Son günlerde hala başörtüsü yasağını savunabilmek için Türban kelimesinin arkasına saklanmak zorunda kalan takiyecilere ayrı, ayrı cevap yetiştirmeye gerek kalmıyor. Zaten herkes onları tanıdığından kendileri çalıp kendileri dinleyerek meşk ettikleri zannı ile kendi kendilerini küçük düşürüyorlar. Birde biz bir şey diyerek yaralıya kurşun atmayalım. Bir hikaye vardı ne zaman onların bayat hikayelerini okusam o fıkra aklıma gelir.
İbrikçi başı
Bunlara Anadolu da ne doğrarsın eskiden tek kaseden içine ekmek doğranıp birlikte çorba içilen, ve o kaseye sofradakilerin kiminin ekmek doğraması diğerlerinin de kaşıkla doğranan ekmeği kasenin dibine bastırarak çorbadan ıslanmasını sağlamasından o çorba kasesinden kinaye olarak. Ne doğrarsın ne basarsın bir kaşık vursam küsersin derlerdi. Bulunduğu yeri dolduramayan işe yaramaz, hazır yemeye alışmış adam anlamına bu deyim kullanılırdı.
İbrikçi başı hikayesini bilmeyenler için bir de burada nakil edelimde ülkemizde kerli ferli bir sürü ibrikçi başı durumundaki lüzumsuz ve işe yaramaz zevatın kimler olduğuna ve ibrikçi başılık yapmak isterken ortaya koydukları yasaklar ile milleti bölüp nasılda ihanet içine düşerek bölücülük yaptıklarına artık herkes kendi karar versin. İbrikçi başılar genelde beş para etmez ve hiç bir kayda değer marifeti ve işe yarar bir becerisi olmayan kişilerin baş oldukları iddiası ile bir kabiliyetim olmasa beni baş yaparlar mıydı?
Şeklindeki boş kuruntuların yakışıksız ve edepsiz davranışlı kişilerine ve kendi işini beceremediği halde lüzumsuz işler müdürlüğü yapıp kasılan kişilere takılan bu adın Kaynağı Osmanlının son dönemlerinde Vezirlerden birinin hiç bir işe yaramaz elinden bir şey gelmez cahil mi cahil bir yeğeni varmış. Vezir dayısı bile ona bir iş bulmakta zorlanır her girdiği işte ustalara ustabaşı gibi bilgiçlik taslar ayak işleri için girdiği işte bile diğer ayak işçilerinin başına amir kesilir bir süre sonrada geçimsizlikten işten atılırmış. Vezire de işverenler yalvarırmış biz gene maaşını tek verelimde başka bir yerde bedava çalışsın diye yalvarırlarmış. En sonunda birisi vezire bir iş önermiş. Büyükçe cemaati çokça camilerden birinde ibrikçi yapalım diye. Vezire iyi ama bu herif ille de baş olmak ister bir camide bir ibrikçi olunca nasıl olacak bu iş.
Diğeri efendim bizde o unvana ibrikçi değil de ibrikçi başılık makamı deyiveririz, deyince anlaşmışlar.
Malum o zamanlar camilerde abdest almak için şadırvanlar var ama helâlar da musluk yok. Dışarı da bir tek musluk ve bir sürü de ibrik var. Eh o zamanlar tuvalet kağıdı da zaten bilinmiyor. İhtiyacı olan tuvalet de taharetlenmek için oradan bir ibrik alıp musluktan doldurup helaya giriyor. Bazen namaz vakti kalabalık gelince muslukta ibrik doldurma sırası bekleniyor. Sıkışanlar arasında bazen ibriğini önce doldurmak için sıradakilere yakaranlar bazen de çekişmeler oluyor. Caminin imamı da yaşlı ve olgun bir amca. Vezir durumu anlatıyor ve ama diyor. Bu bizim hergele yeğen bir baltaya sap olmuyor. Boşta kalınca da ikide birde karakolluk oluyor. Vezir olmama rağmen artık mahalle bekçilerinden bile utanır oldum. Bunun başına açtığı işleri tatlıya bağlayıp bostancıların elinden almaktan.
