O Teğmen de her genç subay gibi henüz genç ve idealist bir subaydır. Verilen emirleri düşünmeden tartışmasız uygulamaya göre eğitim almıştır. Kötü bir şey yapmış olabileceği aklının kenarından bile geçmez çünkü ne yapmışsa görevi olduğu ve aldığı eğitim gereği sorgulamadan yaptığıdır. Samimidir. Dürüsttür vatanseverdir. Kısaca dört dörtlüktür. Ama gençtir ve henüz askercilik oynama yaşındadır. Neden mahkemenin önüne çıkarıldığını anlayamamaktadır. İleride beraat da etse mahkûmda olsa uzunca bir süre daha anlayamayacaktır. Çünkü anlaması için uzunca bir zamana ihtiyacı vardır.
Çünkü uyduğu emirleri en yukarıda planlayanlardan kendisine ulaşana kadar zincirin tüm parçalarını da kendisi gibi mert dürüst vatan için her şeyi yapabilecek insanlar zannetmektedir. Halbuki böyle bir yapı maalesef tarih sayfalarında kalmıştır. Ordular ve ülkeler iç içe geçmiş bazen çıkarlar ideallerin önüne geçmiş bazen de başka öncelikler ile yollar karıştırılmıştır. O emir komuta zincirinin merkezinde yada kendisine kadar uzanan hiyerarşi içinde, birinci önceliği İsrail olan kripto Yahudiler. Türklerin kendilerine soykırım yaptığına inandırılarak başka amaçlar ile orduya sokulmuş içinde milletimize kin ve öfke dolu Kripto Ermeniler’ Rumlar, Din farklılığı yüzünden Müslüman halkımıza kin ve öfke besleyenler. Paraya karıya makama mevkie düşkün olduğu için satın alınmış kişiler. Bir düşkünlüğü ya da bir tuzak yüzünden kendisi veya yakınları fuhşa, kumara yada açıklanırsa kimsenin yüzüne bakamayacağı bir suça sevk edilip tuzağa düşürülmüş olduğu için başka kaynakların talimatlarına uymak zorunda kalan kişiler. Mason olan ve mason locasının yurt dışından aldığı emirleri uygulamak zorunda kalan bazı gizli, yada masonluk Sabataizm gibi yarı gizli örgüt ve teşkilatlara üye olarak geriye dönüşü imkansız bir durumda sürüklenen komutanlar. Bunlardan bazılarının kendi aralarında çeteleşmiş olanları vs.de vardır. Vatan için diyerek yasalar aklına gelmeden bu şüphelerden de habersiz olarak ölür veya öldürürsün. Ama bazen farkına bile varmadan bir ihanetin parçası olursun. elli teskere almış eri (33 er olayı) o sırada PKK işini bitirmek için yapılan çalışmalar sırasındaki ateşkesi bozmak ve barış girişimini durdurup kan dökülmesini sürdürerek ülke yönetimini sürekli kendi ellerinde tutmak beklide doğu Anadolu’yu başkalarına devir etmek isteyen bir gücün talimatı ile PKK’lılara öldürmeleri için kurbanlık olarak gönderen komutanın yanında da genç teğmenler mutlaka vardı. Belki içlerinden biri komutanım çevrede 100- 200 kişilik bir PKK timi dolaşıyormuş gerekli tedbirleri alsak da demiştir. O teğmen belki o anda bakalım düşünürüz deyip başka bir göreve gönderilip sevk merkezinden uzaklaştırılmıştır. Bilemeyiz ama bildiğimiz bir şey var o komutanları yargılayamayan askeri yargı da emir komuta zinciri içindedir. İşte tıpkı bu duruma gelmiş ve her şeyi bilen! cahiller ile onları yöneten kurnaz kripto tilkilerden meydana gelen askeri yapı’nın bir kısmı Tıpkı Osmanlıyı yağmalatan askeri yapı durumuna gelmiştir. Askerin kahramanlığı komutanın cehaletini, dalaletini, bilhassa ihanetini karşılayamaz. Nasıl Sarıkamış’taki gibi doksan bin tam teçhizatlı orduyu düşmanla karşılaşma ihtimali bile olmayan eksi 35-40 derecede karlı dağlara sürüp topluca öldürtmüşlerse 33 er Aktütün Dağlıca olaylarını umursamayanların orduyu tümüyle kaybetmeyi de umursamayacağı açıktır.
