12 Temmuz 2009

ÇAĞLAYAN GÖKBAYRAKLA DOLDU!



Doğu Türkistan'da yaşanan vahşeti protesto etmek için Saadet Partisi İstanbul İl Başkanlığı tarafından Çağlayan'da düzenlenen mitingi başladı


Doğu Türkistan'da yaklaşık bir haftadır devam eden vahşette Doğu Türkistan Maarif Derneği'nin açıkladığı rakamlarla yaklaşık 2000 kişi şehit edilmiş, 6000'den fazla yaralı ve kayıp olduğu açıklanmıştı.


Doğu Türkistan Maarif Cemiyeti Genel Başkanı Seyit Tümtürk, yaptığı selamlama konuşmasında Saadet Partisi'ne teşekkür ederken, Doğu Türkistanda asırlardır uygulanan zulüm halka tek yumruk haline getirmiş ve artık boyun eğmek yerine 3000 şehit vererek bağımsızlıklarını ve onurlarını geri alma mücadelesini ortaya koymuştur.

Tümtürk biz kime gittiysek 'Evet haklısınız ama Çin çok büyük işiniz çok zor işiniz Allah'a kalmıştır.' evet bizim işimiz Allah'a kalmıştır Allah'a kalan işimizin sonu muhteşem olmuştur dedi.

Saadet Partisi İstanbul İl Başkanı Erol Erdoğan ise yaptığı konuşamda Allah'ın selamı ve yardımının haksızlığa adaletsizliğe ve düşmanlığa uğrayanların üzerine olsun dedi.

Sevgili gençler hanım efendiler istanbullular daha önce Irak için Filistin için Keşmir, Bosna için yumruklarını kaldıranlar bu seferde Türkistan için Çağlayan'ı doldururlar dedik ve sizleri çağırdık sizlerde kolarak geldiniz hoş geldiniz sefalar getirdiniz.dedi.

Çağlayan Medyanı bizi tanır bizi bilir. Biz bu meydan da çok yemin ettik. Dünya bizi bu meydandan tanır. bir kez daha yeminimizi yeniliyoruz. Ey zalimler zulmünüz devam ettikçe bizi karşınızda bulacaksınız. Çünkü biz Selahattin Eyyübi'nin Saltuuk Buğra hanın ahvadıyız. Ey dünya işte biz yine Çağlayandayız çünkü zalimin kırılacak eli var.

Doğu Türkistan'da yıllardır zulüm var, acı var, göz yaşı var, toplu idam var, tecavüz var. Oranın acısını sarmamız gerekmektedir. Doğu Türkistanla Bosna Gazze İstanbul bizim için aynıdır. Değerli kardeşlerimiz biz biliyoruz ki biz ne zaman sesimizi yükseltsek, ne zaman Çağlayan'da toplansak sonuç alıyoruz. Ve İnşaallah bu andan itibaren dünya Çin'e karşı tepkisini ortaya koyacaktır...

MalcolmX gibi sesleniyoruz,
Bir şiir söyle
Bir taş at
Hakikati söyle.
Bir miting düzenle.
Arkanı kolla.
Gökyüzüne bak.
Gök yüzü Gök Bayrak
Doğu Türkistan'a selam olsun.
Doğu Türkistan'a selam olsun. Erol Erdoğan Malkolmx'den verdiği örnekle sözlerini bitirdi.

Erdoğan'ın yaptığı konuşmanın ardından Çağlayan'ı dolduran yüz binler sloganlar atmaya ve Direnen Direne kazanacağız demeye başladı. Çağlayan Meydanı'nda coşku devam ediyor....

Click the image to open in full size.

Refah Partisi Eski Milletvekili ve son seçimde Bağcılar Belediye Başkan Adayı Mukadder Başeğmez konuşuyor...

Başeğmez, ' Herkese kucağını açmış yer küre bir kesime dar edilmeye çalışılıyor. Son yüz yılına bak ey insanlık Hiroşimada binlerce insanı kendi ellerinde katlettin ey insanlık. Kırımdan sürülen biz olduk. Bağdatta Kerbalada basrada bizim başımızda patladı bombalar. Adı bilinmemiş silahlarınızı bizim çocuklarımız üzerinde denediniz. Ey insanlık sen hep sustun.

Melena adalarına biz sürgün edildik yemen çöllerinde kaldı türkülerimiz. Büyük insanlık biz barış huzur istiyoruz'dedi.

Çin Halkına sesleniyorum diyen Başeğmez, Çinli yöneticilerin kendi halklarına zulmettiğini ifade ederek,'Ey büyük Çin Halkı kalk ve yöneticilerine hayır de ve Doğu Türkistanlı kardeşlerinizin yanında olun.'

Başeğmez mikrofonu Genel Başkan Numan Kurtulmuş'a devretti.

