8 Temmuz 2010

[anadoluhaber] Kardeşlik Hukuk Kurumu Tez Çalışması

Kardeşlik Hukuk Kurumu Tez Çalışması

Kısa açıklama: Bu metin 2004 yılında yazılmış bulunmaktadır. Tamamıyla hayali bir metin olup tez çalışması gibi algılanması ve gelecek zamanlara ışık tutması için hazırlanmıştır.

KARDEŞLİK HUKUKU

 

Kardeşlik Hukuku: Dostluğun veya dostlukların yaşandığı en üst seviyeyi belirtmek için   

Kullanılan, gerçekte kan bağıyla bağlı bir ilgisi bulunmayan ve belirli şartlar neticesinde Mahkeme huzurunda yapılan, karşılıklı bir manevi iradenin tescilidir.

Peki, bu iradenin şartları neye göre belirlenecektir?

Evlat edinmenin şartlarına bir göz atalım.

 

                              ŞARTLAR

TMK 306 md. : Eşler ancak birlikte evlat edinebilirler; evli olmayanlar birlikte evlat edinemezler. Eşlerin en az beş yıldan beri evli olmaları veya otuz yaşını doldurmuş olmaları veya kendisinin otuz yaşını doldurmuş bulunması koşuluyla diğerinin çocuğunu evlat edinebilirler.

 

Birinci fıkraya göre, Kardeşlik Hukukuna göre kardeş olmuş kardeşler ancak birlikte kardeş edinebilirler. Yalnız başlarına kardeş edinemezler.

İkinci fıkraya göre, Kardeşlerin en az beş yıldan beri kardeş olmaları veya otuz yaşını doldurmuş bulunmaları gerekir.

Üçüncü fıkraya göre, Kardeşlerden biri en az iki yıldan beri kardeş olması veya kendisinin otuz yaşını doldurmuş bulunması koşuluyla diğerinin doğal yoldan olma kardeşini Kardeşlik Hukukuna göre kardeş edinebilirler.

 

TMK 307 Md. Evli olmayan kişi otuz yaşını doldurmuş ise tek başına evlat edinebilir. Otuz yaşını doldurmuş olan eş, diğer eşin ayırt etme gücünden sürekli olarak yoksunluğu veya iki yılı aşkın süreden beri nerede olduğunun bilinmemesi ya da Mahkeme kararıyla iki yılı aşkın süreden beri eşinden ayrı yaşamakta olması yüzünden birlikte evlat edinmesinin mümkün olmadığını ispat etmesi halinde tek başına evlat edinebilir.

 

Birinci fıkraya göre, Kardeşlik Hukukuna göre, kardeşi bulunmayan kişi on sekiz yaşını doldurmuş ise tek başına kardeş edinebilir.

 

İkinci fıkraya göre, Otuz yaşını doldurmuş olan kardeş, diğer kardeşin ayırt etme gücünden sürekli olarak yoksunluğu veya iki yılı aşkın süreden beri nerede olduğunu bilmemesi yüzünden birlikte kardeş edinmesinin mümkün olmadığını ispat etmesi halinde tek başına kardeş edinebilir.

 

TMK 308 Md. Evlat edinilen, evlat edenden en az on sekiz yaş küçük olması şarttır. Ayırt etme gücüne sahip olan küçük rızası olmadıkça evlat edinilemez. Vesayet altındaki küçük, ayırt etme gücüne sahip olup olmadığına bakılmaksızın vesayet dairelerinin izniyle evlat edinebilir.

 

Birinci fıkraya göre, Kardeş edinenler arasındaki yaş farkı on sekiz yaştan fazla olmaz.

 

İkinci fıkraya göre, Ayırt etme gücüne sahip olan kişi, rızası olmadıkça kardeş edinilemez.

 

Üçüncü fıkraya göre, Vesayet altındaki küçük, ayırt etme gücüne sahip olup olmadığına bakılmaksızın vesayet dairelerinin izniyle kardeş edinilebilir.

TMK 309 Md. Evlat edinme, küçüğün ana ve babasının rızasını gerektirir. Rıza, küçüğün veya ana ve babasının oturdukları yer Mahkemesinde sözlü ve yazılı olarak açıklanarak tutanağa geçirilir. Verilen rıza, evlat edinenlerin adları belirtilmemiş veya evlat edinenler henüz belirlenmemiş olsa dahi geçerlidir.

