T a r a f s ı z D e ğ i l i z

.:: KomploTeorileri ::. Uygur Kongresi, Uygurları felakete sürüklüyor

 
Sayın Günseli Yurtseven
İletiniz için teşekkür ederim.
İnsanlar infial halinde bağırıp çağırıyorlar. Bunun bir faydası yok.
Bize, Uygur sorununun çözülebilmesi veya bizim Uygurlara yardımcı olabilmemiz için nelerin yapılabileceğini içeren bir plan gerekli.
Hayali olarak değil, gerçek olarak nasıl yardımcı olabiliriz. Uygulanabilirliği olan bir plan gerekli.
Uygulanması mümkün olmayan bir planın peşinden gidersek, Uygurlara "Ayaklanın" vesaire gibi öğütlerde bulunursak, sorunu daha da karmaşık bir hale getiririz.
Kışkırtmalarımıza uyan bazı Uygurlar ayaklanır, katliam olur. Faydası ne?
"Yazida Cin'e karsi cikan Uygur Turkleri  sanki suclaniyormus gibi bir hava mi olusmus, yoksa ben mi hassas davraniyorum. Cin emperyalizmini, AB-D emperyalizmine tercih edecegiz?"
demişsiniz. Yazımdan böyle bir anlamı nasıl çıkardınız, doğrusu şaştım.
Hiç bir şey tercih etmiyoruz. Uygurlara yardım etmek istiyoruz. Ama bu yardımı kim nasıl yapabilir, plan nedir.
Bu plan Uygurları ateşe atan, Çin'in hışmını çekmeyen bir plan olmalıdır.
Bence, Uygurlara sadece bir Türk Birliği yardım edebilir.
Bu Türk Birliği, dünya üzerinde yaşayan Türklerin olabildiği kadar fazlasını bir araya toplamalıdır.
Bu Türk Birliği, Amerika'nın veya başka bir ülkenin kontrolünde olmamalıdır. Kendi kararlarını kendi almalıdır.
Böyle bir Türk Birliği oluştuğunda, Çin, bu birliği gözönüne almak durumunda kalacaktır.
Bu birliğin Çin'e etki edebilmesi için, bu birlik Çin düşmanı da olmamalıdır.
Böyle bir birliğin başını Türkiye çekebilir. Ama Avrupa Birliği hayali yolculuğu dolayısı ile, Türkiye bir Türk Birliği kuramaz. Çünkü ya AB, ya Türk Birliği, ikisi bir arada olmaz.
Niçin böyle olduğunu aşağıdaki açıklamalarımı okursanız görebileceksiniz. 
Dolayısı ile, şu planı teklif etmiş oluyorum
1- Türkiye, AB aday üyeliğini geri çeker
2- Türkiye bu sayede Türk Cumhuriyetleri ile istediği gibi bir birlik oluşturmak için eyleme geçmek için serbest kalır
3- En pratik yol, diğer Türk Cumhuriyetlerinin de üye olduğı ŞİÖ'ye girerek onlarla yakınlaşmaktır.
4- Bundan sonraki adım, Türk Cumhuriyetlerinin bir birlik oluşturmasıdır.
5- Böyle bir birlik, dünyadaki Türklerin, bu arada Uygurların da sorunları hakkında ortak kararlar alır
Yoksa, elimizde bir kuvvet yokken, "Ayaklanın" fetvaları ile Uygurları felakete sürüklemek sorumsuzluktur diye düşünüyorum
Saygılar Serdar Bolat
AVRUPA BİRLİĞİ
Arkadaşlar,
1
AVRUPA BİRLİĞİ, BİR DEVLETTİR
++++++++++++++++++++++++++
Avrupa Birliği ( AB ), devletlerin bir araya gelerek meydana getirdikleri herhangi bir birlik değildir.
AB, bir devlet projesidir.
"Amerika Birleşik Devletleri" benzeri bir projedir.
Yani "Avrupa Birleşik Devletleri" oluşturulmak amaçlanmaktadır.
2
AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ BENZERİ
+++++++++++++++++++++++++++++++++
Eskiden Kuzey Amerika'da elliye yakın devlet vardı.: Teksas, Vaşington, Alabama, New Jersey, Oklahoma, Columbia vesaire.
Bunlar tek bir devlette birleşerek egemenliklerini Vaşington D.C.'ye verdiler.
Artık hiçbirinin kendine ait bir ordusu yok.
Hatta şimdi bu devletlere artık "eyalet" deniyor.
