17 Mart 2009

(anadoluhaber) Fwd: ÇANAKKALE - VAR MI ÖTESİ .. // MUSTAFA KÖSE


MUSTAFA KÖSE
mustafakose198@mynet.com
 17 Mart 2009 Salı 19:49
 ÇANAKKALE - VAR MI ÖTESİ ..

 "18 MART SEHİTLERİ ANMA GÜNÜ; TÜM ŞEHİTLERİMİZİ RAHMET VE MİNNETLE ANIYORUZ.."
18 MART   ÇANAKKALE DENİZ ZAFERİ    TÜRK ULUSU'NA   KUTLU      OLSUN"
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
 MUSTAFA KÖSE
        Tarih Bilinci
 
ÇANAKKALE SAVAŞININ EN KRİTİK GÜNLERİ:

 

                                         VAR MI ..  ÖTESİ ..

 

         8 Ağustos akşamı Anafarta çevresinde toplanan bütün birliklerin komutasını,(Savaşın en kritik günleri ve en kritik bölgesiydi. Savaşın başından beri geri planda bırakılmaya çalışılan Mustafa Kemal, bu bölgede defaten ağır kayıp ve başarısızlık ve Mustafa Kemal'in bölgede başarının kazanılması için ısrarlı plan, öneri ve başarıları esasında 19. Tümen Komutanlığına getirilmesini zorunlu kılmıştı ..) Arıburnu Cephesinin kuzey kanadında bulunan 19. Tümen Komutanı Albay Mustafa. Kemal'e veren Liman von Sanders, o günleri komutan gözüyle değerlendirir:

 

      "İlk askeri başarısını Trablusgarp'ta gösteren Mustafa  Kemal, sorumluluk ve görevden zevk duyan bir komutan özelliği taşıyordu. Daha 25 Nisan sabahı 19. Tümenle ve hiçbir yerden emir almaksızın kendiliğinden çatışmaya katılarak, düşmanı kıyıya kadar püskürtmüş ve ondan sonra üç ay süreyle kırılmaz bir güçle düşman saldırılarına karşı koymuştur. O'na tam anlamıyla güvenilebilirdi.

      

        9 Ağustos sabahı erkenden, önceden üç kere emir edildiği halde yapılamayan taarruz, Azmakdere'nin iki yanında yapıldı ve düşman çeşitli yerlerden kıyıya doğru sürüldü. Ancak, Mestantepe düşmandan geri alınamadı. Kaybedilen 24 saat içinde birçok İngiliz askeri daha kıyıya çıkmış bulunuyordu. Anafarta Savaşlarının ikinci buhranı da böylece atlatılmış oldu. Anafarta'da düşmanın ilerlemesi ancak son dakikada durdurulabildi. 9 Ağustos'taki saldırıda düşman ağır bir yenilgiye uğratılmıştır. 10 Ağustos sabahı düşmana şafakla birlikte saldırmak için bütün hazırlıklar yapılmıştır.

 

         Mustafa Kemal Anafartalar anılarında bu taarruzu anlatır:

     

        Tanyeri ağarmak üzereydi. Çadırımın önüne çıktım. Gecenin karanlığı kalmıştı. Artık saldırma anıydı. Birkaç dakika sonra ortalık büsbütün ağaracak ve düşman, askerlerimizi görebilecekti. Düşmanın piyade, mitralyöz ateşi başlarsa, kara ve deniz toplarının mermileri bu sıkı düzende duran askerlerimizin üzerinde bir kez patlarsa, saldırının olanaksızlaşacağına kuşku duymuyordum. Hemen ileri koştum. Çok çabuk ve kısa bir teftiş yaptım. Önlerinden geçtiğim askerlere yüksek sesle selam verdim ve dedim ki:

       

       "Askerler! Karşımızdaki düşmanı yeneceğimize hiç kuşkum yoktur. Ama siz acele etmeyin. Önce ben ileri gideyim. Siz, ben kırbacımla işaret verdiğim zaman hep birden atılırsınız!"

Ondan sonra saldırı hattının önünde bir yere dek gidildi ve oradan kırbacımı havaya kaldırarak saldırı işaretini verdim.

       

       Bütün askerler, subaylar artık her şeyi unutmuşlar, gözlerini, yüreklerini verilecek işarete saplamışlardı. Süngüleri ve ayakları ileri uzatılmış askerlerimiz ve onların önünde tabancaları, kılıçları ellerinde subaylarımız, kırbacım aşağıya iner inmez, çelikten bir yığın gibi aslanca ileri atıldılar. Biraz sonra düşman siperleri içinde "Allah, Allah" tan başka ses duyulmaz oldu. Düşman silah kullanmaya zaman bulamadı. Boğaz boğaza kahramanca savaş sonunda, ilk çizgide bulunan düşman tümüyle yok edildi. Dört saat boğuşmadan sonra 23. ve 24. Alaylarımız Conkbayırı'nı düşmandan temizlediler ve 28. Alay da Şahinsırt'ın en yüksek yerini geri aldıktan sonra önüne rastlayan düşman birliklerini yendi ve bozdu.

