T a r a f s ı z D e ğ i l i z

[anadoluhaber:36139] Sibel Eraslan: Devletin Tunç/Eli Dersim'de ne yapmıştı?

Ya bizlere uzun yıllar “İlk Kadın Pilotumuz” olarak iftiharla takdim edilen Sabiha Gökçen’in, aslında Dersim’e en ağır bombaları atan uçağı kullanmış olduğu gerçeğine ne diyeceğiz?

Tarihçilere büyük vazifeler düşüyor. “Alevi İsyanları” olarak bahsi geçen meselelerin iç yüzünü bilmiyoruz. Herkesin birbirini kan davası üzerinden suçlaya geldiği, herkesin birbirini zalim ve günahkar saydığı karmaşık bir düşmanlık hattı… Karanlık günler.

Trabzon’daki Atatürk Köşkü’nü ziyaret edenleriniz bilir. Odalardan birinde duvara asılmış büyük Türkiye haritası üzerinde “Tunceli/Dersim” kısmında elle çizilmiş, işaretlenmiş kısımlar vardır. Pek çok kişi Atatürk’ün 1937’deki Dersim olaylarını bizzat buradan yönettiğini anlatır. Oysa başka pek çok kişiyse, aynı tarihlerdeki Dersim tenkilinin, Atatürk tarafından değil, İsmet İnönü tarafından düzenlenip yönetildiğini söyler… Biz kitaplardan okuyup ezber ettik, doğrusunu ancak Allah bilir…

Bundan tam 72 yıl önce, 15 Kasım 1937’de Dersim isyanı önderlerinden Seyit Rıza’nın Elazığ’da asılması ile kapatılmış iç kanamalı ağır bir defter saklıdır oysa aynı haritaların ve dile gelmemiş fısıltıların ardında…

Seyit Rıza’nın sekseni aşan yaşı, torunu evladı yaşındakilerin sahte tanıklığıyla mahkemece küçültülür, aralarında 17 yaşındaki oğlu Reşit Hüseyin, yeğeni Yusufhan aşireti reisi Kamber, Kureyşan aşireti reisi Seyit Hüseyin’in de bulunduğu on kişiyle birlikte Elazığ Buğday Meydanı’nda asılırlar.

Son sözleri, kalbimizi 72 yıl sonra bile kahırla deşecek işaretleri taşır: “Evladı Kerbelayız. Suçsuzuz. Ayıptır, günahtır, zulümdür, cinayettir…”

Bugünden baktığınızda, bugünün Alevi söyleminden çok Caferi söylemini hatırlatıyor bu cümleler. Şaşırtıcı dini vurgusu, Ehlibeyt ve Kerbela işaretleriyle okunduğunda… Kendini CHP’nin oy deposu olarak lanse eden, hatta çoğu kez din dışı seküler bir söyleme mahkum etmiş günümüz Alevi duruşuyla şaşırtıcı derecede bir zıddiyet…
Hakikaten 1937’de Dersim’de neler yaşanmıştı? Dönemin İnönü’lü CHP’si, işin ne kadar içindeydi? Ve o katliamları yaşayan Alevilerin torunları sonrasında niçin CHP’li oldular? O günün seyitleri bugün neredeler?

Oysa İnönü’nün 18 Kasım 1937’de söyledikleri, işin özetidir: “Dersim meselesini ortadan kaldırdık, son verdik. Dersim müşkilesinden kurtulduk. Dersim’i her türlü askeri hareketlerle temizledik” diyordu İnönü…

“Tedip”ten “Tenkil”e varan yani baskıdan ateşle öldürmeye kadar uzanan süreçlerde devletin tunçtan eli, Dersim’in başına bir balyoz gibi inmiştir… Keçi otlattığı için Orman Kanunu’nu çiğneyen, fes taktığı için Devrim Kanunlarına karşı gelen, işsizlik ve fakirliği yenemediği için hortlamış eşkıyaya karşı evinde odasında namusunu canını korumak adına tuttuğu piştovundan sorguya çekilen, Harf İnkılabına rağmen Osmanlıca yazıp okuyan, Türkçe değil Kürtçe konuşmakla büyük suç işleyen, Evlad-ı Kerbela’dan, sadık-ı Ehli Beyt’ten Dersimliler… Bundan 72 yıl önce defteri kanla dürülmüş hicranlı bir maziye sahip…

Dönemin askeri raporlarına göre 7000’in üzerindedir öldürülen isyankarların sayısı. 1938 yılında basılmış “Köy Arama ve Silah Toplama İşleri Hakkında Kılavuz” adlı kitabın içinde en ince ayrıntılarına kadar köylerin nasıl yakılacağı, evlere, odalara nasıl girileceği anlatılıyor. Silahlarını teslim etmek istemeyenlerin kadın ve çocuklarına el konulmasının iyi sonuç vereceğinden bahseden maddeler!! Tam bir çılgınlık eseri anlayacağınız. Kendi ülkesinin insanına bu kadar mı düşman olabilir yöneticiler diye soruyor insan ister istemez.