Mesela Vaşington D.C. Irak'a saldırı kararı aldı. Bu karar, bütün eyaletleri (eski devletleri) kapsar.
Teksas veya Alabama çıkıp da: "Ben bu savaşa katılmak istemiyorum" diyemez.
Veya Misisipi eyaleti, tek başına Meksika ile bir ticaret anlaşması yapamaz.
ABD'yi oluşturan eyaletler (devletler), ABD'den ayrılamazlar. Mafia gibi. Bir girdin mi çıkamazsın.
3
ÜYE DEVLETLER EGEMENLİKLERİNİ BRÜKSEL'E DEVREDER
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
İşte AB, ABD'ye benzer (tam aynı değil, ayrılık noktaları başka bir yazı konusu olabilir) bir projedir.
Avrupa Birliği'ne üye ülkeler, zaman içinde, egemenliklerini kademeli olarak Brüksel'e teslim edeceklerdir.
"Bu adamın resmi niye her yerde asılı", "Kemalizm'in modası geçti", "Atatürk olsaydı AB'ye girmek istemezdi" gibi söylemler, "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" diyen Atatürkçü söylemin  yerine "Egemenlik zamanla Brüksel'e devredilir" diyen işbirlikçi söylemin geçirilmesinin ön elenseleridir. Atatürk ilke ve devrimleri tamamen tepelenmeden AB'ye girmek mümkün değildir.
4
ORTAK PARLAMENTO, BAŞKENT, BAYRAK, PARA, MARŞ
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
AB Devleti'nin bir parlamentosu, bayrağı, parası ve marşı vardır.
Başkent: Brüksel
Para: Avro  (İngiltere henüz katılmadı)
Bayrak: Mavi zemin üzerine İsa'nın 12 havarisini simgeleyen 12 yıldız
Marş: Beytofın'ın 9. Senfonisi
5
ORDU
++++++
AB ordusu henüz kurulma aşamasındadır. Bu ordu esas itibariyle kurulduğu zaman, AB devleti de olgunlaşmış olacaktır.
Üye devletlerin orduları AB Ordusu komutanlığı'na bağlanacaktır.
Türkiye'ye "ordunun sesini kes, ordu sivil yönetime tabi olsun" anlamındaki talimatlar, bu amaca yöneliktir.
Türk ordusunun iradesi kırılacak ki, ilerde AB Ordu Komutanlığı'nın emirlerini kayıtsız şartsız yerine getirsin.
6
SAVAŞ
++++++
Brüksel örneğin Suriye'ye savaş açarsa, AB ordusunun bir kolu olan Türk Ordusu (tabii artık ona ne kadar Türk Ordusu demek caiz olur, bilemiyorum) Suriye'ye, AB Genelkurmayı'nın verdiği talimatlar dairesinde saldırmak zorundadır.
7
KANUNLAR
+++++++++
Avrupa Birliği ülkeleri, kanunlarını Kopenhag ve Maastriht Kriterleri denen kurallara uygun hale getirmek zorundadırlar.
Üye devletler, kafalarına estiği gibi kanun çıkaramazlar.
8
YÖNETİM ŞEKLİ
+++++++++++++
Üye devletler, "hür demokratik rejim" denen ve içeriği Brüksel tarafından tarif edilen bir rejimle yönetilmek zorundadır.
Brüksel, bu rejimin içeriğini istediği gibi yorumlayabilir, ama üye devletler istedikleri gibi yorumlayamazlar.
Mesela Avusturya'da Haider adlı kişinin başkanı olduğu parti koalisyon hükümetine kurunca, bu partinin başkanı Haider'in ve partisinin faşist olup AB'ye uygun olmadığına karar veren Brüksel, Avusturya'ya baskı yaparak derhal hükümeti düşürür ve yerine Brüksel'in beğendiği bir hükümet kurulur. (Bizim hükümetin Konya Valisi'ni değiştirmesi veya Konya Belediye Meclisi'ne fesh etmesi gibi)
Türkiye, Türk kanunlarına aykırı hareket ettiği savıyla AKP aleyhine kapatma davası açarsa, AKP hükümetinin AB'ye uygun olduğuna karar veren Brüksel, Türkiye henüz üye olmayıp aday olduğu halde, bu davaya karşı çıkar. Bir de üye olduğumuzu düşünün. Vay halimize. Dava bile açamayız AKP hakkında.
