27 Mayıs 2009

(anadoluhaber) Re: Menemen Olayının İç Yüzü;

Menemen olayı da Danıştay saldırısı da dahil, Sivas olaylarından diğer aydın cinayetlerine kadar tamamı ülkemizin gizli işgalcilerinin Müslüman Türk milletini suçlu ilan etmek için yaptıkları saldırılardır. Devleti önemli ölçüde ele geçirmiş olan Yabancıların maşaları, ülkemizdeki gizli işgallerini, Müslüman Türk milletine karşı hala sürdürmektedirler. Çünkü kimliklerinden uzaklaştırıp mankurtlaştırıp kullanıma elverişli hale getiremedikleri en önemli ve çoğunluğu teşkil eden kesim bunlardır.  İçimizdeki sürmekte olan gizli savaş, İstiklal savaşını sürdüren Müslüman Türk milleti ile 1. dünya savaşının ülkemizi işgal eden kuvvetlerinin çekilirken dizayn ettiği ve çekildikten sonrada işgali sürdürmek için geride bıraktıkları yerli uzantıları, işbirlikçileri ve mankurtlaştırdıkları arasında sürmektedir.

Siyonizm bağımlıları, Sabataizm’in, mason localarının, onların alt kuruluşları olan roteryen, rotarak lionsların ve çıkar çevrelerinden devşirilenlerin kullanıldığı bu gizli işgal ülkemizdeki her taraf da etkili olacak kadar kurumlarımıza da yerleşmiş durumdadır. Bunları ve kullandıkları mankurtları ya da ne yaptıklarından haberi olmadan onlara hizmet edenlerin teşhisi de gayet kolaydır. Aydın cinayetlerinden Danıştay cinayetlerine kadar, aksi sabit olmasına rağmen ne kadar bu suçları irtica yaptı diyerek Müslümanların üzerine atanlar  varsa, ya direk işgal birliklerinin adamıdır ya da onların mankurtlaştırdıklarıdır. İslam saldırı altında değildir diyenlerde ya Müslüman olmadıklarından ya da kendilerini Müslüman zanneden mankurt olduklarından İslam’ın tam anlamı ile saldırı altında olduğunun farkına varamayanlar ile farkında değil gibi davrananlardır.

Hem Müslümanlar hem milletimiz hem de devlet ve ülkemiz bu gizli işgalin tehdidi altındadır.

A.D.Şimşek


26 Mayıs 2009 Salı 23:29 tarihinde azmi berberoglu <azmiberberoglu@yahoo.de> yazdı:
Selamlar,

Menemen olayi üzerinden yine incilerin ortaya sacilmis olmasi sasirtmadi beni. Öncelikle sn. Yakup Musa müstear adiyla yazan arkadas iyi anlasin  ve bilsin istiyorum, MENEMEN olaynda kimsenin ISLAMIYETE saldirdigi filan yoktur. Ayrica dün olmadigi gibi bugünde ISLAMIYETE saldiri yoktur. Saldiri vardir diyereki olayi saptirmaya calisan, bizim Dinci diye nitelendirdigimiz, Din bezirganlari vardir oralikta.

Bir gazete haberinin, sanki ARSIV belgesiymis gibi sunulmasi olgusunu yadirgadim acikcasi, ancak yapanlarin nicin ve nedenlerini bilince, böylesine basit istismarlarin yapilabilmesinin normal oldugunu degerlendirdim.

Sayin  Musa,
Sizin olaylari nasil algilayip algilayamadiginiz tamamiyle sizin sorununuz, ancak bu kadar yalin gercekleri bizlere bu sekilde yutturmaya calismayin, fazla komik oluyor. Bu olaylarin sizin anlattiginiz gibi olmadigini, yüzlerce kez bu ve benzeri platformlarda ispatladilar...Siz hala ayni teraneleri tekrar tekrar yazarak ne yapmaya calisiyorsunuz.
Bilmiyorsaniz, lütfen biraz daha arastirin, yada birazcik dogrulari arastirin, DINCI'lere karsi olmakla, Din'e karsi olmak farkli seylerdir.

--- Yakup MUSA <yakupmusa@gmail.com> schrieb am Di, 26.5.2009:

Von: Yakup MUSA <yakupmusa@gmail.com>
Betreff: (anadoluhaber) Menemen Olayının İç Yüzü;
An: anadoluhaber@googlegroups.com, suheylapullu@hotmail.com, ozsavci@gmail.com, cengizonal.tarakcioglu@gmail.com
Datum: Dienstag, 26. Mai 2009, 18:26

 
MENEMEN OLAYININ İÇ YÜZÜ;
 
 

     Menemen faciası zamanının rejiminin provokate ettiği kuvvetle muhtemel olan önceden planlanmış bir katliamdır. Amaç İslam’ın kötü gösterilmesidir. Ama halkımız olayı yanlış bilmekte/halka yanlış lanse edilmektedir.

