3 Haziran 2009

(anadoluhaber) ERBAKANIN 148 KG ALTINI

Yazı Karakteri Boyutu:
   
ERBAKANIN 148 KG ALTINI
02 Haziran 2009 Salı 22:32
Hürriyet Gazetesinin 15 yıl önceki manşetlerinden birini hatırlıyorum. Liderlerin sahibi olduğu altınları sayıp döktükten sonra her birisinin altınlarıyla kaç kuyumcu dükkânı açılabileceğini yazıyordu
Hürriyet Gazetesinin 15 yıl önceki manşetlerinden birini hatırlıyorum. Zamanın liderlerinin sahibi olduğu altınları sayıp döktükten sonra her birisinin altınlarıyla kaç adet kuyumcu dükkânı açılabileceğini resimlerle anlatıyordu. O tarihten beri medyanın sürekli pompalaması ile "148 kg altın" meselesi gündemden hiç düşmedi. Milli Görüşçülerden herhangi biri ekonomik bir darlığa düşse cemiyette söylenen ilk sözlerden birisi "Erbakan Hocanızı arayın biraz altın göndersin" sözüdür. Diğeri "Kayıp trilyondan sana da pay düşmedi mi?" . Bu lafları duya duya umursamaz olduk amma gelecek nesillere ve özellikle AGD'nin bir lokaline gelen 15 yaşındaki çocuğun Erbakan Hocanın resmini görüp "Bu dede de kim?" diye sorması karşısında günümüz gençliğine yalan haberlerin gerçeğini bir kez daha anlatmayı borç biliyoruz. Ki "kendi efsanesini hayatta iken kendi yazmış bir zatı" gençlik önünde önyargı duvarları olmadan tanısın. Özüne Milli Görüşüne dönsün.
 
Einstein'ın güzel bir sözü var; "Önyargıları yıkmak atomu parçalamaktan daha zordur". Erbakan Hoca aleyhine özel bir kasıt ile oluşturulan önyargı duvarlarını yıkmak da aynen öyle zor. Her ne kadar Vural Savaş gibi RP'nin kapatılması için dava açmış olan ve 28 Şubat postmodern darbesini gerçekleştiren Çevik Bir ve o tezgâha gelip Refahyol Hükümetinden istifa eden Yıldırım Aktuna gibi zatlar pişmanlık ifade eden cümleler sarf etseler ve Erbakan hoca'nın kıymetini anlasalar da hala anlatamadığımız bazı hususlar var.
Bunların başında "Erbakan'ın 148 kg. altını var" iddiası geliyor. Kayıp Trilyon davası ve 28 Şubat kararlarını Erbakan Hocanın imzalayıp imzalamadığı konusu şehir efsanesi olmuş hususlardandır.
 
Şimdi biz bu 3 konuyu haftalık olarak yazıp  kamuoyunu bilgilendirmek istiyoruz. Yazılarımızla bir davanın önündeki yalan duvarlarının kaldırımasına hizmet etmek isteğindeyiz.
 
148 KG. ALTIN VAR MI?
 
Kâğıt üzerinde var. Gerçekte yok.  Erbakan Hoca 1994 yılında TBMM'ye verdiği mal beyanında yıllık zekat nisabını kolay hesaplamak bakımından sahip oldu tüm malvarlığının değerini altın karşılığı olarak da gösterir. Bunu fırsat bilen yalan tüccarları Hoca'nın bir malvarlığı var birde 148 g altını varmış gibi kamuoyuna takdim ederler. Mesele; hızla büyüyen RP'nin yürüyüşünü önderini gitgide fakirleşen ve gelir dağılımında adaletin yok olduğu bu ülkede halk nezdinde kirleterek durdurmaktır. Bu konu 1994'e kalmamış ve 1996'da Meclis soruşturmasına konu edilmiştir.
 