Veya İşçi Partisi hükümeti kuracak olsa Brüksel derhal müdahale ederek hükümeti düşürür. Çünkü, AB üyesi bir ülkede, AB'den çıkmak isteyen bir hükümet kurulmasına izin verilemez. Çünkü AB'den çıkmak yasaktır. AB karşıtı parti ve örgütler çete kurmak suçuyla yargılanırlar.
Yani, devletler egemenliklerini Brüksel'e devrederler. Zaten birleşik bir devlet olmanın kuralı da budur. ABD örneğinde olduğu gibi.
9
GÜMRÜKLER VE TİCARET
++++++++++++++++++++
Aynen ABD örneğinde olduğu gibi, devletler arasında sınırlar kaldırılacak, insan ve mal - para dolaşımı serbest olacaktır.
Avrupa Birliği üyesi ülkeler, Avrupa Birliği üyesi olmayan ülkelerle, ancak Brüksel'in yaptığı anlaşmalar zemininde ticaret yapabilirler.
Mesela, Türkiye,  KKTC ile serbest ticaret anlaşması imzalayamaz, KKTC mallarını diğer ülkelere pazarlayamaz.
Niçin? Çünkü AB, KKTC'yi tanımamaktadır.
Mesela Azerbaycan ile, AB-Azerbaycan anlaşmaları çerçevesinde ticaret yapabiliriz.
Azerbaycan ile AB haricinde ayrı bir özel ticaret anlaşması, gümrük indirimi anlaşması vs. yapamayız.
Diğer Türk ve Müslüman ülkelerle de aynı şekilde kısıtlamaya tabiyiz.
Dolayısıyla, Türk Cumhuriyetleri arasında bir birlik kurmamıza da Brüksel izin vermez. Çünkü biz ilerde (!) AB devletini oluşturan eyaletlerden biri olacağız. Nasıl başka ülkelerle bir birlik kurabiliriz?
10
TÜRKİYE CUMHURİYETİ'Nİ AVRUPA BİRLİĞİ'NE ALMAYACAKLAR
++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
Yukardaki açıklamalara bakıp da içinize karabasanlar çöreklenmesin.
Çünkü, AB, Türkiye Cumhuriyeti'ni AB üyesi yapmayacak
11
AMA BAZI PARÇALAR AB'YE GİREBİLİR.
+++++++++++++++++++++++++++++++
 "Türkiye Cumhuriyeti'ni AB üyesi yapmayacaklar" demek, "Türkiye'nin hiçbir parçasını AB'ye almayacaklar" demek değildir.
Türkiye 6 parçaya bölününce, bunlardan en lezzetli olanları mesela Trakya Cumhuriyeti, Konstantinapolis Ekümenik Patrikliği Devleti, Ege Cumhuriyeti, Pamfilya Cumhuriyeti AB'ye alınabilir.
Güneydoğu Anadolu, Kuzey Irak ile birleşip Büyük Kürdistan oluşturulur. Kars ve Erzurum Ermenistan'a verilir. Ermenistan AB'ye girince Kars ve Erzurum da girmiş olur.
Bundan başka bir şekilde AB'ye girmemiz mümkün değildir.
Çünkü, AB'yi oluşturan çekirdek emperyalist ülkeler, ancak hazmedebilecekleri kadar büyük bir ülkeyi kabul ederler. AB büyükbaşlarının "Hazmetme kapasitemize bağlı" sözlerinin anlamı budur.
Geçenlerde İngiltere'de bir bakanın "Türkiye için Yugoslavya formülünü düşünüyoruz" sözleri, Türkiye'yi 6 parçaya bölme planının açık bir itirafıdır.
İkinci olarak, AB güçlü bir Türk Ordusu istemez. Onun için Türk Ordusu yenilecek, yani Türkiye'nin parçalanmasına engel olamayacak, itibarını kaybedecek, ordunun kendisi de parçalanacak ve ancak bu suretle Trakya Ordusu, Ege Ordusu, Pamfilya Ordusu olarak AB Genelkurmayı'nın emri altına girecektir. 
Bu anlattıklarıma bakıp da içinize karabasanlar çöreklenmesin.
Çünkü başaramayacaklar. Kemalist Türkiye Cumhuriyeti ilelebed tek parça olarak ve KKTC ile de bütünleşerek varlığını sürdürecektir.
Milli Hükümet, AB aday üyelik başvurumuzu geri çekecek; Türkiye Gümrük Birliği'nden çıkacak; AB Aday Üyelik Protokolü, Katılım Ortaklığı Belgesi, Müzakere Çerçeve Belgesi gibi Yeni Sevr anlaşmaları fesh edilecektir. (Milli Hükümet Programı Madde 3)
 
