[anadoluhaber:36582] Kurtlar Vadisi Gladio. Özal, nasıl öldürüldü?

Kurtlar Vadisi Gladio. Özal, nasıl öldürüldü?

Filmi izledikten sonra, ağzımdan çıkan ilk söz; Bu film çok konuşulur, çok tartışılır oldu. Gerçekten de, bu film çok tartışılır. Verdiği mesajlarla çok tartışılır, 1993’ten bu yana yaşadığımız olaylara tuttuğu ışık dolayısıyla çok tartışılır. Müzik kalitesiyle konuşulur, görüntüleriyle konuşulur, tiplemeleriyle konuşulur. Ve elbette, İskender Büyük rolünü oynayan Musa Uzunlar’ın performansı ile konuşulur. Hasılı kelâm bu film; hem çok konuşulur, hem de çok tartışılır!
Efendim, Türkiye’nin yakın tarihine ışık tutacak önemli olayları konu edinen Kurtlar Vadisi Gladio filminin galası önceki akşam, Sütlüce’deki Haliç Kongre Merkezi’nde yapıldı.
Yönetmenliğini Sadullah Şentürk’ün yaptığı, senaryosunu Raci Şaşmaz, Bahadır Özdener ve Cüneyt Aysan’ın yazdığı, başrolünü Musa Uzunlar’ın oynadığı filmin galasına biz de davetliydik. Filmi; Haber Müdürümüz Nazif Karaman’la birlikte izledik.
Hemen sağımdaki koltukta ise, Kurtlar Vadisi Pusuda, Psikopat Cevat’ın adamı olarak bilinen ve yakmak lâzım ağam replikleriyle öne çıkan Yılmaz yani Bekir Aslantaş vardı.
Kendisiyle, uzun süre sohbet imkânımız oldu.

ÖMER LÜTFİ METE’YE VEFA
Filmin konusuna geçmeden önce, Pana Film yöneticilerini kutlamak istiyorum. Filmin gösterileceği gün vefat eden Ömer Lütfi Mete’yi anıp, rahmet dilediler.
Çünkü, merhum Ömer Lütfi Mete; vefat edene kadar senarist ve danışman olarak Kurtlar Vadisine epey katkıda bulunmuştu. Pana Film de; galada, onu unutmadı ve henüz film başlamadan önce sahneye çıkan Raci Şaşmaz, yaptığı kısa konuşmada; Ömer Lütfi Mete’nin kitapları ve öğütleriyle vatanın nasıl sevileceğini öğrendiklerini ifade ederek dedi ki;
Ömer Lütfi Mete
Ömer Lütfi Mete, bu gala gecesinde bizi bırakarat gitti. Gitmek için de özel bir gün seçti. Onun burada olup, bu filmi izlemesini çok isterdim.
Ama inanıyorum ki, o zaten şu an aramızda ve bu filmi kendisine ithaf ediyorum.
Sadece bu da değil;
Öğrendim ki;
Ömer Lütfi Mete’nin dünkü cenaze törenine Polat, yani Necati Şaşmaz başta olmak üzere Pana Film yöneticileri de katılmış ve hatta tabutunu omuzlamışlar ki, bu vefa duygusu çok hoşuma gitti.

