[anadoluhaber:37111] KÜLAH GİYDİRİLEN KAVRAMLAR.../www.soruyusormak.com

Türkiye'nin gündemi kaplayan konuların içeriği, ülkenin nereye
getirildiğinin [ya da götürüldüğünün] en açık örneğidir...
Türkiye, demokrasi adına, etnik farklılıkların hızla ayrıştırıldığı,
özgürlük adına, bölücülük söylemlerinin yaygınlaştırılarak,
meşrulaştırıldığı bir ortama itilmektedir.
Her fırsatta Türk Silahlı Kuvvetleri'ne karşı sürdürülen psikolojik
savaş unsurları gündemin ortasına taşınmakta, milli olan ne varsa
aşağılanmakta; Avrupa Birliği ve ABD çıkarları neyi gerektiriyorsa
övülmekte ve yüceltilmektedir.
Sanki modernlik, yabanca çıkarlarının kuyruğuna iliştirilmiş bir yüce
bir değerdir.
Sanki ulusal çıkarları savunmak, gericiliktir, dinozorluktur...
Yirmi yıldır Türk Ordusu'na mermi atan teröristleri alkışlamak bu
ülkenin çıkarınadır...
Teröristlerle savaşırken şehit düşen insanların arkasında durmak
çağdaş olmamak ve siyasi rant peşinde koşmaktır...
Laiklik karşıtı eylemlerin odağındaki bir siyasi partinin sürdüğü
sistemli politikanın karşısında yer almak bazı "savcılarca" müstakil
bir suç kanıtı... Ama, belirli odaklar tarafından yürütülen irticai
eylemlerin içinde yer almak ya da bunları desteklemek ise, demokrat
olmaktır...
Değerlerin, kavramların, ideal ve ilkelerin bu kadar içi
boşaltılabilir... Ve psikolojik savaş dedikleri yıkıcı ve çarpıtıcı
propaganda ancak bu ölçüde etkili kılınabilir.
Tüm doğrular terine çevrilmiş, bir milleti ayakta tutan tüm değerlerin
üzerine bir çuval geçirilmiş, külah giydirilmiştir...
Gerçekte istikrarlı bir biçimde izini sürdükleri 12 Mart ve 12 Eylül'e
karşıymış gibi yapılarak, bu mevziden 27 Mayıs'a ve oradan da Anadolu
İhtilali'ni zafere ulaştıran Mustafa Kemal Atatürk hareketine dil
uzatılmak istenmektedir...
Esas hedef bellidir; belirlidir!..
Temel hedef, tam bağımsızlık ilkesi üzerine inşa edilmiş bulunan laik
Cumhuriyet'tir!..
Peki, niçin tam bağımsızlık ilkesine karşıdırlar?..
Çünkü, bağımsızlık ideali bu ülkeye göz diken emperyalist devletler
açısından bir engeldir. Bomba niteliğinde bir risktir.
Niçin laik Cumhuriyet'e karşıdırlar?
Çünkü, emperyalizmin ülkemiz içindeki işbirlikçileri bu gerici
ideolojiden beslenmektedir... Çünkü laik Cumhuriyet, halifeliği
kaldırmış, gerici ideolojileri sindirmiş, emperyalizmin işbirlikçi ve
gerici feodal üretim ilişkilerinin sembolü durumundaki padışahı bu
ülkeden kovmuştur...
İçinde yaşadığımız süreçte saflar daha açık mevzilenmekte, taşlar
yerini gerçek nitelikleri ile yerini bulmakta ve ak koyun ile kara
koyun açıklıkla belli olmaktadır...
Kafasını medyanın yarattığı tozlu ve çamurlu ortamdan sıyırarak,
etrafına bakabilen her yurttaş, [eğer emperyalizme ve onun ülkemiz
içindeki işbirlikçileri ile her hangi bir çıkar bağı mevcut değilse,]
bu gerçekleri apaçık görebilme imkanına sahiptir.
Ama gün, sadece gerçekleri görüp, oturulan yerde oturulacak gün
değildir.
Gün, gerçeklerin izini sürerek ilerlemek, güçlenmek, örgütlenmek ve
emperyalizme, gericiliğe ve çıkarcılığa karşı mevzilenme günüdür.
Hukuk devletinden, gerçek demokrasiden, tam bağımsız Türkiye
idealinden yana safını bulup, Cumhuriyet değerlerinin doğrultusunda
mücadele etme günüdür...
Gün, "yan gelip yatma" değil; çok çalışıp yol alma günüdür...

www.soruyusormak.com
www.dnm-ler.com

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.