4 Haziran 2009

.:: KomploTeorileri ::. CASUS..Sayın Muammer Kaylan'dan...

Casus
Muammer Kaylan
mkaylan@habergazete.com

            Kuzey Tel Aviv’de Herzliyya’daki bir yazıhaneye Londra’dan gönderilen telgraf kısaydı. Yalnızca, hastanın doktoru görmesi zamanıdır diyordu. Telgrafı okuyan, kendisini herkese tacir olarak tanıtan, başı kelleşen bir dedeydi.  

            Bu dede aslında, Zvi Zamir adında İsrail ordusunun bir generaliydi. Asıl görevi, İsrail’in İstihbarat ve Özel Operasyonlar Kurumu olarak bilinen Mossad’ın başkanlığı idi.  

            Zvi Zamir ertesi sabah El Al uçağı ile Londra’ya gitmek üzere yola çıktığında, sözde doktoru görmesi gereken hastanın, Mossad casusluk örgütünün en verimli, en kıymetli ajanı olduğunu düşünüyordu.  

            İsrail’in bu çok değerli casusu, Mısır Cumhurbaşkanı Cemal Abdülnasır’ın damadı Eşref Marvan’dı. Abdülnasır’ın kızı Mona ile evliydi ve İsrail’in istihbarat örgütüne, Mısır hükümetinin son derece gizli sırlarını aktarmıştı.  

            Nasır’ın damadı, Mossad ile ilk önce 1969 yılının ilkbaharında temas kurdu.  

            Mossad ile ilişkisinin başladığı günlerde karısı Mona’ya, karnım çok ağrıyor, geceleri uyuyamıyorum, ağrıya dayanamıyorum diye şikayet etmeye başladı. Cumhurbaşkanı Abdülnasır’ın Giza’daki evinde hükümet erkanıyla yapılan toplantılarda, galiba kanser oldum diye sızlanıyordu.    

            Eşref Marvan, Kahire’de ünlü doktorlara gitti, fakat karın ağrıları dinmedi.  

            Yurt dışına, Londra’ya tedaviye gidebilmesi için, devlet erkanına dış seyahat izni veren Mısır Milli İstihbarat Servisi’nden izin alması gerekiyordu. Bu izni aldı. Londra’da namlı doktorların bulunduğu Harley Sokağında, Mossad ajanlarının tavsiye ettikleri iç hastalıklarında uzman doktora gitti.  

            Bu doctor, Musevi gönüllüsü bir sayandı ve bundan böyle Eşref Marvan ile Mossad arasındaki irtibat rolünü yerine getirecekti.  

            Marvan’ın kanser hastalığı, casusluğu gizlemek için kullanılan bir yalandı.  

            Marvan’ın Mısır hükümetinden getirdiği her gizli bilgi için İsrail’den aldığı ücret ise yüz bin dolardı.  

            Eşref Marvan 1973 yılının Nisan ayında, Zvi Zamir’e, Mısır ile Suriye’nin 15 Mayıs’ta İsrail’e saldıracağını bildirdi. Bu haber üzerine İsrail ordusu savaşa hazırlandı. Saldırı olmadı ama, yanlış haber İsrail’e yüklü masraf getirdi.   

            Başka yanlış bir haber daha önce 25 Eylul’de, Tel Aviv’e özel uçakla giden Ürdün Kralı Hüseyin tarafından İsrail Başbakanı Golda Meir’e bildirilmişti.    

            Kral Hüseyin o gün Golda Meir’e, Suriye size saldıracak haberini verdi.           

            Golda Meir, Kral Hüseyin’e, “Suriye tek başına mı saldıracak?” diye sordu.  

            Hüseyin, “Hayır,” dedi, “Mısırla beraber İsrail’e saldıracaklar.”  

            Bu aslında doğru, daha sonra saldırı gününü ve zamanını karıştıran haberler İsrail’i laçkalaştırdı. Golda Meir ve bakanları, bunların saldıracakları filan yok düşüncesine kapıldılar.  

            Eşref Marvan, Zvi Zamir’e 5 Ekim 1973 günü, yani 6 Ekim 1973 Yom Kippur ya da Ramazan Savaşı olarak tarihe geçen sürpriz Mısır ve Suriye saldırısından bir gün önce… Kahire’den çok önemli, çok gizli bir haber getirdi.  

            Eşref Marvan dedi ki: Mısır ve Suriye’nin ateş kes hatlarına yakın yerlerde çok büyük yığınak yapan askeri birlikleri, yarın sabah gün ağarmadan İsrail’e saldıracaklar!  

            Arapların amacı, 1947-1949, 1956 ve 1967 savaşlarında kaybettikleri bölgeleri İsrail’in elinden almaktı.  

