11 Nisan 2009

birkaç ezgi ve bir dergi (MEKTUP)

 bir kaç ezgi...
 
 bir dergi...  
Not: GÖNÜLERLERİ MAİL GRUBU'muzun onursal üyelerinden, değerli ablamız Emine Şenlikoğlu'nun çok büyük emek vererek hayata kazandırdığı bu güzel çalışmaya sahip çıkalım, abone olalım ve çevremizi de haberdar edelim...
 
 
Emine ablanızdan size bir mektup...
 
Sevenlerine  Müjde !

MEKTUP DERGİSİ,

Üç Yıl Aradan Sonra Yeni Şablonlarıyla Çıktı...

 

   Eselemü aleyküm

   Sonsuzluk yolcusu Emine' den, aynı yoldaki dostlarına:

   Değerli dost;

   Uzun zaman geçti. Mektup  Dergisine ara verdiğimiz günden beri. O zamandan günümüze kadar, kendimi yalnız ve bir yanımı hep eksik hissettim. Kolay değil, 21 yıl Mektup Dergisi ile beraber yürüdükten sonra ara verdik, üç yıl aradan sonra dergiyi yeniden çıkardık. Allah'a şükürler olsun. İnanın okuyucuyla buluşacak olmanın heyecanını yaşıyorum.

   Farz edin ki, 21 yıllık bir dostunuz bir sürgüne çıktı ve bu sürgünde yaşadığı hüzünle, sancıyla, ayrılık ateşiyle yüreğinde pişirerek  damıttığı sevgisini, sizler için heybesine doldurdu ve şimdi size sunuyor.

   Her ay evinize ve idraklerinize misafir olan Mektup, çıktığı seferden yeni umutlar ve ufuklar devşirerek tekrar –ama üç ayda bir- evlerinizin ve gönüllerinizin kapılarını çalıyor. Sizin kapılarınızdan ellerinize, oradan tüm aile fertlerinin gönüllerine ve idraklerine yeni topladığı umutlarla dönüyor. İslam düşmanlarının rezilce bir yaşam tarzını dayatmaya çalıştığı zamanımız da, iletişim araçlarından cehennemin fışkırdığı bir dönemde, hasılı ufukların ve idraklerin kirlendiği bir çağda, ufkumuzu aydınlatmayı istiyor. Mektup Dergisi, karanlık üretenlere karşılık, "karanlıksavar" olmak istiyor.

   Mektup, hepinizin bildiği "islamı bir bütün olarak kabul eden herkesi kardeş biliriz" şiarınca evlerinize ve gönüllerinize girmeye devam etmek istiyor.

   Mektup dergisini çıkarmaya karar vermemin en büyük beş sebebi:

1- Hurafelere boyanmış, törelerle karıştırılmış bazı yaklaşım ve tutumların, bizatihi islamın kendisi sanılması.

2-Çocuk eğitimi konusunda çok önemli noktaların işlenmeyip, ihmal ediliyor olması.

3-Cihat ruhumuzun sekteye uğraması.

4-İslamı savunanların, islamı,islamdan öğrenmiyor olması.

5-…ve diğerleri…

   Mektup'un en önemli görevlerinden biriside, grupçuluk yaparak, taassubu besleyen yaklaşımlara karşı uyanık durmak. Bazı yerlerde grupçuluk öyle raddeye geliyor ki, mesela peygamberimizin doğum günü için düzenlenen kutlu doğum haftası proğramına gidecekken bir kişi, o proğramın başkası tarafından tertip edildiğini öğrenince vazgeçiyor., "o proğramı falanca cemaat düzenliyor ben gitmem" diyebiliyor. Taassup ve şartlanma sadece avam kesimi saran bir bela değil. Keşke böyle olsa, bunun anlaşılması ve giderilmesi kolay olurdu. Maalesef, bu belayı ortadan kaldırmak birincil görevleri ve sorumlulukları olması gereken bazı cemaat önderleri bile biribirlerini "ehli sünnet" olmamakla suçlayacak kadar ileri gidebiliyor. Bunu da yalan yanlış, hatta iftiralardan kaynaklanan mesnetsiz suçlamalarla yapıyor. Bazen şeytan öyle oyunlar oynuyor ki, bir Müslüman "dinini korumak" adına cinayet sayılabilecek suçlamalarda bulunabiliyor. İşte Mektup'un kardeş kavgalarının önünde bir set olamamışsa da, olmaya çalışmak gibi bir gayreti  olacak. Kardeş kavgalarında barıştırıcı olacağız. Her konu da gücümüz yettiğince, veya gücümüzün yettiği konularda biz elimizden geleni yapacağız. Allah şanı Yüce bize, "neden başaramadınız?" diye sormayacak, ama, "kardeşlerin birbirine zulmederken, sen ne yaptın?!" diye soracaktır şüphesiz.

