T a r a f s ı z D e ğ i l i z

(anadoluhaber) Re: Saadet'te Hizbullah çatlağı

 
Muhterem Hocamızın İran'da ki Temasları Devam Ediyor


İran'a yaptığı ziyarette eski Cumhurbaşkanı Haşimi Rafsancani ile görüşen Milli Görüş lideri Necmeddin Erbakan daha sonra, eski cumhurbaşkanı Seyyid Muhammed Hatemi ve İslami Şura Meclisi Başkanı Ali Laricani ile bir araya geldi.

Bir haftalık İran gezisini sürdüren 54. Hükümet Başbakanı ve Milli Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan, temaslarını sürdürüyor. Önceki gün eski İran Cumhurbaşkanlarından Ali Ekber Haşimi Rafsancani ile yaklaşık iki saatlik bir görüşme gerçekleştiren Erbakan, İran eski Cumhurbaşkanlarından Hatemi ile de bir araya geldi. İki liderin görüşmesinde Türkiye ile İran arasındaki ilişkiler, D-8 ve yeni bir dünyanın kurulması konusunda görüş alışverişinde bulunuldu. Erbakan ayrıca, Tahran Şehir Konseyi’nde de bir konuşma yaptı.

HATEMİ: “İRAN GEZİNİZ BİZİM İÇİN ÇOK DEĞERLİ”

Erbakan’ın İslam dünyası için önemli bir lider olduğunu söyleyen Hatemi, Erbakan’ın fikirleriyle İslam dünyasına yol çizen bir devlet adamı olduğunu ve kendisini ağırlamaktan büyük memnuniyet duyduğunu ifade etti. Hatemi, bu memnuniyetini “Zatialinizin İran gezisi bizim için çok değerlidir” sözleriyle ifade ederken, bu ziyaretin Türkiye ile İran arasındaki ilişkiler açısından da büyük önem taşıdığının altını çizdi.

“D-8 ZATİALİNİZİN ESERİDİR”

Sözlerine, “Ümit ederim ki, bütün müslümanlar, İslam dünyası ve yaşadığımız zor bölge ve insanlık zatialinizin derin tecrübe ve yol gösterici fikirlerinden faydalanacaktır” diye devam eden İran eski Cumhurbaşkanı Hatemi, “D-8 zatialinizin eseridir. Benim Cumhurbaşkanlığım döneminde D-8 hususunda üç tane çok olumlu toplantı gerçekleştirildi” dedi. Hatemi, ancak geldiğimiz noktada D-8’in olması gereken yerde olmadığını ve D-8 üyesi ülkelerin çok daha büyük çabalar sarf etmesi gerektiğini kaydetti.

Türkiye ile İran’ın güçlü ve stratejik bir işbirliği içerisinde olması gerektiğini söyleyen Hatemi, 54. Hükümet Başbakanı Erbakan döneminde iki ülke ilişkilerinde çok iyi bir dönem yaşandığını hatırlattı. Hatemi, “Türkiye ile İran el ele verdiğinde dünyadaki her gelişmede büyük bir payı olacaktır. Ülkelerimizin İslam uygarlığının gelişmesinde büyük katkıları olmuştur. İran ve Türkiye arasındaki güçlü bir işbirliği insanlığa da büyük faydalar sağlayacaktır” şeklinde konuştu.

ERBAKAN: “D-8’LER ‘YENİ BİR DÜNYA’NIN ANAHTARI OLACAK”

54. Hükümet Başbakanı ve Milli Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan da konuşmasında ‘Yeni Bir Dünya’nın kurulması üzerinde durdu. İnsanlığın savaş ve sömürü dünyasından kurtuluşunun tek yolunun zulüm ve sömürü yerine adaleti ve barışı esas alan ‘Yeni Bir Dünya’nın kurulması olduğunu söyleyen Erbakan, BM, Dünya Bankası, IMF, UNESCO gibi kuruluşların Yalta Konferansı’ndan sonra kurulduğunu ve bu uluslar arası kuruluşlar eliyle dünyanın tek bir merkezden idare edildiğini hatırlattı. Böylece ırkçı emperyalizmin insanlığı bir taraftan ekonomik olarak sömürdüğünü, diğer taraftan da savaş ve işgallerle gözyaşına boğduğunu vurgulayan Erbakan, “D-8’ler nüfus itibariyle en büyük bloktur. Ciddi bir işbirliğiyle dünyaya yön verebilecek bir güçtür. Biz D-8’lerle ‘yeni bir dünya’nın çekirdeğini oluşturduk. Güçlü ve kararlı bir D-8 ‘yeni bir dünyanın’ yolunu açacaktır. İnsanlık yeni bir dünyayı özlemle beklemektedir” dedi.