            Mısır Sina Yarımadası’nda, Suriye Golan Tepeleri’nde hücuma geçecekti.  

            İsrail, Musevilerin en kutsal, en büyük bayramları Yom Kippur’u kutluyordu. İsrail yönetimi, Eşref Marvan aracılığı ile Mısır’dan yine yanıltıcı haber gönderildiği  evhamına kapıldı. Halkın çok büyük bayramını da berbat etmek istemiyordu.  

            Bu yüzden İsrail ordusu tedbir almadı, genel seferberlik ilan edilmedi.  

            Gerçekten de Araplar, 6 Ekim 1973 günü güneş doğmadan saldırmadılar.  

            O gün öğle vakti Arap ordularının ansızın hücuma geçmesinden 6 saat önce, İsrail Başbakanı Golda Meir, Savunma Bakanı Moshe Dayan ve Genel Kurmay Başkanı Dado olarak bilinen General David Elazar, Tel Aviv’de önemli bir toplantı yaptılar.  

            Moshe Dayan, savaşın çıkacağını ummadığını söylerken, General Elazar derhal genel seferberliğe gidilmesini israrla istedi. General’in bu önerisi desteklenmedi, fakat General Elazar kendi insiyatifiyle bazı yedek askerleri topladı.  

            Hazırlık yetersizdi. Öğle vakti Mısır ve Suriye ansızın saldırıya geçtikleri zaman İsrail savaşa hazır değildi.

            Bu saldırı neredeyse İsrail’in yıkımına neden olacaktı.

            Mısır ve Suriye orduları savaşın ilk iki gününde ilerlediler, hemen sonra iş değişti. Suriye askeri, Golan Tepelerinden püskürtüldü. Sina Yarımadası’nda Süveyş Kanalı’nı atlayan İsrail askeri, Mısır’ın 3.cü Ordusunu durdurdu.           

            Şu günlerde ise, Abdülnasır’ın damadı Eşref Marvan’a hem Mısır, hem de İsrail sahip çıkıyorlar. Marvan’ın gerçekte kimin casusu olduğu, kime hizmet ettiği tartışılıyor.  

            Mısır diyor ki, bize hizmet etti, bizim casusumuzdu. İsrail de, hayır Marvan bize hizmet etti, çok değerli bilgiler getirdi, aldığı paranın her meteliğini hak etti demekte…  

            Her iki ülkenin istihbarat örgütleri Eşref Marvan’a sahip çıkarken, Marvan’ı 27 Haziran 2007 günü Londra’daki lüks Carlton House Terrace apartımanının penceresinden atarak öldüren kimdi? Olayı o sırada izlemekte olan bir komşu, Marvan pencereden düştükten sonra, Akdeniz tipi iki kişinin balkona çıkarak aşağı baktıklarını ve hemen ortadan kaybolduklarını bildirdi.  

            Kimdi bunlar, hangi casusluk örgütünün ajanlarıydı?  

            Eşref Marwan hakkında, Mısır’da hiç bir tedbir alınmadığı görülüyor. Çünkü Marvan, Cumhurbaşkanı Enver Sedat’ın başyönetmeni oldu, Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek tarafından taltif edildi.  

            Uzun süre yaşadığı Londra’da zengin Arap olarak tanınan Eşref Marvan, sırrını mezarına mı götürdü, yoksa yukardaki bilgilerden kimin casusu olduğu anlaşılıyor mu?  

            Marvan’ın Yom Kippur gibi sürpriz amacı güden Arap saldırısını, saldırmadan bir gün önce Mossad’a bildirmesi, Marvan’ın aslında İsrail’in hizmetinde casusluk yaptığını gösteriyor. İsrail’e sevgisinden mi? Hayır, parayı, macerayı seven, esrarengiz olaylardan hoşlanan karakteri yüzünden Marvan, İsrail’in hizmetindeydi.  

            Yoksa Marvan gerçekten Mısır’a hizmet eden bir casus muydu? Şimdi yine 5 Ekim 1973 tarihine dönelim. Eşref Marvan Mossad’a ne demişti?  

            Mısır ve Suriye yarın sabah güneş doğmadan İsrail’e saldıracaklar. 6 Ekim günü güneş doğdu, saldırı yok. İsrail yönetimi, İsrail askeri birlikleri iyice rahatladılar, gönül rahatlığı ile Yom Kippur bayramını kutluyorlar.  

