ehli sünnet sadece saga sola itham etmek hayir.. bilgisizlik o kadar zirve yapmis ki akillarinca ehlisünneti ve cemaati sünnet ehlini kendilerince yasadiklarini sqaniyorlar.. bakin ehli sünnet bir KAIDEDIR:: imam esari, ve maturudi... bu alimlerimiz bu iki imami deteyli bir sekilde aciklasinlar ki kim ehli sünnet anlasilsin.. amellede ehli sünnet kaidelerimiz.. nedir bu kaideler..? kitabimiz, sünnetimiz, icmamiz ve rey kiyasimizdir. edilleyi serie dedigimiz hususlardir.. , Kitan kurani kerim, sünnet hz resülün hadisleri , fili kavli sukuti.. icma; sahabe nasil amel etmis, rey; kiyas, ictihadi meselerler.. türkiyede kendilerini alim sananlarin hicbiri, bu husulari dile getirmeden, izah etmeden ehlisünneti aciklayamazlar.. onlar ehlisünnet olduklarini felan kitablari okudduklari TAKLIT ettikleri icin kendilerini ehli sünnet zannediyorlar.. selam islamoglu bir alimdir ve ehlisünnet alimlerinden dir onun okuttugu okudugu kitablari hepsi ehlisünnet yazar alimlerin kitablaridir. selam "SAHABAYE KARŞI ÇİRKİN İFADELER KULLANMADIM" Yazmayan, söylemeyen, gizli kapaklı hiç kimsenin önüne çıkmayan biri değilim. Aksine kırkı aşkın eseri olan, binlerce makale veren, onlarca yıldır gazetelerde köşe yazmış, bugün yüz binlere televizyondan uzanan, 15 yıldır da derslerle herkesin huzurunda olan bir kişiyim. Allah'ın bir kulu, Kuran'ın bir talebesiyim. Dolayısıyla benim ağzımdan sahabeye dahil yakışmayacak ifadeler söylediğimi duyan bu ifadelerimi getirirse huzurlarında yakışmayan ifadeden dolayı sahabenin ruhundan özür dileyeceğim huzurunuzda da tövbe istiğfar edeceğim. Bir daha öyle bir hata işlemeyeceğim. Eğer sahabeye hakaret ettiysem kötü söylemişsem. Ama yapmamışsam bunu söyleyenlerin yakasına yapışacağım. Ne kadar cesaretliler. Hak ve hukuk bu kadar mı kayboldu? -------Originalmeldung------- Von: Durali Durmaz Datum: 26.03.2009 18:56:52 An: Betreff: (anadoluhaber) Re: İslamoğlu'ndan Cübbeli Hoca'ya cevap Bıraksın ben şunu demek istemedim, ben bunu demek istemedim demeyi, açık ve net olsun. Masum Anadolu halkının beyinlerini iğdiş etmeyi bıraksın. Açık ve net bir şekilde, herkesin bildiği Şia'nın Efendimize hakaretlerini, Şia'nın sahabeyi kiram efendilerimize olan küfürlerini, İfk hadisesine ne dediğini, "Yahudileşme Temayülü"yle suçladığı Ehli Sünnet Alimleri hakkında şimdi ne düşünüyor vs vs gibi insanları muallakda bırakan beyanatlarına açıklık getirsin... Ve dik bir şekilde açıklasın ben Şii'yim, ben mezhepsizim, ben Ehli Sünnetim. Bunları yaptıktan sonra her tarafa şirin görünme pozisyonlarında, zihinleri ifsad etme işinide bıraksın...