 
ŞANGHAY İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ (ŞİÖ)
Arkadaşlar,
1
ŞİÖ bir devlet değildir.
++++++++++++++++++
2
Üye ülkeler egemenliklerini Şanghay'a devretmezler
++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
3
Ortak Parlamento, başkent, bayrak, para, marş da haliyle yoktur
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
4
ŞİÖ nün temel ilkeleri şunlardır:
+++++++++++++++++++++++++
4A
-Bağımsızlık :
Üye her ülke bağımsızdır, egemenliklerinin bir kısmını veya tamamını bu örgüte devretme gibi bir zorunlulukları yoktur.
4B
-Birbirinin iç işlerine karışmama :
Üye ülkeler birbirlerinin iç işlerine karışmazlar. 
Her ülke kendi yönetim şeklini, kanun ve nizamnamelerini tamamen kendi isteğine göre kabul eder.
Bu örgüte üye ülkelerden biri sosyalist iken diğeri çok partili parlamenter sistemi, diğeri tek adam diktatörlüğünü, bir diğeri ise şeriatla yönetilmeyi seçebilir.
(Örgüte gözlemci olarak katılması kabul edilen ve geçenlerde tam üyelik başvurusu yapan İran'a hiçbir ŞİÖ üyesi ülke şeriatçı rejiminden dolayı karşı çıkmamaktadır. Ülkesinde şeriatçı ayaklanmayı kanla bastıran Özbekistan bile İran'ı desteklemiştir. Şeriatçı ayaklanma sırasında İran şeriatçıları değil, laik Özbek yönetimini desteklemiş ve bu tutumu ile üye ülkelerin iç işlerine karışmayacağını gösterdiğinden dolayı ŞİÖ ye gözlemci üye olarak kabul edilmiştir.)
Hiçbir üye ülkenin diğer üye ülkenin rejimini beğenmeme ve değiştirmeye kalkışma veya onun rejimi hakkında üst perdeden tavsiyelerde bulunma hakkı yoktur.
Hiçbir üye ülke diğer üye ülkeye "Askerlerini Kıbrıs'tan çek, 301. maddeyi kaldır, Ermeni soykırımını kabul et, şu kanununu şu şekilde düzelt" gibi baskılarda bulunamaz.
4C
-Karşılıklı yarar :
Her ülke kendisi için yararlı olacak dış ticaret rejimini uygular.
Hiçbir üye ülke diğer üye ülkeye "Gümrüklerini indir, benden şu malı almak zorundasın, döviz rezervi olarak şu para birimini kullan" ve benzeri baskılarda bulunamaz.
4D
-Teröre karşı işbirliği:
Her üye ülke, terör tehlikesine karşı diğer üye ülkelerden yardım isteyebilir (veya istemeyebilir).
Herhangibir devlette çıkan bir isyan dolayısıyla, o devlet yardım talep ettiğinde bu talebi karşılamak üzere deney sahibi olmak için ortak askeri tatbikat yapılmaktadır.
Ancak üye ülke istemezse, müdahale edilmez.
Örneğin, Özbekistan şeriatçı ayaklanmayı kendi kuvvetleri ile bastırmış ve örgütten yardım istememiştir.
Kırgızistan, isyanı bastıramadığı halde örgütten yardım talep etmemiş, isyancılar Kırgız hükümetini devirmiştir. Yeni Kırgız hükümeti istese idi ŞİÖ den çıkabilirdi, fakat çıkmadı.
5
Üye ülkeler istediklerinde ŞİÖ'den ayrılabilirler
+++++++++++++++++++++++++++++++++
İsteyen ülke örgütten hemen çıkabilir. Fakat AB'den çıkmak mümkün değildir. Örneğin bugün nasıl Teksas ABD'den ayrılma hakkına sahip değilse, ilerde AB üyesi ülkeler de aynı duruma düşecektir.
