Sayın Levent Bey
Cevaplar Satır aralarındadır.
Saygıdeğer dostlar
Grubunuza yeniden katılmaktan mutluluk duymaktayım.
Son zamanlarda -malumunuz- gundemin sicak maddesi, Gazze'ye yardim tasiyan Mavi Marmara gemisine Israil komandolari tarafindan saldirilmasi, 9 vatandasimizin olumu ve bunun dogurdugu sonuclar.
Konuyu, bazilari Israil'de oturan yahudi dostlarimla da tartistim. Olan bitenlerden maalesef onlar da cok uzgun. Simdi, konu ile ilgili kendi kanaatlerimi yazmak isterim.
1. Israil bu operasyonu duzenlemekte haklidir. Operasyonun siddeti, yapilis bicimi, olumlere sebebiyet verilmesi elbette tartisilabilir; zaten bu ayni konunun farkli bir yonudur. Fakat, Israil devleti Gazze ablukasi konusunda son derece hassastir ve bu ablukayi kaldirmaya yonelik askeri veya sivil bir girisimi kendi bagimsizligina mudahale olarak algilamaktadir.
Yanlış yapmakta ve yanlış algılamaktadır. Konu İsrailin bağımsızlık alanı ile ilgili değildir. Zaten israil toprağıda değildir. İşgal alanı ile ilgilidir. İşgal ettiği alanı ablukaya almış ve katliam yapmakta sonrada orada halkı aç suzuz evsiz barksız bırakarak açıkça ama sinsi bir soykırım uygulayarak tam anlamı ile kendilerine Auswitsch de uygulananın daha uzun süreli acı çektirerek öldürenini uygulamaktadır. Kimse komşusunun çocuğu camını kırdı diye orayı yıkıp içindekileri fosfor bombası ile yakmak ve kalanlarını da aç susuz öldürmek gibi bir hakka sahip değildir. İsrail gazzede dize getirmeleri imkanı olmadığı için islamı gerçek anlamı ile temsil edenler üzerinde tüm müslümanların nasıl imha edilebileceğini araştırmak amaçlı psikolojik çökertme deneyleri yapmıştır ve insanlığı da bu kadar aşırı giden azgınlığı ve uyguladığı Nazi politikaları ile ayağa kaldırmıştır. Gemideki 9 şehit dışında bir çok da yaralı vardır ve Korsanlık olan saldırı uluslar arası sularda yapılarak tüm insanlığa meydan okunmuştur. Her yönü ile haksız zalim kan dökücü sadist ZioNazi olarak davranmakla şımarıklıkta haddi aştıklarını açıkça ilan etmekten sakınmamışlardır. ABD bile Güvenlik konseyin de onları savunmaktan aciz kalmıştır..
2. Israil'li yetkililerin defalarca yaptiklari uyarilara ragmen, bu seferin duzenlenmesi buyuk bir sorumsuzluktur. Olen vatandaslarimiz icin, en az Israil'li yetkililer kadar IHH yoneticileri de hesap vermelidirler. Buyuk riski bile bile geminin yola cikilmasina izin verildigi icin hukumet de sorumludur.
Bu onların boş iddialarıdır. İHH ve tüm katılımçı farklı milletlerden insanlar İsrailin ne kadar ahlaksız ve sorumsuz davranacağını gayet iyi bildikleri halde canlarını peşinen ortaya koyarak zaten bu sonuçtan çok daha fazlasınında olabileceğini temelli batırılarak imha edilebilecekleri ihtimallerinide gemilerden birine şehit ettikleri kız Raşel in ismini vererek her durumumu göze alarak insanlığın ne demek olduğunu İsraildeki Zionazilere anlatabilmek ve bu insanlık dışı artık alçaklık sınırını çoktan aşmış ambargoya bir son verebilmek için ölümüne yola çıkmışlardır. İsrail istihbaratının bunu bilmediğini söylemek imkansızdır. O gemilerde insaflı Yahudilerden insanlarda vardır.