Gerçekler açıklanmış olduğu halde hala bu konu toplum arasında boş laflar şeklinde dönüp durmaktadır. Biz bu konu açıklığa kavuşsun ve ilgililer bilgi edinip başkalarına da anlatsın diye 2 belgeyi yazıma ekliyorum. Bunlardan birincisi Erbakan Hoca'nın 1994 yılında TBMM'ye verdiği mal beyanı. İkinci ise Meclis soruşturmasına 20. Dönem 1. Yasama Yılı 58. Birleşiminde 05 Haziran 1996 Çarşamba günü verilen cevaptır. Meclis tutanaklarından alınmış bu cevabı aynen sunuyorum. İnşallah milletimizin bu büyük liderle ilgili bilmeden iftira atmak gafletine düşmemesini sağlamış oluruz. Kul hakkının Hz. Allah nezdinde affı olmadığı da bilinmelidir.
 
5 HAZİRAN 1996 TARİHLİ TBMM GENEL KURUL TUTANAĞI:
 
"Sayın Başkan, sayın millletvekilleri; müzakeresini yapmakta olduğumuz Meclis soruşturması üzerinde, şahsî görüşlerimi arz etmek üzere söz almış bulunuyorum; Yüce Heyeti saygıyla selamlıyorum.
 
Değerli milletvekilleri, Aydın Milletvekili Ali Rıza Gönül ve 56 arkadaşı tarafından verilen bu önergede, özetle, Sayın Erbakan'ın varlıklı bir aileden gelmediği halde, bugün itibariyle, aşırı bir zenginliğe sahip olduğu, Türkiye'de, bir hayli gayri menkulleri olduğu, 148 kilo külçe altını, 421 bin Amerikan Doları, 532 bin İsviçre Frangı ve 611 bin Alman Markı servete sahip olduğu; ayrıca, kendisine ve kızına ait özel arabalarının bulunduğu, hatta, Hollanda'da gayri menkullerinin olduğu iddia edilmekte ve bu servetin, kendisinin, eski Bakan ve Başbakan Yardımcısı olduğu 1976 yıllarında, görevini kötüye kullanması suretiyle ve de Libya'da bulunan İslama Çağrı Teşkilatının 1989 yılında gönderdiği paralarla elde edildiği iddia edilmektedir.
Sayın milletvekilleri, her şeyden önce, birkaç bilgi yanlışlığını baştan düzeltmek zaruretini hissediyorum.
 
Birincisi, Sayın Erbakan, varlıklı olmayan bir aileden değil, varlıklı bir aileden gelmektedir. Nitekim, beş kardeşten biri olarak, sadece kendisine, 1943 yılında, babalarının vefatından sonra miras olarak Fatih'de 2 daire ve 1978 yılında da, annelerinin vefatıyla, miras olarak Sinop'taki tarlalar kalmıştır. Beş kardeşten birine isabet eden bu varlık, ailenin varlıksız değil, varlıklı bir aile olduğunu gösterir.
İkinci olarak, Sayın Erbakan'ın, ne Hollanda'da ne de bir başka yabancı ülkede mal varlığı yoktur.
Üçüncü olarak, 1991 yılından önce mal beyanının yapılmaması, kanunî bir zorunluluk olmamasındandır. Zira, 3628 sayılı Mal Bildirimi Kanunu, malumunuz olduğu üzere, 19.4.1990 tarihinde kabul edilmiştir.
Dördüncü olarak, Sayın Erbakan'ın eşinin ve çocuklarının mal bildirimlerinin yapılmadığı iddiası da doğru değildir. Zira, önergede dahi eşinin ve kızının binek arabalarından bahsedilmektedir.
 
Sayın milletvekilleri, Refah Partisi Genel Başkanı Sayın Erbakan'ın mal varlığı; rahmetli babalarından miras kendi hissesine düşen Fatih'teki bir apartman içinde 2 dairesi, yine rahmetli annelerinden miras olarak intikal eden Sinop'taki tarlaları; Kocaeli Bahçecik'te bir dağ tepesinde, 50 arkadaşıyla sahip olduğu bir tarladaki hisse; aynı şekilde, Çubuk kenarında, profesör arkadaşlarıyla birlikte kooperatif içinde edinilmiş bir diğer arsa; Ayrancı'da 1969 yılında satın aldığı 2 daire, halen ikâmet etmekte olduğu Balgat'taki 1 bahçeli ev ile yazın kullandığı Altınoluk'taki bahçeli ev ve müştemilatı; kendisinin, eşinin ve çocuklarının özel arabaları -tafsilatına girmiyorum- toplam 1 230 500 dolar değerinde dövizi, bunun bir kısmı İsviçre Frangı, bir kısmı Alman Markı, bir kısmı da dolardır.
 
