13 Haziran 2009

(anadoluhaber) Hain Tuzak...

Silahını cephanesini kontrolden ve gerekli denetimi yapmaktan aciz bir görüntü veren Generaller ile ülkeyi savunmanın hele artık kendi aralarında olduğundan şüphe duymadığımız iç düşmanı tasfiye etmenin hiç de kolay olmadığı açıktır. Asıl tehlikenin kaynağı da buradadır diye düşünmenin yanlış bir tarafı olacağını da düşünmüyorum. Sınırımızı korumakla görevli olduğu halde mayınını temizlemek karşılığında yabancılara devredilmesinin ön aşaması olan uzun vadeli kiralamaya ses çıkarmamakla hatta teşvik etmekle zımnen işin bu yönde gelişmesini desteklediği ve aslında üstü kapalı olarak bu işin kaynağında kendileri olduğunun anlaşılabileceği bir durumun ortaya çıkmasında da umursamazlık içinde bulunan GKB’lığı  hepimizide düşündürmelidir. Bu durumdaki komuta kademesine birde ortaya çıkan Hükümete ve meclise tuzak kuranların FG yi paravan olarak kullanması olayı ortaya çıkmadan haberdar olmamış gibi, ortaya çıktıktan sonra olayı değil yine kim sızdırdı konusunu araştıracağı soruşturmaya her yönü ile demesine ne dememiz gerekir her kesin kendi insafına ve vicdanına bırakıyorum.

Sınırda haftalar öncesinden saldırıya hazırlanan PKK’nın Aktütün ve benzeri olaylardaki saldırı bilgisine rağmen  gerekli tedbiri almadığı gibi birde oradaki birliği zayıflatacak düzenlemeler yapan 33 erin şehit edilmesi ya da satılması olayı gibi olaylarda sorumlukları ortaya çıkarmayan, sorumluları araştırıp bulmak için inandırıcı bir duruşu da görülmeyen ve sonuçlar hakkında da ciddi bir açıklama yapamayan GKB’lığına nasıl güveneceğiz?  Uçaklar terörist saldırıya karşı operasyon yaparken golf oynamayı bırakıp karargahına koşmaya gerek görmeyen generallerin Ülkemiz için birinci tehdit oldukları artık her gün biraz daha netlik kazanmaktadır. İçindeki çeteleri ayıklamak da bu derece isteksiz ve Gatakulli deyimlerinden rahatsızlık duyup gereğini yapmayan üstelik yerden silah ve mühimmat fışkırıyor şeklindeki çok doru bir söze onlar silah değil mühimmattır demekle laf yetiştirdiğini sanan. Sanki yerden onlarca el bombası TNT lav silahı çıkması gayet doğaldır gibi davranan GKB ile bu ülkenin savunulması, korkunç bir savunma tehdidine karşı adeta bilinçli savunma açığı yapıldığını ortaya koymaktadır. Bazı komutanların hala bunca tehdidin yanı sıra asıl tehdidinde kendi içlerinden kaynaklandığını görmezden gelişleri ve üstüne vazife olmayan iç düşman uydurması ile kendilerini deşifre edecek girişimleri örtmek çabasına girenlerin ordumuzdan mutlaka temizlenmesi gerekirken hatada ısrarlarının hatamı ihanet mi sorusunu sormamızı gerektirmektedir. Ordularımız kendi işi dışında her şeyi yapmakta ama asıl işini yapmaktan bazı komutanların ihanet kokan sahte iç düşman gerekçeleri ile alıkoyulmaktadır. PKK nın bitirilme döneminde sahte bir birinci tehdit irticadır iddiası ile nasıl korunup kollandığı ve dinlendirilip büyüme sürecine sokulduğu gayet iyi bilinmektedir. Bu yüzden NATO nun Türkiye’deki birlikleri olmaktan başka bir görüntü vermeyen SK’lerin gerçek anlamda TSK’ne dönüştürülüp kendi milletimizle savaş halinin mutlaka sona erdirilip, sadece vatanı ve Milleti dış düşmana karşı korumak olan asıl işini yapacak ve başka işlere bakanların ellerini bağlamayacak şekilde yeniden düzenlenmesi gerekmektedir. 28 Şubatta Hukukçulara brifing vermekle ülkemizde hukuku da kendisine bağlamış görünümü ile artık sınırlarımızı kiralamakla başlayan satış aşamasına gelebilecek kadroların Ordunun içinden derhal tasfiyesi gerekmektedir. Ordu kendi döşediği mayını kaldıramazsa ki buna inanmak için çok saf olmak lazımdır. Osmanlının son dönemindeki gibi topraklarımızın yağmalanması işini bizzat yönetiyor demek zorundayız. Kripto vatandaşların İlerleyip general ve kuvvet komutanı düzeyinde çeteler oluşturup sonrada en yukarılara çıkabildiği halde milli değerleri savunanların atıldığı bir ordu İnsana, Atatürk’ün de ön görmediği ve ya önlemeye güç yetiremediği, hükümeti ele geçirenlerden, tersanelerimize kadar ele geçirebilecek işbirlikçileri kullanan yabancı güçlerin arasında ordumuzu da ele geçirip asıl felaketin kaynağına Silahlı kuvvetler içindeki bazı kripto azınlık ve değişik şekillerde ele geçirilmiş olan komutanlarında olabileceğini her halde Türk ordusu için hayal etmek ve düşünmek bile istemediği anlaşılmaktadır. Ama Mason localarını kapatmakla ne kadar haklı olduğu şu andaki GKB’nın da kendinden önceki pek çok komutan gibi dışa bağlı ve bağımlı Mason localarından Büyük Kulüp adlı belki de gladio’nun Türkiye’deki asıl merkezi locasına kabul ediliş belgesi ve kabul edilmeden önce kendisini aşağılayan soruşturmaları basında yer aldı. Kayıt belgeleri de yayınlandı ve tekzip de edilemedi. Bu Yüzden Ordu da siciller derhal kontrol edilip Masonluk ve dışa bağımlı disiplinlere bağlı personelin ordudan derhal atılması sağlanmalıdır. Çünkü ülkemizi ve milletimizi asıl tehdit eden işbirlikçi düşman bu localarda kayıtlı olanlardan meydana gelmekte olduğu da artık yeteri kadar açığa çıkmaktadır. Aynı durumun Yüksek yargıda da yaygın olduğundan kuşku yoktur.Zaten asıl problemde  kendiside hukuka bağımlı ve yargıya saygılı olması gereken TSK’lerimizin 28 şubatta yargıyı da kendisine bağımlı hale getirmesinden kaynaklanmaktadır. İhtilallerin aslında doğrudan Cumhuriyete ihanet olduğunun da herkes farkındadır.