            Aradan yarım gün geçiyor ve Mısır ile Suriye’nin orduları çok büyük bir saldırıya geçiyorlar. Sina Yarımadası’nda ve Golan Tepeleri’nde ilerliyorlar. İsrail yıkıldı yıkılacak! Fakat bu ordular, çok büyük bir sürpriz taarruzunu bitirecek güce ve iradeye sahip değiller.  

            İsrail alelacele, güç bir durumdan sıyrılıp çıkıyor ve kurtuluyor.  

            İşte bu noktada Eşref Marvan kimin casusuydu sorusu yine ortaya çıkıyor.  

            Ortada bir de şüphe uyandıran şu gizem var:           

            Abdülnasır’ın casus damadını, kim Londra’daki lüks apartıman dairesinin penceresinden ölümüne attı?           

            Akla, Eşref Marvan’ın yaptığı bir hata sonucu, en sonunda Mısır Milli İstihbarat Servisi’nde, kime hizmet etmiş olduğuna dair şüphelerin belirdiği olasılığı geliyor.  

            Ayni servis, Eşref Marvan casusluğunun bir skandal olduğunu bilse de…           

            Gerçeğin ne olduğunu açıklamaktan sakınacaktır.  

            Eşref Marvan’ın sırrı ise, onunla beraber mezarında kilitlenmiş bulunuyor.  

            XXXXXXX  

            Sayın okuyucu:  

            1 - Anlattığım bu çok önemli casusluk olayı gerçektir.  

            2 - Yazının amacı okuyucuya, sözde devletine ve milletine hizmet eden, çok önemli mevkilere de yükselen bir bireyin, para hırsı için, zengin olmak için ülkesini ve milletini satabileceğini göstermektir.  

            Hele böyle bir birey, halkın dini inançlarını istismar ederek iktidara yükselen, geçmişi zimmet, kalpazanlık, dolandırıcılık, hırsızlık suçları ile lekelenmiş bir kanun kaçağı ise... O birey vatansever olamaz; şaibelidir, lekelidir, yalancıdır. Böyle karakter fakiri bir adam, toplumların sevgisini ve güvenini kazanmak için her türlü hokkabazlığı yapacaktır. Onun yalanlarına inanılmaz.  

            Hele hele, böyle lekeli insanlar için danışmanları yabancı ülkelerde, bu adamı tepe tepe, istediğiniz gibi kullanın, delikten aşağı süpürmeyin gibi amaç gösteren laflar etmişlerse... Tehlikenin çanları, o günlerde ötmeye başlamıştır.  

            3 - Yazıyı yazmak için, 10 Mayıs 2009 günü CBS Televizyonu’nda yayınlayan 60 Dakika programından… Howard Blum’un 2004 yılında Harper Collins tarafından yayınlanan, The Eve of Destruction - Yıkımın Arifesinde başlıklı kitabından… İsrail tarihçisi Ahron Bregman’ın, Arap-İsrail savaşları hakkındaki kitaplarından esinlik aldım. 1 Haziran 2009 



--
ANDIMIZ--
TÜRKÜM-DOĞRUYUM-ÇALIŞKANIM-YASAM-KÜÇÜKLERİMİ KORUMAK-BÜYÜKLERİMİ SAYMAK-YURDUMU MİLLETİMİ ÖZÜMDEN ÇOK SEVMEKTİR-ÜLKÜM YÜKSELMEK-İLERİ GİTMEKTİR.
EYYY..BÜYÜK ATATÜRK-AÇTIĞIN YOLDA-GÖSTERDİĞİN HEDEFE-DURMADAN YÜRÜYECEĞİME-
ANT İÇERİM.
VARLIĞIM TÜRK VARLIĞINA ARMAĞAN OLSUN-NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE...

==================================
İZMİR Emniyet Md.ü; Tam 2 sene 107  gün oldu , oğlum Eray Erdinç İRHAN'ın  TÜRK düşmanı katilleri  NEREDE?TCKim No.46999842696 Tunceli/ovacıklı  Cihan Kaplan ve yanındaki 3 katil ve işbirlikçileri  ve azmettiricileri ??Halen ellerini kollarını sallaya sallaya  geziyorlar?Kim saklıyor?Nasıl kaçtılar?Kim besliyor?17 Şubat 2007 gecesi İZMİRDE 9 Türk Genci Kurşunlanarak KATLEDİLDİ.
==============================
Gülsev Eyüboğlu İrhan

--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu mesajı " KOMPLO TEORİLERİ " grubuna üye olduğunuz için aldınız:

Bu gruba posta göndermek için ,
e-KomploTeorileri@googlegroups.com
adresini kullanınız...

Daha fazla seçenek için,
http://groups.google.com/group/e-KomploTeorileri?hl=tr adresinden bu grubu ziyaret edebilirsiniz...
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.