[anadoluhaber:37173] Baykal 'dan sonra Bahçeli de ' seçim ' dedi ...

06 Ocak 2010, 00:04

HABER ONAY

CHP ve MHP liderleri, Türkiye'nin son dönemde yaşadığı ' gerginlik 'ten çıkış yolunun 'halkın hakemliği' olduğunu savundu

 

Önce CHP lideri Deniz Baykal, ardından da MHP genel başkanı Devlet Bahçeli, Türkiye'nin seçimler için Mayıs 2011'e kadar bekleyemeyeceğini savunan açıklamaları ile gündemde..

 

Radikal'e konuşan CHP lideri Baykal, AK Parti iktidarının ülkeyi yönetemediğini, TSK ve yargıya 'saldırıyı himaye ettiğini', 'etnik ayrışmaya yol açtığını' söyledi, gidişin ancak bir seçimle mümkün olduğunu savundu.

 

Baykal, "Bu tablodan bu iktidarla çıkılabileceğini sanmıyorum. Bu iktidarla 2011 Mayıs'ında seçime gidiyoruz diyorduk. Ama iktidarın Türkiye'yi o noktaya götürebileceğinden emin değilim. Ülkeyi bugünkü tablodan çıkarabilecek olan ancak seçimdir" şeklinde konuştu.

Türkiye'de 'kurumlar arası bir çatışma' değil, 'hükümet himayesinde yürütülen tek taraflı bir saldırı' olduğunu savunan CHP lideri, Cumhurbaşkanı'nın sözlerinin de ciddi etkinliği olmadığını, artık süreci etkileyemediğini söyledi. "Ülkenin bu tablodan bir an önce çıkması lazım" ifadesini kullanan Baykal, "Erken seçim demek noktasında iş bizim insiyatifimizde değil. Ama ülkeyi bugünkü tablodan çıkarabilecek olan ancak seçimdir" dedi.

Bahçeli de seçimi işaret etti

Baykal'ın ardından MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de erken seçimi işaret eden açıklamalar yaptı. "Türkiye'nin bu yükü daha fazla taşıması artık mümkün değildir" diyen Bahçeli, "Er ya da geç milletin hakemliğine gidilecektir" şeklinde konuştu.

Partisinin TBMM grup toplantısında konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkiye'nin bugün karşı karşıya bulunduğu ağır sorunların temelinde, dürüst ve samimi olmayan, meşruiyet sorunu ve kimlik bunalımı içinde bocalayan liyakatsiz kadroların işbaşında olmasının yattığını ileri sürdü. 
Bahçeli şu görüşleri savundu:

"Türkiye'nin bu yükü daha fazla taşıması artık mümkün değildir. Bu garabetin bir an önce son bulması ve yeni bir onarım ve normalleşme sürecinin başlaması Türkiye'nin artık en öncelikli meselesidir. Bunun yegane ve meşru yolu bellidir, o da millet iradesine müracaat etmektir. İki buçuk yıl önce, AKP'nin arkası gelmeyen vaatlerine verilen millet desteğinin de devam edip etmediğinin sınanmasının zamanı gelmiştir.

Er ya da geç milletin hakemliğine gidilecektir. Ancak, şunun da iyi anlaşılmasını istiyorum: Demokratik zeminlerdeki bu milli hesaplaşmada, Türk Milleti'nin haysiyetiyle oynayan, Türkiye'yi küçük düşüren siyaset tüccarlarının ve menfaat çetelerinin yakasına yapışmak bizim için bir namus borcudur.

2010 yılının aziz milletimiz için bir kurtuluş dönemini başlatması en halisane temennimizdir."