6
Gümrükler ve ticaret
++++++++++++++++
Ayrıca, ŞİÖ üyesi her ülke, başka ülkelerle değişik türde birlikler (ticari birlik, askeri birlik, gümrük birliği vs. gibi) kurma hakkına sahiptir. AB'de ve ABD'de ise böyle bir hak yoktur. Çünkü AB ve ABD birer devlettir, ŞİÖ ise bir devlet değildir.
Örneğin geçen sene Kazakistan Meclisinde Orta Asya Türk Cumhuriyetleri Birliği kurulması teklifi öne sürülmüştür. Bu gerçekleşirse, Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan aralarında birlik kuracaklardır.
Türkmenistan da "hiçbir birliğe katılmama" kararından dönerse bu birliğe katılabilir. Bu birlik, bu ülkelerin ŞİÖ üyeliği ile ters düşmez.
Aynı şekilde Rusya da Kazakistan ve Beyaz Rusya ile başka bir birlik kurmuş, bundan başka Rusya eski Sovyet Cumhuriyetleri ile Bağımsız Devletler Topluluğu isimli bir örgüt kurmuş, Çin ise ASEAN vs gibi örgütlere üyedir.
Dolayısıyla Türklerin bir kısmını kapsayacak olan "Türk Cumhuriyetleri Birliği" de ŞİÖ üyeliği ile çelişmez.
7
Türk Birliği için ŞİÖ'nün önemi
++++++++++++++++++++++++
Değerli arkadaşlar
Türk dünyası Şanghay İşbirliği Örgütü içinde büyük ölçüde birleşmiştir.
Bu örgüte üye ülkeler Rusya, Çin, Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan ve Tacikistan'dır.
Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan Türk ülkeleridir.
Çin'de Uygur Türkleri var.
Rusya'da Tatarlar, Yakutlar, Altay Türkleri vs... var
İran gözlemci olarak son toplantıya katılmış olup, geçenlerde tam üyelik başvurusu yapmıştır. İran'ın nüfusunun yarıya yakını Türktür.
Dışarıda Türkiye, Azerbaycan ve Türkmenistan kalmıştır.
Türkiye'nin örgüte üye olması, Azerbaycan ve Türkmenistan'ı peşinden sürükler.
Böylece dünya Türk nüfusunun %99 undan fazlası aynı örgütte bir araya gelmiş olur.
Türk ülkeleri arasında ekonomik ilişkiler gelişir. Böylece sosyal ilişkilerin gelişmesine kapı açılmış olur.
Bu, olabilir, gerçekleşebilir bir yoldur. Nesnel olarak önümüzde durmaktadır.
Bu yol, İşçi Partisi'nin hazırladığı Milli Hükümet Programı'na bir madde olarak konulmuştur. (Milli Hükümet Programı Madde 18)
Programdaki diğer bir madde de, Türkiye-Azerbaycan-İran-Suriye arasında kurulacak bir bölgesel ittifaktır. Bu sayede Suriye'de yaşayan Türkler de birlik içine alınmış olacaktır. Irak'taki Türklerle birleşme sorunu, Amerika'nın Irak'tan çekilmesi ile gerçekleşebilecektir. (Milli Hükümet Programı Madde 17)
Programın diğer bir maddesi, Türkiye ile KKTC'nin adım adım bütünleşmeye gitmesidir.
Günümüz şartlarında başka bir yolun olabilirliği görülmemektedir. Kıbrıs Türkleri ile Rumların bir arada yaşamaları için şartlar uygun değildir. (Milli Hükümet Programı Madde 19)
Saygılarımla
Serdar Bolat
++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
 
