PKK TERÖRÜNE AKP’NİN YAKLAŞIMI
AKP, açılım konulu oyalamalarla esas gündem olan fakirlik, işsizlik, terör ve iş ve dış siyasetteki önemli derecedeki başarısızlıklarını unutturmaya çalışmaktadır.
Açılım da; malumunuz olduğu üzere okyanus öteki Hıristiyan batılı bir ülkenin ve onun hamisi Siyonistlerin ürünü olma ihtimali yüksektir. Ekonomik sorunları dile getirenler provokasyonlarla suçlanırken, bölücü teröristlerin, yandaşlarının slogan ve istemleri doğal karşılanmakta, hak arama olarak görülmektedir.
İsrail’e karşı sözde tavır alıp, üzerinden birkaç hafta geçmeden ABD ve Yahudi lobilerine heyet göndermek lider bir ülke durumuna bizi getirmez. Dahası bizi daha düşürür.
Üstelik ‘Eşbaşkanlık’ görevini sürdürmek, kesinlikle ülkemize yarar getirmeyen, bilakis bölünüp parçalanmamıza yarayacak bu şer proje ile AKP, Sayın Başbakan ancak lider olmamız istenilen Türk ve Arap Devletlerinin ve ülkemizin halkının güvenini kaybettirmekten başka bir işe yaramamaktadır.
Kürt açılımı ile başlayan fakat neye hizmet ettiği belli olmayan bir açılım ile ne yaptıkları belirsizdir. Yalnız bu açılımların terörü azdırdığı ve PKK’ya cesaret verdiği bir gerçektir. Dağdan inen eşkıyaların savcılar ayaklarına gönderilmiş, yargılama sonucu hemen serbest bırakılmışlardır. Bu tutumları ile şehit ailesi ve yakınlarını son derece üzmüşlerdir. Üstelik dağdan inen eşkıyaların dillerinden pişmanlıklarına dair bir ifade de çıkmamıştır.
Halen bu PKK sorununun arkasında PKK-Mossad ilişkisinin bulunduğu artık saklanamayan bir gerçektir. Rahmetli Uğur MUMCU bu ihanet şebekesini zaten belgelemişti. İsrail; Davos ve Mavi Marmara krizlerinden çok daha önce PKK’ya Mossad ile destek veriyordu. Yani Siyonistlerle ilişkilerimizin iyi dahi olsa yine de İsrail TÜRKİYE’ye düşmanlığını işlemiştir. Çünkü muharref Tevrat’da vaat edilen toprakların önemli bir kısmı Türk sınırları içerisinde bulunmaktadır. Yani bu topraklar TÜRKİYE’den koparılıncaya kadar İsrail’in saldırgan davranışları sürecektir. Bu projenin adı Büyük Ortadoğu Projesi (BOP)’dir. Eşbaşkanı da Sayın Başbakandır.
PKK terörünün arkasında ABD ve Siyonist İsrail’in bulunduğu herkesin bildiği bir gerçektir. Artık mızrak çuvala sığmamaktadır.
Yahudi lobisi Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN’a 2004 senesinde “Üstün Cesaret Madalyası” verirlerken acaba ne gibi hizmetler karşılığı vermiştir? Şimdiye kadar bildiğim kadarıyla iç ve dış ülkelerde böyle bir madalyayı İsrail hiç kimseye vermemişti. O da bize nasip olmuştur.
Terör belasının hangi ülkelerin kontrol ve sponsorluğunda gerçekleştiği bilindiği halde, bu kadar insanımızın ölümüne ve şehit olmasına rağmen hala iyi ilişkilere devam etme çabası çok üzücü vahim bir durumdur. Mavi Marmara katliamı olmasaydı İsrail ile ortaklaşa planlanan tatbikatlardan haberimiz bile olmayacaktı. İsrail her şeye rağmen bir türlü terk edilmemeye çalışılmaktadır. İsrail yanlısı politikalar Hükümetin de politikası haline gelmiştir.
Sayın Başbakanın ABD gezisine başlar başlamaz hemen otele bile gitmeden Yahudi toplantısına katıldılar. Bir zamanlar Davos’ta söylediği “One Minute” balonunu tamamen söndürdüler. Siyonistleri memnun etmek her zaman AKP’nin politikası olmuştur. Konuşmalarında “israil’liler kadar Filistinlilerin de yaşama hakkından” söz ettiler. Herhalde Sayın Başbakan işgalcilerin Filistinliler değil Siyonistler olduğunu unutuyorlar. Davos’da Müslümanların sözcüsü oldukları konusunda halkımızın ve mazlum Müslüman milletlerin umudu suya düşmüştür. Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’nun (UAEK) 53’ncü Genel Kurul Toplantısı’nda, israil’in aleyhine alınan kararı oylama öncesinde TÜRKİYE salonu terk etmiştir. İsrail’İN OECD’ye kabulü sırasında TÜRKİYE ses çıkarmamış, bir tek oy bile menfi olsa terörist devletin üyeliği reddedilmek imkanı varken hükümet bu kozu kullanmamış İsrail’in OECD’ye üyeliğini onaylamıştır. TÜRKİYE böylece büyük bir fırsatı kullanmaktan bilerek kaçınmıştır.
İsrail’e karşı yürütülen sözde gerginlik politikası bile ABD’nin kontrolünde ve onun istediği gerginlikte sürdürülmektedir. Seçimler yakındır. İsrail ile karşılıklı danışıklı dövüşlerin devamı gelecektir. Yoksa AKP’nin İsrail’siz, ABD’siz, AB’siz bir politika izlemesini düşünmek imkansızdır.
TÜRKİYE yönünü değil doğuya çevirmek batıdan gözünü dahi ayıramaz.
Hükümetin Ülkemizin lehine olmayan dış güdümlü iç ve dış politikalarla da halkın lehine olmaları tabiî ki beklenemez.
“Lider TÜRKİYE” aldatmacasıyla halkı oyalamakta, kandırmakta ve esas sorunlar olan; işsizlik, ekonomik sorunlar ve iç ve dış politikadaki başarısızlığı ört bas etmek niyetindedirler. Lider ülke olarak bahsedilmekte fakat halka iş veremeyen, sağlık hizmetlerini parayla sunmaya başlayan, parası olmayana sağlık hizmeti verilmeme noktasına getirilen bir lider TÜRKİYE halkı. Bu kara mizah tablosu AKP icraatlarının bir oluşumudur.
Yazımıza bir slogan haline gelen “Ne ABD ve AB, tam bağımsız TÜRKİYE” ile son verelim. Ülkemiz üzerinde çok büyük oyunlar oynanmaktadır. Daima olaylar karşısında uyanık bulunmayı da unutmayalım.
Selam, saygı ve dualarımla.
Yakup MUSA
27.06.2010
Windows Live: Arkadaşlarınız size e-posta gönderdiklerinde Flickr, Twitter ve Digg güncellemelerinizi öğrenirler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.