 

Birinci fıkraya göre, Kardeş edinme, küçüğün ana ve babasının rızasını gerektirir.

 

İkinci fıkraya göre, Rıza, küçüğün veya ana ve babasının oturdukları yer mahkemesinde sözlü ve yazılı olarak açıklanarak tutanağa geçirilir.

 

Üçüncü fıkraya göre, Verilen rıza, kardeş edinenlerin adları belirtilmemiş olsa dahi geçerlidir.

 

TMK 310Md. Rızası, küçüğün doğumunun üzerinden altı hafta geçmeden önce verilemez. Rıza tutanağa geçirilme tarihinden başlayarak altı hafta içinde aynı usulle geri alınabilir. Geri almadan sonra yeniden verilen rıza kesindir.

 

Birinci fıkraya göre, Rızası, küçüğün doğumunun üzerinden altı hafta geçmeden önce verilmez.

 

İkinci fıkraya göre, Rıza tutanağa geçirilme tarihinden başlayarak altı hafta içinde aynı usulle geri alınabilir.

 

Üçüncü fıkraya göre, Geri almanda sonra yeniden verilen rıza kesindir.

 

TMK 311 Md. Aşağıdaki hallerde ana ve babadan birinin rızası aranmaz:

 

1-      Kim olduğu veya uzun süreden beri nerede oturduğu bilinmiyorsa veya ayırt etme gücünden sürekli olarak yoksun bulunuyorsa,

2-      Küçüğe karşı özen yükümlülüğü yeterince yerine getirilemiyorsa,

Buna göre; Aşağıdaki hallerde ana ve babadan birinin rızası aranmaz.

1-      Kim olduğu veya uzun süreden beri nerede oturduğu bilinmiyorsa veya ayırt etme gücünden sürekli olarak yoksun bulunuyorsa,

2-       Küçüğe karşı özen yükümlülüğü yeterince yerine getirmiyorsa,

 

TMK 312 Md. Küçük, gelecekte evlat edinilmek amacıyla bir kuruma yerleştirilir ve ana ve babadan birinin rızası eksik olursa, evlat edinenin veya evlat edinmede aracılık yapan kurumun istemi üzerine ve kural olarak küçüğün yerleştirilmesinden önce, onun oturduğu yer mahkemesi bu rızanın aranıp aranmamasına karar verir.

 

Diğer hallerde, bu konudaki karar evlat edinme işlemleri sırasında verilir.

 

Ana ve babadan birinin küçüğe karşı özen yükümlülüğünü yeterince yerine getirmemesi sebebiyle rızanın aranmaması halinde, bu konudaki karar kendisine yazılı olarak bildirilir.

 

Birinci fıkraya göre, Küçük, gelecekte kardeş edinilmek amacıyla bir kuruma yerleştirilir ve ana ve babadan birinin rızası eksik olursa, kardeş edinenin veya kardeş edinmede aracılık yapan kurumun istemi üzerine ve kural olarak küçüğün yerleştirilmesinden önce, onun oturduğu yer mahkemesi bu rızanın aranıp aranmamasına karar verebilir.

İkinci fıkraya göre, Diğer hallerde, bu konudaki karar kardeş edinme işlemleri sırasında verilir.

 

Üçüncü fıkraya göre, Ana ve babadan birinin küçüğe karşı özen yükümlülüğünü yeterince yerine getirmemesi sebebiyle rızanın aranmaması halinde, bu konudaki karar kendisine yazılı olarak bildirilir.

 

TMK 313 Md. Evlat edinmenin alt soyu bulunmaması koşuluyla, ergin veya kısıtlı aşağıdaki hallerde evlat edinilebilir.

 

1-      Bedensel veya zihinsel özrü sebebiyle sürekli olarak yardıma muhtaç ve evlat edinen tarafından en az beş yıldan beri bakılıp ve gözetilmekte ise,

2-      Evlat edinen tarafından, küçükken en az beş yıl süreyle bakılıp gözetilmiş ve eğitilmiş ise,

3-      Diğer haklı sebepler mevcut ve evlat edinilen, en az beş yıldan beri evlat edinen ile aile halinde birlikte yaşamakta ise,

Evli bir kimse ancak eşinin rızasıyla evlat edinilebilir. Bunlar dışında, küçüklerin evlat edinilmesine ilişkin hükümler kıyas yoluyla uygulanır.

 

Buna göre: Kardeş edinenin kardeşi bulunmaması koşuluyla, ergin veya kısıtlı aşağıdaki hallerde kardeş edinilebilir.