----- Original Message -----
Sent: Tuesday, July 14, 2009 1:30 AM
Subject: Re: .:: KomploTeorileri ::. Uygur Kongresi, Uygurları felakete sürüklüyor

Sevgili Komplo Teorileri Obegi  Dostlari
 
Bu sartlar altinda  cozum ne olmalidir, Uygurlara uygulanan sistemli asimilasyon, zulum, soykirim nasil engellenmelidir?Uygurlar yillardir felaketin icinde yasiyorlar, biz ne yapalimda yardimci olalim.Analiz mukemmel ama cozum sunulmamis.Soydaslarimiza yardim icin onerilen yollar nelerdir? Uygur topraklarini 1946 yilinda Cin tarafindan isgal edildigi gercegi altinda o topraklardan Cin Uygur Turkleri zarar gormeden Uygur topraklarindan nasil sokulup atilacaktir?Yazida Cin'e karsi cikan Uygur Turkleri  sanki suclaniyormus gibi bir hava mi olusmus, yoksa ben mi hassas davraniyorum. Cin emperyalizmini, AB-D emperyalizmine tercih edecegiz?
Cozum onerilerini buyuk bir merakla bekliyorum.
 
Saygilarimla
Gunseli Yurtseven

--- On Mon, 7/13/09, Ali Serdar Bolat <serdarbolat@superonline.com> wrote:

From: Ali Serdar Bolat <serdarbolat@superonline.com>
Subject: .:: KomploTeorileri ::. Uygur Kongresi, Uygurları felakete sürüklüyor
To: Undisclosed-Recipient@yahoo.com
Received: Monday, July 13, 2009, 11:27 AM

 
 
Dünya Uygur Kongresi Başkanı  Rabia Kadir, "5 Temmuz günü barışçıl şekilde protesto yürüyüşüne çıkan kadın, çocuk ve gençler Çin hükümeti tarafından vahşice bastırılmıştır." dedi.
 
Tüm Amerikancı ve batıcı basın bu açıklamayı olduğu gibi kabullendi. Hatta Yeniçağ bile aynı iddiayı ısrarla öne sürdü.
 
Olayların gerçek yüzü kamuoyunun binde birine bile ulaşmadı.
 
"Barışçıl" yürüyüşe çıkanlar, 190 otobüsü, elliden fazla otomobili ve 2 polis otosunu yakmış, birçok işyerini tahrip etmiş ve yüzlerce kişiyi yaralamış ve öldürmüşlerdi. Olayların başlangıcı işte bu şekilde olmuştu. Fakat bunu kimse söylemiyordu.
 
Hatta bu terörist gurup, kendilerine karşı çıkan Uygurları bile hastanelik etmekten çekinmemişti. Hastanelere ilk gelen yaralılardan 233'ü Çinli, 39'u Uygur idi.
Rus Ria Novosti Ajansı'nın haberine göre ölen 156 kişiden çoğu Çinlidir.
 
Polis olaya hakim olamayınca devreye asker girmiş, bu defa da güvenlik güçlerinin silahlarıyla Uygurlar ölmeye ve yaralanmaya başlamıştı.
 
"Peki, baskıları protesto etmekte Uygurlar haksız mıydı" diye sorulabilir. Bunun cevabı şudur: Uygurlara birtakım haksızlıklar yapılmış ve yapılıyor olabilir, fakat bunlara terörist eylemlerle çözüm bulunamaz.
 
Almanya ve Amerika'da faaliyet gösteren ve ABD kontrolü altında olan Uygur Kongresi üyeleri, terörist eylem emirleri vererek Uygurları felakete sürüklemektedirler. Nasıl olsa onlara bir şey olmamaktadır. Dolarları alıp yan gelip keyf etmektedirler. Amerikan planları uğruna Uygurlar ateşe sürülmektedir. Sayın Bülent Esinoğlu'nun belirttiği gibi, aynen 2. Dünya Savaşı öncesinde Almanların Tatarları Rusya'ya karşı ateşe sürmesi benzeri. Bu olay Tatarların felaketi ile sonuçlanmıştı. Tatarlar Kırım'dan Orta Asya'ya sürülmüşlerdi. Kırım Tatarları hala daha ülkelerine dönme mücadelesi vermekte ve acılar çekmeye devam etmektedirler.
 
