Dünyayı Türkiye dengeliyor. Yoksa savaş çıkar.
Siyaset yazışmaları
Sayın Ferit Bey
Cevaplar satır aralarındadır.
Önceki yazım ise daha alttadır
16 Ocak 2010 08:08 tarihinde ferit baltacı <bilgi@bmsambalaj.com> yazdı:
Sayın Şimşek,
yorumunuz da vurguladığınız " en kötü iç barış en iyi iç savaştan daha hayırlı drğilmidir." Sözünüz ilk
bakışta doğru gibi görünse de !!! Şöyle azıcık kafa yorunca
usuma takılanları sizle paylaşayım ;
1- 780 000 km /kare lik ulus devlet kimlerin tasarılarını bozuyor ?
Ulus Devlet olduğu için değil dünyada en büyük devletleri kurabilen bir millet olduğumuz için daha önce bizimle karşılaşmış olanları da, bu karşılaşmaları tarihinde okumuş olanlarında, içindeki bazı tuzu kuruların, emperyalist düşüncelerle hareket edenlerin tabii ki rahatını bozuyor ve endişeye sevk ediyor. Ama zayıfların, güçsüzlerin, esir düşmüş ülkelerinde, umutlarını güçlendiriyor. Biz rahatını kaçırdıklarımız üzerine dertleşmek yerine, neden bizsiz olamayacağını anlamış olan kitlelerin bize bağladıkları umutları sayesinde büyük devletler kurduk. Ulusalcılıksa bizi yiyip küçültecek şekilde bitiriyor. Parçalamaya başlıyor. Marifet olanı dağıtmakta değildir. Olana bir şeyler katmaktadır. Şimdi katma zamanı. Hem çevre ile vizeleri kaldırıp ticareti, turizmi geliştirip güçleniyoruz, hem de içimizdeki dağılma eğilimlerini kışkırtanların siyaseti iflas ediyor ve bütünleşiyoruz.
Bir aileyi sopa ile birlikte tutamazsınız. Sonunda boşanırlar ve çoluk çocuk dağılır gider. Birlikte tutacak olan bir birlerin saygı ve sevgi karşılıklı anlayış ve paylaşımdır.
2- Sağ - sol , Alevi - sünni , Türk - Kürt diye ayırmayı başlatanlar kimler?
Kim olduklarını gayet iyi biliyorsunuz. Büyümemizden rahatsız olan dışarıdaki yukarıda sözünü ettiklerim ile onların içerideki ülke ekonomisini ellerinde tutan ve batılaşma diyerek kendi kimliğini kaybetmiş olan batı karşısında aşağılık kompleksine kapılıp çağdaşlaşacağı zannı ile eşcinsel, fahişe, rüşvetçi, eyyamcı, ayyaş, tinerci yetiştirenler ve İslam dinini bırakıp insana tapma putperestliği ile koskoca Türk milletini küçük düşürmek için ahlaki sermayeyi kaldırıp yerine tapınmak için tapınak yapan tapınak şövalyeleri denilen dışa bağımlı kimliklerini kayıp etmiş bazı azınlıklar ile masonlar.
3- Bölünen Türkiye den ayrılan yavrular bağımsız kalabilirmi ?
Bu doğru sorunun cevabı hayırdır ama bölünen Türkiye bu hali ile bile bağımlı duruma düşmüş iken bölünecek olursa bağımsız kalabilir mi sorusu da eklenerek sorulmalıdır.
Bölücüler sadece Türklerin dışında kalanlardan değil bilakis Türklüğü diğerlerini aşağılamada kullananlarında arasında bulunduğu batı karşısında içine düştükleri aşağılık duygusunu tatmin etmek için içeride aşağılayacak insan arayanlardan sormalıdır. Hele asla kendileri milletimizle din, kültür, davranış, yaşam tarzı benzeşmelerinden kopan yada zaten uzak olanların, ama ne mutlu Türküm diyene sözünü kullanıp dışarıdan gelip yerliyi kovmaya kalkan bazı azınlıklar ve dışa bağımlı artık bizden olmayan masonları da hesaba katmalısınız.
4- Anadolu , gerçekten odak olma özelliği ile kimlerin iştahını kabartıyor ?
Bu nasıl bir soru anlayamadım. Kim neyin odağı oluyor ve kimin iştahı kabarıyor. Kurtlar kuzuyu yiyeceği zaman suyumu bulandırdın gibi bahane uydururlar denir ya, odak kelimesini de yerli yersiz kullanmak da bizi parçalamak için bir birine benzeşmeyen tarafları kışkırtıp şişmanlar zayıfların karşı odağı, uzunlar kısaların karşı odağı şeklinde tasnif ile iç kavgalarla parçalayıp lokma lokma yemek için sofra hazırlanırsa her lokma da odak olur ve yerler.