 

1-      Bedensel veya zihinsel özrü sebebiyle sürekli olarak yardıma muhtaç ve kardeş edinen tarafından en az bir yıldan beri bakılıp gözetilmekte ise,

2-      Kardeş edinen tarafından, küçükken en az iki yıl süreyle bakılıp gözetilmiş ve eğitilmiş ise,

3-      Diğer haklı sebepler mevcut ve kardeş edinilen, en az iki yıldan beri kardeş edinilen ile aile halinde yaşamakta ise,

Kardeşlik hukukuna göre kardeşi olan bir kimse ancak birlikte kardeş edinebilirler. Bunlar dışında, küçüklerin kardeş edinilmesine ilişkin hükümler kıyas yoluyla uygulanır.  

TMK 314 Md. Ana ve babaya ait olan haklar ve yükümlülükler evlat edilene geçer. Evlatlık küçük ise evlat edinenin soyadını alır. Evlat edinen isterse çocuğa yeni bir ad verebilir. Ergin olan evlatlık, evlat edinilme sırasında dilerse evlat edinenin soyadını alabilir.

 

Eşler tarafından birlikte evlat edinilen ve ayırt etme gücüne sahip olmayan küçüklerin nüfus kaydına ana ve baba adı olarak evlat edinen eşlerin adları yazılır.

 

Evlatlığın, miras ve başka haklarının zedelenmemesi, aile bağlarının devam etmesi için evlatlığın naklen geldiği aile kütüğü ile evlat edinenin aile kütüğü arasında her türlü bağ kurulur. Ayrıca evlatlıkla ilgili kesinleşmiş mahkeme kararı her iki nüfus kütüğüne işlenir. Evlat edinme ile ilgili kayıtlar, belgeler ve bilgiler mahkeme kararı olmadıkça veya evlatlık istemedikçe hiçbir şekilde açıklanamaz.

 

Birinci fıkraya göre, Doğal kardeşlere ait haklar ve yükümlülükler kardeş edinilenlere geçer.

 

İkinci fıkraya göre, Kardeşler birbirinin mirasçısı olur. Bir kardeşin doğal yoldan olan akrabalarına, kardeş edinilmiş kişiler mirasçı olamazlar.

 

Üçüncü fıkraya göre, Kardeş edinilenler isterlerse birbirlerine yeni bir ad verebilirler. Ergin olan kardeşler dilerse aynı soyadı taşıyabilirler.

Dördüncü fıkraya göre, Kardeşler tarafından birlikte kardeş edinilen ve ayrıt etme gücüne sahip olmayan küçüklerin nüfus kaydına kardeş adı olarak kardeşlerin adları yazılır.

Beşinci fıkraya göre, Kardeşlerin, miras ve başka haklarının zedelenmemesi, aile bağlarının devam etmesi için kardeşlerin naklen geldiği aile kütüğü ile kardeş edinenin aile kütüğü arasında her türlü bağ kurulur. Ayrıca kardeşlerle ilgili kesinleşmiş mahkeme kararı her iki nüfus kütüğüne işlenir. Kardeşler için ayrı bir kütük açılır.

 

Altıncı fıkraya göre, Kardeş edinme ile ilgili kayıtlar, belgeler ve bilgiler alenidir.

TMK 315 Md. Evlat edinme kararı, evlat edinenin oturma yeri; birlikte evlat edinmede eşlerden birinin oturma yeri mahkemesince verilir. Mahkeme kararıyla birlikte evlatlık ilişkileri kurulmuş olur. Evlat edinme başvurusundan sonra evlat edinenin ölümü ve ayırt etme gücünü kaybetmesi, diğer koşullar bundan etkilenmediği taktirde evlat edinmeye engel olmaz.

 

Başvurudan sonra küçük ergin olursa, koşulları daha önceden yerine getirilmiş olmak kaydıyla küçüklerin evlat edinilmesine ilişkin hükümler uygulanır.

 

Birinci fıkraya göre, Kardeşlik kararı, kardeş edinenin oturma yeri; kardeşlerin kardeş edinmesinde kardeşlerden birinin oturma yeri mahkemesince verilir. Mahkeme kararıyla birlikte kardeşlik ilişkileri kurulmuş olur.