Necip Fazıl Kısakürek - "Doğru Yolun Sapık Kolları"ından ŞİA-ŞİİLİK Haricilikle at başı giden, beraberce yürüyen, hangisinin önce olduğu ve tesir veya aks-i tesir aldığı belli olmayan, o da türlü kollara ayrılan ve nihayet devletleşmiş bulunan bu mezhep,itikadi bir dalalet mektebi olarak, «Doğru Yolun Sapık Kolları» arasında, belirttiği yaygınlık noktasından, bazı örnekleriyle başlıca uçurum koludur. Haricilik dış yüzler üzerinde akamet mantığı müessesesiyse , Şiilik, iç yüzlere dönük ve selim aklın her desteğinden mahrum, bir sınır bozuculuk ve insanı şeytani çapta yüceltme ve putlaştırma kuruluşudur. *** EHLİSÜNNET DÜŞMANI BİR KEMİRGEN MUSTAFA İSLAMOĞLU Hasan Ali AKIN Ehli Bidat taifesinde son günlerde bir hareketlilik var, paçaları tutuşmuş durumda, onlarca yıldır Müslümanların içine akıttıkları irinin hesabı sorulacağı endişesi ile büyük adam pozlarında 'birlik beraberlik nutukları' atarak meseleyi örtmeye ve gizlemeye çalışıyorlar. Gizledikleri ve örtmeye çalıştıkları nedir? Tabiî ki en başta samimiyetsizlikleri, kendi söylediklerine bile bağlılık gösteremeyecek kadar iki yüzlülükleri, bir müslümanın 'höt' demesi ile başını ceketinin içine gömüp ezilip, büzülüp mütevazı aydın pozlarında günü kurtarma derdindeler. Oysa onlarca yıldır, gizli ve aşikâr Ehli Sünnet Ve'l cemaat anlayışını hem içten hem dıştan kemirip durdular. Kendilerine bir şey sorulduğunda ise cevap verecek gücü bulamadıkları için, sinsice ve gizlice milletin zihnini alttan altta ifsad ettiler. Kimi zaman Akabe vakfı denildi, kimi zaman bilmem ne gecesi denildi, kimi zaman bilmem ne derneği kutlamaları denildi, kimi zaman tefsir dersleri dendi ve her defasında zihinleri ifsad etmekten, dini içten içe kemirmekten başka bir şey yapmadılar. Sahabe düşmanı İran'- dan aldıkları paralarla Hilal TV'yi kurup milletin zihnine Humeyni adlı sapığın, Ali Şeraiti adlı Batılılaşmış Şiî'nin, Esed adlı nasipsizin, Efgani adlı nidüğü belirsizin görüşlerini aktardılar. Devamını okumak için tıklayınız... *** İslamoğlu ve severleri bu videoda geçen sapıklara ve onların bu adice ithamlarına ne diyor. İslamoğlu ve severleri bu videoda geçen sapıklara ve onların bu adice ithamlarına ne diyor. Hala biz onlarla kardeşiz mi diyor. Vallahi Sahabe Efendilerimize dil uzatan bu köpeklerle kardeş değilim Yarab. Onlar da bizim kardeşimiz diyenlerle de kardeş değilim Yarab. Peygamber Efendimizin hanımı Aişe validemize dil uzatan, Hz. Ebu Bekir Sıdık(R.A), Hz. Ömer (R.A)lara ve Sahabe efendilerimize dil uzatan köpeklerle kardeş olanlarla da kardeş değilim Yarab. Attıkları iftiraya (ifk) dair Kur-an'ı Keriminde öyle olmadığına dair eyetler olmasına rağmen hala bu iftirayı atan ve dolayısıyle de Senin Ayetini inkar eden köpeklerle kardeş değilim Yarab. Ve duam o ki Yarab; "YA MUNTAKİM ALLAH BİZİ İNTİKAMINA MEMUR ET..." Videoyu izlemek için tıklayınız... *** Operasyonel Meal Yazıcılığı ya da Meal Üzerinden Din Tasavvuru İnşası Ebubekir Sifil İmaj nedir? İçi doldurulamamış şeyin dışını süslemek galiba. Kur'ân mealini konu edinen bir yazının başında "imaj"ın ne işi olabilir diye düşünenler olacaktır şüphesiz. Hemen söyleyeyim. Vaktiyle Muhammed Esed'in dilimize Kur'ân Mesajı adıyla çevrilen meal-tefsiri piyasaya arz edildiğinde de benzeri bir hava oluşturulmuştu. Oysa muhtevasındaki baskın Muhammed Abduh etkisi ve şazz zenginliği, Esed mealinin bütün imajinatif ihtişamını yerle bir eden bir unsur olarak dikkat çekiyordu. Bu hava, içinin/muhtevasının, imajinatif gücüyle hayli orantısız biçimde yetersiz kalması sebebiyle eserin şişkin/dolgun görünmesini sağlayan bir vasıta oluyor. Mustafa İslamoğlu'nun Hayat Kitabı Kur'ân/Gerekçeli Meal-Tefsir isimli çalışmasını okumaya başladığımda benzer duygular yaşadım. Bu sadece iki eser arasındaki sistematik aynîlikten değil, istikametlerinin paralelliğinden, dillerinin yakınlığından, hatta ilkinin ikincisine kaynaklık edişinden ve yapı-bozumcu yaklaşımlarından da kaynaklanıyor olmalı. Emin olduğum bir şey var: İslamoğlu mealinde öylesine baskın bir Esed etkisi var ki, mealin üstündeki incecik İslamoğlu örtüsünü her kaldırdığınızda altından ya lafzen veya manen Esed'in çıktığını görüyorsunuz. Bu, pek çok ayetin neredeyse kelimesi kelimesine aynı tarzda meallendirilmesiyle kendisini kolayca ele veren bir aynîlik… Yazının devamını okumak için tıklayınız... 