[anadoluhaber] Sivastopol Üssü ve Güney Akım'da Hareket: Rusya'dan Stratejik Hamleler


Sivastopol Üssü ve Güney Akım’da Hareket: Rusya’dan Stratejik Hamleler

26 Nisan 2010






Doç. Dr. Celalettin  Yavuz Doç. Dr. Celalettin Yavuz
TÜRKSAM Başkan Yardımcısı
Terör Enstitüsü


 Rusya Devlet Başkanı Dimitry Medvedev, Ukrayna’nın yeni Cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç’i 20-21 Nisan    2010 tarihlerinde ziyaret etti. Aslında “hem ziyaret, hem ticaret” anlamını taşıyan bu ziyaret sırasında, iki ülke de “kazan kazan” formülüne göre Sivastopol’deki eski Sovyet Karadeniz Donanması’na ait Sivastopol üssüyle ilgili sorunu çözdüler.  Ukrayna, doğalgazı normal piyasa fiyatlarının yaklaşık yüzde 30 altında alma şansını yakalarken, Rusya da Sivastopol’de Karadeniz Filosu için 2017’de sona erecek üs kiralama imkânını 25 yıl daha uzatma fırsatını buldu. Üstelik 5 yıl daha “opsiyonlu” olarak…
 
Yanukoviç, Ukrayna’da ve dünya kamuoyunda “NATO karşıtı” olarak bilinen bir liderdir. Bu özelliği onu Şubat 2010 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bulunduğu makama taşıdı. Tabii ki bu seçimler öncesinde Rusya’nın, Ukrayna ile “doğalgaz savaşında” uyguladığı ve Ukrayna’nın önceki yönetimini “dize getiren” politikasının da payı çok büyüktür. Bir bakıma Rusya; “Al doğalgazı, ver askeri üssü!” dedi ve sonuçta böylesi bir pazarlık gerçekleşti. Artık Rusya’nın Abhazya sahillerinde Karadeniz Filosu için kurmayı düşündüğü alternatif bir askeri üs için acele etmesine gerek yok.
 
Bundan böyle “NATO’nun Doğu’ya doğru genişlemesi” Rusya’ya rağmen gerçekleşse bile, Rus Karadeniz Filosu’nu (bir zamanlar Karadeniz Donanması idi) bir çırpıda Sivastopol’den “kapı dışarı etmek” mümkün olamayacaktır. Rus Karadeniz Filosu, en azından 25-30 yıl üs/barınma kaygısı duymayacaktır. Bu ise Rusya’nın Karadeniz’de silahlanma faaliyetlerini bir süre daha erteletebilecektir.
 
Ukrayna ise, etkisi Avrupa’ya da dokunan şekilde ve bilhassa 2006 ile 2009 yılı başlarında, zaman zaman Rusya’nın “Doğalgazı bir siyasi araç” gibi kullanması sebebiyle oldukça sıkıntılı günler geçirmişti. Medvedev bu ziyaretinde, Ukrayna’nın her 1.000 metreküplük doğalgaz alımında 100 dolar tasarruf yaptığını ifadeyle, bunun Ukrayna ekonomisi için önemli bir kazanç olduğunu belirtti. Bu anlaşma öncesinde Ukrayna, eski Başbakan Yulya Timoçenko zamanında gelecek 10 yıl için 1.000 metreküpü 330 dolardan bir anlaşmayı imzalamıştı. Rusya bu ziyaret sonrasında Ukrayna’da 40 milyar dolarlık bir yatırım yapmaya da karar verdi.
 
Bu anlaşma sonucunda Slav dünyasının birbirlerine en yakın iki ülkesinin, ayrılmak bir yana, yeniden bir araya gelmekte olduklarını söylemek mümkündür. Sınırları farklı, ancak siyasi kararlarda paralellikler bundan böyle daha belirgin hale gelebilecektir. Bunun anlamı ise, bundan sonra Ukrayna’da çok önemli değişiklikler olmazsa, “NATO’nun doğuya doğru genişlemesi” Ukrayna’ya uğramadan geçecek demektir. Bu siyasi konjonktür, NATO ve AB üyesi olmak için çırpınan Gürcistan’ı da olumsuz etkileyecektir. Bir başka ifadeyle Rusya, ABD’nin Romanya ve Bulgaristan’da 2005 sonu, 2006 başlarında kiraladığı kara ve hava üslerine, Sivastopol’den cevap vererek, Karadeniz’deki strateji oyununda geride kalmak niyetinde olmadığı mesajını vermektedir. 
 
Medvedev’in Ukrayna gezisi henüz hafızalardan silinmeden bu kez de Rus Başbakan Vladimir Putin yeni bir hamle başlattı. Yanında Gazprom Başkanı Alexi Miller ve Demiryolları Genel Müdürü Vladimir Jakunin de dahil kalabalık bir ekonomi gurubu ile 25 Nisan’da Viyana’ya çıkarma yapan Putin, Avusturya ile doğalgazda “Güney Akım” projesinin son engellerini ortadan kaldırmaya çalıştı. Bu arada Moskova’dan Viyana’ya kadar da demiryolu hattını uzatmak istediğini, yılda iki yüz binin üzerinde Rus’un Viyana’yı ziyaret ettiğini belirtti.
 
Sonuç
 
Rusya, her iki ülke ile bir taraftan stratejik, diğer taraftan da bu stratejiyi destekleyecek ekonomik hamleleri peş peşe gerçekleştirmiştir. Ukrayna, 3-4 yıl önceki gibi piyasa koşullarının çok altında olduğu gibi, son derece elverişli fiyatla doğalgaz alamasa da, yüzde 30’luk iskonto, dünya ekonomik krizinin etkilerini bertaraf etmede bu ülkeye önemli rahatlıklar sağlayacaktır. Üstelik ödemede sıkışıklık olursa, “Slav Kardeşliği” ile bu ödeme ertelenebilecektir. Yeter ki Rusya’ya rağmen ABD ile Karadeniz’deki yeni jeopolitik değişimlere gidilmeye çalışılmasın.
 
Ukrayna-Rusya yakınlaşması Türkiye açısından şu an itibariyle olumlu görülebilir. Ancak, bunun arkasından ABD’nin yeni ve Rusya’yı sıkıştıran bir hamlesi olursa, Karadeniz yeniden karışabilir. Muhtemeldir ki ABD, bunun rövanşını, eski Sovyet coğrafyasındaki başka ülkelerden (Orta Asya ülkeleri ve Belarus gibi) çıkarmaya, satrancın diğer oyuncusu olma rolünü sürdürmeye çalışacaktır. Bu arada Gürcistan’ın bölgede sığınabileceği tek ve en güvenli liman ise Türkiye olmaktadır.
 
Güney Akım’la ilgili gelişmeler ise, zaten GKRY’nin ayak diremesi sebebiyle atıl hale gelen, Türkiye’nin desteklediği “Nabucco” projesini biraz daha gerilere itebilecektir.


http://www.turksam.org/tr/a2007.html


Windows 7: Gündelik işlerinizi basitleştirin. Size en uygun bilgisayarı bulun.

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.