Değerli Meslektaşım ;
Banka promosyonları ile ilgili MEB'in yayınladığı son genelge ektedir.Bu konu ile ilgili 2007 genelgesine göre yapılmış çalışmalar grup sayfamızda mevcuttur , bu çalışmalar usül olarak sözleşmenin nasıl yapılacağı konusunda geçerli bir yol gösterici sayılabilir.Banka promosyonlarının tamamının çalışanlara dağıtılması önemli bir kazanım olarak görülmektedir ancak;
1- Kişisel hayatında faizden kaçınmak adına elinden geleni yapan insanlara zulümdür.
2- Devletin yaygın ve az bir teknolojik yatırımla daha aktif olabilecek kamu bankası vardır.
3- Devlet bankası varken , maaşları önce özel bankaya yatırıp sonra oradan yine devletin memuru tarafından çekilmesi , bu arada paraya ihtiyacı olan devletin bu özel bankalardan borç almak durumunda kalması kamuyu zarara uğratmaktır ki , biz yapsak suç olurdu..
4- Özel bankaları , devlet kurumları arasında gereksiz bir aracılıkla zengin etmekten vazgeçip havuz sistemi uygulayan hükümet kendi zamanının parası ile 1 yılda 10 000 000 000 dolar (onmilyardolar) kar etmiştir.Eski Basbakan Mesut YILMAZ'ın ilk icraatı da bu havuz sistemini kaldırmak olmuştu... Hatırlar mısınız acaba sonra neler olmuştu...
5- 1 yılda 10 milyar dolarlık gideri ödemek zorunda olan bizler , alimler açıkça haram olduğunu söylediği halde , aldığımız bir miktar paraya sevinelim mi şimdi?
6- %2,5 zam için pazarlık yapan bizler , bunun 10 kat fazlası bir maliyeti , devletimiz FAZİCİ TEKELCİ SERMAYEYE pompalamak zorunda kaldığı halde mevcut durumun devamını mı isteyeceğiz? Bize 3 kuruş verildi diye...
Bu parayı şimdiye dek harcamış değilim.Para birilerinin cebine gitmesin diye uğraşmamız başka bir şeydir. Bu bir müslümanın ahir zamanda ne garip durumlarla karşılaşabileceğinin kanıtıdır. Harcamayacağı bir parayı almak için mücadele etmek , bir haramzade bir haram parayı daha az oranda çalsın diye uğraşmak zamanımıza has bir BATILLIK olsa gerek ama yaptık...
Aşağıda Hayrettin KARAMAN hocanın konu hakkında verdiği cevaplar ve kaynak linkleri mevcuttur. Maaşlarımızı en azından devletin kendi bankası aracılığı ile almak , promosyon ödenmemesi ve bu sayede devletin çoğu yabancı tekelci faizci sermayeye olan bağımlılığının azaltılması için bir sendikal çalışma görmek isteriz. O olmazsa şahsi dilekçe veririz .
Doğrusunu Allah (cc) bilir birbirimize dua edelim...
Değerli Kardeşimiz;
Faizcilik yaparak para kazanan bankalara mecbur olmadıkça para yatırmak caiz değildir. Çünkü bu bankalar, mesela maaşlarınız onlara yatırıldığında, orada kaldığı sürece, sizin paralarınızla faizcilik yapar ve bundan para kazanırlar. Promosyon adıyla size verdikleri de bu faiz gelirinin küçük bir kısmıdır. Bu sebeple haram-helal kaygısı taşıyan Müslümanların maaşlarını, faizcilik yapmayan bankalara yatırmaları gerekir.
Bilindiği gibi İslam faizin azını ve çoğunu ve bu arada faizli işlem ve akitleri haram kılmıştır.
Bir grup memurun veya çalışanın maaşları faizci bir bankaya yatırıldığı zaman bu banka o parayı -çekilmediği sürece- sisteme sokmakta ve faizli işlemler yaparak para kazanmaktadır. Kazanılan faiz gelirinin bir kısmı bankaya kalmakta, bir kısmını da banka kurumlara ve memurlara vermektedir.
Bu arada çalışanların ayaklarını bankalara alıştırmayı da hedeflemek söz konusudur.
Maaşlar faizci bankalardan alındığı takdirde iki sakınca doğuyor:
1.Bankaya paranızla faizcilik yapma imkanı vermiş oluyorsunuz.
2. Gelirinin çok büyük bir bölümü faizden olan bir kurumdan hediye kabul etmiş oluyorsunuz. Aslında bu hediyenin de oraya yatırılan maaşlarınızın faizle işletilmesinden elde edildiğini yukarıda ifade etmiştim.
