1 Ekim 2009

[anadoluhaber:35493] Petrol ve zenginliklerimiz konusu

Önce internetten bir alıntı

 

Bir gezi ve gözlem yazısı;

26-27.11.2007 tarihleri arasında Cizre Barajı ile ilgili olarak fizibilite incelemesi yapmak üzere Cizreye gittim. Önce uçakla Kızıltepeye oradan da 160 km kadar olan mesafeyi yöresel bir otobüs ile sınır boyundan katettim. Kızıltepe, Nusaybin, Katran, Cizre yolu. Yol sınır boyu ve Suriye tarafı sadece 300-500 metre kadar uzakta. Suriye köyleri görünüyor.

Bu arada dikkatimi çeken ve sizle paylaşmak istediğim bir husus oldu. Türk tarafında hiçbir şey yok, Suriye tarafında 100-200 kadar sıra ile gittikte görülen atbaşı var ve bunlar çalışıyor.

Haydi diyelim ki, atbaş basıncı yetmeyen kuyulardan pompa ile petrol çıkarak aygıttır ve basıncı olmadığı için fazla da önemli değildir. Peki o zaman, şimdi, iyi dinleyin.

Nusaybinden bir süre sonra Suriye tarafında gözlerimle, evet bu gözlerimle üç adet artezyen yapan kuyu gördüm. Simsiyah bir şekilde yerden 500-600 metre (tahmin ediyorum) kadar fışkıran üç adet kuyu. Bizim sınırımıza da en fazla 1 km kadar uzakta. Tam 1 km uzaktan görünüyor. Simsiyah fışkırıyor. DGÜ

150 km gibi son derece uzun bir siyasi sınır boyunca, bizim tarafımızda hiçbir şeyin olmaması, ama sınırın hemen 300-500 metre kadar uzağında petrol olmasi, hem de fışkıracak kadar basınçlı petrol olması kabul edilemez, inandırıcı da değildir, makul da değildir.

AKP nin bu mayınlı araziyi neden bu kadar hırslı bir şekilde birilerine vermekı istemesi bence bu gözle incelenmelidir. Saygı ile ..

Prof. Dr. Osman SEVAİOĞLU

Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü

Orta Doğu Teknik Üniversitesi

 

Bu yazıdaki gibi durumlar eskidende ortaya çıktı. Sınırlarımız içinde Hakkari de bir petrol kuyusunun startına Demirel bazı gazetecileri de götürmüştü. Petrolün göğe nasıl fışkırdığını onlara da göstermiş ve eğer petrolü bulabilirsek gibi imalı bir şekilde aslında gördüklerinin maalesef görmelerine rağmen henüz bulunamamış petrol olduğunu belirtmiş ve yazılmamasını istemişti. O gazeteciler ancak yıllar sonra bu sırrı yazabilmişlerdi. Demirel hakla sağ kendisine sorulabilir. Bende şahsen tüm sınırlarımızı yakından görmüş bir kişiyim, Mesela eski Sovyet sınırlarındaki kuyuları da uzaktan görmüş ve bu kadar yakın kuyulara rağmen nasıl olup da sınırın bu tarafında aranmadığını yanımdakiler ile ki bir kısmı yabancı idi sorgulamıştık. Anlaşılan olur olmaz yabancı diplomatların bile bu konuda gerçek bir bilgileri yoktu. O halde aşağıdaki yazı sahibi arkadaşın anlattığı durumun bir tek izahı var.

Biz istiklal savaşını kazandık zannediyoruz ama istiklali tam olarak kazanamadık.

Bu ülke toprakları üstündeki tasarruf hakkımız sınırlı ve bazı bölgelerimiz ve yurdun tüm toprakları gibi sınırlı. Oranın ayrıca bir özelliği olmalı ki dahada mayınlı olarak sınırlı. O bölgeye dokunmamamız için orası mayınlanmış olmalı çünkü başka türlü bir izahı yoktur. İzahlar bazı tarih zannettiğimiz sahte olaylar kadar inandırıcılıktan bile yoksundur. Bunca güçlü düşmanın sınırını değil de karşı tarafın savunmaya bile gerek görmediği, en zayıf komşunun düşmanlığının bahane edildiği sınırı başka neden bu derece mayınlar ile sıkı şekilde kimden korumak için piyade mermisine bile muhtaç olduğumuz dönemde böyle pahalı mayınlar ile mayınlamış olalım. Bu durumda o sınırı komşudan değil milletimizden korumuş olduğumuz  veya birileri bizim paramız ve askerimizle bizim sandığımız araziyi bizden korumuş olduğunu bu işe razı olanların yada dayatanların açıklamasının artık bir işe yaramayacağı zamanı bekleyip sonra açıklamalarını mı bekleyerek anlamalıyız. Kim bizleri bu kadar kapalı bir toplum olarak her şeyden habersiz ve olayları anlayamamamız için kapalı devre programların esiri yapı geri zekâlı gibi görünür bir duruma düşürdü. Tüm gerekli bilgileri ve bu alanları bizim için değil de, bizden korudu. Şimdide hala bu durumu açıklayamayan zaten açıklamasına asla izin verilmeyecek günün hükümetini bunun mümkün olmadığını bilerek, birlikte güç birliği yaparak açıklamaya zorlamak yerine, açıklarsan yanarsın açıklayamazsan millete seni yaktırırız demek istemektedirler.. En iyisi sende eski hükümetler gibi kendi keseni doldur git durumuna düşürmek için sıkıştırıyorlar anlaşılan. Zaten petrol bulamadığımız yalan yabancı şirketler pek çok petrol bulup kuyuları geleceğe bıraktılar ve kapattılar. Doğu bölgesindeki altın rezervi dağları bir TV araştırmacımız adını hatırlayamadım A takımı diye bir program yapıyordu doğudaki o köye bizzat gidip köyün giriş ve çıkışlarının Jandarma kontrolünde olduğunu ve köyden dışarı bir kaya parçası bile çıkarılamadığını ekrana çıkardı. Kansere Zakkumdan ilaç üreten Dr. Ziya Özeli ve şifa bulan hastalarını Özal zamanında TV ye çıkararak Türkiye’deki icatlar keşifler yasağını delmek isteyen TV yöneticisi de işinden atıldı. Dr. Ziya Özelde ancak ilacın tüm haklarını Amerika’ya terk ederek canını kurtardı.

