.:: KomploTeorileri ::. YENİ ROMA VE PONTUS ÇETESİ!..

- SORUŞTURMA AÇACAK BİR CUMHURİYET SAVCISINA İHTİYAÇ VAR!..

- II. DEMOKRATİK AÇILIMI, TBMM BAŞAKANININ SÜMELA AÇIKLAMASI İLE BAŞLAYALIM!..

 

Yeni Roma Çetesine (YRÇ) ilişkin ilk ihbarı Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alındığım İstanbul Emniyeti’nde sorgu sırasında yapmıştım.

- İlgilenmediler…

Sonra savcılığa suç duyurusunda bulundum…

- İlgilenmediler…

 

İhbarın konusu, Türkiye’deki YENİ ROMA ÇETESİ ve faaliyetleriydi. 4. bölümünde HATEMİLERİ anlatırken yarım kaldı… Şimdi buna aynı amaç doğrultusunda faaliyet gösteren PONTUS ÇETESİNİ de ekliyorum…

 

Ve bir kez daha çetelerle mücadale ettiğini her daim ifade eden AKP Hükümetine bu özde çeteyi bir kez daha ihbar ediyorum…

 

Çünkü tam zamanı…

 

Çıkış noktam, 15 Ağustos 2009 tarihinde “DEMOKRATİK AÇILIM” uğruna İstanbul Adalarda ortaya çıkan bir fotograf  ile  aynı gün Trabzon Müzeler Müdürü bayan Nilgün YILMAZER’in tarihi Sümele manastırında izinsiz ayin yapmak isteyen Selanik Valisi Panayotis Psomyadis’ı uyarması ve Selanik Valisinin “Pontusluyum” diyerek YILMAZER’in üzerine yürümesidir.

 

Bahsettiğim fotografın başında din terörünün mucidi ve laiklik karşıtı eylemlerin 1600 yıllık merkezi konumundaki Fener Rum Kilisesi’nin başpapazı, onun  yanında Başbakan Yardımcısı Bülent ARINÇ, ayakta konuşma yapan T.C. Anayasa Mahkemesi kararı ile “laiklik karşıtı eylemlerin odağı” olduğuna karar verilen ve kendisine AK denilmesi istendiğinden dolayı BEYAZ dediğim partini başkanı, Başbakan ERDOĞAN ve onu güneş gözlükleri ile izleyen, tüzel kişiliği olamayan  sözde Fener Rum Patrikhanesi’nin avukatı sıfatı taşıyan Kezban HATEMİ vardı.

 

Bu resimi 16 Ağustos 2009 tarihinde Hürriyet gazetesinde gördüm… Haber ise birinci sayfada önceki açılıma öykünerek “DEMOKRATİK AÇILIMDA İKİNCİ ADIM” olarak verilmişti!..

 

BEYAZ partinin başpapazla İKİNCİ DEMOKRATİK AÇILIMI, Hürriyet gazetesinin Atina muhabirine göre Yunanistan’da “Rumlar için büyük gün” olarak, “büyük memnuniyet” yaratmıştı…

 

İstanbul’da din terörün mucidi Fener Rum Kilisenin başpapazı ile laik anayasaya karşı demokratik açılım aralanmaya çalışılırken, aynı saatlerde İstanbul’a koşullanan Fener Rum Kilisesinden hiç bir temsilcinin olmadığı Trabzon’da ise aralarında Selanik Valisi Panayotis Psomyadis, Rus Milletvekili İvan Savidis, Rus, Gürcü ve Yunan Ortodoks Kilisesi mensupları yasadışı gösteri yapmak üzere Maçka Altındere vadisinden Sümele Manastırına tırmanmaya başladılar.

 

Selanik Valisinin başını çektiği grup ile Sümela’ya çıkartma yapanlar, Mustaf Kemal’in Samsun’a çıktığı gün olan 19 Mayıs’ı, 1994 yılında sözde Pontus Soykırım’ı günü olarak anan, Mustafa Kemal’in doğum yeri olarak bilinen evin bulunmuş olduğu Aya Sofya meydanında 7 Mayıs 2006 günü soykırım anıtı açanlar, Trabzon’da ayin bahanesi ile siyasi gösteri yapıp Pontuslu olduklarını duyurmak isteyenlerdi…

 

Anlayacağınız 15 Ağustos 2009 tarihinde İKİNCİ DEMOKRATİK AÇILIMI için İstanbul’da Yeni Roma, Trabzon’da ise Pontus Çetesini gösteren iki resim vardı…

 

İstanbul’daki birinci resim, gazetelerin birinci sayfalarında bu sefer de azınlık dinlerine  “DEMOKRATİK AÇILIM” olarak yerini aldı. Ama Trabzon’da yasadışı dini gösteri yapan gruba Türk yasalarını hatırlatan Bayan Turizm Müdürünün üstüne yürüyenleri, açılama gölge düşer diye birinci sayfaya taşımadılar… 

 

Aradan bir gün geçti…

Kimse ses çıkartmadı.

Sessizlik Karabük’te Eskipazar Belediye Başkanı ziyaret eden TBMM Başkanı Mehmet Ali ŞAHİN’e bir gazetecinin Sümela Manastırı'ndaki ayin tartışmasına ilişkin sorusu ile bozuldu…

 

ŞAHİN, ''Türkiye kuralları olan bir ülkedir. Müze müdürü hanımefendinin kuralları hatırlatarak buranın bir müze olduğunu ve burada herhangi dini etkinliğin yapılamayacağını söylediğini dün akşam haberlerde izledik. Örneğin, İstanbul'da da geçmişte ibadethane iken şimdi müze olarak kullanılan yerler var. Burası Müslümanlara ait bir mekân da olsa dini ayin yapılmasına izin verilmiyor. Bunun, gayrimüslim vatandaşlarımız veya buraya gelen yabancı kişilerce istismar edilmiş olması tabi kabul edilebilir durum değil. O nedenle herkes ziyaret ettiği ülkenin kurallarına uymak durumundadır. Bunu zorlamak medeni insanlara yakışmaz.'' dedi…

 

Açıkça söylemek gerekirse çok şaşırdım…

Çünkü ŞAHİN ile bir an aynı noktada buluşmuştuk.

Doğru söylüyordu.

Doğrunun kaynağı ise laik Türkiye Cumhuriyetin varlığı ile ortaya çıkmış egemenlik hakkıydı…

Ve bugün verilen kavganın temeli de ŞAHİN’in sözlerinde gizliydi.

Türkiye ŞAHİN’in bahsettiği kuralları bugünlere laiklik temelinde getirmişti...

Türkiye Yunanistan gibi bir din devleti değildi!..

Trabzon’da yaşananlar birinci resme “eğer  Laik Cumhuriyeti yok sayarsan, laikliği  başta bunlar istismar edecektir ve Türkiye’deki barış ortamı da işte o zaman bozulacaktır”, diyor.

 

Bu iki resme iyi bakalım.

O resimde YENİ ROMA VE PONTUS ÇETESİ var!!!

Bir Cumhuriyet Savcısı ile Cumhuriyet tarihinin en büyük soruşturması başlatılabilir.

 

18 Ağustos 2009

 

Muammer KARABULUT


--
kontraergenekon

http://kontraergenekon.tr.cx

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.