20 Nisan 2009

(anadoluhaber) Re: Fw: Erbakan “Hoca” Iran’a gidiyormus? Iran Kimdir?

sizlere acıyorum
öbür tarafta kardeşlerinizin hakkına sarf ettiğiniz sözler yüzünden yargılanacaksınız
Allah sizleri affetsin
 

 


Date: Sun, 19 Apr 2009 20:52:31 +0300
Subject: (anadoluhaber) Re: Fw: Erbakan "Hoca" Iran'a gidiyormus? Iran Kimdir?
From: caldiranli@gmail.com
To: anadoluhaber@googlegroups.com

İran deyince karşısına soru işareti koymak bile fazla, yapılması gereken üstüne bir çizgi çekmek... İran'da ki malum Şia kültürü ve bunun getirisi ile takiyye kültürü. Senden gözükürken seni arkadan vuran ve bunu hissettirmeden yapan bir anlayış. Sureti haktan gözüküp bütün zehirini yavaş yavaş veren bir anlayış.

Tabi Yasa'nın sözlerini Şimşek Bey okumasın tam bir kaos ve karmaşa doğar. Hem Erbakan hoca geçiyor konuda eleştiri var, bir de İran Hizbullah'ının Lideri Türkiye'yi de tehdit etmiş.

 

Neyse, işin benim için önemli olan tarafı bu adam fanatik bir Şii ve devrim ihracı yanlısı imiş. Hala İran diyebilen kardeşlerimizin buralara dikkat kesilmesi lazım. Bizi bizden gözükürken vuran bir kafa ile karşı karşıyayız. İran dostunun gözünün yaşına bakmadan insanı bir anda satabilecek bir anlayışa sahip ve bunu da Şia anlayışından alıyorlar.

Ehli Sünneti her daim arkadan vuran Şia'dır. Sahabeye küfreden Şia'dır. Şia kendinden olmayan her mazlumu yok edilecek birer mikrop olarak görendir. Son Gazze Operasyonunda da yaşadık bunu, önce açıklama yapıldı bilmem kaç bin gönüllü Gazze'ye gidecek peşinden ise tam bir fiyasko. Yapılan açıklama ile böyle bir şeyin gerçekleşemeyeceği açıklandı. Teferruatına merak edenler netten araştırabilir. Şia zehirdir... İRAN ŞİA'dır.

Şu kafa değişmeli, arkadaşlar oyuna gelmeyelim, yıllardan beri söylenen ananonim bir türküdür. Fakat artık modası geçmiş dinlemiyor. Arkadaşlar oyuna gelmeyelim değil, arkadaşlar bir oyun bir kumpas varsa onu bozalım. Oyunu oyun oynayanların kafasına geçirelim unutmayalım zoru zor oyunu oyun bozar. Bu güne kadar aman provokasyona gelmeyelim derken tersinden provokasyona geldik, beyinlerimiz uyuşturuldu. Adeta bitkisel hayatta yaşar olduk, etrafımız da bir dünya dönüyor değişiyor biz tepki bile veremiyoruz. Neden?.. Aman oyuna gelmeyelim, bu Müslümanlara kurulmuş bir tuzaktır. Madem bir oyun var oyunu bozup kuralları belirleyen olmamız lazım zira biz Müslüman'ız. Son din bizim dinimiz ve Hâkimi Mutlak olanın dini. Oyunun kurallarını da O'nun dini belirler ve bunun vesilesi de bizler olmalıyız.

 

Hikmet Bey size bir eleştirim yok yanlış anlamayın benim tepkim bu anlayışa…

 

Saygılarımla…



19 Nisan 2009 Pazar 17:12 tarihinde Anadolu Haber Günlüğü <forevermirza@gmail.com> yazdı:
Erbakan'ın İran gezisi
2009-04-15
İsmail Yaşa
ismailyasa@yahoo.com

Erbakan'ın İran gezisi
Aktif siyasete döndüğünü ilan edip ertesi gün Tahran'a uçan Erbakan Hoca'nın İran gezisi devam ediyor.

Fakat bir nokta hâlâ netleşmiş değil...

Hoca bu ziyarette kimin konuğu?