Peki, 148 kilo altın ne oluyor; bunun mahiyetini biraz sonra sizlere açıkladığım zaman, siz de, bu kürsüden yaptğınız hatayı açıkça fark edeceksiniz, eğer, Mal Varlığını Araştırma Komisyonuna Sayın Erbakan tarafından verilmiş olan beyannameyi iyi incelemiş iseniz. Şimdi bu servet...
 
Bu arada bir de değerli arkadaşlarımız kürsüye çıktılar, Sayın Erbakan'ın kardeşi Kemalettin Erbakan'ın milyonlarca metrekare arsaya sahip olduğunu söylediler. Tabiî, bu arsaların listesi bundan bir ay kadar önce Hürriyet Gazetesinde yukarıdan aşağı liste halinde neşredildi. Şimdi, ben buradan, size, Kemalettin Erbakan adına -belki bana yetki vermiş değil ama- rahatlıkla, açıkça ifade ediyorum: Sayın Kemalettin Erbakan'ın Fatih'te, Sayın Erbakan gibi, babasından miras kalan daire dışında, bir de Sultanbeyli'de takriben 2 dönüm -toplam 2 dönüm- telle çevrili arazisi dışında, Hürriyet Gazetesinde neşredilen o listedeki gayri menkulleri gerçekse, ben bu gayri menkullerin tamamını 1 milyara isteyene satmaya hazır olduğumuzu ifade ediyorum.
 
Değerli milletvekilleri, tabiî, davalar açılıyor, bu haksızlığa maruz kalan kişiler, elbette, hukuk yoluna başvuruyor ve davalarını açıyorlar. O nedenle, Kemalettin Erbakan'la ilgili soruşturma üzerinde değil, Sayın Necmettin Erbakan'la ilgili soruşturma üzerinde konuşuyorum.
Sayın Erbakan bu serveti nasıl edinmiş:
1 - Miras yoluyla; biraz önce arz ettim, annelerinden ve babalarından intikal eden miras yoluyla.
2 - Elli yıla yakın bir çalışma hayatının alınteri neticesindeki tasarruflardan.
 
Değerli milletvekilleri, şurada arz ettiğim liste, 19 uncu Dönemde kurulan Malvarlığı Komisyonuna aynen verilmiştir. Bu liste incelendiği zaman, bu listede bahsi geçen gayri menkuller ve bahsi geçen dövizlere ilaveten, ayrıca, 148 kilo altın diye birşey yoktur; lütfen, inceleyin göreceksiniz ki, yoktur. Peki, nereden çıkıyor bu; Sayın Erbakan tasarruflarını açıklarken Sayın Erbakan, 1948 yılından 1969 yılına kadar olan tasarruflarını açıklarken; mesela, 21 yıllık üniversite öğretim üyeliğinde 200 bin lira tasarrufu... Şimdi, bugün 200 bin lira dediğiniz zaman, herkes güler; ama, o tarihte 200 bin lira tasarrufun karşılığı 13,5 kilo altın tutuyor. O nedenle, serveti ifade edebilmek için, yani, gerçek servetini ortaya koyabilmek için yan tarafına, bir yanda rakamsal, ama, öbür yanda tekabül ettiği altın değeri ortaya konulmuştur; yani, iki rakam verilmişti. Sayın Erbakan'ın 1949 yılından 1969 yılına kadar öğretim üyeliğinden; bu arada, 31 ay Almanya'da tank fabrikasındaki mühendisliğinden, Türkiye'de sanayi çalışmaları sırasında Gümüş Motor'daki tasarrufundan ve hisse senetlerinden, Bursa'daki Gürsu Motor Fabrikasındaki tasarruflarından, Türkiye Odalar Birliğindeki Genel Sekreter olarak aldığı maaştan tasarruflarından ve Genel Sekreter tazminatından ve bu 22 yıllık devre içerisinde yaptığı, sahibi olduğu arsa satışlarından, 1969 yılında 2 milyon 230 bin lira para biriktirmiştir. Bu 2 milyon 230 bin lira para, 148 kilo altına tekabül etmektedir. Hesaplarında bir kolaylık olmak üzere, Sayın Erbakan, bu servetini, yani, 2 milyon 230 bin lira olan servetinin tekabül ettiği altını ifade etmiş ve 148 kilo altın olarak belirtmiştir.
 
