T a r a f s ı z D e ğ i l i z

(anadoluhaber) THEODORE KACZYNSKI


THEODORE KACZYNSKI

Arda KILIÇ – Emre ŞAHİNOĞLU

 

Hayat Hikâyesi

Theodore John Kaczynski, 22 Mayıs 1942’de Chicago Illinois’da doğar. Babası sosis imalatçısı, annesi ev hanımıdır. Annesi O’na ve kardeşine Sicentific American (bilim dergisi) okutur, babası tabiî hayatta nasıl ayakta kalacaklarını öğretir. İki sınıf birden atlayarak liseden mezun olur. Lise hayatı boyunca matematiğe büyük bir istidad gösterir ve küçük çaplı bombalar yapar. 1958’de, 16 yaşındayken Harvard matematik bölümüne kabul edilir. Harvard’da öğrenciyken bazı psikoloji deneylerine katılır fakat deneylerin “zihin kontrolü”ne malzeme yapılmasından çekindiği için deneyleri terk eder. 1962’de Harvard’dan mezun olur. Doktorasını yapmak için Michigan Üniversitesi’ne kaydolur. Kompleks analiz çalışır ve “Sınır Fonksiyonları” ismiyle doktora tezini teslim eder. Tez danışmanı Maxwell Reade’ye göre bu tezi Amerika’da anlayabilecek ve takdir edebilecek yalnızca 10 veya 12 kişi bulunabilir. 1967’de California-Berkeley’de profesör olarak akademisyenliğe başlar ve tezinden ötürü ödül alır. Bu sırada yazdığı 8 makaleyle saygın bir matematikçi olarak adını duyurur. 24 yaşındayken yakalandığı buhran neticesi, radikal kararlar alır ve 1969’da hiçbir açıklama yapmadan görevinden ayrılır. Bundan sonra, hayatının sonuna kadar düzenli bir işte çalışmaz. Geçici işler yapar, ailesinden yardım alır ve çok az bir parayla hayatını sürdürür. Kardeşiyle birlikte Lincoln Montana’da bir arazi satın alır. Burada kendisine bir kulübe inşa eder. Yabani tavşan avlayarak ve sebze yetiştirerek teknolojiden tamamen uzak bir hayat yaşamaya başlar. Kaczynski’nin asıl hayatı, bundan sonra şekillenir. 

         1978 Mayıs’ında Prof. B. Cist’e mektup şeklinde bir bomba gönderir, mektubu güvenlik görevlisi açar ve hafif şekilde yaralanır. 1979’da havayolu şirketlerine bombalar göndermeye başlar. Bir uçak zorunlu iniş yapmak zorunda kalır. Polis raporlarına göre bomba düzeneğindeki bir aksaklık sonucu bomba patlamaz. Gönderilen pakette uçağı havaya uçurmaya yetecek kadar patlayıcı vardır. Bu olaydan sonra FBI, kimliğini belirleyemediği bombacıyı “Unabomber” (“University and airline bomber”-“Üniversite ve havayolu bombacısı) olarak isimlendirir. FBI’ya göre bombacı bir havayolu çalışanıdır. Ajan J. Douglas, bomba düzeneklerinin çok kompleks olduğunu ve bunun bir akademisyenin işi olduğunu söylese de dikkate alınmaz. 1985’de Amerikan uzay yolculukları için çalışan bir yüksek lisans öğrencisi, gönderdiği bomba neticesinde ciddi şekilde yaralanır. Bombayla breaber gönderdiği mektubu “FC” (“Freedom Club”-“Özgürlük Kulübü”) imzasıyla bitirir. Aynı yıl bir bilgisayar şirketi yöneticisini gönderdiği bomba ile öldürür. 1987’de benzer şekilde bir bilgisayar mağazasını bombalar. 1993’de bilgisayar bilimi profesörü D. Gelernter’e bombalı bir mektup gönderir. Yine aynı yıl, genetikçi C. Epstein’e benzer bir mektup gönderir. The New York Times gazetesine bir mektup göndererek, eylemleri anarşist FC gurubu adına üstlenir. 1994’te bir reklam şirketi müdürünü yine bombalı mektupla öldürür. Mektupta, “halkla ilişkiler sahasının halkın davranışlarını manipüle etme teknikleri geliştirmekten ibaret” olduğuna dikkat çeker. 1995’te Kaliforniya Ormancılar Birliği başkanı G. Murray’ı benzer bir yolla öldürür. Bu terörist ve dâhi matematikçi, yaptığı eylemlerle 3 kişiyi öldürmüş, 29 kişiyi yaralamıştır.