Bu millet sadece Düşmanlarının doğal oluşumları diğerlerine düşman olarak göstermesi ve odak tut demekle, köpek gibi saldırmaya hazır olanları kullanarak odak varsayımları ve hayali düşmanlar oluşturuluyor. Bunu da en fazla ulusalcılar yuttuğu için onlar daha fazla kullanılıyor.
En kısa misali 1980 öncesi bir birlerine öldürtülerek ihtilal yapılan milliyetçiler ile ulusalcıların şimdi ittifaka zorlanmasıdır. Bu gün ittifak yapabilecek bir durumları var idi ise neden o zaman yapamadılar. Demek ki kim kiminle birleşip ayrılacak diye düşmanlarımız karar veriyor. O halde herkes ötekileri de kendi ile kardeş görürse iştahı kabaranların midesine tekmeyi patlattık mı daha önceki yediklerini de çıkarttırmak işten bile değildir. Şimdi bu yolda mesafe alıyoruz. Önce birlik ve dirlik sonrada ortaya çıkan kuvvet devleti güçlü kılar. Yoksa oyunbozanlık edip kendilerine özel statü isteyenlerin hırsı ise devletleri bölünüp yok etmeye başlar.
Ulusalcılık durmadan sözü edilen bir şey değilse birleştirir. Aşırı gündemde tutulursa ekşir, kokar ve mide bozar. Bakın Ahmet Türk denilen vatandaşın sülalesinin soyadı Türk. Demek ki daha önce kimse Türklükten gocunmaz ve kendini Türk sayarken ulusalcılığın aşırı gitmesi bakın bizi nerelere getirdi. Ama bu vatandaş da Kürt vatandaşlarımızda onun soyadından gocunmazken bize ne oluyor bunu da sorgulamak lazımdır.
5- Kürt diye anılanlar , köklerine indikçe bir Turan kavmi olduğunu kimler gizlemeye çalışıyor ?
Bu vatandaşlarımızın ne olduğuna masonlarımız kışkırtma amaçlı karar vermeye kalkarlarsa ve kışkırttıklarını da vatandaş Türkçe konuş diye itip kakalarsa sonuç böyle olur. Bu milleti hepimiz Ermeniyiz hepimiz Hırant'ız diye bağırtmanın ne âlemi var. Bağıranları bırakında bağırtan ulusalcılara bakın. Milletin vatandaşlarına karşı işlenen bu duruma bu şekilde itirazı tüm ulusalcıların duruşundan çok daha şerefli bir duruş olmuştur. Bu millet Hakkıdır hakka tapan milletimin istiklal diyen bir millettir. Kimseye haksızlık yapmaya razı olmadığından süper güç olmuş ve süper güç olacak yine dünyanın dengesinde önemli roller oynayacaktır.
Bu soruları yüzlerle artırabiliriz . Değişmeyen gerçek ise ,karşımıza hep yabancıların çıkması..
Yabancıların hiç önemi yoktur. Bize vız gelir tırıs gider. Gerçekten bir Türk cihana bedel olmasa da, çok şeye bedel olmuş küçücük akıncı timleri ile nizamıalemi sağlamış zalimi sindirip mazlumu korumuştur. Sorun yabancılar değil milletimize yabancılaştırıp aşağılık kompleksi aşılayarak kendilerine benzetmeye başladıkları kimliğini kaybetmiş vatandaşlarımızdır.
Türk ulusunun , isteği çok değil . Yalnızca bağımsız ve özgür yaşamak... İşte buna katlanamayan
batı ,yıllardır amansız düşmanlığını her türlü araç ile bize yönlendirmekte bir sakınca görmüyor.
Bunda şaşılacak bir şey yok sadece doğa kanunu işliyor. Hala biz nasıl büyük olmuştuk nasıl küçülmeye devam ediyoruz diye araştırılırsa kendi milletimizi düşmanlarımızın kılığına sokup bizde sizden olduk diye batıya yalakalık edenlerin, milletimizin onur ve yüksek ahlakını küçük düşürüp kışkırtanlara hadi oradan demek lazımdır. Biz onlar gibi değiliz biz biziz ve kendimize benzeriz bizim kültürümüzün dinimizin imanımızın suyumu çıktıda ona buna özenelim. İşte özenenlerin böldüğü milletimizin hali ortada der titrer kendimize geliriz. Ve geldikte. Bundan sonra aşağılık kompleksi de duymayız çünkü herkes batınında ne olduğunu çıkarından başka bir şey düşünmediğini ve kültür kodlarını yakından gördü biliyor.