ÖZAL ÖLMEDİ, ÖLDÜRÜLDÜ!
Turgut Özal Öldürüldü

Bunu da böylece ifade ettikten sonra, artık filmin konusuna geçebiliriz. Sinemalarda bugün gösterime girecek filmin konusu, özetle şöyle:
Bir derin devlet ajanının, yıllar boyu hizmet ettiği Gladio ile hesaplaşma öyküsü.
İskender Büyük, derin devlet adına sayısız eylemde bulunmuş emekli bir istihbaratçıdır.
Karanlık geçmişi nedeniyle sanık sandalyesine oturtulduğunda; yanında baronun gönderdiği genç ve tecrübesiz avukat Ayşe’den başka kimse yoktur.
Yargılanmasına göz yumanlarla hesaplaşmaya karar veren İskender Büyük, tüm bildiklerini bir bir anlatmaya başlar.
İskender’in karanlık geçmişinin sayfaları arasında ülkeyi yerinden sallayacak gerçekler gizlidir.
Bu şok gerçeklerin işaret ettiği tek adres ise ‘Gladio’dur.
Anlattıklarıyla Gladio’nun ikinci adamı Fuat Aras’ı saklandığı yerden çıkarmaya karar verir.
Ancak bu yolun sonunda İskender Büyük’ü hiç tahmin etmediği başka bir sürpriz beklemektedir.
Yine bir oyunun parçası olmuştur.
Üstelik bu defa oturtulduğu yer, konuşma şansının olduğu bir sanık sandalyesi dahi değildir.
Glaido yapılanması ve Türkiye’de 1993’ten bu yana yaşanan olaylara Glaido’nun etkisinin anlatıldığı filmde merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın ölümü ve Glaido’nun entrikaları anlatılıyor.
Filmde Özal’ın ölmediği, öldürüldüğü; İskender Büyük tarafından mahkemede itiraf ediliyor.
Görev, Glaido’nun Türkiye’deki 2 numarası tarafından veriliyor. Özal’ın zehirlenmesi için zehirli portakallar, kasalarla Köşk’e sokuluyor.
Özal, koşu bandındayken içtiği portakal suyundan dolayı yere düşerek hayatını kaybediyor.
Bu arada, zehirlenen bir adamın, ambulansa konularak hastane hastane dolaştırılması da ayrıntılarıyla veriliyor!
O sahneleri izledikten sonra;
Özal’ın ölmediğini tam aksine öldürüldüğünü görüyorsunuz!
Tabiî, bu bir senaryo!
Ama, gerçeğe çok yakın bir senaryo!

TAZIYA TUT, TAVŞANA KAÇ TAKTİĞİ!
Filmde, PKK ve terörist başı Abdullah Öcalan’ın, Gladio ile ilişkileri de anlatılıyor.
Gladio’nun 2 numarası olan Fuat Aras, bir yandan İskender ve arkadaşlarına Apo’ya suikast talimatı verirken, bir yandan da Apo’ya telefon açıyor: Orayı hemen terk et!
Yani; tazıya tut, tavşana kaç taktiği!
Apo, suikasttan, o telefon sayesinde kurtuluyor! İskender’in arkadaşları ölüyor, İskender ise, kendilerine kurulan tuzaktan canını zor kurtarıyor!
Zaten, Gladio ile hesaplaşma da bunun üzerine başlıyor! O güne kadar vatan için savaştığını zanneden İskender, o günden sonra Gladio’nun elinde bir oyuncak olduğunu anlıyor! Ama yine de, Özal’ın öldürülmesi konusunda verilen talimatı yerine getiriyor!
Çünkü, Gladio’nun iddiasına göre; Özal, Kerkük ve Musul’a girecek, bunun karşılığında Kürtlere federasyon verecektir!
Bu ise, Gladio’nun işine gelmemektedir.
Çünkü Gladio; Uyuşturucu ve petrol kaçakçılığından çok büyük paralar kazanmakta, bu paralar da 2 Numara’nın kasasına akmaktadır.
O halde, Özal öldürülmelidir!
Hem de, vatanseverler eliyle!
Evet, vatan ve millet için savaştıklarını sanan tetikçiler eliyle!
Tabiî, o tetikçilerden bazıları da öldürülmelidir! Tıpkı, Cem Ersever’in öldürülmesi gibi!
Çünkü, Cem Ersever de bir derin devlet ajanı olmakla birlikte, sonunda vatan için değil, Gladio için savaştığını, onlar tarafından kullanıldığını, dahası uyuşturucu ve petrol kaçakçılığından elde edilen paralarının Gladio’ya aktığını tesbit etmiştir!
O halde, ortadan kaldırılmalıdır!
Cem Ersever’in öldürülmesi, tarihe faili meçhul cinayet olarak geçse de, film diyor ki, faili malûm!

