Bana gönderilen yazı ve istekler…
Elektronik posta adresime sayısız mail geliyor.
Çoğunluk iş ve aş isteyen kesim.
Hayret edersiniz.
O kadar çok ki, yazsam burada sayfalar yetmez.
Sigara içilmesine getirilen düzenlemeyi yazdık ve sağlıklı yaşam hakkımız dedik.
Vay babam!
Sen misin bunu diyen.
Eşek kaçtı, palan düştü abi…
Ne yasakçı zihniyetimizi koydular, ne hükümet dalkavukluğumuzu…
Bir gün sıranın bize de geleceğini yazıp, geldiğinde de ohhh çekeceklerini yazdılar.
Size de ohhh be!...
Ohhh… mis gibi havayı ciğerlerimize soluyoruz… Ohhhh…
Neyse…
Çokta güzel mesajlarda alıyorum yani.
Onları da inkâr edersek gözümüze dizimize durur.
Mesela Van’dan yazan Şaşo dayı…
“Mısto kurban, şu ende intarnattayım. Ben manavim vallahi doğri yazmişen. Nedir o fos fos içiyler”
Bir başka mail;
Ben lokantada yemek yerken o pis illet şeyi solumak zorunda mıyım? İyi oldu. Aman geri adım atmasınlar…
Çeşitli postalar;
- Ya mısta bey, gözümsün, bizim aha buralara da gelsen de yazıversen olmaz mı? Mahsül tarlada kaldı. Gelde gör..
- Emekliye verilen zammı nasıl buluyorsunuz? Ayıp değil mi? Bu konuda ne yapmayı düşünüyorsunuz?
- TEB ile hükümet arasındaki gerginliğe ne diyorsunuz, sizin değerlendirmeniz nedir?
- Biz Asgari ücretle çalışıyoruz. Aldığımız para, ev kirası, elektrik, su, telefon, doğalgaz parasına yetmiyor. Ne olacak halimiz?
- Sayın Mustafa Bey, Ankara da yaşayan bir emekliyim. Ankara Belediye otobüs idaresi (EGO) otobüslerde kullanılan yaşlı kartları ücretleri 2009 yılında 50 tl iken bu yıl yani 2010 için 100 tl olarak bandrol ücreti belirlemiş. Yani yaşlı kart bandrol ücreti %100 arttırılmış. Yaşlı kartları kullanan insanların %99 u emekli veya çok az maaşla geçinen insanlardır. Bu nasıl bir insafsızlık ki emekli maaşlarına %2,5 zam yapılsın. Otobüs kartına %100 zam olsun. Bu zammın durdurulması için ne yapmak lazım. Ankaralı emekliler olarak size muhtacız. Lutfen EGO nezdinde girişimde bulunup bizlere yardımcı olmanızı, hiç olmazsa bu zammın makul düzeylere çekilmesinin sağlanması konusunu arz ve rica eder saygılarımı sunarım.
- 14 yaşında hamile kalan fakat bakire olan kızın ailesinin söyledikleri cehaletimizin aynası. Vay halimize.
- Okullarda ve resmi kurumlarda verilen hazır yemekleri yazmışsınız. Katılmamak elde değil. Ama her zaman söylüyoruz etkin denetim. Denetim olmaz ise at, eşek, kedi, köpek eti yedirirler. Yemeğin içindende çalarlar. Onun için sıkı denetim şart.
- Yerli malı ile ilgili yazınızı okudum. Tamam, kullanalım da, hangi yerli malı?
- Sokaklarda yaşayan evcil hayvanlar için kapınıza bir kap mama ve su koyun demişsiniz. İyi güzel. Ama o kadar çok ki, hangisine biz yetişelim. Bence, sokak hayvanları için uygun ortamlar geliştirilmeli. Yeşil alan ve park sayısı arttırılmalı. Ağaçlandırma yapılmalı. Bu hayvanlar için o park ve bahçelere minik kulübe ve barınaklar yerleştirilmeli. Aşıları kontrolleri yapılmalı. Bizlerde vatandaşlar olarak onlara elimizden geldiğince yardım etmeliyiz. Ama önce devlet onlara bakacak koruyacak bir bütçe ayırmalı. Doğrusunuz onlarında yaşama hakkı var.
Evet, Değerli arkadaşlar,
Daha birçok mail aldım.
Enteresandır.
Toplumumuzda büyük de bir değişim görüyorum.
Artık susmuyor, fikirleri dinliyor, konuşuyor, tartışıyor, paylaşıyoruz…
Bu çok güzel…
Olması gereken bu…
Ne zaman birbirimizin fikrine saygı göstermeyi başaracağız, o zaman sevgi ortamı yeşerecek.
Bu toplumun acilen sevgi ve saygı duygularına ihtiyacı var.
Huzur, barış, kardeşlik, insanca ve uygarca yaşamanın özü sevgi ve saygıdan geçiyor.
Bizleri yönetenlerin çok acil ellerini vicdanlarına koymaları lazım...
Cüzdanlarına değil, vicdanlarına…
Adil, hakça, eşit bir şekilde, tüm hizmetlerin, tüm yurttaşlara sunulması lazım...
Bu günlük de bu kadar kalın sağlıcakla.
MUSTAFA GÖKTAŞ
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.