 

İkinci fıkraya göre, Kardeş edinme başvurusundan sonra kardeş edinenin ölümü ve ayırt etme gücünü kaybetmesi, diğer koşullar bundan etkilenmediği takdirde kardeş edinmeye engel olmaz.

 

Üçüncü fıkraya göre, Başvurudan sonra küçük ergin olursa, koşulları daha önceden yerine getirilmiş olmak kaydıyla küçüklerin kardeş edinilmesine ilişkin hükümler uygulanır.

 

TMK 316 Md. Evlat edinmeye, ancak esaslı sayılan her türlü durum ve koşulların kapsamlı bir biçimde araştırılmasından, evlat edinen ile edinilenin dinlenmelerinden ve gerektiğinde uzmanların görüşünün alınmasından sonra karar verilir.

 

Araştırma özellikle evlat edinen ile edilenin kişiliği ve sağlığı, karşılıklı ilişkileri, ekonomik durumları, evlat edinenin eğitme yeteneği, evlat edinmeye yönelten sebepler ve aile ilişkileri ile bakım ilişkilerindeki gelişmelerin açıklığa kavuşturulması gerekir.

 

Evlat edinenin altsoyu varsa, onların evlat edinme ile ilgili tavır ve düşünceleri de değerlendirilir.

 

Birinci fıkraya göre, Kardeş edinmeye, ancak esaslı sayılan her türlü durum ve koşulların kapsamlı bir biçimde araştırılmasından, kardeş edinen ile edinilenin dinlenmelerinden ve gerektiğinde uzmanların görüşünün alınmasından sonra karar verir.

 

İkinci fıkraya göre, Araştırmada özellikle kardeş edinen ile edilenin kişiliği ve sağlığı, ekonomik durumları, kardeş olacakların kardeşlik sevgisi, kardeş edinmeye yönelten sebepler ve aile ilişkileri ile karşılıklı ilişkilerinde ki gelişmelerin açıklığa kavuşturulması gerekir.

Üçüncü fıkraya göre, Kardeş olacakların eşleri varsa, onların kardeş edinme ile ilgili tavır ve düşünceleri de değerlendirilir.

 

TMK 317 Md. Yasal sebep bulunmaksızın rıza alınmamışsa, rızası alınması gereken kişiler, küçüğün menfaati bunun sonucunda ağır biçimde zedelenmeyecekse, hâkimden kardeşlik ilişkisinin kaldırılmasını isteyebilirler.

 

Buna göre: Yasal sebep bulunmaksızın rıza alınmamışsa, rızası alınması gereken kişiler, küçüğün menfaati bunun sonucunda ağır biçimde zedelenmeyecekse, hâkimden kardeşlik ilişkisinin kaldırılmasını isteyebilirler.

TMK 318 Md. Evlat edinme esasa ilişkin diğer noksanlıklardan biriyle sakatsa, Cumhuriyet başsavcısı veya ilgili evlatlık ilişkisinden kaldırılmasını isteyebilir.

 

Noksanlıklar bu ara ortadan kalkmış veya sadece usule ilişkin olup ilişkinin kaldırılması evlatlığın menfaatini ağır biçimde zedeleyecek olursa, bu yola gidilemez.

 

Birinci fıkraya göre, Kardeş edinme esasa ilişkin diğer noksanlıklardan biriyle sakatsa, Cumhuriyet savcısı veya her ilgili kardeşlik ilişkisinin kaldırılmasını isteyebilir.

 

İkinci fıkraya göre, Noksanlıklar bu arada ortadan kalmış veya sadece usule ilişkin olup ilişkinin kaldırılması kardeşliğin menfaatini ağır biçimde zedeleyecek olursa, bu yola gidilemez.

 

TMK 319 Md. Dava hakkı, evlatlık ilişkisinin kaldırılması sebebinin öğrenilmesinden başlayarak bir yıl ve her halde evlat edinme işleminin üzerinden beş yıl geçmekle düşer.

 

Buna göre, Dava hakkı, kardeşlik ilişkisinin kaldırılması sebebinin öğrenilmesinden başlayarak bir yıl ve her halde kardeş edinme işleminin üzerinden beş yıl geçmekle düşer.

 

TMK 320 Md. Küçüklerin evlat edinilmesine ilişkin aracılık faaliyetleri ancak Bakanlar Kurulunca yetki verilen kurum ve kuruluşlarca yapılır. Aracılık faaliyetlerinin yürütülmesine ilişkin hususlar tüzükle düzenlenir.