   Evet, bu her Müslüman için elzemdir. Müslümanlar Allah'ın kitabıyla hükmetmek zorundadır bütün ihtilaf ve ayrışmalarda. Çünkü Kur'an-ı Kerim; "…kim Allah'ın indirdiği ile hükmetmezse, işte onlar zalimlerin kendileridir"  (Maide,45)  buyuruyor. Biz de bu noktada Allah'ın kitabıyla hükmetmeye gayret ederek, kardeş kavgalarını önlemeye çalışacağız.

   Biz hiçbir gruba maddeten bağlı değiliz ama, bütün islamca inanan grupların bir boşluğu doldurduğuna inanır ve hepsini severiz. Bununla birlikte, hiçbir grubun hatadan münezzeh olmadığını da biliriz. Ve şunu da bilmekteyiz;  Müslümanlar için en büyük ve ölümcül hatanın taassup olduğunu da tarihte ve günümüzde yaşanan vakıalar bize göstermiştir. Ümmetin en hayati konularından biri, asırlardır bu olduğu gibi, şimdide budur. Taassup ve şartlanmanın birbirini tekfir eder boyuta taşındığı, hatta kardeş katline bile yol açtığı maalesef islam tarihinin hemen her döneminde görülmüştür. Bizim en büyük korkumuz ve mücadele edeceğimiz olgu, taassup ve şartlanma olmalıdır. Bu korkumuzda ne kadar haklı veya haksız  olduğumuzu, medya yoluyla kardeşlerini iftira ile  suçlayanlara bakarak anlayabilir siniz.

   Özetle: 30 yıldır, eşim Recep Özkan ve yakınlarım, dostlarım ile birlikte islam yolunda mücadele ediyorum: fark ettiğim, öyle can alıcı noktalar var ki, bunları ifade etmeden ölürsem, gözüm açık gider mi bilmiyorum ama "kahrolarak gideceğim! " kesin olur… Dedim ki, "hazır ölmemişken, Mektup Dergisini şahsıma özgü şablon ve içerikle tekrar çıkarayım"

   İnsanı kendisiyle buluşturmak noktasında yavaşlayan koşumuzu, hızlandırmak için yola çıktık. Bu da hedeflerimiz arasında.

 

   Mektup Dergisi, günlük haberlere ve popülist siyasete yer vermeyecek.

   Mektup Dergisini çıkaramadığım 3 yıl bir kanadımı kırık hissettim hep. Ama Rabbim tekrar nasip etti ve işte sizlerleyiz yeniden.

   Şimdiden eski ve yeni dostlara binlerce kez teşekkür ediyorum. Hep şunu tekrarlayıp durdum yıllarca, Mektup'un kıymetini bilin, zira o çok büyük bir boşluğu dolduruyor. Şimdi de aynı şeyi söylüyorum; ama bir şey daha ekleyerek; Mektup ,3 yıllık sürgünde yeni çiçekler devşirdi yeryüzünden, bahçesindeki fidelerden sizinde gönül ve idrak bahçenize, ebed hayatınıza kadar lazım olacak bu çiçeklerden ekmek istiyor. Onun rayihalarını isteyene ulaştırmaya çalışmak ve gönül iklimlerine yeni baharların  umudunu ekmeye çalışmak sevdasındayız!

   Tekrar eski vefalı okuyucularımızla buluşmanın ve yenileriyle tanışmanın heyecanıyla geliyor Mektup ! Tüm okuyucusuna hayırlar getirir inşallah.

   Dergide buluşmak dileğiyle Allah'a emanet olun.

    Emine Şenlikoğlu

   Mektup Dergisi sahibi ve yazarı           

 

Abone olmak için:

Öncelikli tercihimiz posta hesap numaramız yoluyla abone olmanızdır.

Vakit bulamazsanız, alternatif var;

bize bir telefon açmanız yeterlidir.

Posta çeki, hesap no:

Emine Şenlikoğlu Özkan, 583 54 46

Tel: 0212 521 83 10

       0212 525 27 06

    cep:  0532 511 03 74

    e-mail: mektupdergisi@hotmail.com



Diğer Windows Live™ özelliklerine göz atın. Sadece e-posta iletilerinden daha fazlası
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
   Bu mektubu Gönülerleri Mail Grubu'na üye olduğunuz için aldınız.  http://groups.google.com.tr/group/gonulerleri   adresinden sitemizi ziyaret edebilirsiniz.
   Mail almak istemezseniz abdulmevla1@hotmail.com adresine "mail almak istemiyorum" yazmanız yeterli olacaktır....

-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.