Ya bizlere uzun yıllar “İlk Kadın Pilotumuz” olarak iftiharla takdim edilen Sabiha Gökçen’in, aslında Dersim’e en ağır bombaları atan uçağı kullanmış olduğu gerçeğine ne diyeceğiz?

Tüm bunları, 19 yıl aradan sonra bölgeye giden Cumhurbaşkanımızın fotoğraflarıyla birlikte gözyaşları içinde bir kez daha hatırladım.

Kendi insanını sevmek bu kadar mı zor, bu kadar mı ağır?

Sayın Gül’ün ayakkabılarını çıkarıp yalınayak girdiği gönül dergahı, bunca yıldır tunçtan balyozlarla kırıldı… Dağ ol da ağlama, insan ol da taş kesme! Vah!

Sibel Eraslan


--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
        Bu grubun  hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM  STANDIDIR.."
      Grupta yayınlanan  yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...

Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com

Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

2 yorum:

  1. Hanim efendi :

    Ulul Emr'e itaat etmeyen Ingiliz kafirine ozel ulak ile mektup gonderen kafir emperyalistlerden medet uman bir Seyh Sait,Ehl-i Beyt oldugunu iddia ettiginiz hatta alevilikten kurtarip caferilige layik gordugunuz bu zaati neden goklere cikariyorsunuz.Zamanin rejimini yargilamak istiyor iseniz daha berrak dil kullaniniz zira bu kisiyi Ehl-i Beyt seviyesine yukselterek bizim duygularimizi somuremezsiniz!!

    Seyh Sait 'in kilik kiyafetine baktigimizda(resimlerinden)kendileri Seyyid bir zaat'dan daha cok bir alevi dede'si tipine uygundur.Seyyid ehli insanlar namaz kilar camilere giderler idi .Bu zaat mazlum degildir devletine baskaldiran bir bolucudur ,kendisine zulum edilmistir yas haddi ile daha iyi bir muamele yapilabilir idi ; ayri bir mesele.

    Zamanin padisahi II Mahmud ; ortodoks patrikinin romanya krali'na isyan etmesi icin uygun bir zaman oldugunu soyleyen bir mektubu gonderdiginin sabit olmasi uzere patrikhanenin onunde astirmistir.Bu patrik icin de bir agitname yazabilirsiniz..

    Peygamber Efendimizin Medine mudafaa (Hendek) savasinda ;musrikler ile isbirligi yapan Beni Nadir Yahudi kabilesine yapmis oldugu muameleyi bilse idiniz acaba bu sapik mezhepler guruhundan olan kafir isbirlikcisi Seyh Sait icin ayni agitlari yakarmiydiniz ??

    Ne yazik ki size gore hosgorunuz oyle basini aldi gidiyorki
    degil alevi caferi yahudi ve hristiyanlari dahi cennete sokma provalari yaptiniz..

    Peygamber soyundan geldigini iddia eden bir kisi hele hele bir asiret reisi ise "Kufur tek millettir"Ayet-i Kerimesinin boyasina burunur ve hic bir zaman kuffar ile isbirligi yapmaz..

    Seyh Sait'den olsa olsa elinde sazi ,rakisi ve postekisi ile alevi dede'si olur.LUtfen Ehli Beyt ismini kullanarak zulum etmeyiniz..

    Zamanin devlet erkanina yaptiklari haksizliklar hakkinda elestiri yapmak istiyorsaniz buyrun beraber yapalim .Islam adini kullanarak ;Islamin aleyhinde hareket eden bir alevi dedesini hakli cikarmayin deliliniz yoktur sadece devletin oradaki insanlara yapmis oldugu asiri guc kullanma vardir..

    Sizleri Peygamber Efendimizin hendek savasinda hainlik yapan medineli yahudilere yapmis oldugu muameleyi arastirmanizi tavsiye ediyorum..