Bu öyle ırgatlığa da gelmez sen buna bu işin çok önemli olduğunu öyle herkesin ibrikçi başı olamayacağını falan anlatıp biraz onore ediver de, hem cami cemaati olgun kişilerdir sende biraz uyarırsan bunu idare ederler. Bu işi bari yapsın der.
Yaşlı imam vezirin hergele yeğenini karşısına alır. Bak der öyle herkesin ibrikçi başı olması mümkün değildir. Bu iş düzen ister disiplin ister. İbriklerin daima dolu olması bir sırada düzgünce durması boş ibriklerin ayrı bir sırada durması her zaman ihtiyaç kadar dolu ibrik bulundurulması öyle her yiğidin harcı değildir. Kimi onları sıraya sokmayı bile beceremez. Kimi orda kimi bur da gezdirmeyeceksin hepsi sırasında duracak gibi bir sürü teferruatı anlatarak bu işin çok önemli olduğuna bu camiye bazen beylerin ağaların, paşaların da geldiğine dikkat edersen belki ileride Süleymaniye ye bile İbrikçi başı olabilirsin der.
Ne ise İbrikçi başı bu işi pek beğenir. İbrikler sıraya girer. Sırasını bozan olursa İbrikçi başı hemen düzeltir. Sonrada sandalyesine kurulup çubuğunu (ağızlığa takılı sigarasını) yakar ve başlar emirler yağdırmaya.
Vatandaşlar sıkışmış vaziyette acele ile hemen ibriğin birini kapıp tuvalete koşmak isterler ama ne mümkün. İri kıyım ibrikçi başı hemen oturduğu yerden gür sesi ile seslenir. Hop, hop bidakka, yavaş gel, o ibriği bırak sağdan ikiciyi al. Onu bırak soldan üçüncüyü al. Onu bırak ikinci sıranın sol başındaki al. İşler rayına oturur. Cemaat muslukta ibrik doldurma sırasından kurtulduğu için tamam baş efendi demeye başlarlar. Bir süre sonra vezir bakar ki şikayet falan yok. İşler gayet iyi gidiyor. Bir gün gelip yeğenini uzaktan bir süre izler. Sonra da yanına gelip Yeni işinde çok başarılı olduğu için imamın kendisine bu kadar kabiliyetli bir ibrikçi başı bulmasına yardımcı olduğu için teşekkür ettiğini yeğeninin tam baş olacak adam olduğunu ve ibrikçi başılığı başarı ile yürüttüğünü söylediğini söyleyip biraz överek gaz verdikten sonra. Yalnız anlayamadığım bir şey var diye sorar. Adamlar sıkışmış tuvalete koşuyor tam ibriği alacaklarında onları neden durdurup da onu değil şunu al diye oturduğun yerden müdahale ediyorsun bırak hangisi olursa alsın gitsin ne var bunda diye sorar.
İbrikçi başı dayısı olan vezire, amma da safsın be dayı diye cevap verir. Herkes kendi istediği ibriği alsa benim ibrikçi başı olduğumu bu millet nereden anlayacaklar.
Değişen dünyada artık ipe sapa gelmez yasaklar koyarak kendilerinin ibrikçi başı olduğunu belirginleştirmekte kullanan zevata ileride yeniden milletin başına dert olmamaları için. Yeni iş alanları bulmamız gerekecek sanırım. İbrikçi başılık deyip geçmeyin. Önemli bir kamu hizmetidir. O ilk ibrikçiler olmasa bu gün kalabalık yerlerdeki ücretli WC ler bu kadar yaygınlaşabilirmiydi.
A.D.Şimşek
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş ,Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR.."
Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...
Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.