 

        Her Menemen olayında yine esip yağdırmışlar, suçu yüce İslam’ın dolayısıyla Müslümanların üzerine atmışlardır. 74 yıldır olayı yine gargaraya getirip gerçekliğinden saptırmışlar ve başarmışladır da. Olay temcit pilavına dönmüş iki slogan, üç beş şamata ve tehditler al sana Menemen olayı. Halbuki gerçek hiç de bilindiği gibi değildir. Olay tamamen saptırılmıştır. İşte Menemen olayının gerçek yüzü.

 

        Neden o mahkeme sırasında tutulan mahkeme zabıtlarını hiç sormuyorlar? Asıl gerçekler o mahkeme zabıtlarında gizli. O günkü devletin gazetesi/sözcüsü durumundaki Hakimiyet-i Milliye’de olayın hemen ardından yayımlanan birbiriyle çelişkili yazıların aslı astarını! Daha savcı ilk ifadeleri daha almadan, ANKARA’dan rejimin şefi bir gazetenin en ince ayrıntısına kadar olayı nasıl haber yaptığını:

 

        Geçelim bütün bunları da sadece bir tek şeyi açıklamalarını  isteyelim : “Kubilay’ın Yedek Teğmen olduğu zamanda Menemen Askerlik Şubesi Komutanı Yüzbaşı Fahri’nin, şubenin penceresinden eylemcilere ateş etmek isteyen askere bu iş sizin bildiğiniz gibi değil diyerek neden mani olduğunu? İsteyen gidip arşivden baksın diye kaynağını veriyorum: Milliyet Gazetesi’nin 30 Kanunuevvel 1930 tarihli sayısı: Aynen aktarıyorum. Okuyunuz;

       

“Hadiseyi gören Jandarma Komutanı elebaşıların yanına gelir. “Ne istiyorsunuz? Diye sorar. Asinin “Şeriat istiyorum diye karşılaşınca makamına dönüyor.  Maiyetindeki bulunan Jandarma neferlerini odasına alarak kapıyı kilitliyor. Pencereden Kubilay’ın başının kesilmesini seyrediyor. Maiyetindeki bir jandarma neferi dayanamayıp pencereden olsun ateş etmek istiyor.  Kumandan (Şube Komutanı Yüzbaşı Fahri A.Ç.) buna izin vermiyor. “Bu iş sizin bildiğiniz gibi değildir” diyor”

 

Bu gerçekleşen olaylara acaba kim cevap verecek? Olayın böyle neticelenmesinin sorumlusu ya da sorumluları kim? O Askerlik Şubesi Başkanı neden, kimden emir aldığından olaya müdahale etmiyor. Şu bir gerçek ki o yürüyen sözde Müslümanlar esrarkeş ve dinle alakası olmayan şarlatanlar takımıdır. Bir yerlerden almış oldukları emir doğrultusunda hareket ediyorlardı. Amaç sorumlu İslam’mış gibi gösterilmek. Provokasyon amacına ulaşıyor.

 

Peki sonradan gerçekleşen olaylar; Menemen’le hiç alakası olmadığı halde 90 yaşına merdiven dayamış biri olan Şeyh Esad Erbilli Efendiyi asamadıkları için hastanede anlaşılamayan bir şekilde vefat etmiş, bir rivayete göre de zehirlenerek öldürülmüştür. Bence öldürülmüş olduğu kesinde nasıl öldürüldüğü kesin değil. Henüz bilinmiyor. Sadece bir sır olarak kalmış. Devlet üstelik Şeyh Efendi’nin cenazesini ailesine vermiyor ve gömdüğü yeri de bildirmiyor. Şu anda yerini bilmiyorum ama bilenler ziyaret ediyorlarmış.

 

Bilgi edinme Kanununa göre ”Esad Erbilli hocayı nereye gömdünüz?”

 

Yukarıda da arz ettiğimiz gibi Menemen Faciasının aslı böyle. Ne denirse densin gerçekler yazdığımız gibi. Olan zavallı Asteğmen Kubilay’a oldu. Kurban o seçildi. Ama bu dünyada olmasa da öteki dünyada bunun hesabının sorulacağı muhakkak.

 

Selam saygı ve dualarımla.

 

 

Yakup MUSA

 

26.05.2009








--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
        Bu grubun  hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM  STANDIDIR.."
      Grupta yayınlanan  yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...

Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com

Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.