         1995’te gönderdiği mektupta, 35 000 kelimelik “Industrial Society and Its Future” (Sanayi Toplumu ve Geleceği) isimli manifestosunun büyük gazetelerde yayınlanması karşılığında eylemlerini durduracağını bildirir. Adalet teşkilatının araya girmesiyle ve üslûbunun fark edilerek yakalanmasına yardım etmesi umuduyla, 19 Eylül 1995’te manifestosu New York Times ve Washington Post’ta yayınlanır. Manifesto üzerinde ciddi tartışmalar başlar.

         Kardeşi David, manifestonun üslûbundan şüphelenerek FBI yetkililerine ağabeyini ihbar eder. David, ağabeyine ölüm cezası verilmemesi ve kendi kimliğinin açıklanmaması şartını koşsa da, yerine getirilmez. 3 Nisan 1996’da Kaczynski tutuklanır. Bir edebiyat öğrencisi, Kaczynski’nin hayatının Joseph Conrad’ın “The Secret Agent” (Gizli Ajan) romanına çok benzediğini fark eder. Romanda anarşist profesör Verloc, akademik hayatı terk ederek bilim ve teknolojiyle ilgilenen akademisyenlere bombalar göndermektedir. Kaczynski’nin bu romanı defalarca okuduğu ve mektuplarını “Conrad” veya “Konrad” müstear ismiyle imzaladığı ortaya çıkar.

         Kaczynski’nin avukatları aklî dengesinin yerinde olmadığı üzerinden bir savunma geliştirir fakat Kaczynski bunu reddeder. Mahkemenin tayin ettiği bilirkişi heyeti Kaczynski’de ileri derecede paranoid şizofreni tesbit eder. 22 Ocak 1998’de ölüm cezasından kurtulur, temyiz yolu kapalı olmak üzere müebbed hapse mahkum olur. Şu ân Colorado’da bir hapishanede yazı faaliyetlerini sürdürmektedir. Manifestosundan başka hatıralarını yazdığı “Truth Against Lies” (Yalanlara Karşı Hakikat) isimli bir kitabı ve “Ship of Fools” (Ahmaklar Gemisi) isimli bir tiyatro oyunu mevcuttur. Oklahama bombacısı olarak tanınan Timothy McVeigh ile oda arkadaşıdır ve “kendisini çok sevdiğini, eğer tanırlarsa pek çok insanın da seveceğinden emin olduğunu” söylemektedir.

 

Manifesto

          Kaczynski kendisini anarşist olarak tanımlasa da, anarşistler, O’nun teknolojiye getirdiği tenkidlerin anarşistçe olmadığını söylerler. Birçok Amerikalı anarşist, yaptıklarını “terör” bağlamında değerlendiriyor. Manifestoda, John Zerzan, Fredy Perlman, Jacques Ellul, Lewis Mumford ve Derrick Jensen gibi kapitalizm karşıtı yazarlardan etkilendiği söylenmektedir. Fakat manifestosunda sol geleneğe karşı şiddetli eleştirilerde bulunmaktan geri durmuyor. Eylem tarzı olaraksa, 19. yüzyılın sonlarındaki Rus nihilistlerin, Alman ve İtalyan anarşist gurupların etkisi göze çarpıyor.

