[anadoluhaber:37401] Erdoğan'dan ABD Ordusuna Davetiye




Sevgili Arkadaşlar,

Yoruma şiir alıntısıyla yorum katayım ben de:

 

Nazım usta, Taranta Babu’ya Mektuplar şiirinde der ki,

Musolini çok konuşuyor Taranta Babu

Musolini çok konuşuyor…

                        Çok korktuğu için

                        Çok konuşuyor

 

Av.Ömer YASA

Gayrettepe, Hattat Halim sok. 18/6

Beşiktaş-İstanbul

(212) 275 22 28

(532) 736 96 08

 


From: VURAL VURAL [mailto:vvural53@isbank.net.tr]
Sent: Saturday, January 16, 2010 2:59 PM
To: Undisclosed-Recipient:;
Subject: Erdoğan'dan ABD Ordusuna Davetiye

        ÜZERİNDE DÜŞÜNÜLECEK BİR YORUM. H.V.V

Sent: Friday, January 15, 2010 10:35 AM

Subject: Fw: Erdoğan'dan ABD Ordusuna Davetiye

Siz yoksa bunun mümkün olmadığını düşünenlerden misiniz?????

ERDOĞAN’DAN ABD ORDUSUNA DAVETİYE

Ne demiştim? Aşağıda!..

“POLİSLER NEDEN AĞIR SİLAHLARLA DONATILACAK?”
Erdoğan’ın beynindekileri, daha hangi hainlikleri yapacağını anlamak ve bilmek için alim olmak ya da kahin olmak gerekmez.
En azından, Erdoğan’ın zom yapılmış gözlerinden bunu okumak mümkün.
Şöyle bir günlük olaylara bakın:
Erdoğan kendisinden bir fırt uzaklıktaki karargah terörist örgütüyle birlikte
Orduya saldırıyor, Yargıya saldırıyor, Muhalefete saldırıyor, kendine karşı olan gazetelere, televizyonlara, yazarlara, çocuklara saldırıyor, Şehit analarına, Gazilere, Sakatlara, Namuslu savcı ve yargıçlara, Tekel işçilerine, İtfaiye işçilerine, Diğer işçilere, Çiftçilere, Eczacılara, Memurlara, Emeklilere, velhasıl kendine boyun eğmeyen her kişiye, her kuruluşa, Bütün Türkiye’ye saldırıyor.
Saldırmadığı yalnız Yandaşları, karısı, PKK teröristleri, Talabani, Barzani, Obama, Özel karargahının adamları, ABD yandaşları, kendisi gibi hırsızlar, hortumcular, Remzi ?, Haşim Kılıç, Zekeriya Öz gibi Türkiye’nin bekasına düşman olanlar var...
Erdoğan  bütün bu saldırıları cesaretinden mi yapıyor sanıyorsunuz?
Bugüne dek dünyaya gelmiş geçmiş en korkak gerici bir kişi..
Tuvalete bile en az beş korumasıyla giden biri.
Bunun için, ekli yazımda izaha çalıştığım gibi, Yüce Divan’da sorgulanmamak

için her şeyi, ama her şeyi yapar, yapıyor ve yapacaktır da.

Onun beyninde başka hiç bir şey yok, her konuşması, her yaptığı, her yaptırdığının özünde bu korku var. Gene ekteki yazımda açıklamaya çalıştığım gibi, Erdoğan, demokratik, yasalara uygun ve hilesiz bir genel seçimi asla ve kat’a yaptırmayacaktır.

Bir genel seçim olacak da, Erdoğan’dan kurtulacağız diyenler ya da

düşünenler yalnız ve yalnız rüya görüyorlar.

Erdoğan’ın Obama ile kararlaştırdığı,
ABD ordularına davetiye planını açıklamadan önce bir giriş yapayım:

Erdoğan neden bütün feryatlara, hak arayanlara karşı kulağını kapadı.
Neden Türkiye’nin yönetimini tamamen ABD’ye bıraktı.
Neden BOP Eşbaşkanlığı’ndan başka hiçbir şeyle ilgilenmiyor.
Neden, Güney doğudaki mayınlı araziyi İsrail’e vermek için yırtındı,

kırk dereden su getirdi.


Bunun altında yatan, ABD silahlı kuvvetlerinin Türkiye’ye kolayca

girebilmesini Obama’yla kararlaştırdıkları plan vardı. 

(Allah’tan CHP ve MHP bunu önledi). Sonra durup dururken neden

“KÜRT AÇILIMI” nifakını soktu.?
 
Bu da fos çıktı.
ABD askerlerinin Türkiye’yi kullanarak geri dönmelerine ve bir Kürt devletinin kurulmasına, TBMM’den ve Türk halkından onay çıkmayacağını hem ABD ve hem de Erdoğan adları gibi öğrendiler.

Şimdi ne yapmak zorundalar?
Erdoğan’ın son ABD’ye gidişinde işte bu kararlaştırıldı.

Nedir bu Plan?:
Erdoğan, ekte yazdığım gibi bir taraftan
, Fetullahçı Emniyet yetkilileriyle polisleri ağır silahlarla donatacak ve diğer taraftan af adı altında yurdumuza sokacağı PKK teröristleriyle AKP ordusunu kuracak.