26 Mart 2009 Perşembe 18:35 tarihinde Serhat Erdemli <serhaterdemli@gmail.com> yazdı: İslamoğlu'nun hakkındaki iddialar üzerine verdiği cevaplar şöyle: MEZHEPLERİ YOK SAYIP İMAMLARINI KÜÇÜMSEDİ Mİ? Mezhepleri tahfif, tahkir ve tezyif etmem. Etmeyi de uygun bulmam. Çünkü mezhepler ve onların imamları bu ümmetin yıldızlarıdır. O mezhepler o mektepler olmasaydı milyonlarca Mü'min nasıl ibadet edeceğini bilmez nasıl davranacağını bilmezdi. Fıkıh hukuktur. Fıkıhsızlık hukuksuzluktur. İmam Şafi'ye, İmam Ahmet Bin Hambel'e, İmam-ı Azam Ebu Hanefi'ye, İmam Malik'e, İmam Cafer'e, İmam Zeyd'e, İmam İbni Hazm'a ve daha burada isimlerini sayamadığım imamlar haklarını helal etsinler. Diğer imamlara nasıl küçümseyici bakarım? Ben bu kadar edepsiz miyim? Hiç benim ağzımdan bunlar için tahkir cümlesi duyduğunuz oldu mu? Aranızda 10 senedir 15 senedir derslerimi devam eden onlarca kardeşimi görüyorum. Bir tek kelime sarf ettim mi? Böyle bir edepsizlik caiz midir? Doğru olur mu? Biz kıymet bilmezsek bizimde kıymetimizi bilmezler. Kaldı ki bu imamlar bizim semasızın yıldızlarıdır ve bu imamların mektepleri yani mezhepler bu ümmetin gerçekten yollarıdır. Mezhepler bu ümmetin yollarıdır Ana cadde üzerindeki şeritlerdir. Kimisi o şeritten gider kimi bu şeritten… Fakat benim yaptığım bir tek şey oldu o da kendimi bir mezheple tanımlamadım. Kendimi Müslüman olarak tanımlamakla iktifa ettim. Niye çünkü, Rabbim bizi Müslümanlar olarak tanımladı. Ben Müslümanların kendilerini mezhepleriyle tanımlamak yerine Müslüman olarak tanımlamalarını Rabbimizin bir arzusu olduğunu Kuran'dan yola çıkarak bildim ve inandım. Onun için de kendimi mezhebimle tanımlamadım yoksa bende Hanefi mezhebindenim. Ama taklit etmem tahdit ederim, delillere uyarım. Çünkü bana böyle emrediliyor. Mezhebi imamı da emrediyor işin galibi. Ve dahası İmamı Azam Ebu Hanefi hakkında ilk yazdığım eserlerden biri "İmamlar ve sultanlar" isimli İmamı Azam'ın hayatını ele alan bir eserdir. Dolayısıyla mezhepleri ve onların mübarek imamlarını, tahfif, tahkir ve tezyif etmek hiç birimize yakışmaz. Yakışık kalmaz bizlere böyle düşüklük yakışmaz. Buna rağmen bunları söylediğimi iddia eden iftira etmiş olur. Ben sadece "Allah'tan korkmasını" söylerim. "Ahiret var" derim. Ne kadar cesur olduğunu söylerim. Ne kadar cesursun derim böyle söyleyene. "Sizinle huzuru ilahiye çıkmayacak mıyız?"derim. Çıkarsak ne olacak orada dolayısıyla ölüm zor hesap zor. Hesabını veremeyeceğimiz şeyleri söylemeyelim "SAHABAYE KARŞI ÇİRKİN İFADELER KULLANMADIM" KADINLARLA TERSTEN İLİŞKİYİ ONAYLIYOR MU? "ORUÇ TUTABİLİR, NAMAZ KILAMAZ" DEDİM ŞİA'YI ŞİRİN GÖSTERMEK Mİ İSTİYOR? EHLÜSNNET DIŞI FETVALAR MI VERİYOR? -- Tarihine sahip çıkmayanların,istikballeri olmaz. اللهم صلي وسلم وبارك عليك يا حبيبي ياشفيعي يا قرة عيني يا محمد Yavuz Sultan Selim Diyor ki: Bu seferlerimiz, bu sıkıntılarımız ve bu perişanlıklarımız, hep gönülleri birleştirmek, İslam Birliğini tesis etmek içindir. Mülk Allah'ındır. Kim Allah'ın yardımı olmadan istediğini elde etmede zafere ulaştığını söylerse, Allah onu kahreder ve aşağı derecelere indirir. Vükela ve ümeranın süslü elbiseler giymesi, padişahlarına tazimden ileri gelir. Biz Allah'tan başka kime tazime mecburuz ki, bu külfeti ihtiyar edelim? Bizim Padişahımız vücudu saran libasa değil, ruhun içindeki inanca bakar. SERHAT ERDEMLİ | |||||||||||
|
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş ,Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR.."
Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...
Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.