     

       Conkbayırı tepesi elimize geçtikten sonra, düşman karadan ve denizden yönettiği hızlı ve yoğun topçu ateşiyle Conkbayırı'nı cehenneme çevirmişti. Gökten şarapnel, demir parçaları yağıyordu. Büyük çaplı deniz toplarının tam vuruşlu taneleri yerin içine girdikten sonra patlıyor, yanımızda büyük çukurlar açıyordu. Bütün Conkbayırı dumanlar ve ateşler içinde kaldı. Herkes tevekkülle sonunu bekliyordu. Çevremiz şehitler ve yaralılarla doldu. Olan bitenleri seyrederken bir şarapnel parçası cebimdeki saati parça parça etti .

 

       15 Ağustos günü öğleden önce, Kocaçimen dağına ve bitişiğindeki Conkbayırı tepesine, Mustafa Kemal'in kendisinin düzenlediği ve yönettiği taarruzla, düşman piyadesi bu tepelerden kuzey yamaçlarına doğru geri püskürtüldü. Taarruza Güney Grubu'nun yedek kuvvetleri de katıldı. Bu taarruz sonunda, savaş alanına egemen olan önemli tepelerin Türkler elinde kalması kesin olarak sağlandı.

          

        Hiç bir şey tesadüf değildir.. Mustafa Kemal, Türk Ulusu'nun ölüm kalım savaşı verdiği, Düvel-i Muazzama'nın yani Emperyalist ittifakın Vatan'ımızı işgale yeltendiği, ayrıca Ordularımızın da Kafkas, Doğu Cephesi'nde Çarlık Rusya'sı ile savaştığı günlerde, Mehmetcik,  Çanakkale'de, umut etmedikleri bir şekilde düşmanın hem yenilmez denilen donanmasına, hem asker çıkartmasına göğüs göğüse yoksunluklarla savaşılarak dur denmiştir.

 

         Savaşın kaderinin belirlendiği kritik muharebelerde o, Mustafa Kemal'in başarıları vardı. Asker Mehmetçik onu cephelerden tanıdı. Adı dilden dile duyuldu. O, Mustafa Kemal Paşa, sarışın, mavi gözlü Komutan...

        

            Son Bağımsız ve Egemen Türk Devleti'nin, Türkiye Cumhuriyeti'nin Kurucusu ve Başkomutanı ;

         

        Anafartalar Kahramanı Mustafa Kemal ATATÜRK'tür...

 

                                          VAR MI  ÖTESİ !..

   

Mustafa KÖSE- Tirebolu/ GİRESUN - 16.03.2008        GÜNCELLEME - 17.03.2009 - SAMSUN                           


 

 M. Kemal Anafartalar Hatıraları, s.92–93 

 

-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------

     MUSTAFA KÖSE - Tarih Bilinci

      42. ALAY ÇANAKKALE SAVAŞI'NDA ..

              Vatan Evladından Umut Kesilmez: 

 

         42.Alay,  Seddülbahir mıntıkasına sevk olunduk.  Sovanlı derede ağırlıkları bıraktık.   Kereviz deresi'nde çok zayiat vererek müşkül  vaziyette kalmış kıtaatın yerlerini işgal ettik.  Kereviz deresi'nde beş buçuk ay düşmanla çarpıştık.  Alaydan 31 zabit (subay), dört binden fazla şehit ve gazi verildi."  "Çanakkale'de bazı korkak erat kendi tüfeğiyle cepheden kurtulmak için el ve ayaklarını vururlardı.  Bu gibi eratın kurşuna dizilmesi için emir verildi.  Bizim alaydan da bazı bu gibi vak'alar olmuş ise de bunları bir türlü kurşuna dizmeye razı olmadım.  Yine bir gün bir nefer elinden kendini vurdu.  Doktor rapor verdi ve bölük ve tabur kumandanları da ibreti misal olmak için kurşuna dizilmesini rica ettiler. O esnada düşman taarruz ediyordu, yine geri bıraktım. Bilahare nefere:

        

