19 Mart 2009

(anadoluhaber) BARAN Dergisi 114. Sayı Çıktı!.. Tüm Bayilerde!

 

BARAN Dergisi 114. Sayı Çıktı!.. Tüm Bayilerde!

 

 


 

 

BARAN'dan – 114 Kâim ve Dâim

Hiç durmadan zekâsına hakaret edilen, hiçbir zaman insan yerine konulmayan, ne düşündüğü, oy verme zamanları haricinde hiçbir surette umursanmayan bir toplumda yaşıyoruz.
Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra köhnemiş/eskimiş liberalizm ve kriz alarmı veren kapitalizm, bunların yanında ihtiyarlamış demokrasi, makyajlanarak “yeni dünya düzeni” diye tüm dünyaya pazarlanmaya çalışılmıştı.
“Yeni Düzen” ilk icraatını Irak’a saldırarak gerçekleştirmişti.
Baba Bush, oğul Bush, Mistır Klintın, Misis Kılintın, Obama derken Irak, “yeni düzen”lerin saldırdığı merkez olarak hâlâ gündemdeki yerini muhafaza etmekte…
Türkiye başta olmak üzere bölgedeki bütün politikalar ya Irak merkezli şekillenmekte yada Irak merkezli siyasî gerçeği perdelemek için geliştirilmekte.
Sovyet imparatorluğu parçalanışından bugüne kadar geçen yaklaşık 20 yıllık süre içinde 90, 2000, 2009 zaman dilimlerinde dünya hep bir “yeni dönem”le karşı karşıya gelmiştir.
90’da, 2000-2001’de “yeni dönem”ler yaşadık ve bugün 2009’da Amerika’nın sırıtan yüzü Obama’yla uydurma “yeni bir dönem” daha yaşamaktayız.
Daha doğru bir ifadeyle gerizekâlı yerine konulan insanımız “yeni bir dönem” yaşadığına inandırılmakta…
İnsanımızda “Yeni Dönem” hissi uyandırmak için klâsik hain metoduna bir örnek verecek olursak:
Devlet televizyonu TRT’de, Irak devlet başkanına “darbe”yi meşru kılmak için dün nasıl Irak’ın dahil olmadığı “Halepçe katliamından vahşet kareleri” verdilerse, bugün de Amerikan vahşetinin uygulandığı Felluce’yi, Ebu Garib’i, Ramadi’yi, Telafer’i unutturmak için “Halepçe katliamı”nı veriyor ve böylece “yeni dönem” propagandasını yutturduklarını sanıyorlar.
“Halepçe Katliamının yıldönümü”nde Irak’ın haini Talabani’nin “Su Forumu” vesilesiyle Türkiye’ye “Cumhurbaşkanı” sıfatıyla getirilişine, devlet televizyonu TRT meşrulaştırıcı malzeme sağlıyor. Tıpkı yahudinin Gazze’deki katliamını unutturmak için İsrail terörünü/sorununu “Nazi Vahşeti”yle örtmeye ayarlı propagandacı zihniyetin, aynı devlet televizyonuyla yaptığı gibi!..
Küresel boyuttaki malî kriz sorunu asıl çözülmesi gereken sorun olarak dururken “su sorunu”nu çözmeye kalkanların gizlediği gerçeği dünyayı su bassa hiçbir su götürmez?
Bu gerçeği hiçbir su kaldırmaz, hiçbir su götürmez.
Sudan bir forumda, bölgemizdeki bütün sorunların kaynağı olanların suçunu örtüp, sorunların maliyetini insanımıza fatura ediyorlar.
Bu foruma “ev sahipliği” iddiasındaki, sömürgeciyi daha fazla kayıp yaşamaktan kurtarmak için işgalciye evin kapısını içeriden açan yalancıların mumunu, sömürgeciye peşkeş çektikleri su söndürüyor!
İşte Fırat, işte Dicle suları!..
Özü bu topraklarda olan sularımızdan Dicle ve Fırat sularını, Irak’taki insanımızın kanına buladılar!
İşbirlikçiler, yol açtıkları soykırımla sularımız oluk oluk müslüman kanıyla hâlâ akarken, “çözümün tarafları” bunlar mı kabul edilecek?
Bu kanlı su hangi suçu örtecek?
Kanlı su içer misiniz?
“Yeni Dönemciler”in o süslü püslü ve zor anlaşılır cümleleriyle aslında bize söylemek istedikleri şu:
“Biz, emperyalist hristiyan-yahudi Batı ve işbirlikçileri olarak, 90 yılından beri yaklaşık 20 senedir bağımsız müslüman Irak devletine saldırmaktayız. Irak’ın tarihini yağmaladık. Iraklı çocukları ambargoyla boğduk, füzelerle de vücutlarını paramparça ederek katlettik. Iraklı kadınların namuslarını kirlettik. Namuslarını korumak için direnen erkekleri şehid ettik. Petrolünü çalmaya çabaladık. Seçilmiş devlet başkanına, bir avuç serseri ve hain eliyle suikast düzenledik. 21. yy’da bütün dünyanın gözünün içine baka baka BM üyesi bir ülkeyi BM kararlarına aykırı olarak işgal ettik ve o ülkenin devlet başkanını şehid ettik.