Davet eden kim?

Bu konuda başlangıçta sanki resmi yetkililer tarafından; yani Hamaney, Ahmedinejad vs. tarafından davet edilmiş havası yayıldı.

Fakat sonradan ağız değiştirildiğini ve "Aldığı bir davet üzerine..." denildiğini gördük.

Bu da insana sanki Hoca'yı İran'a davet eden kişi veya kurum ısrarla saklanıyor izlenimi veriyor.

Nitekim, İran Mehr Ajansı, Erbakan Hoca'nın Tahran'a İran Hizbullahı'nın davetlisi olarak geleceğini yazdı.

Ajans, daha sonraki günlerde geziye ilişkin verdiği haberlerde de aynı noktayı vurgulamaya devam etti.

Ünlü Arap gazetesi Şarku'l-Evsat, İran Hizbullahı siyasi büro yetkilisi Hüseyin Kenani'nin İran Hizbullahı ve Harrazi'nin davetlisi olarak Tahran'a geldiğini ve kutsal Kum kentinde din adamlarıyla görüşeceğini yazdı.

Tabii burada, Üstad Yusuf El-Karadavi'ye yönelttiği "münafıklık ve deccallik kokan bir dille konuşma ve Siyonistlere hizmet etme" suçlamasıyla hatırladığımız Mehr Ajansı'nın haberi doğru değil denilebilir.

Fakat Saadet Partisi'nin konuyla ilgili haberi yalanlamaması ve net bir açıklama yapılmaması, ayrıca Hoca'nın Tahran Havaalanı'nda İran Hizbullahı lideri Ayetullah Harrazi tarafından karşılanması –ki bu haberi Haber 5 verdi- Mehr'in haberinin doğruluk ihtimalini güçlendiriyor.

Erbakan Hoca Tahran'a İran Hizbullahı'nın misafiri olarak gitse ne olur?

"Ne var yani bunda?" denilebilir.

Buna cevap vermeden önce, Erbakan Hoca'ya ev sahipliği yapan İran Hizbullahı'nın liderini tanımak gerekir.

Ayetullah Seyid Muhammed Bager Harrazi, aşırı görüşleriyle tanınan ve devrim ihracı sevdasıyla yanıp tutuşan bir isim…

"Filistin, Ehli Beyt'in yolundan gitmezse, (yani Şii olmazsa), Filistin'in İsrail'den ne farkı var?" sözüyle ünlü biri...

Türkiye'yi de tehdit etmişti.

İşte Hoca böyle marjinal birinin konuğu...

Ziyaret vesilesiyle Hamaney'le, Ahmedinejad'la ve Rafsancani'yle görüşmesi gerçeği değiştirmez.

Aksi belirtilmedikçe, Hoca, Harrazi'nin davetiyle orada ve onun konuğu...

Belki de bu nedenle davet sahibi meçhul bırakılıyor, bilinmesi arzu edilmiyor.

Ama maalesef Türkiye'de saklansa da, Mehr Ajansı'nın birkaç dilde servis ettiği haberlerle tüm dünya Erbakan Hoca'nın İran Hizbullahı liderinin konuğu olduğunu biliyor.

Bu da hem Erbakan Hoca için, hem de Saadet Partisi için hiç de iyi bir durum değil...

Türkiye'de Ayetullah Harrazi'nin kim olduğu bilinmeyebilir.

Ama dışarısı için, örneğin Arap Dünyası için, yabancı biri değil; kim ve nasıl biri olduğu biliniyor.

Erbakan Hoca, aktif siyasette geçirdiği uzun yıllar boyunca geride bıraktığı iyi izlenimi son dönemdeki "işbirlikçiler" ve "Bizans'ın çocukları" gibi söylemlerle Türk kamuoyunda epeyce zedeledi.

Fakat bu dışarıya çok fazla yansımadı.

Dışarıda hâlâ Hoca'ya sevgi ve saygı duyuluyor.

Ne yazık ki, Hoca'nın Harrazi gibi birinin davetine koşarak icabet etmesi ve yanyana görüntü vermesi dışardaki imajını da zedeleyecek...