        -  Kardeş kurşunu ile ölmektense düşman kurşunu ile şehit olmasının daha iyi olacağını söyledim. Geceleyin eline iki bomba verip, 40- 50 metre mesafede olan düşman siperlerine bombaları atmasını, düşman ateşe başladığı zaman iki siper arasında ölen ve şehit olan binlerce asker arasında yatmasını, ateş kesildikten sonra parola vererek, vurulmazsa geri gelmesini emir verdim. Bunu üç defa tekrarladık, nefer bir türlü vurulmadı, birlikte onu siperde bekleyen bir çavuş şehit oldu. Neferi affettim. Neferin eli pansuman edilerek geçti. Bu nefer sonradan kendi arzusu ile düşman siperlerine giderek bombalar atmış, çok yararlık göstermişti. İki siper arasında ölüler arasında yattığı  zaman ölülerin ceplerini  karıştırmış, yetmiş seksen lirada para bulmuştur. Bu neferin hareketlerini fırka kumandanı olan Kazım Karabekir'e  hikaye ettim. Alayın korkak neferi, en cesur asker oldu." "Düşmanın bize attığı şarapnel kovanlarını toplamak için emir verilmişti. Her kovan için levazım birer kuruş veriyordu. Neferler kovanları toplar, levazıma götürür , para alırlardı. Bir nefer karargahımın yanında şarapnel kovanı toplamak için mütemadiyen düşmana göz atarak, kudurmuş olan düşmanın  attığı şarapnel kovanlarını toplardı.  Neferi tekdir etmiştim. Üçüncü yüzbaşısı da ateş esnasında(G) kramafon çalacağını söyledi. Muvaffakat ettim. Kramafon çalar çalmaz düşman şiddetli ateşini kesti, çalgı bitti, ateş tekrar başladı. Temmuz 23'te siperler tümüyle şüheda (şehitler) ile dolmuştu. Bölüklerde 250 mevcuttan 30-40 kişi kalmıştı, taburlar ne yapacaklarını şaşırmışlar, bende müşkül vaziyette kaldım. Taburlara siperler dolmuş ise şehitleri bir bir üzerine koyun arkasından ateş ettirin diye emir verdim. Sargı mahalli mahşere dönmüştü. Düşman kaçtıktan sonra (Çanakkale'den) karşımızdaki düşman siperlerini gezdim. Bir yol üzerine Fransızlar  ( I' honeur au Turc )( Şeref Türk'lerindir.) diye yazmışlardı."  --- Anlayana…!

 

( 42. ALAY'IN ÇANAKKALE VE HİCAZ'DAKİ KOMUTANI TUĞGENERAL AHMET NURİ DİRİKER PAŞA'NIN HATIRATINDAN .. ( Kaynak: Torunu A.DİRİKER ..)

 

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------

 

RİZE - FINDIKLI'NIN İŞGALDEN KURTULUŞU ..header

Kurtuluş Coşkusu ..

image

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

-------------------------------------------------------------

 

Düşman İşgalinden Kurtuluşun 91. Yıl Dönümü

 

(Haber Merkezi)-  Fındıklı'nın düşman işgalinden kurtuluşunun 91. yıl dönümü düzenlenen törenlerle coşkulu bir şekilde kutlandı.

 

Fındıklı Hükümet Konağı önünde düzenlenen çelenk sunma törenine Kaymakam Erkan Kılıç, Belediye Başkanı Adnan Özbalaban, Jandarma Komutanı Jnd.Kıd.Bçvş. Cevat Gündüz, diğer yetkililer, öğrenci ve vatandaşlar katıldı.

 

Tören, Kaymakam Kılıç'ın Atatürk Anıtı'na çelenk sunması, saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunması ile sona erdi.

 

Kaymakam Kılıç daha sonra beraberindeki Belediye Başkanı Özbalaban ve Jandarma Komutanı Gündüz ile birlikte kaymakamlık makamında tebrikleri kabul etti.

 

Hükümet Konağı önünde devam eden kutlamalar Kılıç, Özbalaban ve Gündüz'ün vatandaşların kurtuluş yıl dönümlerini kutlamalarıyla başladı.

 

Belediye Başkanı Özbalaban, burada yaptığı konuşmada, bugünkü Misakı Milli sınırlarını çizmek amacıyla verilen Ulusal Kurtuluş Savaşı'nda canını ortaya koyup, mücadele veren başta Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm silah arkadaşlarını, şehit ve gazilerle emeği geçen ve ebediyete intikal eden vatanseverleri minnet ve rahmetle andıklarını belirtti.

 

Kurtuluş günlerinin sadece Türkiye'de kutlanmadığını, dünya üzerindeki bütün milli devletlerin kutladıkları bağımsızlık, özgürlük ve kurtuluş günleri olduğunu ifade eden Özbalaban, "Bu kutlamalardaki amaç tarihin geçmiş dönemlerinde yaşanan olayları günümüze taşıyarak geçmişin intikamını almak değildir. Asıl amaç ulusal birlik ve bağımsızlığımızı kazanmak için atalarımızın yoksulluk ve sefalet içinde yapmış oldukları özgürlük ve kurtuluş mücadelelerinde ne zorluklar çektiklerini anımsayarak ülkemizin bir daha o günleri yaşamamasını sağlamaktır" dedi.

 Kutlamalar, öğrenciler tarafından günün anlam ve önemini vurgulayan şiir ve kompozisyonların okunması, kurtuluş dolayısıyla düzenlenen çeşitli yarışmalarda dereceye girenlere ödüllerinin verilmesinin ardından gerçekleştirilen geçit töreni ile sona erdi.
 

-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------

NUSRET MAYIN GEMİSİ  ÇANAKKALE BOĞAZI'NDA ..-

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------



--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
        Bu grubun  hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş ,Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM  STANDIDIR.."
      Grupta yayınlanan  yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...

Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com

Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
 Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
 Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.