 

Birinci fıkraya göre, Küçüklerin kardeş edinilmesine ilişkin aracılık faaliyetleri ancak Bakanlar Kurulunca yetki verilen kurum ve kuruluşlarca yapılır.

 

İkinci fıkraya göre, Aracılık Faaliyetlerinin yürütülmesine ilişkin hususlar tüzükle düzenlenir.

 

İleriki zamanlar da kardeşlik hukuku zedelenir ve kardeşler anlaşamazlarsa, bu durum ortadan nasıl ve hangi şartlar altında ortadan kaldırılacaktır?

 

Boşanmanın şartlarına bir göz atalım.

 

TMK 162 Md. Eşlerden her biri diğeri tarafından hayatına kastedilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunulması sebebiyle boşanma davası açabilir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde bu sebebin doğumunun üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer.

 

Affeden tarafın dava hakkı yoktur.

 

Birinci fıkraya göre, Kardeşlerden her biri diğeri tarafından hayatına kastedilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunması sebebiyle kardeşlik hukukunu bitirme davası açabilir.

 

İkinci fıkraya göre, Davaya hakkı olan kardeşin bitirme sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde bu sebebin doğumunun üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer.

Üçüncü fıkraya göre, affeden tarafın dava hakkı yoktur.

TMK 163 Md. Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derece de temelinden sarsılmış olursa, eşlerden biri boşanma davası açabilir.

 

Yukarıdaki fıkrada belirtilen hallerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir.

 

Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasının kabul etmesi halinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu halde boşanma kararı verilebilmesi için, hâkimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Hâkim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü halinde boşanmaya hükmolunur. Bu halde tarafların ikrarlarının hâkimi bağlamayacağı hükmü uygulanmaz.

 

Boşanma sebeplerinden her hangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi halinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir.

 

Birinci fıkraya göre, Kardeşlik birliği, kardeşlik hukukunu sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, kardeşlerden biri bitirme davası açabilir.

İkinci fıkraya göre, Yukarıdaki belirtilen hallerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve kardeşlik birliğinin devamından davalı bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa bitirmeye karar verilebilir.

Üçüncü fıkraya göre, Kardeşlik en az bir yıl sürmüş ise, kardeşlerin birlikte başvurması ya da bir kardeşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde, kardeşlik birliği temelinden sarsılmış olur. Bu halde bitirme kararı verilebilmesi için, hâkimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi gerekir. Bu halde tarafların ikrarlarının hâkimi bağlamayacağı hükmü uygulanmaz.

 

Dördüncü fıkraya göre, Bitirme sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak bir yıl geçmesi halinde, her ne sebeple olursa olsun kardeşlik yeniden kurulamamışsa kardeşlik birliği temelden sarsılmış sayılır ve kardeşlerden birinin istemi üzerine bitirmeye karar verilir.

 

Peki, bu müessese diğer kanunlarda ne gibi değişiklikler meydana getirebilir?

Bir kaçına göz atalım.

 

CMUK 47 Md. Aşağıdaki kimseler tanıklıktan çekinebilir:

 

1-      Sanığın nişanlısı

2-       Evlilik bağı kalmasa bile karısı veya kocası

3-      Sanığın nesepten veya sebepten usul ve furuu yahut üçüncü dereceye kadar ( bu derece dâhil) nesepten veya kendisiyle sıhriyet hâsıl olan evlilik bağı kalmasa bile ikinci dereceye kadar ( bu derece dâhil ) sebepten civar hısımları ve sanık ile aralarında evlatlık bağı bulunanlar. KARDEŞLİK BAĞI BULUNLAR,

 

Yukarıda kimselere dinlenmezden evvel tanıklıktan çekinmek hakları olduğu bildirilir. Bu hakkı istimalden vazgeçenler dinlenirken dahi vazgeçmelerini geri alabilirler.

 

TCK 524 Md. Bu babın, üçüncü, dördüncü, beşinci ve sekizinci fasıllarında ve 52’inci maddelerinde beyan olunan cürümler.

 

1-      Haklarında ayrılık kararı verilmemiş karı kocadan birinin

2-      Usul ve fürudan yahut bu derece sıhrî akrabadan birinin veya analık, babalık veya evlatlığın,

3-      Faille beraber bir dam altında yaşayan erkek veya kız kardeşin zararına olarak işlenmiş olursa fail hakkında takibat icra olunmaz. KARDEŞLİK BAĞI BULUNANLAR.