Yukarıda 33 er değil de elli er dediğim belki dikkatinizi çekmiştir. Çünkü o ölüme gönderilen erler 51 kişi idiler sonra dağların arasında 33’ü öldürüldü diğerleri gerekirse pazarlık için rehin tutuluyordu. Askerin bir şey yapmaya niyeti olmayan duruşunu bir süre seyir eden. Polis özel harekatı kendiliğinden harekete geçerek 24 tanesini ani bir baskınla kurtardı. Neden herkes konuşurken kimse o kurtulan 24 kişiyle ve 28 şubat da silahları ellerinden alınan o özel harekatçı polisler ile röportaj yapmaz. Çünkü netameli bir konudur.
Kimse orduyu kötülemiyor. Herkes ordumuz çok hasta diyor. Çünkü hasta. Hastalığın inkarının, hatalığı iyileştirmeye yardımcı olmayacağı açık olduğu gibi ölüme engel olduğu da görülmemiştir. Burada ordunun hasta olduğunu inkar edenlerden bir kısmı zaten onu öldürmek için zehirlerken saf ve akılsız bir kısmı da kendi içlerindeki endişeyi bastırmak için sesli düşünce şeklinde hasta diyenleri öldürsek hastamız iyi olur şeklindeki başka bir hastalığa yakalanmışlardır. Ordumuz bünyesinde ameliyat gerektiren tehlikeyi bir ur (tümör) taşıyor. Mutlaka acele ameliyat olması gerekiyor. Aksi halde ur vücudunu kaplayacak ve bazı bölgelerimizi düşmana devretmeye çalışan habis bir kanser ur’u na dönüşerek TC: Devlşetinin ortadan kaldırılmasına kadar varacak tehlikeler taşıyor.
Ve o urun (tümör'ün) mutlaka dikkati bir ameliyat ile bünyesinden çıkarılması gerekiyor.
Mahkeme ise bu ur’u teşhise çalışıyor. Bu teşhisten elbette kötü niyetli planlarının son aşamasına yaklaşmış kişiler rahatsız olacaktır. Ama onları halletmek çok kolay olurdu eğer o teğmen gibi dürüst ve samimi çok da iyi niyetli vatan evlatları hamaseti bırakıp ideoloji yerine vatanı ve milleti düşünselerdi, Düşünemesinler diye ideolojik programlanıyorlar. Ve ideolojilerinin vatanın ve milletin bekasının şartı olduğuna programlanıp insan olmaktan çıkıp afyon yakan robot ve sieborg’lara dönüşüyorlar. İçlerine yerleştirilmiş durmadan aynı hamasi müziği çalan banttan kesintisiz aynı şeyleri dinleyip dünyadan ve çevreden kopmuş afyonkeşler olarak kahramanlık rüyaları görüyorlar. Saddam’ın Irak ordusu ve çok güvendikleri Cumhuriyet Muhafızları birlikleri (Özel harpçiler) bizim ne oldular. Bizim ordumuz kadar, saldırgan ABD’nin silahlarına bağımlı olmadan yapılanmış ordular idi, nasıl olup da bir anda hepsi birden buharlaştılar. O ordunun komutanları Tıpkı Osmanlının bazı mason komutanları gibi savaşı satınca o kahraman teğmenler ne oldular diye bile düşünemiyorlar.
Ordu milletin çocuğudur babası değil. Çocuğunu terbiye etmeyenler sonunda tepelerine çıkarırlar ve gün gelir ana ve babasını dövmeye başlar. Bizim ordumuzda işte öyle bir aşamadadır. Bu kötü huylardan gerekirse NATO’daki, İsrail’deki kötü arkadaşlar ile arasına mesafe koyarak millete emir etmek yerine söz dinlemeye başlarlarsa. Bünyesindeki askerleri bozuk para gibi harcayan suçluları da ahmakları da kendi hiyerarşileri içindeki askeri mahkemenin yapamayacağı operasyonu sivil hukuk otoritelerinden kurulu mahkemelere yaptırıp sağlıklarına kavuşabilirler. Bünyelerindeki sağlıklı unsurları da kendilerine irtica gibi gösteren ihanet efsunlarından kurtulup büyük, güçlü ve müreffeh dünya devleti olacak olan TC.Devletinin büyük ve güçlü ordusunun mensubu olmak ile daha fazla iftihar edebilirler. Ordunuzu bir birinin sucunu örten bir suç örgütüne değil vatana hizmet de herkesin yeteneklerini ayrı ayrı değerlendirip her türlü araç ve gerecini kendisi üreten büyük bir devletin saygın ordusuna çevirdiler. Boş idealler ile afyon çekip mutlu olmak sadece utanç verici bir durum olduğunu da fark edip. Birdaha hayaller ile avunmaz ayılırlar.
A.D.Şimşek
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR.."
Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...
Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com
Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.