Bu durumda ne yapalım:
Mümkünse maaşlarımızı faizli işlem yapmayan katılım bankalarına yatırıp oradan çekelim.
Bunun mümkün olmadığı yerlerde ve şartlarda ise verilen promosyonları alalım ama -yoksul değilsek- bunu yoksullara verelim. (Prof. Dr. Hayrettin Karaman
http://www.sorularlaislamiyet.com/subpage.php?s=show_qna&id=4500
Türk yargısı ile laikçilerin laiklik anlayışına göre dinin insan hayatındaki tek yeri kişilerin vicdanlarıdır.
“Peki bu vicdandaki din nasıl olur da vicdan sahibinin karar ve eylemlerini etkilemez?” diye sorarsanız ona da şu cevabı veriyorlar: “İnanç ve ibadetlerinde serbest olurlar.”
“Peki ibadetlerini, gerektiği için her yerde yapabilirler mi?” derseniz cevapları şudur: “Hayır, her yerde yapamazlar, kamusal ve cami dışındaki kamuya açık yerlerde olmaz, evlerinde ve camilerde olur…”
“Bu anlayışın Cumhuriyet tarihi boyunca uygulama ile alakası nedir?” sorusuna onların cevabı olamaz; çünkü onlar halkın içinde değil, “üstünde”dirler.
Bana sorarsanız cevabım şudur: Müslümanların önemli bi kısmı, mecbur olmadıkları sürece laik cumhuriyet kanunlarına değil, inandıkları dinin kanunlarına uyarak yaşamışlardır, yaşamaktadırlar. Bu da laikliğe aykırı değildir; çünkü kimse buna zorlanmamaktadır.
Bu gerçeğin bir örneği son günlerde aldığım -bankaların promosyonlarıyla ilgili- yüzlerce mektuptur. Bu mektuplardan birini ve ona verdiğim cevabı okuyucularımla paylaşmak isterim:
“Selamun aleyküm hocam.
Vaktinizi almak istemiyorum… Bildiğiniz gibi maaşlarımızı aldığımız bankaların sözleşme gereği, kurumlara ayırdıkları promosyon paralar, kurum çalışanlarına dağıtılıyor. Ben bu parayı kullandım. Daha sonra faizli para olduğu için helal olmadığını duydum. Biraz daha araştırdım, çelişkili cevaplar aldım. Bunun hükmü nedir?
Diğer bir konu, raporlu veya yıllık izinde olduğumuz zamanlarda maaşımızdan ve performans ödemelerinden normalde kesinti yapılıyor. Bu kesinti herhangi bir sebeble olmamışsa ve bize tam ödeme yapılmışsa bu para haram mıdır? Yorumlarınızı alabilirsem sevinirim. Allah'a emanet olun.”
Cevap:
1. Faizcilik yaparak para kazanan bankalara mecbur olmadıkça para yatırmak caiz değildir. Çünkü bu bankalar, mesela maaşlarınız onlara yatırıldığında, orada kaldığı sürece, sizin paralarınızla faizcilik yapar ve bundan para kazanırlar. Promosyon adıyla size verdikleri de bu faiz gelirinin küçük bir kısmıdır. Bu sebeple haram-helal kaygısı taşıyan Müslümanların maaşlarını, faizcilik yapmayan bankalara yatırmaları gerekir.
2. İslam'a göre Müslümanlar, karşılarındaki kim olursa olsun yaptıkları sözleşmelere uymak zorundırlar. Müslümanın muhatap olduğu laik bir devlet de olsa, ondan memuriyet kabul etmiş iseniz, ileri sürdüğü şartları da kabul etmişsiniz demektir. Bu şartlar arasında, “Şu durumlarda kesinti yapılır, şu durumlarda yapılmaz” şeklinde bir şart varsa ona uymak zorunludur ve bu söleşmeye göre kesinti yapılması gerekirken yanlışlıkla yapılmamış olursa bunu alıp yemek yerine, ilgili mercie bilgi vererek parayı iade etmek gerekir. İade edilmezse “kul hakkı” yenmiş olur.
http://www.saglikcalisanlari.net/son-haberler/promosyon-parasi-caiz-mi-hocam.html
-- Banka promosyonları ile ilgili MEB'in yayınladığı son genelge ektedir.Bu konu ile ilgili 2007 genelgesine göre yapılmış çalışmalar grup sayfamızda mevcuttur , bu çalışmalar usül olarak sözleşmenin nasıl yapılacağı konusunda geçerli bir yol gösterici sayılabilir.Banka promosyonlarının tamamının çalışanlara dağıtılması önemli bir kazanım olarak görülmektedir ancak;
1- Kişisel hayatında faizden kaçınmak adına elinden geleni yapan insanlara zulümdür.
