir.

IMF ve Dünya bankası da CFR'in tamamen etkisi ve yönetimi altındadır (Ross
2000; Sklar 1980). Geri kalmış ülkeleri fakirleştirmek ve ekonomilerini
yoketmek yolunda IMF, CFR'ın emirleri doğrultusunda çalışmaktadır.

*Bilderberg gizli örgütü*

CFR'in temel globalizasyon planları daha kurulduğu günden beri
bilinmekteydi. Ama CFR ABD içinde tam bir kontrol sağlamak ve tek jandarmalı
kapitalizmi Avrupa'ya yaymak ve sosyalizm ve komünizm ile mücadele etmek
zorunda idi. Eski CFR başkanı ve Rockefeller'in Chase Manhatten Bankası
başkanı olan John McCloy OSS (Office of Strategic Services) isimli
istihbarat örgütünün (Bill Donovan tarafından 1941-1942'de kurulmuştur)
kurulmasını ve CFR ile karşılıklı iletişim içinde çalışmasını sağladı.
1947'de OSS, CIA'ya (Central Intelligence Agency'e) dönüştürüldü. 1947
Ulusal Güvenlik Kanunu ile de gerek sivil gerekse kriminal yasalara karşı
korunan bir örgüt haline getirildi. Yani CIA, anayasaya rağmen ulusal
güvenlik adına her türlü suçu işleyebilen bir örgüt yapısına kavuştu.
1950'de General Walter Bedel Smith CIA başkanı olduğu zaman, CFR'den aldığı
emir üzerine Avrupa'da etkin bir örgüt kurulmasını istedi. Daha sonra CIA ve
Ulusal Güvenlik Konseyine konan bu şemsiye daha da güçlendirildi ve 1982'de
Reagan tarafından Executive Order 12333 (Etkin Yasa 12333) devreye sokuldu
(Montalvo 2000).

Bilderberg, CFR ve öteki örgütlerin Avrupa ayağını ve etkinliğini teşkil
etmek için CIA tarafından Hollanda'da Oosterbeek şehrinde Bilderberg
otelinde 1954 de kurulmuştur. Dünyanın yönetimi ve globalizasyon konusunda
her yıl farklı ülkelerde toplantılar yapar (Ross 2000; Marrs 2000).
Toplantılar son derece gizli koşullarda ve özel ortamlarda yapılır.
Katılanlar bu konuda hiç bir bilgi vermezler. Spotlight isimli bir dergileri
de vardır. Liberty Lobby Inc, 300 Independence Ave., SE, Washington D.C.
20003 adresinden yayın yapar.

Bilderberg örgütünün Avrupa adresi: Maja-Banck Polderman, Bilderberg
Meetings, Amstel 216, 1017 AJ, Amsterdam, Hollanda. Bilderbergin ABD adresi
ise Charles W. Muller, American Friends of Bilderberg, Inc. 477 Madison
Ave., 6th Floor, New York, NY 10022.

Bilderbergin kurucuları arasında Hollanda prensi Bernhard ve Polonyalı
sosyolog Dr. Joseph Hieronim Retinger de vardır, Retinger Bilderbergin
babası olarak bilinir. Bilderbergin kuruluşunda ABD istihbarat örgütlerinin,
özellikle CIA'in rolü olduğu çok iyi bilinmektedir. Prens Bernhard ise eski
bir NAZI SS üyesidir, 1937 de Hollanda prensesi ile evlenmiştir, ama
Nazilerle olan yakın bağları çok iyi bilinmektedir (Marrs 2000). ABD'li
gizli örgüt ve CFR üyelerinin bazıları da Bilderberg üyesidir. Retinger
ABD'ye CFR başkanlarından Averell Harriman tarafından getirilmiştir. David
ve Nelson Rockefeller, John Foster Dulles ve CIA direktörü Walter Smith ile
görüştükten sonra CIA güdümünde bu gizli örgütü oluşturmuştur. Bilderbergin
oluşmasında etkili diğer isimlerden birisi de Başkan Eisenhover'ın
psikolojik savaş danışmanı C.D. Jacksondır.

Bilderberg, merkezi Hollanda olmak ve içine Ingiliz kraliyet ailesini de
dahil etmek üzere CFR'nin Avrupa ayağını oluşturdu. Önemli işadamları,
politikacılar, bankerler, medya sahipleri, askeri kilit isimler ve
istihbarat örgütlerinin üst sınıfı ile ilişki kurup onları üye yaptılar ve
her yıl gizli toplantılar düzenlemeye başladılar. 1991'de Bilderberg başkanı
Ingiliz Lord Peter Carrington idi. Carrington NATO genel sekreteri, kabine
üyesi, CFR'nin Ingiliz kuruluşu olan Royal Institute of International
Affairs'ın başkanı idi. Kendisi Rothschild banka imparatorluğu ile hem
evlilik, hem iş bağlantılarına sahipti.