MÜSLÜMANLAR ‘NİHAİ BİLDİRİ ALDATMACASI’NDAN KURTULMALI

Irkçı emperyalizmin işgalleri ve zulmü karşısında Müslüman ülkelerin artık işbirlikçi anlayışı terk etmesi gerektiğini anlatan Milli Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan, ırkçı emperyalizmin işbirlikçilikten beslendiğini belirtti. Irkçı emperyalizmin Sovyet blokunun dağılmasından sonra kendisine İslam dünyasını düşman olarak seçtiğini ve işgal ve savaş dönemini başlattıklarını kaydeden Erbakan, Irak ve Afganistan işgallerini ise son örnekler olarak gösterdi. Irak ve benzeri işgaller karşısında Müslümanların ise ‘Nihai bildiri’ aldatmacası içerisinde olduğunu açıklayan Erbakan, “Müslüman ülkeler toplanıyor ve ‘ABD Irak’tan derhal çıkmalıdır’ diye nihai bildiri yayınlıyor. Bu böyle böyle sürüp gidiyor ama değişen hiçbir şey olmuyor. Zaman nihai bildiri zamanı değildir. Artık ciddi bir çalışmana dönemine girmemiz lazım” diye konuştu.



04.05.2009 tarihinde yollarda19@gmail.com <yollarda19@gmail.com> yazmış:

ERBAKAN RAFSANCANİ’DEN SONRA HATEMİ İLE GÖRÜŞTÜ…

Bir haftalık İran gezisini sürdüren 54. Hükümet Başbakanı ve Milli Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan, temaslarını sürdürüyor. Önceki gün eski İran Cumhurbaşkanlarından Ali Ekber Haşimi Rafsancani ile yaklaşık iki saatlik bir görüşme gerçekleştiren Erbakan, İran eski Cumhurbaşkanlarından Hatemi ile de bir araya geldi. İki liderin görüşmesinde Türkiye ile İran arasındaki ilişkiler, D-8 ve yeni bir dünyanın kurulması konusunda görüş alışverişinde bulunuldu. Erbakan ayrıca, Tahran Şehir Konseyi’nde de bir konuşma yaptı.

HATEMİ: “İRAN GEZİNİZ BİZİM İÇİN ÇOK DEĞERLİ”
Erbakan’ın İslam dünyası için önemli bir lider olduğunu söyleyen Hatemi, Erbakan’ın fikirleriyle İslam dünyasına yol çizen bir devlet adamı olduğunu ve kendisini ağırlamaktan büyük memnuniyet duyduğunu ifade etti. Hatemi, bu memnuniyetini “Zatialinizin İran gezisi bizim için çok değerlidir” sözleriyle ifade ederken, bu ziyaretin Türkiye ile İran arasındaki ilişkiler açısından da büyük önem taşıdığının altını çizdi.

D-8 ZATİALİNİZİN ESERİDİR”
Sözlerine, “Ümit ederim ki, bütün müslümanlar, İslam dünyası ve yaşadığımız zor bölge ve insanlık zatialinizin derin tecrübe ve yol gösterici fikirlerinden faydalanacaktır” diye devam eden İran eski Cumhurbaşkanı Hatemi, “D-8 zatialinizin eseridir. Benim Cumhurbaşkanlığım döneminde D-8 hususunda üç tane çok olumlu toplantı gerçekleştirildi” dedi. Hatemi, ancak geldiğimiz noktada D-8’in olması gereken yerde olmadığını ve D-8 üyesi ülkelerin çok daha büyük çabalar sarf etmesi gerektiğini kaydetti.
Türkiye ile İran’ın güçlü ve stratejik bir işbirliği içerisinde olması gerektiğini söyleyen Hatemi, 54. Hükümet Başbakanı Erbakan döneminde iki ülke ilişkilerinde çok iyi bir dönem yaşandığını hatırlattı. Hatemi, “Türkiye ile İran el ele verdiğinde dünyadaki her gelişmede büyük bir payı olacaktır. Ülkelerimizin İslam uygarlığının gelişmesinde büyük katkıları olmuştur. İran ve Türkiye arasındaki güçlü bir işbirliği insanlığa da büyük faydalar sağlayacaktır” şeklinde konuştu.

