l933 yılında Mehmet Ali Tevfik (Tohtu Hacı) tarafından yazılan aynı yıl Doğu Türkistan İslâm Cumhuriyetinin kuruluşunda devlet töreni ile okunan ve Doğu Türkistanlılarca millî marş olarak kabul edilen Kurtuluş Marşı.
Kurtuluş Marşı (Türkiye Türkçesi)
Kurtuluş yolunda su gibi aktı kanımız,
Senin için ey yurdum, olsun feda canımız
Kan dökerek, can vererek, seni kurtardık,
Kalbimizde, kurtuluş için imanımız vardı.
Yar oldu, himmetimiz sana,
Dünyaya hükmetmişti geçmiş ecdadımız.
Yurdum, kanla temizledim seni,
Artık kirletmeyiz, Türk’tür adimiz.
Atilla, Cengiz, Timur dünyayı titretmişti,
Kan verip şan alan biz onların ahfadıyız.
Can verdik, aktı kanımız, aldık düşmandan intikam,
Yaşasın, hiç sönmesin parlasın istikbalimiz.
Qurtulush Marşi (Uygurca)
Qurtulush yolinda sudek aqti biznig qanimiz,
Sen üçün ey yurtimiz bolsun pida janimiz.
Qan kiçip hem jan birip akhir qurtuldurduq sini,
Qelbimizde qutquzushqe bar idi imanimiz.
Yar-i hem dem boldi biznig himmitimiz sen üçün,
Dunyani sorghan idi ötken ulugh ejdadimiz.
yurtumuz yüz-közigni qan birle pakizliduq,
Emdi hiç kirletmigeymiz çünki Türktur namimiz.
Attila, Çinggiz, Tömür Dünyani Titretken idi,
Qan birip nam alimiz biz ularnig evladibiz.
Çiqti jan hem aqti qan düshmendin boldi el aman
Yashisun hiç öçmüsun parlansun istiqbalimiz. .
DOĞU TÜRKİSTAN MİLLİ MARŞI ÜZERİNE
Mehmet Emin Batur
Toprağın vatan olabilmesi için millet, milletin de devamlılığı ve yaşaması için devletin olması kaçınılmaz bir zorunluluktur.
Bu cümleden olarak;
Devlet olmanın esası, o devletin mensubu olan milletin kendisine has dininin, örf adet, gelenek ve göreneklerinin törelerinin, bayrağının ve İstiklâl Marşı'nın mevcudiyeti ile doğru orantıdır. Bayrağın ortaya çıkması uğrunda mücadele eden insanların destanlaşan yaşamlarının konu edildiği şiirler yazılır ve bunların içinden o milletin geçmişini en iyi anlatan, duygu ve düşüncelerini genel anlamda uygun bir tarzda ifade eden eser de, o milletin Millî marşı olarak kabul edilir.
Millî Marş demek bağımsızlıktır, istiklâldir, bir milletin dünya milletleri arasında yerinin olduğunun ve kendi geleceğini kendisinin tayin ettiğinin en belirgin ifadesidir.
Doğu Türkistan'ın 17. yüzyılın ortalarından itibaren devam ede gelen bağımsızlık mücadelesi de, dünyanın en şovenist, en gaddar ve kendisinden başka hiçbir millete hayat hakkı tanımayan Çinli’lere karşı yapılmış bir mücadeledir. 1863’te Bedevlet Yakuphan tarafından kurulan Doğu Türkistan Cumhuriyeti 14 yıl bağımsızlığını sürdürmüş, fakat 1877'de tekrar yıkılmıştır.
1931 yılının Nisan ayı başlarında en doğu vilayetimiz olan Kumul'da başlatılan mücadele kısa zamanda bütün Doğu Türkistan vilayetlerinde de devam etmiş ve nihayet. Doğu Türkistan'ın şanlı mücadelesinin yolbaşçıları 12 Kasım 1933 günü Kaşgar'da bir araya gelmişler ve aynı gün “Doğu Türkistan İslâm Cumhuriyeti” ilân edilmiş olup. ''Doğu Türkistan Millî Marşı'' eşliğinde Ayyıldızlı Gökbayrak göndere çekilerek Dünyada ikinci bir Türk Cumhuriyeti Tarihin altın sayfaları arasında yerini almıştır.
Bir milletin varlığını sürdürüyor olmasının ve o milletin bağımsız yaşadığını en iyi ifade eden göstergelerin başında bayrak gelir.
Bayrak'ın tasarımı yapılırken millet olarak istiklâl uğrunda mücadele eden insanların duygu, düşünce, örf-adet gelenek ve göreneklerinin çok iyi sembolize edilmesine azami ölçüde dikkat gösterilir. Bayrak kimilerine göre bir metre bez parçası, kimilerine göre de sadece ülkesini temsil eden bir sembolden başka bir şey değildir.
