[anadoluhaber] Öğretmen'den şok sözler!

 
 

Öğretmen'den şok sözler!

Gazeteci yazar Gültekin Avcı, şapkayla derse giren bir genç kızın acı hikâyesini yazdı.

 
 
Sen misin şapkayla derse giren!
İŞTE AVCI'NIN O YAZISI:
 
 
 
 
İnsanlığın sükût ettiği an
Yer İzmir Buca Eğitim Fakültesi.
Tarih 22 Eylül 2010.
Şapkayla derse giren bir genç kızın acı hikâyesi.
Ezilenin, hor görülenin, aşağılananın, tecrit edilenin, insanlık dışı bir saldırıya uğrayan genç kızın adı Tuba Dişiçürük. İki yıldır başörtüsü sebebiyle fakültede gayriinsanî tutumlara çokça muhatap olmuş.
Son olayda yaşadıklarını bana anlatırken gözlerinde hiçbir pırıltı kalmamıştı.
Bakışları nasır tutmuş. Bakışlar nasır bağlar mı? Bağlar...
Öyle bir bağlar ki kimliğiniz, değerleriniz, inançlarınız, sevgileriniz sistematik olarak inkâr edilir de insan olup olmadığınız masaya yatırılırsa...
Her daim Türkiye WASP'larının aşağılık saldırılarına maruz kalıp da çözüm yerine sadece yere damlayan gözyaşlarını hissederseniz...
Seni, sana rağmen 'özgürleştirmeye' çalışan ukala aydın müsveddeleri varsa ve utanmadan hâlâ ahkâm kesiyorlarsa...
Bunu bir de hiç sıkılmadan 'kadının özgürlüğü' kavramıyla manipüle ediyorlarsa...
Her daim üniversite kapısındaki özel güvenlik görevlilerinin kırıcı ve ayırıcı muamelelerine sadece başörtünüz veya başörtünün işlevini sağlayan bir materyal sebebiyle katlanıyorsanız...
Bakışlarınız ızdırap dalgaları içinde donar ve o şekliyle nasır tutar.
Tuba derse şapkayla girer, çünkü ukala gazeteci ve bürokratlara rağmen saçının bir telinin görülmemesi gerektiğine inandığı için ve başörtüsü de fiilen engellendiği için şapka bir çözüm olabilir.
Ne de olsa Atatürk devrimlerinden birisi değil mi? Şapka takılması mecburiyeti için 57 kişi idam edilmedi mi?
Dersin hemen başında öğretim üyesi N, Tuba'ya şapkayı çıkarmasını söyler. Tuba ise şapkayı çıkarması için hiçbir gerekçe olmadığını söyler.
Ders başlar ama Tuba'nın morali bozulmuştur. Birinci ders bu şekilde biter ama ikinci derse girildiğinde aynı öğretim üyesi, şapkalı Tuba Dişiçürük'e hitaben tüm sınıfın önünde şunu söyler:
-- Tuba seni derste yok yazıyorum.
Her iki ders için de Tuba'yı yok yazar. Bu öğretim üyesi geçen sene de Tuba'yı sınıfa almamış ve Tuba devamsızlıktan dersi geçememiştir. Tuba böylesine hukuksuz ve vicdan dışı bir tavırla aynı dersten tekrar kalmak korkusuyla cesaretini toplar ve:
-- Hocam, tüm sınıf burada olduğumu görürken beni nasıl yok yazarsınız?
Öğretim üyesi N, sesini yükselterek:
-- Bu meseleyi Cumhurbaşkanı, Başbakan çözemedi sen mi çözeceksin, bana şapkayla derse girilebileceğine dair bir belge getir, seni ona göre derse alayım, yoksa şapkanı çıkaracaksın!
Tuba ızdırap içinde son bir gayretle YÖK Kanunu'nda ve Anayasa'da şapka takmaya dair herhangi bir yasak olmadığını isabetle ifade eder.
Öğretim üyesi hiddetle Tuba'nın üzerine doğru yürüyerek:
-- Sen derse böyle girerek benim pes etmemi istiyorsun ama pes etmeyeceğim etmem de!
Ve daha da küstahlaşarak şöyle devam eder:
-- Sizin gibi alçak ve şerefsizlerden mi dini, ahlakı öğreneceğiz?
Tüm sınıfın önünde bu sözleri duymaktan çok incinen, yaşadığı travmayı anlamaya çalışan Tuba suskunluğunu korurken, öğretim üyesi insanlığın sükût ettiği noktaya ulaşır ve Tuba'ya şöyle bağırır:
-- İt!
-- Ne diyorsunuz hocam! Sizin gibi bir üniversite hocası bu kelimeyi nasıl söyler?
Öğretim üyesi yediği haltın ve küstahlığının farkına varmış olacak ki:
-- Tamam, özür diliyorum ama sen bal gibi biliyorsun.
Tuba, gözyaşları içinde sınıfı terk eder. İşte Cumhuriyetin hali pür melali...
Bilim adamı geçinenlere bırakın bilimi, insanlığını unutturacak bir çılgınlık. Hiçbir bayana reva görülemeyecek bu tavrı ve sözleri nasıl açıklamak gerek?
Laikliğin dinle devlet işlerini ayırdığı söylenir ama ülkemizde çoğu zaman bilim/devlet adamlığıyla insanlığı ayırdı.
Ultra-laik Kemalistler, 'Şapka Devrimi'ne perestişkarane bağlı değiller mi?
Seküler Cumhuriyetimizde şapka giyen bir kız öğrenciye karşı bu derece küstahlaşabilmek, yobazlıkta ulaşılan son nokta.
Türk Ceza Kanunu'na göre mevcut öğrenciyi yok sayarak hem görevi kötüye kullanma, ayrıca alenen hakaret suçunu işleyen, aynı zamanda idari açıdan da disiplin suçu işleyen bu öğretim üyesinin açığa alınıp alınmayacağını, demokrasinin ve hukukun duvarına çarpıp çarpmayacağını göreceğiz.

--
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR.."
Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...
 
Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com
 
Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.