Uygur Kongresi ve Uygurları tahrik eden bilumum aklıevveller acaba ne yaptıklarının farkında mıdırlar?
Bu kışkırtmaları sonucunda Uygurların başına daha büyük felaketler gelirse ve üzerlerindeki baskılar yoğunlaşırsa bundan zevk mi duyacaklardır?
Çeçenistan'da olduğu gibi Uygur bölgesinde de taş üstünde taş kalmaması mı istenmektedir?
Binlerce Uygurun ölmesi, sürülmesi mi istenmektedir?
 
10 milyon Uygur nüfusa karşı 1 milyar 300 milyonluk bir Çin nüfusu söz konusudur.
Herhangi bir isyan hareketinde Uygurların başarı kazanma şansı yoktur. Güçler dengesi Çin silahlı kuvvetleri hariç 130 a karşı 1 dir.
Böyle bir durumda Uygur Kongresi'nin yaptığı kışkırtma, "Cesur ve büyük eylemler yapmalısınız" çağrısı, sorumsuzluktan başka bir şey değildir.
Uygur Kongresi'nin Uygurları değil, sadece Amerikan menfaatlerini temsil ettiği açıkça ortaya çıkmıştır.
 
++++++++++++++++++++++++++
 
Olaylar Abdullah Gül'ün Uygur Bölgesi'ne yaptığı geziye Amerika'nın verdiği cevaptır.
 
Türkiye ile Çin arasında adı konmayan bir yakınlaşma vardı.
Genelkurmay başkanları askeri işbirliği için adımlar atmışlardı.
Türk-Çin aşadamları dernekleri yakınlaşma içine girmişlerdi.
TÜSİAD bile Çin ile yakınlaşmayı savunmaya başlamıştı.
 
Abdullah Gül'ün Çin'e ve Uygur Bölgesi'ne yaptığı ziyaret tüm bunların üzerine tüy dikmişti.
Türk ve Uygur yöneticiler bir yemekte bir araya gelmiş, Uygur milli oyunları oynanmış, Uygur müzikleri eşliğinde Uygur yemekleri yenmiş, gözle görünür bir yakınlaşma sağlanmıştı.
Uygurların sorunlarının çözümü için bu yakınlaşma bir vesile olabilirdi.
 
İşte Amerika, artık bu kadarına tahammül edemezdi. Sorunlar çözülmemeli, aksine kördüğüm yapılmalı idi.
Türkiye-Çin yakınlaşması belki de Türkiye'yi Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) ile de yakınlaştırabilirdi.
Dışişleri Bakanı Davutoğlu, ŞİÖ'ye gözlemci üye olabileceğimizi, tüm ümitlerimizi AB'ye bağlamadığımızı söylemişti.
Bu kadarı Amerika'yı çıldırtmaya yeterdi. Türkiye'nin AB'den uzaklaşması, Amerika'nın tüm planlarının suya düşmesi demekti.
Terörist Urumçi saldırısı Türkiye ile Çin'in arasını açmak için bu nedenlerle Amerika tarafından hazırlandı ve işbirlikçi Uygur Kongresi tarafından yürürlüğe kondu.
 
++++++++++++++++++++++++++++
 
İbrahim Karagül diplomatik lisanla Amerika'yı şöyle işaret ediyor:
Sanki bir yerlerde "kan üzerinden bir oyun" tezgahlanmış olabilir mi?
Türkiye Cumhurbaşkanı'nın ziyaretinden on gün sonra böylesine bir dehşetin yaşanması akla çok şey getiriyor.
(Yeni Şafak, 8 Temmuz 2009)
 
++++++++++++++++++++++++++++
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 


The new Internet Explorer® 8 - Faster, safer, easier. Optimized for Yahoo! Get it Now for Free!

--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu mesajı " KOMPLO TEORİLERİ " grubuna üye olduğunuz için aldınız:

Bu gruba posta göndermek için ,
e-KomploTeorileri@googlegroups.com
adresini kullanınız...

Daha fazla seçenek için,
http://groups.google.com/group/e-KomploTeorileri?hl=tr adresinden bu grubu ziyaret edebilirsiniz...
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.