A.D.Şimşek 

 
Erhan BAŞYURT
Erhan BAŞYURT
ebasyurt@bugun.com.tr Google Facebook Del.icio.us Digg Favorilerime ekle Arkadaşına gönder Yazdır
Hain Tuzak...
Harp Akademileri'nde ders veren bir aydına 28 Şubat'tan hareketle "Neden halkla kavga ediyorlar?" diye sordum.
Verdiği cevap espri ile karışık tüm gerçeği ortaya koyuyordu:

"Bizimkiler kontrgerilla el kitabını Amerikan Ordusu'ndan temin ettiler.

 Ancak düşmana karşı uygulamaları içeren Sahra Talimnamesi'ni yanlışlıkla, ülke içinde uygulanmak üzere çevirdiler..."

Taraf gazetesinin dünkü manşetini görünce bu ilginç cevap aklıma geldi.

Haber, Genelkurmay Psikolojik Harekât Merkezi'nin hazırladığı 4 sayfalık "İrticayla Mücadele Eylem Planı"na yer veriyor.

"Gizli" ibareli plan, Ergenekon'un 14'üncü dalgasında tutuklanan emekli Yüzbaşı Serdar Öztürk'ün ofisinde ele geçirilmiş.

Eylem Planı, Deniz Kurmay Kıdemli Albay Dursun Çiçek imzasını taşıyor.

Çiçek, geçmişte Sivil Toplum Kuruluşları'yla ilgili de bir "andıç" hazırlatmıştı.

Plana göre, Ergenekon sanıkları temize çıkarılacak ama "şeriata dayalı İslam devleti kurmak isteyen AK Parti ve ona destek veren gruplar, başta Fethullah Gülen Grubu olmak üzere dini oluşumların faaliyetlerine son verilecek."

Bu amaçla AK Parti mensuplarının krize rağmen lüks hayatlarından taviz vermedikleri haberleri yaptırılacak.

Bunun "İslam anlayışıyla çeliştiği" ve "halk adamı" yaklaşımlarının gerçeği yansıtmadığı yönünde haberler yaptırılacak.