Öldürülen JİTEM Kurucusu Binbaşı Cem Ersever

Öldürülen JİTEM Kurucusu Binbaşı Cem Ersever

GLADİO, AHTAPOT GİBİ. HER YERDE!
Filmde, dikkatimi çeken 2 mesaj vardı:
Gladio bir ahtapot gibi, her yerdedir!
Karada vardırlar, Havada vardırlar, Denizde vardırlar!
O kadar her yerdedirler ki;
4 yıldızlı general olarak karşınıza çıkabilirler.
Ya da; bir avukat, işadamı, gazeteci veya yargı mensubu olarak!
Her yerdeler ve herkesi kullanıyorlar!
Filmi izlerken, gazetelere yansıyan manşetler geldi gözlerimin önüne!
Hani, cunta plânlarında, kamuoyu oluşturma ve kamuoyunu yönlendirme taktikleri vardı ya!
Hani, seçilmiş yayın organlarında yayınlatılması plânlanan haberler vardı ya!
Hani; haber ve yazılarda;
- Türban takmaya zorlanan bir genç kızın Güzin Abla’ya yazması.
- Cemaatten yardım amacıyla toplanan paralarla tarikat şeyhinin lüks hayat yaşaması.
- Türkiye dinci bir toplum haline geliyor, Arap ülkelerine daha fazla benzemeye başladı.
- Öğretmenlere göre eğitim hızla dinselleşiyor.
Dedirtilecekti ve gazeteler de, bunları aynen dikte edildiği gibi haber yapıp, yazılar yazmışlardı ya; işte onlar geldi gözlerimin önüne!
O an, kendi kendime dedim ki;
Gladio, gerçekten her yerde!
PKK ile ilişki kuran onlar, Öcalan’ı kurtaran onlar, uyuşturucu ve petrol kaçakçılığını yöneten onlar, birçok kişiyi kullanan onlar ve tekerlerine çomak sokanları ortadan kaldıran onlar!
Bir ahtapot gibiler!
Kolları her yerde!
Türkiye’deki koruma-kollama iddialı tüm darbeler ve 28 Şubat Süreci, onların eseridir!
ABD’den icazet almışlar ve darbe yapmışlardır!
Gladio’nun 2 numarası, Fuat Aras adlı bir profesördür de, 1 Numara kimdir, bilinmiyor!
İskender Büyük öyle diyor ya;
Adı John mudur, George mudur?
Bir Numara’nın kim olduğunu ne bileyim ben?

TÜRKİYE’NİN BAŞI BELÂDAN KURTULMAMALI
Filmde, bir mesaj daha vardı:
Türkiye’nin başına dünya kadar belâ sarılmalı ki; Türkiye, dünyanın başına belâ olmasın!
Peki, bu belâları kim saracak?
Elbette Gladio!
Gövdesi ve kolları Türkiye’nin her yerinde olan ama başı dışarıda olan Gladio!
İyi de, nasıl temizlenecek bu Gladio!
İskender, ihbar ve itiraflarıyla, bir yol açtı! Darbeci Baro ve avukatları engellemek istese de, duyarlı hakim ve savcılar konuya el attı!
Yani, dosya açık, dâvâ sürüyor!
Filmin sonunu görmek için,
Galiba ETÖ Dâvâsının sonunu bekleyeceğiz!
Çekimleri İstanbul ve Antalya’da gerçekleştirilen Kurtlar Vadisi Gladio filminin The Endini öğrenmek için, galiba, gözlerimizi Silivride devam eden mahkemeye çevirmemiz gerekecek!
Ben, filmi böyle okudum.
Bakalım, sizler nasıl okuyacaksınız!

(Hasan Karakaya, Vakit, 2009-11-20)



--
Türk Milletinin üzerine çökmüş karabasan giderek çözülmekte ve zayıflamaktadır. Hainlerin planları bozulmakta, figüranları sürekli açığa düşmektedir. Milletin rağmına sürdürülen derin yolculuk sona yaklaşmıştır. Millet artık egemenliğine, iradesine sahip çıkmaktadır.
Türkiye, eğer Türkiye'nin omurgasını çökerten, elini kolunu bağlayan, tarihî yürüyüşünü sona erdiren ve sadece laik küresel sistemin çıkarlarını korumaktan başka hiçbir iş yapmayan bu hastalıklı, marazî, şirret, ilkel çetelenme yapılanmasını çökertemezse, tasfiye edemezse, Türkiye tasfiye edilmiş olacak. Leş kargaları kapıda bekliyor...
-------------------------------------
http://dava-vatan.blogspot.com/

--
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR.."
Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...
 
Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com
 
Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.