AFGANİSTAN: BİR İŞGALİN 9 YILLIK ANATOMİSİ


Amerika 7 Ekim 2001'de Afganistan işgalini başllatı. Operasyon 9'uncu yılına girdi. Sivil katliamları, hak ihlallerinin bitmek bilmediği sürecin sonunda hedeften giderek sapıldı. Savaş araçları doğayı tahrip etti.

11 Eylül sonrası Usame bin Ladin’i ele geçirme operasyonları adına tüm ülkeyi talan etme çalışmalarına girişen Amerika, Afganistan’da katliamlarını sürdürüyor.

Amerika ve beraberindeki koalisyon güçleri 11 Eylül sonrası başlattıkları Afganistan Operasyonunda 9'uncu yılı geride bırakırken, bölgede hergün yeni bir insan hakları ihlali haberi geliyor.

Son olarak Afganistan'ın kuzeyindeki Kunduz'da NATO güçleri, Taliban'ın kaçırdığı bildirilen petrol tankerlerini vurdu. Havaya uçan tankerin etrafında toplanan kalabalıktan yaklaşık 90 kişi yaşamını yitirdi.

NATO güçleri de hava saldırısında kaçırılan petrol tankerlerinin hedef alındığını doğrularken, "çok sayıda isyancının" öldürüldüğünü öne sürdü.

Başta Afganistan ve Irak olmak üzere pek öok bölgede hareketli bir askeri yapıya sahip olan Amerika ve uyguladığı politika, insan haklarını ihlal ediyor.

Irak ve Afganistan’da gizli hapishanelerde binlerce kişi kötü koşullarda tutulmaya devam ediyor. Söz konusu hapishanelerde onlarca kişi yaşamını yitirirken olaylarda sorumlu olan tek bir Amerikan askeri dahi cezalandırılmadı.

Bu durum Amerikan Başkanı Barack Obama’nın iktidara geldiği dönemde verdiği sözlere aykırı bir durum teşkil ediyor. Zira Obama, yeni dönemi 'mutlak şeffaflık' üzerine kurma amacında olduklarını açıklamıştı.

Uluslararası bağımsız gözlemcilere göre Amerikan askerlerinin bölgede (Afganistan- Irak vb.) kalması, söz konusu bölgelerdeki nüfusun yaşam güvenliğini de tehdit eder noktada. Yine aynı durum söz konusu ülkelerdeki devlet yapılanmalarının da işleyişine engel teşkil ediyor.

Amerika daha çok suç işlemeye başladı

Afganistan Irak gibi bölgelere Özgürlük Vaadi ile giren Amerika bu hedefinden giderek uzaklaşırken, Amerikan askerlerinin de giderek daha çok suç işlemeye başladıkları resmi raporlarca ortaya konuyor. Birleşmiş Milletler Raporu’na göre 2008’de Afganistan’da Amerikan ordusu tarafından 2 bin 118 sivil öldürüldü. Bu sayı 2007’ye göre yüzde 40’lık bir artışı ifade ediyor. Gözaltılar, kötü muameleler, tecavüz olaylarına hergün bir yenisi ekleniyor. Ancak yine benzer raporların ortaya koyduğu bir başka gerçek ise, söz konusu suçlara karışan hiçbir Amerikan askerinin cezalandırılmadığı yönünde.

Ekolojik denge altüst oldu

Yoğun savaş durumunun tahrip ettiği bir başka alan ise doğa... Yüzbinlerce asker, savaş araçları, kimyasal silahlar, doğanın da dengesini altüst etmiş durumda.

Yapılan kimi araştırmalara göre, Amerikan ordusu ve koalisyon güçlerine ait savaş araçlarının bölgede bulunması ekolojik dengeyi sarsmış durumda.

Çöllerden geçen araçlar kumların taranmasına neden oldu. Askeri hareketliliğin olduğu bölgelerde kum fırtınaları daha sık ve şiddetli olmaya başladı. Bir çocuk ve yaşlı kum fırtınaları sonucu hastalandı.