ERBAKAN: “D-8’LER ‘YENİ BİR DÜNYA’NIN ANAHTARI OLACAK”
54. Hükümet Başbakanı ve Milli Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan da konuşmasında ‘Yeni Bir Dünya’nın kurulması üzerinde durdu. İnsanlığın savaş ve sömürü dünyasından kurtuluşunun tek yolunun zulüm ve sömürü yerine adaleti ve barışı esas alan ‘Yeni Bir Dünya’nın kurulması olduğunu söyleyen Erbakan, BM, Dünya Bankası, IMF, UNESCO gibi kuruluşların Yalta Konferansı’ndan sonra kurulduğunu ve bu uluslar arası kuruluşlar eliyle dünyanın tek bir merkezden idare edildiğini hatırlattı. Böylece ırkçı emperyalizmin insanlığı bir taraftan ekonomik olarak sömürdüğünü, diğer taraftan da savaş ve işgallerle gözyaşına boğduğunu vurgulayan Erbakan, “D-8’ler nüfus itibariyle en büyük bloktur. Ciddi bir işbirliğiyle dünyaya yön verebilecek bir güçtür. Biz D-8’lerle ‘yeni bir dünya’nın çekirdeğini oluşturduk. Güçlü ve kararlı bir D-8 ‘yeni bir dünyanın’ yolunu açacaktır. İnsanlık yeni bir dünyayı özlemle beklemektedir” dedi.

MÜSLÜMANLAR ‘NİHAİ BİLDİRİ ALDATMACASI’NDAN KURTULMALI

Irkçı emperyalizmin işgalleri ve zulmü karşısında Müslüman ülkelerin artık işbirlikçi anlayışı terk etmesi gerektiğini anlatan Milli Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan, ırkçı emperyalizmin işbirlikçilikten beslendiğini belirtti. Irkçı emperyalizmin Sovyet blokunun dağılmasından sonra kendisine İslam dünyasını düşman olarak seçtiğini ve işgal ve savaş dönemini başlattıklarını kaydeden Erbakan, Irak ve Afganistan işgallerini ise son örnekler olarak gösterdi. Irak ve benzeri işgaller karşısında Müslümanların ise ‘Nihai bildiri’ aldatmacası içerisinde olduğunu açıklayan Erbakan, “Müslüman ülkeler toplanıyor ve ‘ABD Irak’tan derhal çıkmalıdır’ diye nihai bildiri yayınlıyor. Bu böyle böyle sürüp gidiyor ama değişen hiçbir şey olmuyor. Zaman nihai bildiri zamanı değildir. Artık ciddi bir çalışmana dönemine girmemiz lazım” diye konuştu.

04.05.2009 tarihinde Yavuz Sultan <caldiranli@gmail.com> yazmış:

Elli defa söyledim derken kendinizi nerelere koyarak söylüyorsunuz siz bir otarite misiniz yoksa. Kim kim nereye salmak istiyor Allah aşkına biraz çevrenize bakın, at gözlüğünü çıkartın lütfen. Veya sizin gibi söylüyeyim elli defa söyledim, Sünni Taleban’a karşı ABD’ye işbirliği teklifini İran yaptı. Irak’ın içinde durumları belli değil mi? Bin yıldır uyuyan fitne imiş, bir kere fitne diyince akla gelen İran’dır. Yaşınız müsait hatırlarsınız, fazla ileriye gitmeyin yoklayın hafsalanızı. Doksanlı yıllar Ülkemin dört bir tarafına yayılan Şia fitnesi, insanların imanı ile oynadılar. İran’dan rejim ihracı yapmak istediler benim ülkeme, İran’dan gelen paralarla ülkemin dört bir tarafında örgütlendiler. Sünni Anadolu’nun kızlarının ırzına geçtiler “Muta Nikâhı” rezilliği adı altında. Ne çabuk unuttunuz bunları insan namusuna gelen haleli unutur mu? Kim yaptı bu söylediklerimi ve saymadığım daha fazlasını? Bunlar vatana ihanet olmuyor da benim bu fitneye dikkat çekmem mi vatana ihanet oluyor.