Ermenistan ve Yunanistan konuları sürekli işlenerek, AK Parti'nin tepki toplaması ve milliyetçi tabanın güç kazanması sağlanacak.

Milli Eğitim Bakanı haberlerle yıpratılacak...

Son olarak da "AKP mensubu kilit haberleşmeciler tarafından kamuoyuna çelişkili açıklamalar yaptırılacak. AKP içerisinde bölünme yaşanıyormuş algısı" verilecek.

Eylem Planı, yeni bir "28 Şubat" çalışması...

Ancak planı daha da korkunç kılan ayrıntılar var.

"Askeri suç kapsamında yapılacak Işık Evleri baskınlarında, silahlı terör örgütü oluşturmak doğrultusunda; silah, mühimmat, plan vb. materyal bulunması sağlanarak, FG (Fethullah Gülen) Grubu "Silahlı Terör Örgütü" Fethullahçı Silahlı Terör Örgütü (FSTÖ) kapsamına aldırılacak ve soruşturmaları askeri yargı kapsamında yürütülecektir."

Bu cümleleri okuyunca tüyleriniz diken diken oldu mu?

Hain tuzağı kuranlar, can güvenliğimizi teslim ettiğimiz güvenlik kuvvetlerinin öğrenci evlerine silah ve mühimmat yerleştirmesini ve bunların da baskında bulunmuş gibi gösterilmesini istiyor.

Böylece sivil savcıların yürüttüğü gerçek 'Ergenekon Terör Örgütü (ETÖ) soruşturmasına karşılık, askeri savcıların yürüttüğü yalan bir FSTÖ ortaya çıkarılmaya çalışılıyor.

Soruşturmayı askeri yargı kapsamına alarak da hukuk sürecinin dışına çıkarmayı ve keyfi uygulamaların önünü açmayı planlıyorlar.

Gayr-ı insani ve korkunç bir plan değil mi?

Türkiye'de "hoşgörü ve tolerans" sürecini başlatan, "demokrasiden dönüş olmaz" diyen Gülen'e bu tuzak niye?

"Medeniyetler çatışması" tezine karşılık "medeniyetler arası diyalog" kapısını açan ve yeryüzünü huzur adacıklarıyla donatmak için küresel köyde gönüllü hizmet yarışına giren insanlara bu iftira niye?


Çok değil daha bir hafta önce Türkçe Olimpiyatları ile Türk halkını sevgi ve sevinç gözyaşlarına boğanlar, bu eylem planının "terörist" olarak lanse etmeye çalıştığı insanlar.

Bu nasıl gözü dönmüşlük?

Türkiye'nin dünyanın dört bir yanındaki itibarını ve geleceğini düşünen, ülkesini birazcık seven hiç kimse bu planı yapmaz.

Korkunç tuzaklar bununla da sınırlı değil.

Fethullah Gülen grubunu PKK ile işbirliği içinde, Alevi karşıtı ve İsrail ile irtibat halinde göstermek, milliyetçi ve diğer Müslümanlar nezdinde itibarsız bırakacak eylemlerde bulunmak da öngörülmüş.

Başka bir deyişle Ergenekon ne halt işlemişse, Gülen hareketinin üzerine yıkmak istenmiş.

Hedef belli.

Ergenekon sanıklarının "irtica ile mücadele ettikleri için" yıpratıldıkları ve "masum" oldukları bu şekilde işlenecekmiş.

Eylem Planı'nda geçen şu ifade de çok çarpıcı;

 "İskender Evrenesoğlu ve Ömer Öngüt gibi hazırda beklettiğimiz elemanlara..."

Dört sayfalık "Gizli" metin, medyada, AK Parti ve İslami kesim içerisinde Ergenekon'un kullanımına hazır çok insan olduğunu gösteriyor.


Eylem Planı, "böl ve yut" mantığı ile hazırlanmış.

Her satırı ile dehşet verici.

 O kadar ki "Düşmana uygulanması gereken Sahra Talimnamesi, yanlış tercüme ile ülke içinde uygulandı" esprisine inanmamak mümkün değil.

Genelkurmay Başkanlığı dün haberde yer alan iddialarla ilgili soruşturma başlattığını açıkladı.

Eminim halkıyla ordusunu karşı karşıya getirmeyi planlayan bu hain tuzak hak ettiği cezayı bulacak.

Ergenekon’un bu kirli eylem planının bu kez tutacağına inanmıyorum.
Yazının linki

--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
        Bu grubun  hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM  STANDIDIR.."
      Grupta yayınlanan  yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...

Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com

Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.