Bu bağlamda ağır ağır hamle sayısı azalan satranç oyunu iyice sona doğru yaklaşmakta. Son günlerde ardı ardına gelen hamleler duyarsız kalınacak gibi de değil pek.
Bir kaç sene önceden yabancı yatırımcıya kapısını sonuna kadar açan ve stratejik hamle ile 35 miyar dolarlık bir yabancı parayı ülkeye sokmayı başaran İran, olası bir operasyonun önüne paradan bir kalkan koymuş durumda. Son resesyon ile oldukça daralan ekonomik alanı değerlendiren Batılı merkezler, muhtemelen ileriki günlerde alevlenecek bir Körfezde bu kadar sıcak bir para akışı sağlayamayacakları için oldukça temkinli.
Bu temkini bir tampon olarak bir kenarda tutan İran, yine de boş durmuyor ve Rusya ile Hazar Denizinde yapılacak bir tatbikat ile de muhtemel rakiplerine bir de göz dağı veriyor.
İsrail, gerek üstten Azerbaycan vasıtasıyla gerekse de Süveyş Kanalından Mısır yardımıyla geçirdiği savaş gemisi vasıtasıyla alttan İran'ı kıskaca ala dursun, İran da en büyük müttefikini hazır etmiş görünüyor dosta ve düşmana karşı.
Geçen sene bu aylarda Gürcistan üzerinden bir hamle ile bölgede daha da ağırlık hissettirmeye çalışan Rusya, o hamle ile istediğini kısmen almış gözükse de bununla yetinecek gibi durmuyor. Son günlerde gerek içeride gerekse de dışarıda yaptığı üst üste hamleler ile önümüzdeki günlerin hareketleneceği sinyalini vermekte.
İçte bütünlük ne zaman lazım olur bir devlete en çok? Bu sorunun evrensel yanıtı elbette, savaş ve tabii afetler ile karşı karşıya kalınan dönemler olarak adlandırılır herkesçe. Acaba bu yüzden mi dini açılımları peş peşe yapmak suretiyle bir iç bütünlük sağlamaya çalışıyor Rusya? Ekonomik dengeyi sağlama işi Putin'e, sosyal birlikteliği sağlama ve uluslararası yer tayin etme vazifesi de Medvedev'e tevdi edilmiş gibi bir tablo yok mu ortada son günlerde?
Azerbaycan ve Ermenistan liderleri hiç bir dönemde bu kadar sık görüşmemişlerdi son 17 yıllık serüvende. Neredeyse Medvedev tüm yemekleri bu liderler ile yemeye başladı. Ne oldu da bu trafik birden bire hareketlendi? Bu önemli soruyu, okuyucuların hafsalasına havale ediyoruz. Ve burda Türkiye'nin, kimilerinin bir dönem ciddi manada eleştirdiği hamlelerini de masa üstüne koymalarını rica ediyoruz.
Azerbaycan, bu tabloda hızla safını Rusya cenahına doğru değiştirirken, tam aksine aynı coğrafyanın daha çok birlikteliği ve ortak noktası olan Gürcistan yönünü Türkiye'den yana çevirmekte nedense. Dini birlikteliği dahi olmasına rağmen, Gürcistan Rusya'ya güvenmiyor. Bu güvensizliliğinin altında elbette birbirlerini çok iyi tanımalarının da etkisi vardır. ama buna rağmen AB ve merkezinde Türkiye olan bir NATO eksenli oluşumu istikbali adına daha emin görüyor.
Gürcistan'ın Rusya'ya olan güvensizliği ise dün yine bizzat Rusya üst düzey bir yetkili tarafından tescillendi. Şöyle ki:
''Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Grigori Karasin, Ria Novosti haber ajansına yaptığı açıklamada, Tiflis'in savaşın yıldönümünde Güney Osetya'nın başkenti Şinvali'de barış için yürüyüş planladığını açıkladı. Karasin, Tiflis'i uyararak, "Gürcistan hükümetinin planladığı çalışmaların çok tehlikeli olduğunu düşünüyoruz.
Şinvali'nin içlerine doğru 'barış için yürüyüş', ya da Güney Osetya sınırlarına vatansever gençlerin kamp kurması gibi çalışmalar düşünülüyor." dedi. Grigori Karasin, Saakaşvili rejiminin yeniden silahlanmasını engellemek için somut önlemler alacaklarını da sözlerine ekledi. Gürcistan konusunda Rusya ile rikabet eden ABD'den ise dün Tiflis'e önemli bir destek ziyareti gerçekleşti. Başkan Yardımcısı Joseph Biden, önceki akşam Tiflis'te Cumhurbaşkanı Mihail Saakaşvili ile bir araya geldi.
Biden, "Bu ziyaret, duymak isteyenler ve istemeyenler için, Amerika'nın sizin yanınızda olduğu ve olmaya devam edeceği yolunda su götürmez, açık ve yalın bir mesajdır." ifadelerini kullandı. Biden'a ülkenin en yüksek madalyası St.Georgia Zafer Madalyası'nı takan Saakaşvili, Biden'ın ülkesinin "en güçlü destekçilerinden birisi olduğunu" söyledi. Saakaşvili'nin gelişmiş tanksavar ve uçaksavar silahları istediği, ancak Biden'ın buna resmi bir cevap vermediği kaydediliyor.''
Tüm bu parçaların verasında puzzle'ı oluşturmak da sizlere ve bizlere düşüyor. Ekonomik kalkan ile BM ambargosunu delmeye çalışan ve Rusya ile olan yakınlaşmayla da diğer rakiplerine göz dağı veren bir İran, İran'a her fırsatta kafa tutan ve ABD'nin de açık desteğini almış ve yola gemilerini çıkarmış bir İsrail. Bir kaç aylık bir hazırlık ile İran'da ayaklanma çıkması adına miyonlarca dolar harcayan ABD'ye mukabil, Gürcü vatandaşları devlet başkanlarını indirmek için Kadife Devrim adıyla sokağa salan Rusya.
Karadeniz'de NATO tatbikatı kartına mukabil, İran ile Hazar Denizinde oynanan sıcak oyun. Tüm bu kıskaçların arasında ortada kalmış gibi görünen ülkeler... Sizce önümüzdeki günler tüm bu ayrıntıların eşiğinde nelere gebe?
Polat HAN / Azerbaycan
Erdem MEYDAN
Anılarınızı istediğiniz herkesle çevrimiçi paylaşın.
Windows Live ile fotoğraflarınızı organize edebilir, düzenleyebilir ve paylaşabilirsiniz.
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR.."
Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...
Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com
Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.