CFR'nin resmi olmadan uluslararası düzeyine taşınmış bir şekli olan
Bilderberg yine Ingiliz ve ABD CFR'lerini finanse edilen kişiler ve CIA'in
örtülü ödeneği tarafından destekleniyordu. Bilderberg diğer bir kardeş grup
olan Trilateral Komisyona çok benzemektedir. Bunlarda her ne kadar daha önce
bahsedilen masonik ritueller yoksa da zaten bu grupların çoğuna katılanlar
bahsedilen masonik gizli örgütlenmelerin içinde de olan insanlardır. Her yıl
yapılan çok gizli ortamdaki toplantıları hem CIA, hem de o ülkenin
istihbarat örgütü kontrol eder. Türkiye'de son 50 yıldır başa geçen ünlü
politikacıların çoğunluğu Bilderberg üyesidir, halen bu gizli Bilderberg
üyeleri Türkiye'nin etkin yönetiminde rol almaktadırlar. Türkiyedeki
toplantılar şu ana dek 18-20 Eylül 1959'da Yeşilköy-Istanbulda, 25-27 Nisan
1975'de (Çeşme'de Hotel Altın Yunus'da) yapılmıştır. 2001'deki toplantı ise
Isveç'de gerçekleşmiştir.

*Trilateral Komisyon*

Trilateral Komisyon (Trilateral Commission, TC) ABD'de yeşertilen Yeni Dünya
Düzenini tüm dünyaya yani Kuzey Amerika, Avrupa ve Japonyaya daha iyi
yayabilmek için oluşturulmuş ve 1973'te David Rockefeller, Henry Kissenger
ve Zbigniew Brzezinski tarafından kurulmuş gizli bir örgüttür (Sklar 1980;
Robertson 1991; Ross 2000; Marrs 2000). Brzezinski 1973-1976 arasında
başkanlığını yapmıştır. CRF'nin Atlantik ötesi ülkelerde CIA tarafından
örgütlediği bir kuruluş olduğu bilinmektedir. Adresi: 345 Street, East 46th
Street, Suite 711, New York, NY 10017 dir.

1994'teki bir TC bildirisine göre Avrupa, Kuzey Amerika ve Japonya'dan 325
kilit noktadaki isim TC'ye üyedir. Sistem CFR'da olduğu gibi işlemektedir.
Ama bu ABD'nin ve globalizasyonun tüm dünyaya yayılması için
Amerikan-Nazizminin yeni bir oyunu sahneye koymasından ibarettir. Buradaki
hedef yine ekonomik sınırların kaldırılması ve politik, ekonomik, askeri,
politik ciddi noktalardaki kişilerin kontrol altına alınmasıdır. CFR
anayasasındaki ilkeler TC'da da geçerlidir.

Her ne kadar adresi yeri, üyeleri belli ise de Trilateral Komisyonun yaptığı
aktivitelerin ardında gizli amaçlar, ABD'li istihbarat örgütleri ve NATO'nun
gizli özel savaş örgütleri vardır. ABD başkanlarının ve Avrupa, Amerika ve
Japonya'daki yönetici kadroların çoğu TC üyesidir. Tüm dünyada TC,
Bilderberg ve CFR birbirinin içine girmişlerdir ve her üçünün de üyesi olan
50 kişi vardır (daha önce sunuldu). Örneğin Bill Clinton, Brent Scowcroft
(Ulusal Güvenlik Konseyi), John Mark Deutsch (CIA direktörü), Robert Strange
McNamara (Savunma Bakanlığı Sekreteri), Henry Kissenger, Walter Fritz
Mondale ( Japonya Büyükelçisi), Benjamin Nye (Hazine sekreteri) gibi
dokunulmazlığı olan isimler her üç teşkilatın da üyesidirler.

Burada temel olarak anlatılmak istenen 19. yüzyılda bazı gizli cemiyetler,
zengin aileler tarafından yaratılan bir ideolojinin nasıl önce ABD'de CFR
olarak kök salıp, sonra nasıl Bilderberg ve Trilateral komisyon sayesinde
her ülkenin iç yapısını ve politikasını, endüstrisini, medyasını ve sosyal
yapısını kontrol ettiğidir. Amerikan derin Devleti ve Dünya Gizli Hükümetine
karşı tüm Amerikalılar ve Avrupalılar bilinçsizdirler, çünkü 45 yıl boyunca
totaliter bir komünizm gelecek korkusu ile uyutulmuşlardır.

*Sonuç ve Türkiye bu gizli örgütlerin neresinde?*

Türkiye'de de bu gizli örgütlerin çok büyük etkinliği vardır ve 1948'lerden
sonra Türkiye'yi hiç bir zaman bu ülkeyi vatansever ideoloji yönetmemiştir,
Türkiye 1948'den sonra bize Batı tarafından biçilen ülkeyi emperyalizme köle
haline getiren bir ideoloji tarafından yönetilmiştir. Bu yönetim bahsedilen
CFR, Bilderberg ve Trilateral Komisyon tarafından da şekillenmiştir. Ne
yazık ki gerek Türkiyeyi yöneten, gerekse Türk istihbarat örgütlerinin
içinde olan bazı Bilderberg ve Trilateral Komisyon üyeleri vardır. Bu
örgütlerin Türkiye için verdiği kararın Sevr koşullarının uygulanması
olduğunu görmemek için ise kör olmak gerekir.

*(Teori, Şubat 2003, sayı 157)*

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.