Kurtulmuş Mitinge katılan İstanbullulara teşekkür ederken, herkesin yaz tatilinde olduğu bir günde bu sıcakta Doğu Türkistanlı soydaşlarımızın yanında olduğunuz için hepinize teşekkür ediyorum. Kurtulmuş, STK'lara ve özellikle de futbol kulüplerinin taraftar gruplarına da teşekkür etti.

Srebrenitza'da yapılan katliamın yıl dönümündeyiz ve o katliamı bu meydanda protesto ediyoruz, İsrail'in Gazze saldırısına hep beraber burada dur dedik. Irak'ta yaşanan katliamı telin ettik. Yine bu gün burada Mazlumun yanında olmak bize düştü bu aziz millete düştü sağ olun var olun.

Bu kadar olaylar olurken insan ister istemez soruyor nerede dünyanın hürriyetten özgürlükten adaletten ve insan haklarından bahseden özgürlükçüler. Sizin duyduğunuzu onlar duymuyorlar.
Siz Doğu Türkistan'da ki feryadı duydunuz ve buraya geldiniz, onlarsa yan gelip yatıyorlar. Srebrenitzayı duymayanlar bu günde susuyorlar. Nerede Avrupa Birliği nerede kendisinden önce ki Bush yönetimini eleştiren Sayın Obama? Ve ne yazıkki nerede bu İslam Ülkelerinin anlı şanlı başbakanları Cumhurbaşkanları.

Nerede dünya medyası nerede televizyonlar neden Uygur Kadınının Kocamı istiyorum, Oğlumu istiyorum diyen kadını neden göstermiyorlar...

İnsanlık sadece şu saydıuğım soy kırımarı görmedi. Nice katliamlarla karşı karşıya kaldı. Malesef dünyayı yöneten etkin ve güçlü liderler nerdeyse katliamları ikiye ayırdı. Benim işime yarayan katliamlar, benim işime yaramayan katliamlar...

Bu millet Hitler yahudileri katlederken, bu millet yahudilere kucak açtı. Çenenistanda ki kardeşlerimiz katledilirken bu millet karşı çıktı. Ruanda da 1 milyon insan katledilirken bu millet karşı çıktı. İsral'in katliamına bu millet karşı çıktı. Ve yine Doğu Türkistan'da özellikle 1949'dan beri yapılan katliamda mazlumlara bu millet sahip çıktı.

Click the image to open in full size.

Medya ve siyaset dünyası yarından itibaren Çağlayan meydanını görmezden gelemeyecek ve Doğu Türksitan'da ki yaşanan drama engel olmak için elinden geleni yapmaya mecbur kalacaktır. Çünkü bu millet hassasiyetini bir kez daha ortaya koymuştur.

Değerli kardeşlerim 10 günden buyana Doğu Türksitanda olan dini ve etnik bir çatışam değil Etnik ve dini bir soy kırımdır temizliktir. Oradaki kardeşlerimizi etnik kimlikten ve dinlerinden ötürü yok ediyorlar. Ne oldu bu Doğu Türkistan'da onaları özetlemek istiyorum:

Birincisi Nufus politikarları... 8 aylık hamile kadınları zorla kürtaj yaparak karınlarındaki çocukları aldılar.

Ekonomik olarak sömürülüyor.

Eğitim bakımından sömürülüyor. Uygur Lisanını unutturulmak için ellerinden gelenşi yapıyorlar.
İletişim imkanlarına sınırlama getirliyor. İnternet erişimi kesiliyor.

Uygur kızları zorla fuhuşa sürükleniyor.

1964'ten buyana DoğunTürkistan'da 50'nin üzerinde nükleer deneme yapılıyor. Adamlar diyiyorki eğer bir hastalık olacaksa bunlar uygurlarda olsun diyerek nükleer denemeleri Doğu Türkistan halkı üzerinde yapıyorlar.

11 Eylülden sonra başlayan Müslüman avı Çinde de başlamış ve uygulanmıştır. Resmi rakamlara göre 2006'dan buyana 6000 uygur halkı idam edilmiştir

Dini baskılar artmış Cuma namazları kılmayı yasaklamışlardır. Doğu Türkistan'da özellikle kaşkarda tarih yok edilmektedir.

Listeyi uzatmak mümkünüdür. Nerede insan haklarından söz edenler. Yıllardır Doğu Türkistan'da yıllardır insan hakları çiğneniyor? Nerede bunlar kulaklarını tıkamış bana ne diyorlar!

Şimdi insan hakları diyor ki bunlar asyada olağandır. Fakat Çağlayan'da ki binler de diyor ki hayır bunlar olağan değildir bu aziz millet bunların böyle gitmesine asla müsade etmeyecektir.