Şimdi, o tarihten bu yana her yanda, Sayın Erbakan'ın gayri menkulleri var, Sayın Erbakan'ın dövizleri var ve Sayın Erbakan'ın bir de 148 kilo altını var şeklinde konuşmalar yapılmaktadır ki, eğer, 19 uncu Dönem araştırma komisyonuna ibraz edilen mal varlığı beyannamesi iyi incelendiği zaman bunun aynen anlattığım gibi olduğu görülür.
 
Değerli milletvekilleri, Sayın Erbakan kadar mal varlığının hesabını vermek zorunda kalan ve bu hesabı her zaman yüzakıyla veren bir başka siyasî lider yoktur. Sayın Erbakan, bu hesabı, önce, 12 Eylül 1980 askerî darbesinden sonra, 23 arkadaşıyla yargılandığı sıkıyönetim mahkemeleri sırasında vermiştir. O tarihlerde, 5 bakanlık temsilcisinden oluşturulan bir komisyon tarafından, olağanüstü şartlarda, ille bir suç bulunsun gayretleri içerisinde, araba farlarımızın camlarına varıncaya kadar, her şey araştırılmış; fakat, tek bir kirli kuruşa rastlanılmamıştır.  İşte, sizlere, burada belgesini arz ediyorum: 7 Mayıs 1982 tarihli, Türkiye Cumhuriyeti Maliye Bakanlığı Teftiş Kurulunun 71 sayfalık raporu. Raporun konusu: Münfesih Millî Selamet Partisinin mallarının, parti yöneticilerinin üzerinde bulunduğu kayıt dışı gelir ve giderleri ve bazı şirketlerle ilişkileri konusundaki iddialarla ilgili incelemeler hakkında rapor. İşte, beraat raporu, 1982 yılında...
 
Değerli milletvekilleri, öte yandan, bu hesap, 8.12.1994 tarihinde, köşe yazarlarının katıldığı bir basın toplantısında, kuruşu kuruşuna, bir defa daha verilmiştir; yine, bu hesap, 19 uncu Dönem Siyasî Parti Liderlerinin Mal Varlığını Araştırma Komisyonuna yazılı olarak bir defa daha verilmiştir ve nihayet, 14.5.1996 tarihli basına açık Grup toplantısında da bir defa daha verilmiştir ve 2 Haziran seçimlerinde de milletten cevabı alınmıştır.
 
Sözlerimi şöyle noktalıyorum: Değerli milletvekilleri, hepimiz, çok şükür, inanan insanlarız. İnançlarımızın gereğini yerine getirmekte farklılıklarımız, eksikliklerimiz, noksanlarımız olabilir. Ben, ancak bizler adına konuşabilirim. Bizler, bu inancın gereği, akşam başımızı yastığa koyarken gündüzün hesabını düşünürüz; şayet, iki gün yaşamışsak, mukayese ederiz, hesabını düşünürüz; dünyada yaşarız; ama, ahretin hesabını düşünürüz; ancak bu hesabı yapanların temiz kalacağına, çamur atılsa dahi aklanacağına inanırız.
Önerge konusunu vicdanî kanaatlerinize havale ediyor; hepinize saygılarımı sunuyorum."


Teker teker mi, yoksa hepsi birden mi? Arkadaşlarınızla ilgili güncel bilgileri tek bir yerden edinin.
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
        Bu grubun  hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM  STANDIDIR.."
      Grupta yayınlanan  yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...

Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com

Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.