Haklarında ayrılık kararı verilmiş olan karı veya kocanın yahut faille bir dam altında yaşamakta olan amca, dayı, hala, teyze, yeğen veya ikinci derecede sıhrî akrabanın zararına olarak işlenmiş ise fail hakkında takibat icrası şikâyete bağlıdır.

KARDEŞLİK BAĞI OLANLAR.

Bu takdirde failin göreceği ceza üçte bir miktar azaltılır.

 

TCK 449 Md. Adam öldürmek fiili:

 

1-      Karı, koca, kardeş, babalık, analık, evlatlık, üvey baba, üvey evlat, kayın baba, kaynana, damat ve gelinler hakkında işlenirse; KARDEŞLİK BAĞI OLANLAR.

2-      Zehirlemek suretiyle yapılırsa;

Fail; müebbet ağır hapis cezasına mahkûm olur.

 

TMK 129 Md. Aşağıdaki kimseler arasında evlenme yasaktır:

 

1-      Üstsoy ile altsoy arasında; kardeşler arasında; amca, dayı, hala ve teyze ile yeğenleri arasında, KARDEŞLİK BAĞI OLANLAR.

Kayın hısımlığı meydana getirmiş olan evlilik sona ermiş olsa bile, eşlerden biri ile diğerinin üst soyu veya alt soyu arasında,

2-      Evlat edinen ile evlatlığın veya bunlardan biri ile diğerinin altsoyu ve eşi arasında.

 

Devletlerin hukuk sitemlerinde bu kurumun bulunması gerekir mi?

 

1-      ORTAKLIK: BK 520 Md. Şirket bir akittir ki, onunla iki veya daha ziyade kimseler saylarını ve mallarını müşterek bir gayeye erişmek için birleştirmeyi iltizam eder.

İki şahıs müşterek bir gayeye erişmek için kardeş olabilir mi?

 

OROY (Tekinalp/Çamoğlu), Ortaklıklar, İstanbul 2000 sekizinci bası s.22’de “Eskiden beri üzerinde durulan, fakat kesin olmayan kişi ortaklıkları ve sermaye ortaklıkları ayrımı, ortaklığın düzeni ile yapısında ve ortakların hak ve borçlarının belirlenmesinde sermaye unsurunun veya kişisel unsurların ağır basması, düşüncesine dayanır. Kişi ortaklıklarında-tipik örneği kolektif ortaklıktır-ortakların kişilikleri önemlidir.”

 

Burada şahıslar kurmuş oldukları daha sıkı bağlar neticesinde müşterek gayelerine ulaşabilmektedir.

 

Benim düşünceme göre gerçekte var olan müşterek gaye gizlidir. Asıl gaye, dostluğun en üst düzeyi olan kardeşliktir.

2-      TİCARET: TTK 3 Md. Bu kanunda tanzim olunan hususlarla bir ticarethane veya fabrika yahut ticari şekilde işletilen diğer bir müesseseyi ilgilendiren bütün muamele, fiil ve işler, ticari işlerdendir.

Günümüzde, değişik ırk, din ve ülkeye mensup kişilerin üniversitelerde okuduğu gibi ülkemizin bir turizm cenneti olduğunu da belirtmeyi ihmal etmemiz gerekmektedir. İşte bu ve onun gibi vakalara dayanarak sırf kardeşlik hukukunun varlığı bile bu müessesenin kullanılmasını gündeme getirerek, ticareti ve uluslar arası ticareti arttıracaktır.

 

3-      TEKNOLOJİ (İlim-Bilim) : Yapılacak ticaret sayesinde ilim bilimde geri kalmış ülkeler ilerleyerek dünyayı geliştirecektir.

4-      GLOBALİZM: Globali zimmi kardeşlik hukukuna hizmet eder? Yoksa Kardeşlik hukukumu Globali zimmî hizmet eder?

Bu ayırımı yapmak zordur. Fakat tüm dünya ülkelerinin hukuk sistemine girecek olan kardeşlik hukuku müessesini, en etkin ve ilk kullanacak olan ülkenin veya ülkelerin çok kazançlı çıkacağı açıktır.

 

5-      HOŞGÖRÜ: Hiç tartışmasız bir ülkenin hukuk sisteminde salt bu müessesenin bulunması bile dünyanın bu ülkeye karşı olan duruşunu değiştirecektir.