Erbakan Hoca, aktif siyasete dönmekle, koltuğu ancak ölümüyle boşalan ve onu da oğluna miras bırakan Ortadoğu liderlerini çağrıştırdı.

İran gezisi de geride, siyasi hırsı nedeniyle kendi ülkesi ve başbakanı aleyhine bölgedeki rakip ülkeyle işbirliği yapan siyasetçi izlenimi bırakacaktır.

Erdoğan ve hükümet hakkındaki "işbirlikçi" suçlamasına ise Filistinliler bile inanmayacaktır.

Erbakan Hoca açısından hiç de hoş bir durum değil...

İnsan doğal olarak üzülüyor.

Hoca'nın bu gezisini organize edenlerin ve kılavuzluğunu yapanların kimler olduğunu tam bilmiyoruz.

Belki de taşın altından Milli Görüş'e sızan Humeyniciler çıkacak...

Sanırım Erbakan Hoca için artık çok geç...

Fakat Milli Görüş'ün ve Saadet'in genç liderleri kimlerle yanyana durduklarına iyi bakmalılar.

İletişim çağında haberler ve o görüntüler gizlenemiyor maalesef...

Bir de içinde "karga" ve "kılavuz" kelimeleri geçen o ünlü atasözünü hiç unutmasınlar!

SÜTUN HABER

19 Nisan 2009 Pazar 17:08 tarihinde Hikmet Tinaztepe <datagrup@gmail.com> yazdı:


Arkadaslar...
Oyuna ve doldurusa gelmeyin...
Lutfen...
Akliselimle davranin...



19.Nis.2009 tarihinde 16:37 saatinde, Çaldıranlı
<
caldiranli@gmail.com> şunları yazdı:

