GÜNÜMÜZ TÜRKİYESİNDE YEREL BASIN yazan: MERSİNDEN BURAK CANLI
Bilgili olmak güzel bir şey olsa gerek. Dağda ki çoban mı olmak, bilgiye kavuşmuş âlim mi olmak. Âlim olsan ne yazar. Güç yoksa yanında. Taksimetre gibi oldu azizim. Kısa ve öz. Korkum yakın gelecekte bu internet âleminde yazmak için dahi vergi isteyecekler. Gerçi internete ulaşım bedava değil. Hele ki makineler ateş pahası. O zamana kadar yazmaya devam.
Basın mı masınmı. Kel kendi derdine derman olamamış sana mı derman olacak. Basının işi hiç iyi değilmiş ki bugün için işi bitmiş deyi vereyim. Dün de aynı durumları yaşamaktaymış. Soracak olsanız ben basınım ha der. Hayret edersiniz. Tavır mavır! Gerçi kimin öyle değil ki. Ellediğiniz adam ben adamım der. Aslında adamdır. Ama kendi içerisinde kim bilir ne gibi fırtınalar kopmaktadır.
Geçenler de bir Diş Doktorunun muayenesindeyim. Sıramı beklemekle meşgulken! Bir bayan diğer bir bayana kocamın ilk steteskopunu da benim ailem aldı demezmi. Durmadan anlatıveriyor. Doktoru okutan kızın ailesiymiş. Bir açıdan güzel bir açıdan da rezalet bir durum! Durulan noktanın önemi büyük. Yanlış nokta da duruluyorsa vahimlerin en korkuncu! Bu da basın açısından öyle bir durum olsa gerek. Kalemimi kim aldı? Benim kalemim kimde? Kalemimi alabilirmiyim? Bana bir tane kalem verebilirmisiniz? Kalemin bedeli nedir acaba? Bana bir kalem ver de nasıl verirsen ne verirsen ver? Kalem yokmu? Ana kalemimi aldılar! Aha kalem gitti! Bak ben sana dememiş miydim? Kalem az ama kaleme rağbet çok.
Büyük bir alışveriş merkezinden küçük bir şey alıp çıkarken aklıma birkaç şarkı nakaratı takılıverdi. Aha dedim. Buldum. Bu sözlerle artık bir numara oluveririm dedim. Yanımda ki zat ya öyle oluverirsin niceleri senin gibi hayallerle evler de pinekliyor dedi. Birden bozuluverdim. Bırakın güzel nakaratları bulmayı zaman makinesini bulsam boş. Elimden alıverirler. Sadece elimden alsalar oda iyi! Daha nelerimi alırlar nelerimi. Bu sevgili yanımda bulunan zatın konuşmasıyla kararıp gittim. Ama elden ne gelir.
İşte bu basın işi de buna benzemiyor mu? Basınmış. Ne basını yahu! Bas, bas basın. Basabildiğin yere kadar bas. Nedir bu gaz pedalımı. Yoksa bir değişik şekil almış Leyla’mı. Neyse biz geliverelim işim özüne. Ulusal basınımız ne gibi bir durumda ki yerel basınımız ne olsun. Vardır para. Var olanda vardır. Vardır güç. Var olanda vardır. İşte o sahiptir. Adı sahip soyadı sahip! O sizin sahibiniz olur. Kalem verir sizlere. Alırsınız elinize. Sazsız ozan olmayacağı gibi kalemsiz basında olmaz. Beğenmezler de kırı verirler kaleminizi. Derler yaz yazarsın. Derler kaz kazarsın. Bu böyle gelip böyle gider. Gitsin diyelim. Tamam, he baba diyelim. Neden peki yerel basın ulusal ki kadar güç toparlayamamaktadır. Yerelin okuyucu kitlesi neden bulunmamaktadır. Neden izleyici kitlesi ortada değildir.
Biliyorum da bilmiyormuş gibi yapmıyorum. Basın mensupları bu işe girdiklerine bin pişman durumunda olsalar da bu iş bazıları için bir zevk bazıları için de çaresizliktir. Zevk olarak görenler için durumun daha iyi olduğunu düşünmek mantıksızlık olacaktır. Çünkü onlardır basının hür olmasını isteyen. Onlar savaş verirler bunun için. Çaresizler için ise durum ise tutsaklık ister başka bir şey önemi bulunmamaktadır. Her gün bir ulusal bir de yerel gazete almaktayım. Yerel gazeteyi ulusal gazetenin üstüne koymakta ve büroma gelenlerin mutlaka yerel gazeteyi görmelerini sağlamaya çalışmaktayım. İsterim ki yerel basın önem açısından ulusal basının önüne geçsin. İsterim ki basın mensubu arkadaşlarımız işlerini etik çerçevesi içerisinde yapabilsin. İsterim ki yerel basın ayak takımından sayılmasın. Onlar da hatırlanmaktadır. Seçimler de onlarda adam yerine alınmaktadır. Onların günü semalar da ki seçim günüdür. Ya semalar da hiç seçim yoksa. Ya yanlarına bir Belediyeyi alamamışlarsa! Ya kalem verenin durumu artık iç açıcı değilse. Ya’lar bitmez tükenmez. Ya’ların sonu yok. Ama bu yazıyı okuma şansına ermişlerimize diyorum. Alın yerel gazete mutlaka alın. Ucuz korkmayın. Sizi fazla yormaz. İzlemeseniz de TV’niz de mutlaka yerel kanalların çıkması için öncelikle çalışmalarda bulunun. Bakın ve görün ki adamlar bizler için bir şeyler yapmaya çalışıyorlar. Birkaç iyi adam sabahlara kadar oradan oraya aldıkları üç beş kuruşa koşturuyorlar. Belki adam yerine alınmıyorlar. Belki ödeyemedikleri borçlar altında eziliyorlar. Belki hırpalanıyorlar. Belki hakir görülüyorlar. Ama onlar birkaç iyi adam. Onlara destek bugünden tezi yok verelim. Ve sayılarını arttırmak bir yana onları maneviyat en güçlendirelim.
MERSİNDEN BURAK CANLI
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.