Her an yeni sorunlar çıkaran batının , çıkardığı sorunları gidermek için dağılmayı dolaylıda olsa gündeme getirisek
kimin ekmeğine yağ süreriz ? Adamların hedefleri zaten ; "barışı koruyun . Demokrat davranarak farklılıklarınızı öne
çıkarın ve barış içinde yaşayın " Nasıl aldatmaca sözler olduğu sizcede sırıtmıyormu ?
Bence niye sırıtsın. Biz tarihin derinliklerinden beri danış olarak kararlar veren hakanlarının çoğunluk ittifak edip bir konuda birleşince hareket ettiği ve diğerlerinin de itiraz etmediği bir kültürden geliyoruz. Emperyalizmin sömürgeleştirme yöntemlerinin başında gelen devleti azınlığa vermektir. Çoğunluğu da onların emrine ver ve çoğunluğa karşı ayakta kalabilmek için sürekli batılılara muhtaç olsun politikası sonucu milli hükümetleri döverek asarak keserek milletin başına bela olmuş önemli kritik noktaları ele geçirmiş NATO gibi ittifaklar ile TC.Devletini içte ve dışta korumayı taahhüt etmiş dış güçler. Millet azınlıklardan iktidarı seçim yolu ile aldıkça ihtilal yolu ile geri almayı sürdürüp eğer Emekli Savcı Kadatoğlu'un dediği gibi % 97 ile de gelsek devleti millete teslim etmiyorlar. Kalkışıp zorla alacak olsak da NATO’nun azınlık iktidarını TC. Devletini içte korumak anlaşması diye korumaya alıp milletimizi kırmaya başlayacaklar.
Sahi siz bunları sahiden bilmiyor musunuz?. Yoksa ne olursa olsun batılıların desteği ile biz yönetmeliyiz mi diyorsunuz. Batılılar millet ile doku uyuşmazlığı olan ulusalcıların dostudurlar. Eğer bu günlerde ters davranıyorlarsa hem dünya konjektürünün çok önemli değişime uğraması ve hem de ulusalcıların elindeki Türkiye’nin Türk milleti onları sevmediğinden istikrarsız olacağı bu yüzdende dünyanın savaşlar içinde boğuşup duracağı bir kıyamet senaryosu yüzünden kerhen Milletimize ve milli iradeye destek vermek zorunda kalıyorlar. Yani doğal müttefikleri bu işleri anlayacak kapasiteden yoksun ulusalcılara ve bölgedeki has adamları İsrail’e bile ters düşmek bahasına böyle davranmak zorunda kalıyorlar. Batılıların sadakatleri yoktur. Çıkarları vardır.
İsterseniz şöyle diyelim ; Öncelikle , batının dayattıklarından hiç birini seçmek zorunda değiliz..
Zaten öyle yaptığımız için batılılar asıl bizim milli irademizin onlara dayattığından kurtulmak için demokratikleşmemizin yolunu açtılar. Yoksa buna kendiliklerinden razı olduklarını ve öz çocukları İsrail’i tokatlamamıza bile kan kusarak sabır gösterirler miydi sanıyorsunuz.
Gerektiğinde biz ,kangren olmuş yapıları genel sağlığımıza zarar vermemesi için ana yapıdan uzaklaştırırız .. inanın bu ulus bunu yapacak .
Yapamazsak , dağılır yem oluruz...Oysa , ulus var ve burada kendi yok oluşuna yönelik gidişi paramparça edecektir.
Yani batının Salam dilimleme politikasına razı olalım diyorsunuz galiba. Mesela önce Kürt bölgesini Türkiye’den bölüp atalım. Lazları sonra öfkelendirir onları da atarız sonra, sonrasını sonra düşünürüz mü diyorsunuz. Yoksa batılıların içimizdeki çocuklarına (our boys) yaptırdığı ihtilaller ile gerçekleştirdiği Anayasaları yırtıp atarak kendi anayasamızı mı yapalım ve bağımsızlığımızı ilan edelim mi diyorsunuz. Bana birinci şıkkı kastediyorsunuz gibi geldi ama belki yanılıyorumdur.
Tüm bu düşmanca çabaların günü geldiğinde başlarına geçirileceğini biliniz.
Küresel güçlerin yoğun çabaları ile başlatılan ayrıştırma süreci bir türlü istedikleri kıvama gelmedi !