>
> Eyvah M.Hatemi'de ajan oldu... Ben zaten ajan ve Yahudi idim : )))
>
>
http://anadoluhaberim.com/haber_detay.php?haber_id=1534&Grup=NORMAL
>
> Sayın Şimşek konuşurken önünüze arkanıza biraz bakın ve hadi
> beni ajan
> yaptınız da Hatemi'den ne istediniz onu anlamadım.
>
>
> On 17 Nisan, 16:21, ahmet dogan simsek <
ahmetdogan.sim...@gmail.com>
> wrote:
>> İran bize haçlı ve Siyonistler den daha yakındır demedim. Ama
>> demiş olsa
>> idim yalanda olmazdı. İran Irak savaşında iki orduda şu anda Ira
>> kda
>> batılıların yeptıklarını asla yapmadılar ve yapamazlardı.
>> Bir buçuk milyon
>> sivil kadın çocuk öldü, bir okadar yaralı hasta sakat ve bir
>> sürüde fuhuş
>> piyasasına düşen zavallı kadın ve kızlar. İran bizim
>> yıllardır komşumuzdur
>> ve Biz batıya yürüyen bir devlet olarak arkamızda düşman
>> istemediğimizden
>> yıllardır  Dostça geçindiğimiz bir ülkedir. Eğer dediğiniz
>> gibi kötü şeyler
>> yapıyorsa bu oradaki batı ajanlarının ve onların dolduruşuna
>> gelen sizin
>> İrandaki muadillerinizin kışkırtıp Türkiye halkını
>> saldırmak için hazırlamak
>> amacı ile yapıyordur. Üstelik iran böyle bir şeyi gerçekten
>> yapıyorsa, bizim
>> devletimize yaranmak için yapar. Bu konuda devletimizin diplomatik
>>  yollardan
>> onları engellemeyi, sıkıştırmayı bırakın onları bu işe
>> teşvik edecek şekilde
>> davranarak mutlaka Türkiye ile arasını düzeltmek için onları
>> bu işe teşvik
>> bile ediyorlardır denilebilir. Çünkü Natonun istekleri
>> doğrultusunda
>> çıkarılacak böyle bir savaş için halka açıklayacak bir
>> gerekçeye ihtiyaç
>> vardır. Çünkü resmi devletimize yaranmak isteyenler. Bizim
>> ülkemizdeki
>> dindarlara karşı girişilen imha etme hareketlerine destek vermek y
>> olu ile
>> ancak resmi devletimizle dost olacaklarını zannedebilirler.
>>
>> Bu tartışma eğer ABD ve İsrailin, İrana müdahale etmeyi kafalar
>> ına
>> koydukları ve bu arada kendi ellerini yakmak yerine Türkiye yi kul
>> lanmak
>> için çalıştıkları ve kamuoyumuzu bu yönde yönlendirme
>> çalışmaları için resmi
>> devletimizin bile şimdi yeniden ordumuza kerhen de olsa peygamber
>> ocağı
>> demesine izin verilen bir dönemde olmasaydık.
>>
>> Devletin Müslümanmış gibi beyanatlar vermeye başladığı ABD
>> başkanının siz
>> aslansınız diye sırtımızı sıvazladığı bir dönem olmasa
>> idik konuşmalarımız
>> da fikir tartışması olurdu. Ama savaş öncesi yönlendirme
>> çalışmalarında
>> Türkiye'nin başını büyük belalara sokacak vaatlerin dostça
>> fikirler olarak
>> algılanması mümkün değildir.
>>
>> Saddam İrana Saldırırken de Kuveyt'e girerken de ABD nin
>> güvencesi ile
>> girdi. Ama bir daha da çıkamadı.
>>
>> Zamanın ve zeminin uygun olmadığı bu tehlikeli zeminde ABD ve
>> Siyonistlerin
>> ekmeğine katık olmaya giden felaket senaryolarına karşı hepimiz
>> dikkatli
>> olmak zorundayız.
>>
>> Sovyetlerin Çöküşünden sonra NATO sürekliliği idame ettirmek
>> için yeni
>> tehdit arayışına çıktı ve kızıl tehlikeyi yeşile yani
>> Kominizim tehlikesini
>> İslam tehlikesine çevirdi.
>>
>> Mevcut durumda bu konsept resmen hala terk edilmiş değil. Türkiye'
>> nin
>> askeri, NATO ordusu olarak NATO ya bağlı ve bağımlı bir
>> ordudur. Türk halkı
>> ise Müslüman olmak ile NATO nun düşman tanımlamasına
>> girmektedir. Bu durumda
>> Müslüman Türk halkı NATO ya bağımlı olan ordumuzun da
>> düşman tanımlamasına
>> girmektedir. Başka bir Müslüman ülke ile girişilecek NATO
>> amaçlarına uygun
>> ve Türkiye'nin çıkarları ile ilgisiz bir savaşta ordumuz da
>> milletimizde
>> kendi içinde yekvücut olması imkansız olduğundan NATO'nun
>> ateşe soktuğu
>> maşası olarak görev alacak ve kendiside yanacaktır. Veya işi