         Kaczynski tabiatı ve vahşi hayatı çok sevmektedir. Sevdiği bir yaylanın otoyol tarafından mahvedildiğini gördüğünde büyük bir hayal kırıklığına uğrar. Şöyle anlatıyor: “Sonraki gün kulübemi yapmaya başladım. Rotam beni güzel bir yere götürdü. Durdum ve pınarın ruhuna bir çeşit dua okudum. Bu dua, ormana yapılanların intikamını alma yeminini de ihtiva ediyordu. Sonra olabildiğince hızlı bir şekilde eve döndüm. Bir şeyler yapmam gerekiyordu!”. “Şiddetin zorbalık olduğun düşünmüyor musun?” diye sorulduğunda “Elbette şiddet zorbalıktır. Ve ayrıca şiddet, tabiatın bir parçasıdır... İnsanların şiddetin yanlış olduğu inançlarını açıklamak için kullandığı herhangi bir felsefî veya ahlâkî meşrulaştırma, insanların bu inançların gerçek sebebi olan sistemin propagandasını yuttuklarını gösterir.” diyor. Manifesotusunun 96. maddesinin sonunda “Mesajımızın halkın zihninde kalıcı bir etki bırakması için, insanları öldürmek zorundayız.” diyor. 

         Kaczynski’nin manifestosu 232 maddeden oluşan, özetle modern teknoloji ve medeniyeti sertçe tenkid eden bir metin. Manifesto, “Sanayi Devrimi ve bunu takip eden hadiseler, insanoğlu için tam bir yıkım olmuştur” diyerek başlıyor. Metin incelendiğinde görünen o ki, Kaczynski ne bir Marksist ne de herhangi bir türden anarşist, sadece hakiki bir muzdarip. Manifestosunda alt başlıklardan ikisi “Solculuğun Tehlikesi” ve “Modern Solculuğun Psikolojisi”.

         Burada Manifesto’nun tahlil ve tenkidi için daha kapsamlı bir yazı gerek. Fakat Kaczynski’nin hayatı ve yaptıkları düşünüldüğünde, Kumandan Salih Mirzabeyoğlu’nun “İlkel hayata hazır olun” sözünün mânâsı daha iyi anlaşılıyor. 

Ne kadar doğru ne kadar yanlış bilemeyiz ama, ortalıkta dolaşan iddialar o ki, 11 Eylül’den sonra Kaczynski İslâm’a ilgi duymaya başlamış ve Müslüman olmuş. İnşallah!

         Bir de ilginç not: Kaczynski ile ilgili araştırma yaparken, polisin bir kişiye “Türk Kaczynski” ismini taktığını öğrendik. Hürriyet gazetesinin 28.12.2002 tarihli haberinde aynen şöyle deniyor:

         “- ABD’de bombalı eylemleriyle korku salan “Unabomber” lakaplı Kaczynski’ye benzetilen “Çorapçı Bombacı” Doktor Levend Dülger, İstanbul’daki tatbikatta eylemlerini soğukkanlılıkla anlattı. Yasadışı İBDA-C örgütü üyesi olduğu ifade edilen Dülger, bomba düzeneklerini kadın çorabının içine koyduğu için “Çorapçı Bombacı” olarak da tanınıyordu.”

 

 

Aylık Dergisi Sayı: 17


--
BETATRON

Dr. Hakkı Açıkalın
Betatron diyoruz. Özellikle de Salih Mirzabeyoğlu’na uygulanan telegram işkencesiyle birlikte gündeme bir ateş topu gibi düştü. Bu konuyu makâleye indirgemek bana uymuyor. Kitabını yazıyorum artık ve içinde yok yok. Her yazdığım bölümü de makâlat hâlinde sunacağım. Sonunda, bu iş Betatron’da Tıbb’a, oradan ideolojik savaşlara oradan da Kumandan'ın şu ânda üzerinde çalışmakta olduğu şâh-eser’e kadar varacak. İnsanoğlunun işi nerelere vardırdığnı ve bunda şeytâniyet’in gücünü teşhîr etmek ayrı bir heyecân.

http://duralidurmaz.blogcu.com/


--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
        Bu grubun  hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM  STANDIDIR.."
      Grupta yayınlanan  yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...

Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com

Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.