Yok, bu hükümet gelene kadar istedikleri kıvama gayet güzel gelmişti. Bu hükümetin yolunu açtılar çünkü tamtakır bir hazine ve ortada planlanmış bir ırak savaşı vardı. Tezkere olayında Cumhuriyet tarihinde ilk defa GKB karagahımız lüzumsuz işlere kahyalık etmek dışında asıl kendi konusunda vermesi gereken ve mecbur olduğu ABD askerlerinin Türkiye üzerinden Irak'a geçme izni vermek, vermemek konusunda görüş belirtecekti. Bu büyük ihtimalle incirlikten bile atamadığımız ABD’nin Güney doğu Anadolu’yu bir daha dilediğini yapmadıkça terk etmeyecek şekilde işgali anlamına da geliyordu. Ve GKB'mız görüş bildirmeyip hükümetimiz bilir dedi. Bu ne demektir biliyor musunuz? Hükümet nasılsa zaten mecbur kalıp onaylayacak. Tezkereyi tek başına geçirecek.
Sonrada ABD oraya yerleşecek bizde Hükümeti hem vatana ihanetten tutuklar asarız hem de bu Müslümanlar işte böyle vatan satıcısı namussuzlardır deriz. Sorumlu tuttuğumuz Müslüman liderleri asar ve İslam dinini temelli yasaklar Hıristiyanlığı resmi din ilan eder bize küçülün de gelin diye baskı yapan ABY hem küçülmüş hem de Hıristiyan olarak sonsuza kadar bütünleşerek Macarlar, Bulgarlar gibi temelli onlara dönüşerek gireriz.
Bu işte kullanılacak generallerden Çevik Bir gibi birini de cilalar parlatır başa geçiririz. Sonrada Kürtlerden kurtularak küçültülmüş TC. Devletini vatanın doğusunu satan! Müslümanlardan kurtaran adam diye yüceltip milletimizi İsa Mesih adına papaya kutsatıp vaftiz ettiren Türkleri cehenneme gitmekten kurtaran büyük tapınak şövalyesi ilan ederiz demektir.
USA -AB ve Siyon 'un her cephede sıkışması artarak sürüyor. Süreç , onlardan yana değil doğu uluslarından
yana işliyor. Büyük bir hesaplaşma yakın gelecekte var ve yaklaşıyoruz... Yalnız biz değil. Tüm acun yaklaşıyor.
İşte bu öngörüler yüzünden batı da, Doğu da Türkiye’ye kilitlendi.
Ama herkesin bir hesabı varsa milletimizin kulu olduğu Sahibimiz Allah’ında bir hesabı vardı ve o hesap tuttu. Türkiye bu hükümet ve milli irade ile dünya savaşı çıkıp da kıyametin kopmasını önlüyor ve yenidünyanın kuruluşunda başat rol oynuyor. Sorunları sıcak savaşa fırsat vermeden çözüyor.
Dünya Yahudileri de dâhil tüm dünya egemenleri, yoksa neden İsrail’in bu derece küçük düşürülüp aşağılanmasına razı olsunlar.
Türkiye dengeleri sağlamasa, Rusya çoktan Gürcistan’ı Ermenistan’la birlikte ve Azerbaycan’ı da yanına alarak Türkiye sınırına doğudan dayanmış, ABD İran’a girmiş ve güneydoğumuzu işgal etmiş Ermeniler doğuyu istiyor, Kıbrıs’ın ruhuna Fatiha, iki arada bir derede büzülüp kalmış dünya savaşı denilen kıyametin kopmasını bekliyor olurduk.
Çünkü acunun ağırlık merkezi yer değiştiriyor. Batı batıyor.Güneş yeniden doğudan doğuyor. Batıcılar yeniliyor..
ferit baltacı
Dünyanın eksen kayması doğru da denge noktasında Türkiye duruyor. Çinlilerin Türkistan’a Batılıların Bosna’ya yaptığı da ortalık da duruyor. Güç dengeleri savaşın çözüm değil, herkese ölüm, yoksulluk, hastalık ve perişanlık getireceğini herkes görüyor biliyor. Bu yüzden Türkiye küresel düşünüyor ve hareket ediyor. Yapılabileceğin en dengelisini yapıyor. Birde sizler Türkiye’nin ayağına çelme takmasanız da hem kendinizi hem ülkemizi hem de dünyayı yaktırmasanız bakın o zaman acun dediğiniz şey nasılda şenleniyor. Ama siz saz çalmak değil ağıtlar yakmayı seviyorsunuz. Her şey iyi gidiyor. Sadece ağlanmayı, sızlanmayı, şikâyeti, hastalık hastalığını alışkanlık yapmış olanlar, oyuncağımızı elimizden aldılar diye ağlıyorlar. Ama dünya durmadan dönmeye devam ediyor.
Selamlar
Ahmet Doğan Şimşek
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.