6-      BARIŞ: Hangi ülke daha çok değişik ırk, din ve ülkelerden kardeşe sahiptir? İşte bu soru gelecekte sorulmaya başlayacak ve istatistikler dikkatli bir şekilde dünyaca izlenecektir.

Zira ülke içinde huzurun, istikrarın ve barışın hâkim olmasına bile olanak sağlayacak bu müessese mümkün ve gereklidir.

7-      GRUP: Prof.Dr. Ülker GÜRKAN hukuk sosyolojisine Giriş Ankara 1999, Üçüncü bası 2.64’de “Toplumsal ilişkiler, ancak bir grup içinde cereyan eder. Bu nedenle gruplar toplumsal ilişkiler için zorunlu çevreleri oluştururlar. Sosyal grup ortak bir amaç, kan bağı, iş, inanç, çıkar vb. gibi nedenlerle bir araya gelmiş insan topluluklarıdır. Böylece karşımıza aile, akraba grupları, loncalar, meslek kuruluşları, dernekler, sendikalar, siyasi partiler, köyler, belediyeler, tarikatlar, mason locaları vb. birer toplumsal ilişkiler yumağı olarak çıkarlar ve kendilerine özgü hukuklarını yaratırlar; “Gurup hukuku ya da “Hukuk Kadrosu”” İşte burada kardeşlik hukuku bir grup hukuku olarak karşımıza çıkabilecektir. On, yirmi veya yüz kişinin birbirini kardeş edinmeleri gibi…

8-      EVLİLİK: Prof. Dr. Kemal OĞUZMAN, Prof.Dr. Mustafa DURAL aile Hukuku İstanbul 1998, İkinci bası s.19 s.59

“Evlilik, evlenme adı verilen kanunda belirtilmiş şekillere uyularak yapılan bir hukuki işlem ile bir kadınla bir erkeğin meydana getirdikleri birliği ifade eder.”

 

“Kısaca, bugün hâkim olan kanaat Türk Hukuku bakımından evlenmenin bir sözleşme olduğu yolundadır.”

 

Türk Hukuk sistemlerinde, evlilik kurumu mevcutken, kardeşlik hukuku kurumunun bulunmaması düşünülemez.

 

9-      EVLATLIK: Prof. Dr. Bilge ÖZTAN Medeni Hukuk’un Temel Kavramları Ankara 1998, Üçüncü bası s.396

“Evlat edinme ile evlatlık ve evlat edinen arasında bir sahih nesep ilişkisi meydana gelir.” Birinin bir başka birisini evladı olarak sevebilmesi ne kadar normal ise bir o kadar da kardeşi olarak sevebilmesi normaldir.

 

10-  MİRAS: Doç.Dr. O.GÖKHAN Antalya İstanbul 2003, s.3

 

“Miras hukuku, bir gerçek kişinin ölümü veya gaipliğine karar verilmesi durumunda, ölenin mamelekinin kimlere, ne oranda ve nasıl intikal edeceğini düzenleyen hukuk kurallarından meydana gelen özel hukuk dalıdır.”

 

Eğer gerekli olan şartlar mevcutsa, kardeşlik hukukuna göre edinilmiş olan kardeş veya kardeşler mirastan da faydalanabilecektir. Bu durum, doğal yoldan edinilmiş olan akrabalar için bir tehlike olabilme olasılığını işaret etse de zaten bu tehlike evlat edinme, evlenme ve vasiyetname kurumunun varlığıyla ortadadır. Bütün bu kurumların varlığı bile akrabalık ilişkilerinin daha sıkı olmasını sağlayacaktır.

 

Sonuç olarak, dünya da bulunan hukuk sistemlerinde yeni, farklı ve renkli kurumların yer alması gerektiği gibi bu tür yeni kurumlarında insanlığın yararına hizmet etmesi gerekmektedir. Bu müessese evlatlık kurumuna göre daha hafif koşullara tabi olduğu için, zannımca bu kurumun yaşama katacağı faydalar hızlı ve etkin olacağı gibi bu faydalar sayesinde toplumda maksimum yarara ulaşılacağı ve bu kurumu kullanan devletlerde huzurun, i,istikrarın, barışın hakim olacağı açıktır.

 

ÖRNEKLEME : kan kardeşi – süt kardeşi – kanka – kirve – ve daha saymakla bitirilemeyecek bulunan törelerde, adetlerde, yerini almış yakınlaşma örnekleri bulunmaktadır.

--
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR.."
Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...
 
Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com
 
Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.