Bunları yaparken Türk Ordusunu demokrasi çemberinde işlemez hale getirecek. Zaten TSK demokrasi diyor başka bir şey söylemiyor. TSK, olmayan demokrasiye o kadar bağlanmış ki, Türkiye’nin yok olmasına ramak kalmış, hala demokrasi adı altında kendisini savunmaktan başka hiçbir şey yapmıyor.
TSK, tarafsız olmaya devam etsin de, “diğer ülkeler ne der, ne yapar” safsatasıyla, hiç olmazsa halka karşı Erdoğan tarafına tamamen geçmesin. Türk halkı kendi mukadderatını kendisi tayin etmeye muktedirdir...

 ABD ve Erdoğan’ın bekledikleri an gelince de düğmeye basılacak;

Erdoğan, başta ABD olmak üzere dışardan yardım isteyecek.

Diyecek ki “Ey! Türkiye dostu ABD!, AKP olarak halk bizi, demokratik ve yasal yollarla, 47% lik oyuyla tek başına iktidara getirdi. Ülkeyi 8 yıldır çok iyi idare ettik, halkımıza refahı ve demokrasiyi getirdik, her şey güllük gülüstanlık (falan filan).

Kaç zamandır tespit ettik ki, Türk Silahlı Kuvvetleri bu hükümetimizi devirmek için darbe yapma planları içinde.
Sizden acilen yardım istiyoruz. Bunun için de sınırlarımızı size açmaya hazırız. ”


Tıpkı Afganistan’ın, Talabani’den kurtulmak bahanesiyle ABD askerlerinin Afganistan’a gelmelerine davetiye çıkardığı gibi.

İşte bundan sonra size bir Yugoslavya; işte size bir Irak, bir Afganistan; işte size, dokunulmazlığı ömür boyu sürecek, yalancı, sahtekar, hain, yobaz bir hoca.   

Dediğim gibi, bütün bunlar Erdoğan ve Obama’nın müşterek planı.
Bunu yapabilecekler mi, yapamayacaklar mı?
Yapmamaları, yapamamaları için bu yazdıklarımı Türk halkının ve ulusalcıların önemsemesini diliyorum.

Çok düşük bir vakıa olarak da düşünülse, bir soru işareti koyup, önemsenmesini ve tedbir alınmasını istiyorum.

 Erdoğan’ı tanımayan saf vatandaşlar inanmalıdır ki,
Erdoğan kendini kurtarmak için yabancı bir ülkenin ordusuna sınırlarımızı gözü kapalı açacak kadar “İnşallah, maşallah, Allah’ın izniyle, Allah kısmet ederse” gibi sözcükleri, Deniz feneri hırsızlığında, yolsuzluğunda olduğu gibi, yalınız insanların dini duygularından faydalanmak ve demokrasi gibi, dinimizi de kötü emellerinde araç olarak kullanıyor.

Ülkesiyle savaşan biri yalnız bir Gavur! olabilir.
Mikrofonun karşısına çıkıp, ağzını yalanla açıp, yalan dolanlarla devam eden, yalanla kapatan, halkı kandıran biri ancak gavur! olabilir.
İşin en acı tarafı, bir sürü olanlardan habersiz salaklaştırılmış vatandaş ve işleri yalnız parmak kaldırıp parmak indirmek olan robot AKP Millet vekilleri!, bu gavuru alkışlıyor da alkışlıyor.

Gene işin acı tarafı, Ulusal Kanal hariç, bütün televizyonlar onun bu konuşmalarını canlı olarak vermesidir.
Şu anda söylemeden geçemeyeceğim: Evet “Ya Ulusal Kanal Olmasa”, benden bir de ekleme “Ya CHP ve biraz da MHP olmasa”...   
Ben, Deniz Feneri yolsuzluğunun ne adı ne düşüncesi yokken, araştırmalarım neticesinde bir çok şeye şahit oldum; 22.10.2006 tarihinde, Deniz Baykal ve Erkan Mumcu’ya taahhütlü birer mektupla her şeyi anlattım ve uyardım. (o zaman bilgisayarım yoktu, o yazım arşivlerinde görülebilir).

Hiç birinden tık sesi çıkmadı.
Belki de bana, esk. DTP başkanı gibi Has...tir oradan demişlerdir.
11.07.2003 tarihinde, Yavuz Donat da, Erdoğan’ın illegal karargah tertip terörist örgütünü, bütün her yönüyle köşe yazısında açıkladı.

Her iki olayı da hiç kimse önemsemedi.

Atı alan Üsküdar’ı çoktan geçtikten sonra, bugünlerde “vah vah, meğer neymiş” diyerek gündeme getirdiler. Geçmiş olsun. İş işten geçmeden, hiç olmazsa yukarıdan beri ve aşağıdaki yazdıklarıma, CHP, MHP ve halkımızın biraz olsun kulak vermesini ve gerekli duyarlığı göstermesini istiyorum.
Erdoğan Türk
 vatandaşlarından, bizden biri değildir.


Bunu kendisi de, Türk sözcüğünü ağzına almamakla kanıtlamıştır. Olsa olsa Erdoğan, Gül gibi, başta ABD, yabancı ülkelerle işbirliği yapan bir Türk ve Türkiye Cumhuriyeti düşmanıdır.   


Cumhur Eray  12.01.2010 
 


 




--
  .




- Türk Milleti bağımsız yaşamış ve bağımsızlığı var olmalarının Yegane koşulu olarak kabul etmiş cesur insanların torunlarıdır. Bu millet hiçbir zaman hür olmadan yaşamamıştır, yaşayamaz ve yaşamayacaktır.

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK          

NE  SAĞ, NE SOL,                
KEMALİZM  EN  GERÇEKÇİ  YOL,
NE  MUTLU  TÜRK'ÜM  DİYENE

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.