2- Devletin yaygın ve az bir teknolojik yatırımla daha aktif olabilecek kamu bankası vardır.
3- Devlet bankası varken , maaşları önce özel bankaya yatırıp sonra oradan yine devletin memuru tarafından çekilmesi , bu arada paraya ihtiyacı olan devletin bu özel bankalardan borç almak durumunda kalması kamuyu zarara uğratmaktır ki , biz yapsak suç olurdu..
4- Özel bankaları , devlet kurumları arasında gereksiz bir aracılıkla zengin etmekten vazgeçip havuz sistemi uygulayan hükümet kendi zamanının parası ile 1 yılda 10 000 000 000 dolar (onmilyardolar) kar etmiştir.Eski Basbakan Mesut YILMAZ'ın ilk icraatı da bu havuz sistemini kaldırmak olmuştu... Hatırlar mısınız acaba sonra neler olmuştu...
5- 1 yılda 10 milyar dolarlık gideri ödemek zorunda olan bizler , alimler açıkça haram olduğunu söylediği halde , aldığımız bir miktar paraya sevinelim mi şimdi?
6- %2,5 zam için pazarlık yapan bizler , bunun 10 kat fazlası bir maliyeti , devletimiz FAZİCİ TEKELCİ SERMAYEYE pompalamak zorunda kaldığı halde mevcut durumun devamını mı isteyeceğiz? Bize 3 kuruş verildi diye...
Bu parayı şimdiye dek harcamış değilim.Para birilerinin cebine gitmesin diye uğraşmamız başka bir şeydir. Bu bir müslümanın ahir zamanda ne garip durumlarla karşılaşabileceğinin kanıtıdır. Harcamayacağı bir parayı almak için mücadele etmek , bir haramzade bir haram parayı daha az oranda çalsın diye uğraşmak zamanımıza has bir BATILLIK olsa gerek ama yaptık...
Aşağıda Hayrettin KARAMAN hocanın konu hakkında verdiği cevaplar ve kaynak linkleri mevcuttur. Maaşlarımızı en azından devletin kendi bankası aracılığı ile almak , promosyon ödenmemesi ve bu sayede devletin çoğu yabancı tekelci faizci sermayeye olan bağımlılığının azaltılması için bir sendikal çalışma görmek isteriz. O olmazsa şahsi dilekçe veririz .
Doğrusunu Allah (cc) bilir birbirimize dua edelim...
Değerli Kardeşimiz;
Faizcilik yaparak para kazanan bankalara mecbur olmadıkça para yatırmak caiz değildir. Çünkü bu bankalar, mesela maaşlarınız onlara yatırıldığında, orada kaldığı sürece, sizin paralarınızla faizcilik yapar ve bundan para kazanırlar. Promosyon adıyla size verdikleri de bu faiz gelirinin küçük bir kısmıdır. Bu sebeple haram-helal kaygısı taşıyan Müslümanların maaşlarını, faizcilik yapmayan bankalara yatırmaları gerekir.
Bilindiği gibi İslam faizin azını ve çoğunu ve bu arada faizli işlem ve akitleri haram kılmıştır.
Bir grup memurun veya çalışanın maaşları faizci bir bankaya yatırıldığı zaman bu banka o parayı -çekilmediği sürece- sisteme sokmakta ve faizli işlemler yaparak para kazanmaktadır. Kazanılan faiz gelirinin bir kısmı bankaya kalmakta, bir kısmını da banka kurumlara ve memurlara vermektedir.
Bu arada çalışanların ayaklarını bankalara alıştırmayı da hedeflemek söz konusudur.
Maaşlar faizci bankalardan alındığı takdirde iki sakınca doğuyor:
1.Bankaya paranızla faizcilik yapma imkanı vermiş oluyorsunuz.
2. Gelirinin çok büyük bir bölümü faizden olan bir kurumdan hediye kabul etmiş oluyorsunuz. Aslında bu hediyenin de oraya yatırılan maaşlarınızın faizle işletilmesinden elde edildiğini yukarıda ifade etmiştim.
Bu durumda ne yapalım:
Mümkünse maaşlarımızı faizli işlem yapmayan katılım bankalarına yatırıp oradan çekelim.