Bölgede alerji olan sivillerin sayısı da giderek artıyor.

Hak ihlalleri üç elden yürütülüyor

ABD’nin Afganistan’ı işgali sonrasında burada yaşanan hak ihlalleri üç elden yürütülmekteydi. Bunlardan birincisi, savaş sırasında bizzat Kuzey İttifakı mensuplarının yaptıkları ihlallerdir. Diğeri ülkedeki ABD ordusu tarafından özellikle savaş esirlerine yönelik işlenen ihlaller ve sonuncusu da Afganistan hükümetince yapılan ihlallerdir.

ABD’nin 7 Ekim 2001 tarihinde hava operasyonuyla başlattığı ‘sınırsız özgürlük savaşı’, içinde büyük insan hakları ihlallerini ve hatta insani trajedileri barındırmakta. ABD ülkenin büyük bölümünü havadan bombalarken kara operasyonunu yürüten Kuzey İttifakı’na mensup güçler de Taliban ve ülkedeki yabancı savaşçılara karşı tamamıyla bir yok etme psikolojisiyle hareket etti. Yakalanan kişiler Cenevre Konvansiyonu’na aykırı olarak alçaltıcı muamelelere maruz bırakıldıktan sonra acımasızca öldürüldü. Afganistan’da savaş sırasında meydana gelen insan hakları ihlalleriyle ilgili halen ciddi bir soruşturma açılmış değil.

Afganistan’da Taliban yönetimini yıkmaya yönelik başlayan savaş, sayısız insan hakları ihlalleriyle doludur. Taliban’a karşı intikam hisleri özellikle kuzeydeki Kunduz kentinde zirveye çıkmış durumda.

Kunduz’da Linç Furyası” diye geçen olaylarda Taliban milisleri hiçbir canlıya reva görülmeyecek türden işkencelerle öldürüldü. İttifak, Kunduz'da ev ev dolaşarak Taliban üyesi aramakta ve şüpheli kişileri hiçbir delil olmaksızın tutuklamakta... Tutuklananların çoğunun akıbetinin ne olduğu hakkında ise kimsenin bir bilgisi yok.

Kunduz’da yakalanan esirlerin Mezar-ı Şerif yakınlarındaki Cenk Kalesi’ne götürülürken yaşadıkları bununla da kalmadı. Cenk Kalesi 25 Kasım 2001’de konteynırlarda bulunan diğer tutukluların da son durağı olacaktı. İnsan hakları örgütlerini ayağa kaldıran olaylarda Cenk Kalesi’ne götürülen 480 tutukludan 400’ü ağır bombardıman sonucu kıstırıldıkları kalede öldürüldüler.

Afganistan’da ABD tarafından yapılan insan hakları ihlalleri, haksız tutuklamalar, sivillere ait yerleşim yerlerinin bombalanması, belirsiz gözaltı süreleri, CIA ajanlarının gözaltına alınan kişilere karşı uyguladığı işkenceler ve savaşın başından bu yana yüzlerce Afgan tutuklunun yargılanmaksızın ABD’nin Guantanamo üssünde tutulması olarak sıralanabilir.

Hiçbir Amerikalı asker yargılanmadı

İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch), “Afganistan’da Güvenlik” başlıklı bildirgesinde Amerikan güçlerinin, Irak işgali başlamadan önce de Afganistan’daki cezaevlerinde tutukluların öldürülmesi ve işkence olaylarına karıştıklarını açıklayarak, bu konuda bağımsız bir soruşturma komisyonunun kurulmasını istedi. Örgüt, yayımladığı bildiride, Amerikan ordusunun 2001'den bu yana Afganistan’daki cezaevlerinde ölen kişilerien Amerikan askerlerince “öldürüldüğüne” dikkat çekti. Örgüt, bildirisinde Amerikan askeri üst düzey yetkilileri tarafından işlenen bu suçların cezalandırılmadığını belirterek hiçbir Amerikan askerinin cinayetle suçlanmadığını kaydetti.