>> bitince hurdaya
>> atılıp imha edilecektir. Bu suretle NATO düşman tanımlaması
>> kapsamındaki hem
>> Türkiye hem de İran dan kurtulup şehir devletleri kurup İsrail'in
>> yönetiminde organize edebileceklerdir.
>>
>> Hepimiz sürünün koyunları, İsrail çobanımız, batı ise mal
>> sahibi ağa
>> olacaktır.
>>
>> Tarih yanlış zamanda yanlış yapanları asla af etmez ve etkileri
>> de binlerce
>> yıl sürer.
>>
>> A.D.Şimşek
>>
>> 17 Nisan 2009 Cuma 11:41 tarihinde Yavuz Sultan
>> <
caldira...@gmail.com>yazdı:
>>
>>> Sevindim zira hakaret etmeden (azda olsa) konuşma yeteneğin var
>>> mış.
>>> Aramızda ki gerginliği fitneye bağlamışsın ki, bunun
>>> müsebbibi ben değil
>>> sensin. Neyse olacak acelesi yok konuşmayı hakaret etmeden TEKFİ
>>> R etmeden
>>> konuşmayı öğreneceğiz...
>>
>>> Kabadayılık yaptığımı hatırlamıyorum sadece bir takım
>>> gerçeklerden
>>> bahsettim eğer bu gerçekler kabadayılıksa evet kabadayıyım
>>> ama senin
>>> anladığın manada serserilik değil. Ne dedik de kabadayı olduk;
>>
>>> "Yok, öyle değil ortak bir paydadan bahsedilecekse benim değerle
>>> rime sende
>>> saygı duyacaksın. Yani İran bu ihanetleri gerçekleştirdikçe
>>> nasıl olur da
>>> Sünni'lerden tepki gelmez. İran'ın derdi hem Sünnilere vurmak ve
>>>  hem de
>>> Amerikan Emperyalizmine karşı ortak bir paydadan bahsetmekse  ik
>>> iyüzlülüğün
>>> dik alasıdır bu."
>>
>>> Yani en tabii insani ilişkiden bahsettik ki şu, sen kalkıp bana
>>> vurursan
>>> bende sana vururum ne için dedik, İran'ın Sünnilere karşı
>>> tavrı için dedik.
>>
>>> "Asılan benim babam olsa da onun hesabını şimdi sormamam
>>> lazım" demişsiniz
>>> çok ağır bir laf, inşallah bu lafın manasına da malik
>>> olusunuz." Dedik
>>> yani şahsınızın hayrı için dua ettik, karşılığında ise
>>> kâfirliğimiz,
>>> Yahudiliğimiz, ajanlığımız ve bilumum hakaretlerinizi
>>> gördük, olsun biz
>>> Müslümanları severiz zira o biz, biz de oyuz. Alışkınız, her
>>> yerde olan
>>> insan kafası daha muhatabını anlamadan dinlemeden ajan provokatö
>>> r, kafir,
>>> Yahudi falan filan gibi ithamlar. Ama öğreneceğiz yaşımız
>>> kaç olursa olsun
>>> hakaret etmeden konuşmasını öğreneceğiz, zira "müminler
>>> kardeştir..."
>>
>>> "Siyonizm ve haçlılar ile aynı hedefe yönelip hareket etmenizden
>>>  utanmak
>>> yerine bana laf yetiştirmenizden de perva edecek değilim." Demiş
>>> siniz,
>>> etmeyiniz tabi sağlıklı konuşmalar saygı ile yürür. Peki,
>>> niye Siyonist ve
>>> haçlılarla aynı kefeye girmişiz, sizin İran bize haçlı ve
>>> Siyonistlerden
>>> daha yakındır manasında ki sözlerinize mukabil olan
>>> sözlerimizden dolayı ki
>>> şu;
>>
>>> "Gelelim ABD ve yardakçılarına karşı İran'la ittifak yapıp
>>> yapamayacağımıza.
>>
>>> ...
>>
>>> Hele hele konu Emperyalizm ise tabi ki yardım eder ve tabii düşm
>>> anımız
>>> Emperyalizme karşı savaşırız. Ki yaşadığımız süreç
>>> gösteriyor ki ABD'nin
>>> korkusu Sünnilerdir zira her cephede onu mağlubiyete uğratan Sün
>>> nilerdir.
>>> Fakat unutmamak lazım ki savaşın şartlarını savaşın
>>> tarafları belirler. Ben
>>> ABD ile savaşırken sen kalkıp da benle dost gözüküp ardımdan
>>> hançerlemeye
>>> kalkarsan senle nasıl bir ittifakım olabilir."
>>
>>> Bu lafların neresi Siyonizm ve Haçlı yardakçılığı kokuyor
>>> anlayabilmiş
>>> değilim. "Ben ABD ile savaşırken........" dedik
>>> yaşadıklarımız bunu
>>> göstermiyor mu Şimşek Bey. İran Sünnilere vuruyor mu vurmuyor
>>> mu? Mesele
>>> burada ve benim İran'a karşı yapılacak bir Emperyalist taarruzda
>>>  tarafım
>>> İran olacaktır bunu da açıkça belirtmişim ve ardından da
>>> tedbirli olmamız