Afganistan’ı yerle bir ederek Afganistan’ın gerçek sahibi Taliban’ı iktidardan uzaklaştırdık. Ne kadar müslüman öldürdüğümüzü biz de bilmiyoruz.
Filistin’de daha kısa bir süre önce, 20 gün içerisinde sayısı 1500’ü bulan kadın, erkek, çocuk, yaşlı, genç müslüman katlettik.
Bütün bu vahşeti siz Müslümanların yaşlı gözlerinin içine baka baka ve büyük bir kibirle uyguladık. Şimdi biz bütün bu saldırılarımızın neticesi olarak yıprandık, çözüldük ve çöküş aşamasına geldik.
Siz Müslümanlardan isteğimiz, bizim bugüne kadar yaptığımız bütün bu işgalleri, katliamları ve vahşetleri unutarak bizimle el sıkışmanızdır. Siz bizimle el sıkışırsanız biz de toparlanmak için zaman kazanmış olacağız. Sizin içinizden seçtiğimiz Türk’ün, Arab’ın, Kürt’ün hainlerine de aranızda bir meşruiyet verin ki biz güçlenip işlerin başına geçene kadar onlar bizim yerimize durumu idare etsinler.”
Zekâmıza hakaret ederek “yeni dönem” masalı uyduranların “yeni dönem”den kastettikleri, yukarıda söylediklerimizden farklı değildir.
Bu “yeni dönem”de sorunlar, sorunların gerçek muhataplarıyla değil de, sahte muhataplarıyla çözülecek. Böylece gerçekler perdelenerek, “gerçek” diye bu dönemde de “çözüm” yalanları önümüze sürülecek.
Peki işin buralara gelmesinde gerçek muhatapların hiç mi sorumluluğu yok?!
Bilmem kaç rakımlı Cudi’nin tepesinde Amerikan işgalini seyrederken, diğer taraftan da bin yıllık Arap kardeşinin katledilmesine seyirci kalanlar, yiğit devlet başkanı Saddam Hüseyin bir “darbe” ile iktidardan düşürülürken, “antiemperyalist” söylemle bu olayı “baskıcı rejim”in sonu olarak değerlendirenler;
Seçilmiş hain Talabani ve Barzani, bağımsız Irak devletine ihanet ederken, bu ihaneti “merkezî idareye başkaldırı” olarak algılayanlar, bugün aynı hainlerin, efendileriyle birlikte kendilerinin tasfiye edilmesi gereken “ortak düşman” olarak hedefe koyulmalarından şikayetçi olmaya hakları olabilir mi?
Eğer emperyalist saldırı dağlardan seyredilmeyip bin yıllık Arap kardeşin yanında işgalciye karşı saf tutulabilseydi hainler zaten güçlenemeyeceklerdi, “Kürt Sorunu”nun muhatabı da doğrudan İmralı olacaktı.
“Ezilen Halkların Kardeşliği” ilkesi, anlaşılan emperyalizme karşı şanlı bir direniş ortaya koyan müslüman Arap “kardeş” için değilmiş!..
Açıkça söylememiz gerekirse ilkesiz bir pragmatizm, işleri bu şekilde içinden çıkılmaz bir hâle getirmiştir.
Düşüncenin yitip gittiği, düşüncesiz hayvanların “bölgesel yönetim” kod adlı insanlık düşmanı bir düzenle işbirliği yaparak örgütlendiği bölgede teşhisi doğru koymak gerekir artık!
Türkiye’de ve bölgede bir “Kürt Sorunu” yoktur.
Türkiye’de ve bölgede Amerikan ve İsrail Sorunu vardır.
Bölgedeki ve ülkemizdeki bütün sorunların kaynağı Amerikan-İsrail ve onların buradaki gönüllü işbirlikçileridir.
Bu sorun başa alınmadan atılacak her adım, emperyalizmin ve onun işbirlikçilerini samimi unsurları avlamak için kurdukları örümcek ağına takılmaktan başka bir mânâ ifade etmez.
Bir devlet başkanının işgalci düşman tarafından katledilmesinden dolayı halay çeken, düşünemeyen hayvanlar, “çözümün tarafı” olmak bir yana çözülmesi gereken sorunun ta kendileridir.
Çözümün tarafı olan samimi Kürt hareketinin, emperyalizme karşı sağlıklı bir duruş sergileyebilmesi için, geçmişteki hataları telafi etmek maksadıyla, işe bu hain tayfayı temizleyerek başlamalı.
Tasfiyeyi durdurmanın, antiemperyalist gerçek İslâmcı hareketle birleşmenin de yegane yolu budur.
Bizce bugünler kurtuluş umudunun varolduğu son günler…
Hepimiz hesabımızı doğru yapmalıyız.