Uluslararası Af Örgütü de ABD’nin tutsakların temel haklarını çiğnediğini yayımladığı raporda açıkça belirtti. Raporda, Amerika’nın Irak’ta, Afganistan’da ve Guantanamo Üssü’nde tuttuğu tutsaklara işkence ve kötü muamelenin önlenmesi konusundaki yükümlülüklerine uymadığı belirtildi. Raporda ABD, tutsaklara kötü muameleye göz yummak ve müsamaha göstermekle suçlandı. Af Örgütü’ne göre Washington icraatlara bir savaş anlayışıyla girişiyor ancak savaş koşullarını düzenleyen hukuki kuralları yok sayıyor. Örgüt, Amerikalı yetkililerden işkence uygulamalarının kınanmasını ve bu gibi olayların tekrarının önlenmesi için gerekli yasaların çıkarılmasını istedi.

Uluslararası İnsan Hakları İzleme Örgütü Asya Yöneticisi Brad Adams, askerlerin Afganlı tutuklulara gaddarca insanlık dışı muamele ettiğini ve işkence yaptığını belirtti. Afganistan İnsan Hakları Komisyonu da bu tür işkence vakalarının kendilerine yansıdığını vurguladı. Komisyon Başkanı Simar Samar, Amerikan ordusunun bazı durumlarda hukuku hiçe saydığını söyledi.

İşkence vakalarının ayrıntıları hakkında bilgi sahibi olmadıklarını söyleyen Samar, birçok Afganlı’nın şiddet uygulandığı gerekçesiyle kendilerine başvurduğunu ifade etti.

'Özgürlük' adına düğün evini vurdular

ABD’nin Afganistan’da yürüttüğü terör operasyonları da çoğu zaman masum sivilleri hedef almış durumda. Örneğin bunlardan birinde 1 Temmuz 2002’de Amerikan uçakları bir düğün evini vurarak 50’den fazla sivilin ölümüne, 120 kadar sivilin de yaralanmasına neden oldu. Konuyla ilgili olarak hazırlanan BM raporunda, olayla ilgili delillerin yok edildiği iddia edilirken ilgili BM raporunu ele geçirdiğini yazan İngiliz The Times gazetesi, rapora göre, ABD’nin olayda insan haklarını ihlal ederek feci olaydan sonra ilgili delilleri ortadan kaldırdığını beyan etti.
Afganistan’ın yüzde 80’i mayın döşeli

Amerika'ya 3 somut öneri

Uluslararası Af Örgütü, uluslararası topluluğun temsilcileri, Afganistan’da gittikçe kötüye giden durumu tartışmak için Lahey’de toplanmadan önce, Afgan halkının insan haklarını geliştirmek için derhal atılması gereken üç somut açıkladı.

Örgüt: “Washington’un yeni söylemi ve stratejisi insan haklarının ilerlemesinde yeni bir potansiyel sunarken, Afgan halkı, Afgan hükümeti ve başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere uluslararası destekçilerden verilen vaatleri değil başarılı bir performansı hak ve talep etmektedir” dedi.

Uluslararası Af Örgütü uzun zamandır uluslararası topluluğu, kısa vadeli askeri ya da siyasal hedefler yerine Afgan halkının refahına odaklanan ölçütleri benimsemeye çağırmaktadır. Bu bilginin ışığında, Uluslararası Af Örgütü hepsi hızlı bir şekilde uygulanabilecek aşağıdaki üç adımın atılmasını tavsiye etmektedir.

Şu an Afganistan’da çoğu NATO tarafından temin edilen Uluslararası Güvenlik Yardımı Güçleri ve bir kısmı da ABD liderliğindeki Sürekli Özgürlük Operasyonu kapsamında olmak üzere, terörle mücadele güçleri himayesinde bulunan 40 ülkenin askeri personeli var.

Cafesiyaset

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.