 

Hadi ben bir adım ileri daha giderek şunu diyorum: İman olmadı mı Vatan yoktur. Zira vatan iman etmiş, inanmış insanların kurduğu bir şeydir. Siz ne yapıyorsunuz ŞİA fitnesini sevimli göstererek VATANA İHANETİN EN BÜYÜĞÜNÜ YAPIYORSUNUZ. İnsanların imanını ateşe atan bir fitneyi sureti hak kılıfında insanlara sevimli gösteriyorsunuz. Şahsınız ikinci binin yenileyicisinden daha iyi biliyor galiba. Şahsınız Şeyhülislam Ebussuud Efendiden daha bir âlim galiba. Haddinizi bilin beyefendi haddinizi, kendiniz İran’ı seviyorsanız sevin ama bu insanlara sevimli göstermeye çalışmayın, insanların itikadı ile oynamaya çalışmayın. Hele hele bunu da ben vatanımı milletimi seviyorum vatanım her şeydir gibi malzemelerle süslemeyin. Farkındasınız veya değilsiniz yaptığınız ihanettir…

 

Bu nasıl bir anlayıştır Sayın Şimşek soruyorum size kim ilişti benim Ülkemin namusuna Patagonya’dan gelenler mi KİM? Bu toprakların anaları babaları Sünni olan ve dolayısıyla kendileri de Sünni olan fakat İran fitnesinden dolayı Şii’leşmiş şerefsizler yaptı bunları. Nasıl unuturum nasıl unuturuz? Peki ya insanların itikadları ile oynamak ne demek Sünnilere küfretmek ne oluyor, Sünni âlimlerin kitablarını paçavra diye yaftalamak, o muazzam eserlere küfretmek, o muazzam eserlerin müelliflerini kâfir olarak görmek ne demek? Sorarım size vicdanınız nasıl kaldırıyor bunu. İran kendi içinde Sünnilere yaşam hakkı vermiyor hapislerde çürütüyor, işkenceler yapıyor, öldürüyor.

 

Sakın bana Batı’dan bahsetmeyin zira onların küfrü açık ve yapacaklarını sureti haktan gözükerek yapmıyorlar. Onlar zaten düşmanımız, fakat İran siz ve benzerleriniz sayesinde bu insanların iliklerine işledi. İtikadi durumunuz nedir tam olarak bilmiyorum ve buraya bende sünniyim yazmanız bu saatten sonra beni tatmin etmez. Ki umarım Sünnisinizdir, fakat böyle olsanız bile değerlerine sahib çıkmayan ve hatta daha da ötesi kardeşlik, dostluk mostluk adı altında bilerek veya bilmeyerek İran borazanlığı yapıyorsunuz. Görün bu halinizi İran denilen fitne ateşini insanlara sevimli gösteriyorsunuz. Nedir bu hal Şimşek Bey soruyorum size nedir bu hal?

 

Şia tarihin hiçbir devresinde Sünnilerin dostu da olmamıştır, müttefiki de olmamıştır. Hz. Ömeri öldüren bir mecusinin türbesini ibadet yerine çeviren Allah’a dua eden “bizi ebu lulu ile yargıla” diyen insanlar bu soysuzlar. Hz. Aişe’ye hakkında ayet olmasına rağmen dilimiz varmıyor İfk olarak yazalım, İfk iftirasını atan Allah Resülünün ak ve pak zevceleri validemiz, Hz. Aişe’yi töhmet altında bıraktıklarını zanneden bu alçaklara karşı tavrınız nedir. Osmanlıyı arkadan vuran Müslüman Türk’ün düşmanı olan bu Muta P.ç’lerine karşı olan bu tavrınız nedir? İnsanlara İran denilen dübürcüler topluluğunu nasıl sevimli gösterirsiniz ve bu halden dolayı da insanların itikadı ile nasıl oynayabilirsiniz anlayamıyorum.

 

Var mı bunun ötesini…

 

Ve size diyorum o kulaklarınızı açın hem de iyice açın. Bırakın artık saçmalamayı. Yok kafir yok ajan, yok ahmak falan filan demeyi. Saçmaladığınızın farkında değimlisiniz? Tamam, ben kafirim YA DEĞİLSEM… NE DEMEK İSTEDİĞİMİ GAYET İYİ ANLADINIZ. Bırakın artık bu çocukça şeyleri eskidi bunlar, önüne geleni ajan ilan et, önüne geleni kâfir ilan et, önüne geleni hain ilan et. Yok ya herkes kâfir, ajan, hain bilmem ne tek sen ve gibilerin adam.

 

VE TEKRAR EDİYORUM “YA DEĞİLSEM” YANILDIM DEMEKLE KURTULABİLECEKMİSİN BANA ATTIĞIN İFTİRANIN ATEŞİNDEN…







--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
        Bu grubun  hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM  STANDIDIR.."
      Grupta yayınlanan  yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...

Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com

Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.