>>> gerektiğine dair bir kelam etmişiz, ne demişiz;
>>
>>> "Ayrıca İran her zaman olduğu gibi takiyye kültürünü çok
>>> iyi kullanıyor.
>>> Zehiri şifa diye göstermekte üstüne yok, bir yandan "Büyük
>>> Şeytan" diğer
>>> yandan büyük şeytana Sünnilerin istihbaratını vermek. Yani
>>> kendine gelince
>>> Büyük Şeytan da bana gelince niye dost ve müttefikin oluyor." Ya
>>> nlış olan
>>> bir şey var mı burada yani senin canın canda benim ki patlıcan m
>>> ı? Gayet
>>> tabii bir refleks demi, sen ortak düşmanımıza karşı benden
>>> senden yana taraf
>>> olmanı istersen bende senden benden yana taraf olmanı isterim. P
>>> eşinden
>>> demişiz ki;
>>
>>> "Bunların cevabı verilmeli ve herkes dost düşman kutuplarını
>>> belirlemelidir. Aksi durumda kaos doğar ve Sayın Şimşek bahsetti
>>> ğiniz durum
>>> meydana gelir..."
>>
>>> Şu, en basit ticari ortaklık da bile ortaklığın taraflarından
>>> yapacakları
>>> hareketler de kar zarar hesabına nisbetle hareket etmeleri isten
>>> ir. Yani
>>> İran kendi çıkarı için beni ortak düşmanımıza satacaksa
>>> nasıl ortaklık
>>> yapabilirim bunun cevabı verilmeli ve dost ve düşman kutupları
>>> mızı
>>> belirlemeliyiz. Lütfen Sayın Şimşek bu söylediklerimde ters
>>> olan ne var. Siz
>>> vatanınızı milletinizi severken bizde sizin vatanınızı ve
>>> milletinizi
>>> seviyoruz... Niye? Zira bizde Müslüman Türk'üz ve
>>> kardeşlerimizi severiz,
>>> ister maçin de olsun ister İran da olsun ama kardeş olsun "Mümi
>>> nler
>>> kardeştir"...
>>
>>> Düşman doğuda değil Batı da demişsiniz ve gayette doğru
>>> demişsiniz, bizde
>>> dedik ki Batıda ki ortak düşmana vururken doğumuzdan darbe yemey
>>> elim,
>>> tarihimiz bunu gösteriyor bize. Yavuz Sultan Selim Han kendinden
>>>  önceki
>>> padişahların aksine niye doğuya sefer düzenledi bunu ima etmek i
>>> stedik.
>>> Yoksa Haçlı- Siyonist ittifakı bize yani Ümmet'e karşı
>>> taarruz durumunda.
>>> Siz Batıyı gösterirken bizde doğuda ortak düşmana karşı
>>> ortak cephe de
>>> savaşacağımız İran böyle bir şey yapabilir bu konuda hassas
>>> olmak lazım
>>> dedik. Yani sizin söylediklerinizi çelmeden işin bir de bu taraf
>>> ı var
>>> kısmını hatırlatmak istedik...
>>
>>> Saygılarımla...
>>
>>> 16 Nisan 2009 Perşembe 22:35 tarihinde ahmet dogan simsek <
>>>
ahmetdogan.sim...@gmail.com> yazdı:
>>
>>>  Eğer öyle ise bu kumpas da gene Türkiyeye kurulmuş demektir.  B
>>> iz ABD nin
>>>> kontorolünde olan silahlarımızla, ve onların cephane verdiği k
>>>> adarı ile, ABD
>>>> destekli İran karşısında hem de uzaya roket gönderen teknoloji
>>>> si ve kendi
>>>> silahını üreten kendisine ait savaş uçakları ile bizimkiler
>>>> gibi ABD nin
>>>> uzaydan vereceği tek sinyalle patır patır dökülecek
>>>> uçaklarımız ile irana
>>>> karşı ki bu durumda İsrailin gizlice silah sağlayacağı
>>>> iranla neden ve nasıl
>>>> savaşacağız. Dünyada belamı kalmadıda kendimize bela
>>>> arıyoruz. Çok meraklı
>>>> isen ve sünnilerin haklarını savunmak istiyorsan neden
>>
>> ...
>>
>> tamamını oku »
>
> >





--

 ---------------------------------------------------------
"HAKİKATİN HATIRI ,DOSTUN HATIRINDAN ÜSTÜNDÜR"
(HZ ALİ ra.)






--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
        Bu grubun  hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş ,Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM  STANDIDIR.."
      Grupta yayınlanan  yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...

Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com

Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
 Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
 Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.