Biz siyaseti laf olsun diye yapomıyoruz. Bizim amacımız bağcıyı dövmek değil üzüm yemektir. Bizim amacımız güçlü bir Türkiye'yi ortaya çıkarmaktır. Evet bir siyasi parti lideri olarak konuşuyorum. Başta Başbakan olmak üzere bütün yetkilileri uyarıyor ve tekliflerimi sıralıyorum. Bu teklifleri sizler adına hergün takip edeceğime sizlerin önünde söz veriyorum

11 maddelik bir eylel planını Türkiye Hükümetine teklif ediyorum

1) Türkiye Büyük elçimizi Çin'in zulmü sona erene kadar geri çağırmalıdır

2) Meclisteki Çin Doktluk Grubundan istifa eden Millet vekillerinini Niçin Çin Dostluk grubundan ayrıldıklarını ifade etmeli ve bu dostluk grubundaki arkadaşlarımız istifa etmelidirler.

3) Türkiye Büyük Millet MEclisi acil toplantıya çağrılarak Çin'e karşı alınacak tedbirler gizli<>

4) Çin'in bu olaylara karışanları idam edeceği açıklaması Dış işleri bakanlığının kınıyoruz gibi sözlerin yerine bütün dünya kamuoyunu harekete geçirmeli ve idamları önleyecek< çabayı ortaya koymalıdır.

5) Uluslar arası bağımsız gözlemci heyeti kurularak Çinde olan olaylar soruşturulmalıdır.

6) BM nerede diye sormuyorum. Çünkü BM ABD Dış İşlerinin bir masası haline gelmiştir. Birleşmiş Milletlerin yeniden yapılandırılması ve bu olayları da dünyanın önüne koyarak Türkiye Diplomatik atrak başlatmalıdır.

7) Kazakistan Türkmenistan gibi ülkelerin üzerinde ağırlığı olan Türkiye'nin bu ülkeleri harekete geçirmeli ve Doğu Türkistanın birşeyler yapmasını sağlamalıdır.

8) İslam konferansı örgütü harekete geçirilmelidir.

9) Almanya İngiltere İspanya ve İtalya gibi ülkeler insan haklarından bahsediyorlar. Onlar üzerinde bir çalışma yapılamlı ve ABnin harekete geçirilmesi gerekmektedir.

10) Kızılay Cansuyu ve İHH gibi yardım

11) 100 Milyonlarca Doğu Türkistanlı vatandaşlarımız 30'un üzerinde ülkede Mülteci durumundadır. Türkiye Mülteci konumunda bulunan Doğu Türksitanlı kardeşlerimize Mülteci sıfatının verilmesi için bir çalışma yapmalıdır. Tabi öncelikle Türkiyenin bu girişimi yapması gerekmektedir.

Hepinizi söz vermeye davet ediyorum:

Hayatımızın sonuna kadar, Yeniden büyük Türkiyenin kurulması için bütün gücümüzle çalışacağımıza, Hayatımızın sonuna kadar yer yüzünün neresinde mazlumlar, hakkı yenilmişler varsa, zulme uğramışlar varsa onların yanında duracağıma, yeni adil özgür ve müreffer bir dünyanın kurulması için can pahasına çalışacağıma söz veriyorum.

Zafer inananlarındır ve Zafer yakındır

Yaşasın Bağımsız Doğu Türksitan yaşasın Müslüman Doğu Türkistan...

Allah hepinizden razı olsun, hepinize hayırlı akşamlar diliyorum, Şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum Geleceğiniz aydınlık olsun..

Saadet Partisi İstanbul İl Başkanlığı tarafından düzenlenen Doğu Türksitan'a destek Mitingi sona erdi.



Click the image to open in full size.

Click the image to open in full size.

Click the image to open in full size.

Click the image to open in full size.

Click the image to open in full size.

Click the image to open in full size.

Click the image to open in full size.

Click the image to open in full size.

1 yorum:

  1. doğru yaklaşım

    Mitingde,yapılan konuşmalar içerisinde en dikkate değer olanı,Mukadder Başeğmez'in konuşmasıydı. Hatipliği ile her zaman kitleleri ateşleyen Başeğmez,kendisinden beklenilenin aksine gayet itidalli bir konuşma yaptı. Çin'i lanetlemek yerine,silah ve petrol şirketlerini ve onların sözde medeniyetlerini hedef alan konuşmasında Başeğmez,Çin halkına seslenerek Uygurlu kardeşlerine sahip çıkmalarını söyledi. Bu gayet akıllı ve ince bir siyaset örneğidir. Biz ne zaman,kardeşimize zulmedenlere lanet yağdırsak,zulum o kadar artıyor. Mukadder bey gibi siyasileri SP'nin yönetiminde görmek istiyoruz

    YanıtlaSil

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.