Kanunlarımızda işgal birliklerinin ülkemizden çekilme şartlarından olsa gerek (geldikleri gibi gidişlerinin nedeni) yerin altı devlete aittir, Doğal kaynaklar devlete aittir. Üç Avrupa ülkesinde üretilmeyen ilaç vs. ürünlerin Türkiye de üretilemeyeceği ve daha pek çok gizli anlaşmalar ile milletimize yasaklanmış, icatlar keşifler maden arama kısıtlamaları belki yapılan devrimlerin çoğu da düşmanın çekilme şartlarındandı.  Bu şartların sürelerinin dolduğunu sanıyorduk. Ama nedense yabancılar izin vermedikçe hala devlet de bu konulara dokunamıyor.

Bir kanun ile yer altı zenginliği halka açılsa vatandaş kendi imkanları ile ya da şirketler ile ortaklıklar kurup arama izni alabilse altından uranyuma ve kromdan petrole kadar her şeyi millet çıkarır ülkeyi vergileri ile ihya ederdi. Bizlerde zengin ülkenin fakirlikten bir birleri ile kavgalı halkı olmazdık.

Bu bölgedeki siyasi kavgalar siyasi birer madrabazlıktan ibarettir. Muhalefet bu durumu hükümetin açıklayamayacağını çünkü bunların gizli anlaşmalar olduğunu zaten AKP’nin dünyadan haberi olmadığı zamanlardan beri biliyor.

Şimdi ise açıklamaya imkanı olmadığını da biliyor. Bu yüzden bu konuda bile bile hükümeti sıkıştırıyor. Kendileri de bu alanı açmak için kanun teklifi vermiyor.

Çünkü yasak. Yoksa neden böyle bir teklif verip hükümeti köşeye sıkıştırmasın ki. Ama bu ayak oyunlarının ülkemize bir faydası değil bu durumun sürmesine sebep olunduğu için esaretin ve bu muzır gizli anlaşmaların sürekliliğini sağlamakla kalmıyor. Birde muhalefeti ve dış güçleri kıs kıs güldürüyor. Mesela burada. Artık gizli anlaşmalar ile devletin ve tüm hükümetlerin ellerini bağlayan bu sırları deşifre etmek gerekiyor. Birileri mutlaka bu sır anlaşmalara ulaşıp can bahasına da olsa bunları dışarı sızdırıp halkın gündemine düşürebilmelidir.

Bu yetenek de canını tuzaktan gözünü budaktan esirgemeyecek ve yetenekli istihbaratçı asker, polis, diplomat ya da diğer anlaşmalara ulaşabilecek ekonomist hukukçu gibi vatan evlatlarımız olduğundan kuşku duymuyorum. Sorun buldukları sırları iletebilecekleri güvenilir bir makamın bulunmaması iş o makamı kurabilmek de.

Zaten bazı gizli haberleri yayına sokacak vakit gazetesi dışında da kaynak bulamıyorlar. Onu da devlet erkanının okuması yasak. Elinde görülen işini kaybedebiliyor. İnternet de açanlarda kendi adreslerinde açmaya korkuyor. Üstelik ülkemizde gizli tanıklar bile deşifre edilirken bunu nasıl yapabiliriz ve yapabilenin ulaştığı bilgileri yayına alabilecek bir medya ve basını nereden bulabiliriz bende bilmiyorum. Ama mutlaka durumumuzu açıklığa kavuşturacak çalışmalar yapmalıyız.

A.D.Şimşek 


--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
        Bu grubun  hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM  STANDIDIR.."
      Grupta yayınlanan  yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...

Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com

Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.