Bunun mümkün olmadığı yerlerde ve şartlarda ise verilen promosyonları alalım ama -yoksul değilsek- bunu yoksullara verelim. (Prof. Dr. Hayrettin Karaman
http://www.sorularlaislamiyet.com/subpage.php?s=show_qna&id=4500
Türk yargısı ile laikçilerin laiklik anlayışına göre dinin insan hayatındaki tek yeri kişilerin vicdanlarıdır.
“Peki bu vicdandaki din nasıl olur da vicdan sahibinin karar ve eylemlerini etkilemez?” diye sorarsanız ona da şu cevabı veriyorlar: “İnanç ve ibadetlerinde serbest olurlar.”
“Peki ibadetlerini, gerektiği için her yerde yapabilirler mi?” derseniz cevapları şudur: “Hayır, her yerde yapamazlar, kamusal ve cami dışındaki kamuya açık yerlerde olmaz, evlerinde ve camilerde olur…”
“Bu anlayışın Cumhuriyet tarihi boyunca uygulama ile alakası nedir?” sorusuna onların cevabı olamaz; çünkü onlar halkın içinde değil, “üstünde”dirler.
Bana sorarsanız cevabım şudur: Müslümanların önemli bi kısmı, mecbur olmadıkları sürece laik cumhuriyet kanunlarına değil, inandıkları dinin kanunlarına uyarak yaşamışlardır, yaşamaktadırlar. Bu da laikliğe aykırı değildir; çünkü kimse buna zorlanmamaktadır.
Bu gerçeğin bir örneği son günlerde aldığım -bankaların promosyonlarıyla ilgili- yüzlerce mektuptur. Bu mektuplardan birini ve ona verdiğim cevabı okuyucularımla paylaşmak isterim:
“Selamun aleyküm hocam.
Vaktinizi almak istemiyorum… Bildiğiniz gibi maaşlarımızı aldığımız bankaların sözleşme gereği, kurumlara ayırdıkları promosyon paralar, kurum çalışanlarına dağıtılıyor. Ben bu parayı kullandım. Daha sonra faizli para olduğu için helal olmadığını duydum. Biraz daha araştırdım, çelişkili cevaplar aldım. Bunun hükmü nedir?
Diğer bir konu, raporlu veya yıllık izinde olduğumuz zamanlarda maaşımızdan ve performans ödemelerinden normalde kesinti yapılıyor. Bu kesinti herhangi bir sebeble olmamışsa ve bize tam ödeme yapılmışsa bu para haram mıdır? Yorumlarınızı alabilirsem sevinirim. Allah'a emanet olun.”
Cevap:
1. Faizcilik yaparak para kazanan bankalara mecbur olmadıkça para yatırmak caiz değildir. Çünkü bu bankalar, mesela maaşlarınız onlara yatırıldığında, orada kaldığı sürece, sizin paralarınızla faizcilik yapar ve bundan para kazanırlar. Promosyon adıyla size verdikleri de bu faiz gelirinin küçük bir kısmıdır. Bu sebeple haram-helal kaygısı taşıyan Müslümanların maaşlarını, faizcilik yapmayan bankalara yatırmaları gerekir.
2. İslam'a göre Müslümanlar, karşılarındaki kim olursa olsun yaptıkları sözleşmelere uymak zorundırlar. Müslümanın muhatap olduğu laik bir devlet de olsa, ondan memuriyet kabul etmiş iseniz, ileri sürdüğü şartları da kabul etmişsiniz demektir. Bu şartlar arasında, “Şu durumlarda kesinti yapılır, şu durumlarda yapılmaz” şeklinde bir şart varsa ona uymak zorunludur ve bu söleşmeye göre kesinti yapılması gerekirken yanlışlıkla yapılmamış olursa bunu alıp yemek yerine, ilgili mercie bilgi vererek parayı iade etmek gerekir. İade edilmezse “kul hakkı” yenmiş olur.
http://www.saglikcalisanlari.net/son-haberler/promosyon-parasi-caiz-mi-hocam.html
Bu e-postayı Google Grupları'ndaki "Mustakil Egitimciler Birligi Mail Grubu.................... (DEĞİŞİM GRUBU) " adlı gruba abone olduğunuz için aldınız.
Bu gruba kayıt göndermek için mustakilegitimcilerbirligi@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Bu gruba olan aboneliğinizi iptal etmek için mustakilegitimcilerbirligi+unsubscribe@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Diğer seçenekler için http://groups.google.com/group/mustakilegitimcilerbirligi?hl=tr adresinden grubu ziyaret edin.
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.