GENEL YAYIN

 

114. Sayımızdan Başlıklar

Bu Su Dökülen Müslüman Kanını Temizleyemez
Bâkî Aytemiz
*

KIRGIZİSTAN Notları...
Ali Osman Zor
*
RÖPORTAJ
Saadet Partisi, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı
Mehmet BEKAROĞLU:

'İstanbul’a Direnişe Geldim!'
*
RÖPORTAJ
İHH Yönetim Kurulu Üyesi
Osman ATALAY:

'Obama Müslümanlar İçin Büyük Bir Tehlikedir'
*
TELE-RÖPORTAJ...
Kumandan CARLOS:

'Ben Sudan Halkı Ve Sayın Beşir’in Destekçisiyim!'
*
‘Mirzabeyoğlu Davası’ ve ‘Baykuş İmparatorluğu’1
Av. Ali Rıza Yaman
*

DİN, DÜNYAYI GÜZELLEŞTİRMEK İÇİNDİR
Kâzım Gökbayrak
*

SOSYAL PATLAMA KAPIDA!
BARAN
*

İktisadi Çöküş
M. Tahir Başarıcı
*

İNSAN
Salih Mirzabeyoğlu
*
PANORAMA TÜRKİYE - PANORAMA DÜNYA
BARAN
*

«Ergenekon»un Deli Bahçesindeki «Napolyonlar»
Behiç Gürcihan - İktibas
*

EHLİSÜNNET DÜŞMANI BİR KEMİRGEN;
MUSTAFA İSLAMOĞLU
Hasan Ali Akın
*

NİSAN MÜJDESİ!
‘5 NİSAN 1994 KARARLARI’NDAN DAHA BETERİ YOLDA
Sazai Kırlangıç
*

MAKROKOSMOS’TAN (KÂİNÂT), MİKROKOSMOS’A (İNSAN) DOĞRU… -3-
Dr. Hakkı Açıkalın
*

YÜZYILIN İHANET HAREKETİ AKP
BARAN

 


--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
        Bu grubun  hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş ,Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM  STANDIDIR.."
      Grupta yayınlanan  yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...

Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com

Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
 Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
 Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.