Sorumluluk tamamen İsrailin faşist Nazi yönetimiine aittir.
3. Yardim, bir "insani yardim" amacini asmis ve bir "islami yardima" donusmustur. Konuya bu sekilde din unsurunun karistirilmasi isleri daha da cikmaza sokmaktadir.
Yardım İnsanidir. İslami yönü İsrail Zionazilerinin Gazzeyi islami idare isteyen Hamasın kazanmış olması yüzünden müslüman oldukları için bu işkencelere tabi tutup Hamas'ı değiştirip islamı inancınızı sulandırın size ekmek yolunu açayım diye yaptığı için Yani doğrudan işi bir din savaşına dönüştürüp oradakilere Müslüman oldukları için işkence etmesinden dolayı gelen insani yardımın islamileşmesine yada öyle görünmesine sebep olmuş sonrada İslami yardımdır demekle batı dünyasına siz arkanızı dönün ben müslümanların icabına baklamakla sizleri de islamdan kurtarıyorum şeklinde bu alçakça katliamına göz yummalarını sağlamaya çalışmaktadır.
Diyelim ki yardım İslamidir. Çünkü islamın düşküne yardım ve zorbaya karşı çıkmak doğasında vardır. Pekçok yerede Hıristiyanların kızıl haçı gibi din dil renk ayrımı yapmadan yardım ulaştırmaktadır. Yardımın islami olması İsrailin nazi hükümetinin yaptıklarının gerekçesimi olmaktadır. O zaman Alman nazileri de Yahudileri musevi oldukları için öldürmüşlerdir. Bu meşru ise oda meşrudur mu diyeceğiz.
4. Saldiridan sonra, sayin basbakanin yaptigi din referansli konusmalar buyuk bir talihsizliktir. Gazze ile Ankara'nin kaderinin bir tutulmasi ve benzer soylemler, bazi dindar vatandaslarin hosuna gitse bile, diplomatik olarak buyuk gaflardir. Yapilmamasi gerekir
Başbakan gayet doğru ve isabetli konuşmalar yapmıştır. Zaten Gazze ile Türkiyenin zulme uğraması da aynı nedenledir. 28 Şubatta Gazze de neler yapılmışsa yerli Zio Naziler tarafından Refah partisini seçtiği için milletimizede aynısı yapılmak istenmiştir. İsrail Türkiyeyi de içimizdeki general ve bürokratları sayesinde her evde ve her arabada üçer ceset torbası bulundurmak mecburiyeti getirtmeye çalıştırtacak kadar şuursuzlaştırmıştır. Bunun anlamıda Türkiyenin Gazzenin başına getirilenleri kıl payı atlatmış olmasıdır. Bir ülkenin sınırları kendi sınırında değil daha geniş arka bahçelerin sınırında savunulur. Başbakanın aslında önlemeye güç yetiremediği oy kaygusu ile de daha fazla baskı uygulayamayacağı milletimizin bilinç altı artık ortak olarak hareket etmeye başlamıştır. Gazze de bunları yapan İsrail Nazileri Irak'a ABD yi saldırtmış milyonlarca Müslümanı kırdırmıştır. şimdi ise İran'a saldırtmaya kalkışmaktadır. Bunu da becerirse sıranın Türkiye'ye geleceği açıktır. İsrail yönetimi değişmedikçe Türkiye dahil tüm bölge için kontrol edilemez serseri bir mayın olarak nükleer savaşta dahil önümüzdeki dönemlerin en büyük tehdidir.
5. Bu saldiri vesile edilerek, hem hukumet gundem degistirmektedir, hem de ulkemiz dini referans alan son derece tehlikeli bir dis siyasete sapmaktadir.