    YanıtlaSil
  2. Delilsiz mesnetsiz kendi acendanizda maksadiniz uzum yemek degil bagciyi dovmek;

    Devleti Osmaniyye'de bir kanun ve gelenek vardir Evladi Kerbela vesikalari ile tespit edilmistir ve hepsi de devletten maas almakta idiler.Siz sozum ona yazar olarak ahmet'in mehmet' in deyisleri ile bu kandirilmis zevati masum gostermeye calisiyorsunuz.Nasrettin Hoca'nin dedigi gibi "hirsizin hic mi kabahati yok"
    Ulul Emr'e karsi gelip ustelik Ingiliz kafiri ile isbirligi yapmis olan ve bu provokasyon ile Musul vilayetinin elden cikmasinda yeni Turk devletinin mesgul edilmesine sebep olan vesikalari ile sabit olan bu ihanetin "deja vu"su bir baska isimle tekrar gunumuzde hortlatilmistir ,bugun PKK yapilanmasi; kafir emperyalistler tarafindan desteklenen bu kandirilmis halk tekrar bir temcit pilavi olarak onumuze kondu ..

    Sibel hanim ;yazinizdan alinti yaptigim asagidaki pasaj sizin Muhakeme-i Kubra'da sahidiniz olsun:

    "Sayın Gül’ün ayakkabılarını çıkarıp yalınayak girdiği gönül dergahı, bunca yıldır tunçtan balyozlarla kırıldı… Dağ ol da ağlama, insan ol da taş kesme! Vah!"

    Tarih bilginizin ne seviyede oldugu belli veya(husn-i zan ile) bilmeyerek kasitsiz bir hata soz konusu ; gunumuzde de epeyi merhale kat eden Turk Ordusu'nu yipratma oyunlari amacli pervasizca yapilan yorumlar insanlari buyuk sorumluluklar altina sokuyor.

    Yavuz Sultan Selim doneminde ki yapilan operasyonlar ; sizin deyiminiz ile Devletin Tunc/eli (Evlad-i Kerbela'nin katliami)
    bu hain ,sapik mezheplerin (sizin deyiminiz ile Sayin Gul'un yalinayak girdigi 'gonul dergahi')uzerine oyle bir indirilmistir ki ne "cem evleri" ne de kari'li kiz'li dondukleri "semah"kalmisti isyanlari sadece agitlarinda iki telli sazlarinin mizrabinda "Sah'a gidelim,Sah'a gidelim"den oteye gecememisti ,kendilerine cumhuriyet doneminde gelebildiler..Iste o yuzden anlayamadiginiz cumhuriyet ve CHP sevgilerinin geldigi yer !!

    Bu vesile ile:

    "Ve o katliamları yaşayan Alevilerin torunları sonrasında niçin CHP’li oldular? O günün seyitleri bugün neredeler?"

    Cahilane size mecburen tarih dersi vermek zorunda kaliyorum zira Kemalist devrimler Islam'in bukulemeyen bileginin devrimler vesilesi ile alasagi edilmeye calisilmasidir.Yapilan devrimler Yavuz Sultan Selim ve dahi diger padisahlar ile takip edilen politika Vatanimizin dogusunu Sia Iran'a karsi yekvucud olmasini saglamistir.Milliyetcilik akimlarinin ve devrimlerin en agir bedelini cogunluk olan Sunni muslumanlar odemistir.

    Alevilerin CHP'ye ve cumhuriyet'e daha asina olmalari kendilerine daha iyi bir ortam saglayan bu cumhuriyet sistemidir. Ehl-i Sunnet'e olan tarihi dusmanliklari
    Kemalist devrimler ile dogru orantili oldugundan dolayi kendilerini CHP gibi Stalin modeli bir partide ozdeslestirdiler cunku onlarin da amaci uzum yemek degil bagciyi dovmek..

    Onlar arasinda hic bir Seyyit yok idi zira ne kayitlari var ne de geleneksel Ehl-i Beyt davranisindalar(Ingiliz kafirine yalakalik yapmak sia guruhunun bir adetidir Irak'ta ayakta alkisladiklari gibi)..

    Binaenaleyh; inanan ile inanmayanin savasi Allah-u Teala VeTekaddes Hazretlerinin tayin ettigi "Vakit" e kadar devam edecektir.Velhasil-i Kelam onemli olan kisisel olarak bu cephede hangi tarafta mevzilenecegimizdir.

    YanıtlaSil

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.