Fakat yüce Türk Milleti için bayrak, tarifi cümlelerle ifade edilemeyecek derecede geniş ve derin manaları ifade eder .Bayrak bağımsızlıktır, bayrak namustur, bayrak şereftir , haysiyettir Bayrak gelecek nesillere geçmişin ifade edilmesinde en önemli bir ifade kaynağıdır .
İstiklâl Marşı da Bayrak'ın ayrılmaz bir parçası olup, bayrağın ortaya çıkmasına yönelik şartların ve gelecekle ilgili kararlılığın güftelerle en uygun şekilde ifade edilmesidir . Bazı marşlar o devletin hükümdarını, başkanını övmekte, bazı marşlar ise mübalağalı bir şekilde kendi milletini göklere çıkartmaktadır. Fakat Türk milleti'nin Millî Marşları ise asırlar boyu hür ve müstakil yaşamış büyük bir milletin millî ve manevî hasletlerinin azimle, heyecanla, imanla terennüm edilişinin şiirleştirilmiş ifadesidir. Yakın tarihimizde Türkiye Cumhuriyeti Devletinden sonra ikinci bir Türk Cumhuriyeti olarak 12 Kasım 1933'te kurulan Doğu Türkistan İslâm Cumhuriyeti'nin Ayyıldızlı Gökbayrağı ile Aziz Türkiye'mizin Ayyıldızlı Albayrağı'nın doğuşundaki büyük benzerlik Türk Tarihini bilenlerin malumudur. Her iki Türk Cumhuriyeti'nin kuruluşuna kadarki geçen süre içinde yaşanan şartlar büyük bir benzerlik göstermektedir. Doğu Türkistan'ın istiklâl marşı ile Türkiye Cumhuriyeti'nin istiklâl marşının ifade ettiği mana hemen hemen aynıdır. Her ikisinin de yazılış tarzından vatan sevgisi ile, hürriyet ve istiklâl kavramları müşahhas şekilde, bayrak, vatan, tarih ve millet gerçekleri etrafında birleş- tirilmiş olup, mukaddes bir terkip olarak ifade edilmiştir .
Doğu Türkistan Millî Marşı'nı ilk okuyan millî yönü güçlü bir Türk insanının dizelerdeki manayı anlamaması mümkün değildir. Fakat yine de bazı talepleri yerine getirmiş olmak düşüncesi ile Türkiye Türkçesi ile vermeyi uygun buluyoruz.
Yukarıdaki marş, emperyalist Çin müstemlekecilerine karşı Doğu Türkistan Türkleri’nin yıllarca vermiş oldukları şanlı mücadele sonunda, milyonlarca Türk'ün aziz canlarını feda ederek kurmuş oldukları Doğu Türkistan Devleti'nde 12 Kasım 1933’te Kaşgar'da Ayyıldızlı Gökbayrak göndere çekilerek, coşku, heyecan ve sevinç gözyaşları içinde Doğu Türkistan Millî Ordusu mensupları ve Doğu Türkistan halkı tarafından hep bir ağızdan okunmuştur Aynı marş, 1944'teki Gulca merkezli Alihan TÖRE başkanlığında kurulan Doğu Türkistan Devletinde de okullarda Millî Marş olarak okutulmuştur.
1947'de Urümçi Orta Okulunda Abdurrahim ÖTKÜR okul öğrencilerine İstiklâl Marşı olarak okutmuştur.
Maksadımız, tarihi gerçekler ışığında, Çinli yöneticilerin inkarcı tutum ve saptırmalarını gözler önüne sermek olup kesinlikle tarihte kurulan Doğu Türkistan Devleti üzerindeki bir şüpheyi ortadan kıldırmaya yönelik bir çalışma değildir. Güneş asla ve asla balçıkla sıvanamaz.
Röportaj: A. Şekür TURAN 1947 Ürümçi Ortaokulu hazırlık sınıfı öğrencisi.
Yusuf BATUHAN: 1947'deki öğretmenlerden.
EY MİLLET UYUMA SOKAĞA DÖKÜL ÇİNLİ KÖPEKLER TARAFINDAN KATLEDİLENLER SENİN DİNDAŞIN KAN BE KAN KARDAŞINDIR.SUSMA SES VERKİ NEFES ALSINLAR...NESRİN KİRAZ URAL
YanıtlaSilbu hukumet varken !! kardelserimizee hic bir yardim yapamayiz
YanıtlaSilmaelesef !! nefes bilee aldirmayiz !