Bu da uydurma bir yalandır. Türkler zaten dindardır. Gazzedeki islama karşı uygulamalar başka bir şekilde ülkemizde seksen yıldan fazladır uygulanmaktadır. Osmanlı da zaten bu bahaneler ile kurulan komplolar ile Siyonistlerinde iştirakı olan güçlerce yıkılmıştır. Halbuki bu günkü geldiğimiz demokratik düzey eğer Osmanlı ile gelinmiş olsa idi olabileceğinden çok geride kalmaktadır. Hukuk ise tam anlamı ile maskaralık olmuştur ve hukuktan bahis etmek gittikçe daha da zorlaşmaktadır. Halbuki Osmanlı bir israil gibi bir şeriat devleti değildir. Ama israil Gazzede bir din devleti olarak Hahamlarından aldıkları bazı fetvalar ile çoluk çocuk öldürün hayvanlarını bile sağ bırakmayın diye şeriat fetvaları ile yakıçı bombalar ile bombalanmıştır. İslamda böyle birfetvayı kafasına tabanca dayasanız dahi kimseden alamazsınız. İsrailin öfkesi Müslümanları Hıristiyanlar gibi tam anlamı ile ehlileştirip evcil hayvanlara dönüştürememesi ile alakalıdır.
6. Olenlerin yakinlarini surekli olarak "sehadetten" bahsetmeleri, maalesef isin icinde din faktorunun cok buyuk rol aldigini gostermektedir. Bu sekilde buram buram olum kokan soylemleri kinadigimi belirtmem gerekir.
Elbettde şehit olmuşlardır. Zaten şehit olmayı göze alıp yola çıkmışlardır. Zalimlere karşı savaşan müslümanlar zaten şehit olurlar. Onların şehadet derecesi çok ama çok daha yukarılardadır. Canlı bombalar çoğalırsa ki bu gidişle çoğalacaktır. onlarda şehit olacaktır. Çünkü masum insanların öldürülmeleri çok acı bir durumdur ama bunu israilli pilotlar kendi canlarını tehlikeye bile atmadan fosfor bombaları yağdırarak zaten yapıp durmaktadır. Bu durumda ölen sivillere Allah rahmet eylesin diyerek canlı bombaların kendilerini de ortaya koyup koyup patlatmaları İsrailin pilotlarından çok daha şerefli olacağından elbette zulme karşı çıkarak canını feda edenlewrin şahadeti çok değerli olacaktır. İsrailli pilotların verebileceği zararın çok azını vermeye çalışmaları elden geldiğince sivil zayiatı azaltacak hedeflere yönelmeleri israilin askerlerinin ulaşamayacağı kadar tamamen meşrudur ve bu durum barış sağlanmazsa elbettde yaygınlaşacaktır. Zio naziler din savaşı yapacakta müslümanların elleri armut toğlayacak zannı bir hayaldir. Çünkü öfke Gazze yüzünden çok artmıştır. Böyle giderse dahada artacak ve bu budurum canlı bombaların sayısını zamanla en azından müslüman sayısının yarısı veya üçte birni gönüllü yapacak kadar artacaktır.
7. Israil halki bizim dostumuzdur. Orda yasayanlar Turkiye'ye derin bir sempati beslemektedirler. Bu dostlugun bozulmasi her iki halkin da cikarina degildir. Yasanilan tum sorunlarin akil ve sagduyu cercevesinde cozulmesini diliyorum.
İsrail halkının önemli bir bölümünün dediğiniz gibi olduğuna bende inanıyorum. Alman nazileri Yahudileri katlederken Almanların çoğuda sizin dediğiniz gibi insancıl idi. Ama mühür kimde ise Süleyman odur. İsrail de mühürü elinde tutanlar Süleymana zerre kadar benzemeseler de Hükümet denilen mühür o nazilerdedir. Politikalarında bir değişiklik olmazsa onlarda bu kuyruk acısı bizdeki 28 şubat ve Gazzeden kaynaklanan evlat acısı aradaki barışa bir engel olarak kapalı devrede olsa güvensizlik içinde sürüp gidecektir.
Saygilarimla
Levent Erturk
Bilmukbele Bizdende Saygılar
A.D.Şimşek
--
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR.."
Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...
Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com
Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.